“LEARN
WİTH BOUNCY” NE ÖĞRETİYOR.? 
İngilizce 4.Sınıf
Ders Kitabı “Learn With Bouncy” Ne Öğretiyor.?
MEB yayını 4.Sınıf İngilizce
(2018-2019) ders kitabını eba.gov.tr adresinden indirip incelemeye başladım.
Gördüm ki açtığımız onca davadan ve yaptığımız onca suç duyurusundan sonra
artık benzer hataların yapılamayacağını boşuna hayal etmişiz. Kaldırılan
kitabın yerine daha kötüsü geliyor.
İlân ettikleri gibi Atatürk’ü ders
kitaplarına artık koyarlar diye bekleyenler vardı. Koydular, ancak daha farklı
tekniklerle daha da sanallaştırma yoluna gittiler.
Yenisinde ünitelere neyi eklediler
neyi çıkardılar buna bakmadan, çocuğa görsel yolla örülen tuzaklardan söz
edeceğim. İkinci ve üçüncü sınıf kitaplarında da fark ettiğim ortak
değişikliklerden söz edeceğim. Örneğin 3.sınıf kitabında çokça mavi balina
resimleri var. Hepsinde değişik tarzda giyinmiş olarak türbanlı öğretmen veya
genç aile bireyleri var.
İngilizce
gramer çok bozuk veriliyor. Örneğin çocuk kendisi olarak hiçbir cümle kurmuyor,
özellikle bir çizgi film karakterinin rolüne girerek konuşturuluyor. Çocuğun o
sanal kişiden rol kapacağı bir yana, çocuk kendisi olarak düşünüp de cümle
kuramaz, bu şekilde gramer öğrenemez. Dil öğretiminin gerçek kişilerle kurulan
diyaloglarla yapılması gerektiğini bir eğitimci yazar bilmiyor olamaz.
Şimdi
zıp zıp havalarda dolaşan uçan pembe balık Bouncy’den çocuklarımız nasıl
İngilizce öğreneceklermiş, görelim.

Kapak:
Havada
uçarken sayfaları açılmış bir kitap var ve kitabın üzerinde yükselen yazı ve
resimler var. Farklı açılara yerleştirilmiş bu yazı ve resimlerin ait olduğu
düzlemler birbiri üzerine bindirilmiş haldedir. Uzakta bir hayalet okul var;
çadır mıdır okul mudur belli değil. Ne düzlükte ne tepedeler. Kapakta oldukça
kaotik bir durum var.
Kitap
boyunca her sayfada göze çarpan Bouncy adında yönetici rolünde uçan pembe balık
var; onun verdiği komutlara göre hareket ediliyor. Yani çocuğumuz İngilizce
öğrenecek zannederken hayali bir imgeden emir almayı öğrenecek.

Kapaktaki
yazılar farklı renklerde ve dağınıktır. Böyle kuralsız yazılar çocuğun aklını
karıştırır ve yazım kurallarını öğrenmesine engel teşkil eder.

Atatürk’ü
Uçan Balığa Anlattırmak: (Sayfa
40)
Atatürk’ü
anlatmayı bir hayali karaktere verip “Türk tarihinde önemli bir karakterdir”
dedirtmek ve bu yolla Ulu Önderimizi seviyesi düşük bir anlatımın içine sokmak,
Ata’mıza yapılmış büyük saygısızlıktır.
Atatürk’ü
anlatmak için çizgi karakteri konuşturmak çok büyük hatadır ve üstelik Atatürk
için kullandığı cümlede “karakterdir” denilmesi daha da büyük hatadır,
saygısızlıktır.
Bu
imajı pekiştirmek üzere aynı yazının hemen altına “3 Cartoon Characters”
tabelası koymak bir kere daha saygısızlıktır. Atatürk’ün çizgi karakter haline
getirmekle eştir, büyük saldırıdır.
Ayrıca,
öğrenciye “kürek çekmek” (row) kelimesini öğretmek için Atatürk’ün kayıktaki
resmini araç olarak kullanmak bir kere daha yanlıştır, saygısızlıktır.
Atatürk’ün
farklı ortamlardaki fotoğraflarını buradaki gibi gelişigüzel bir araya getirmek
de yanlıştır. Çocuk ünitede verilmek istenen bilgiyle hepsini birden
eşleştiremez, çünkü Atatürk hakkında tam bir bilgiye henüz sahip değildir.
Son
bir yanlış daha; sanal karakterle gerçek fotoğraflar aynı sayfada harmanlanırsa
bundan uyumsuzluk ortaya çıkar. Uyumsuzluk (asimetri) ise akılda kalıcılığı
engelleyen durumdur, eğitim kitaplarında kullanılması kitabın eğitsel değerini
düşürür ve bu düşüş fotoğraftaki gerçek kişilerin değerini de düşürmeye
sebebiyet verir.
Atatürk’ü
ders kitaplarına koymak, koydum demek için yetmez, sayfanın düzeninde ve görsel
tasarımda gereken özenin de gösterilmesi gerekir.

Meslekleri Öğretirken... (Sayfa 81)
Okulun
önünde ince belli türbanlı bayan öğretmen görüyoruz... Meslekleri öğreten bu
görselde diğer çalışanları gayet ciddi duruşta resmederken öğretmenin bu şekilde
ince belli daracık giysili, kolları oynamaya kalkmış, gülerken ve türbanla
resmedilmesi hem öğretmenlik mesleğine hem türbanlı bayanlara gönderilmiş bir
örtük mesaj gibidir.
.
Görseldeki
orantısızlıklar ayrıca göz yoracak kadar rahatsız edicidir.
Türbanlı
bayan öğretmen figürü diğer sınıfların İngilizce kitaplarında da var. Örneğin
pantolonlu türbanlı, uzun etekli türbanlı, gibi. Bunlar bir şeylere bizi
hazırladıklarının da mesajlarıdır.

Piknikte Biri Yer
Biri Bakar... (Sayfa
121)
Bu
sayfada Bouncy hiç konuşmuyor. Üstelik pikniğe götürülmemiş gibi oraya
uçurtmaya takılarak gelmiştir. Ağacın çatalından aç gözlerle gizli gizli ne
yediklerine bakıyor. Kızgındır, dişleri öfkeden dökülmüştür. Son karede onu
elinde elmayla onlara öfkeyle bakarken
görüyoruz. Bouncy’ye yoksul ve aç rolü verilmiş, diğerli ise oldukça iyi
şeyler yemiştir.Bu resimle “Biri yer biri bakar ondan kıyamet kopar” atasözünün
fotoğrafı çizilmiş gibidir.
Acaba bu
ders yılında ülkemizde zengin yoksul uçurumu büyüyecek de toplumsal gerginlik
yaşayacağımız mı resmedildi, bu mesajı ders kitabına resmetmek mümkün müdür?
Artık her
ünitede bir mesaj göre göre bu da mümkündür demek istiyorum.

Bayraklar Neden
Böyle Diye Sormayalım mı?
(Sayfa: 133)
Köşeleri
yuvarlanmış, sanki çay tepsisi yapılmış da kenarları ondan öyle, el tutma yeri
var.
Ya
aşağıdakiler neden öyle kesik acaba?
Gerçi bu
sayfa etkinlik için resimleri kesme sayfadır, fakat bu hale getirilmiş bayraklarla etkinlik yapılsa ne olacak ki...
Yapılan işle çocuğun eğitsel kazanımı bayrağın kesilebileceğidir ve bu çok
anlaşılabilir haldedir.
Az
daha dikkatle bakınca, ceketli Türk çocuğunun göğsünde ay ile yıldız sağa sola
ayrılmış haldedir.
Tarih
boyunca ay yıldız bu şekilde parçalanmış halde hiç resmedilmemiştir.
Burada
çok daha büyük bir örtük mesaj sezilmektedir.

Böyle Matematik De
Öğretilmez Cetvel de...(Sayfa:
19)
Yukarıdaki
görselin İngilizce sorusunda “Kaç tane kalem? Kaç tane cetvel?” diye eksik
cümle kurulmuştur. Oysa “Masanın üzerinde kaç tane kalem var? Masanın üzerinde
kaç tane cetvel var?” diye sorması gerekirdi. Artık Türkçe de olsa İngilizce de
olsa eğitim programlayıcıları çocuklara doğru düzgün hiçbir şey öğretmek
istemiyorlar.
Kalemlerin
bulunduğu bu görsel geçen yılın mavi balinalı 1.sınıf matematik kitabında da
vardı, kitaba suç duyurusu yaparken bu görselin bozuk olduğunu anlatmıştım.
Yinelemek durumundayım:
a-Dağınık
duran nesneler ritmik dizilişte olmadıkları için insan beyni bunu algılamakta
zorlanır. Çocuğa “dağınık duran nesneleri say” denmez. Çocuğun gözlerine de
yazıktır.
b- Cetvel
bir tane olur, o da üzerindeki santimetreleri görmek içindir. Cetvel “kaç
tanedir” gibi sayı saymayı öğretmek için kullanılmaz.
Ayrıca,
üzerindeki santimetreler seçilemeyecek kadar küçültülen cetvel resmi ders
kitabına konulmaz; çocuğun birim santimetre kavramı almasına engeldir.

Diğer İngilizce Kitaplarında
Türbanlı Öğretmenler...
İngilizce
3, MEB. Sayfa 169:
Bu
kitapta on kadar sayfada intihar oyunu mavi balina görseli var. Örnek

3.cümle:
Bu bir balinadır. Büyük ve mavidir. Ben balinaları severim.
Resimdeki
balina tipik mavi balinadır. İnternetteki oyunu yasaklandığı halde resimleri
İngilizce ders kitaplarından ve Türkçe 1.sınıf kitaplarında kaldırılmamıştır.
Eba.gov.tr
adresinde yayınlanan Monopol yayınlarına ait “CHEER UP3” adlı diğer bir 3.Sınıf
kitabının içerisinde de çok sayıda türbanlı kadın ve mavi balina görselleri
var.
....
İngilizce 2.Sınıf
Kitabında...
Bilim ve
Kültür Yay. Sayfa 78:

Zehirli Yılanlar Ve
“Momo” Adlı Korku Oyununa Özendirme...
Çocuklar
için ölümle sonuçlanan korku oyunlarını ders kitabına sokmak artık Çocuk Koruma
Kanunu kapsamına alınmalı, bu görselleri kitabına koyan yayınevi bundan ceza
almalıdır.
Gençleri
korku oyunları tasarımcısı olmaya özendirmek de aynı şekilde suç kapsamına
alınmalıdır...
Sayfa
142’deki görselde, internette kötülük yapan MoMo karakterine benzeyen bir maske
örneği resmedilmiştir.
Ester
Bayramı diye Protestanlığa ait bir maske bayramı vardır, bu bayramla ilgili
İngilizce kitaplarında sıkça etkinlik yapılmaktadır. Çocukların maskeli
partilere özendirilmesi ise neredeyse İngilizce derslerinin olmazsa olmazı
haline gelmiştir.

Maskeli Baloyla İngilizce
Öğrenmenin Pedagojik Sakıncaları
2.Sınıf
kitabının daha başında, 20.sayfada yer alan tanışma etkinliği Ester bayramı
dramatizesiyle yapılmaktadır. Bu etkinlikte çocuğu kendi kültüründen
uzaklaştırmanın yanında başka pedagojik zararlar da vardır.
Böyle bir
role girdiğinde çocuk kendisi olarak değil de maskesini taktığı veya kıyafetini
giydiği o çizgi kahraman olarak konuşmaktadır. Oysa, Drama eğitim kurallarına
göre kötü roller çocuğa verilmez, çünkü u rol üzerine yapışabilir, çocuk o
karakterden kötü davranış kapabilir.
Gerek
İngilizce dersinde gerek Türkçe derslerinde yıllardan beri doğru düzgün bir
cümle kurmanın öğretilmediğini görüyoruz. “Ata at elle” ile başlayan Türkçe
okuma yazma, “ Merhaba, ben Örümcek adam” ya da “Merhaba, ben Süperman” diye
başlayan İngilizce konuşmayla hiç de doğru eğitim yapmıyoruz.

Kendini Süpermen Sanan
Çocuk Cesaretini Gösterirken Ölebilir...
Çocuğa
sanal ortamın böyle gerçek dışı kahramanlarına özendirirsek bunun muhtemel
psikolojik sonuçları hiç kimseyi memnun etmeyecektir. Çocuk eğer yüklendiği
role göre düşünmeye başlarsa, bu hiç iyi bir alışkanlık olmayacaktır.
Özellikle
erkek çocukların günlük giysilerine kadar moda olan Örümcek Adam gibi maskeler,
çocuğun kendisini örümcek adam olarak görmesine, onun gibi düşünüp onun gibi
hareketler yapmasına sebebiyet vermektedir. Bu bir kodlanmış kişilik halidir.
Bu roldeyken çocuk kendisi olmaktan uzaklaşır, maskesine girdiği karakteri
taklit etmeye başlar, kendisi olarak sağlıklı düşünmekten uzaklaşır.

Çocuğa Çizgi
Karakter Rolü Yüklemek Yanlış Eğitimdir
Bu çizgi
karakterleri üreten küresel film sektörü ders kitaplarındaki sinema ünitelerini
de desteklemektedir. İngilizce 5.sınıf kitabında tam 34 tane filmin
afişi/reklamı bulunmaktadır. Demek ki çocukların aklı fikri bu filmlere
takılacak derse dikkatini veremeyecektir.
Sayfa 67:

Bazı
büyükşehir ortaokullarında çocuğa özgürlük adı altında dersten sıkılmışsa çıkıp
okulun salonunda film izleme (parasıyla) serbestliği getirildi. Bu eğitim
değildir, annesi babası çocuğunu okula gönderdiğini zannediyor. Bir yandan ders
kitaplarının içi diğer yandan okulların içi böyle boşalıyor.
Sayfa
73’de çocukların girdiği roller:
Hello.
I’m Crabman. (Ben yengeç adam)
Hello.
I’m Thunderbolt. (Ben şimşek adam)
Hi. I’m
Jumping Jack. (Ben ayakları yaylı Jack)
Hello.
I’m Superdog. (Ben Süper köpek)
Moda
sektörü, film sektörü ve eğitim sektörü hepsi birlikte çocuklardan para
kazanmak için çalışıyor. Çocuklarımız, Eğitim Bir Kitle İmha Silahı diye kitap
yazan J.T.Gatto’nun zannettiği gibi devlet eliyle değil, küresel piyasanın
eliyle tek tip hale getiriliyor; tek tip düşünen, tek tip giyinen, tek tip
konuşan, tek tip davranan...
Çocuklara
zorunlu İngilizce ders koyduk mesela. Özel okula gitse de daha iyisini
öğrenemiyor, çünkü kitapların içinde doğru bir şey bırakmadılar. 
Mahiye Morgül - 15.9.2019

@#ÖkkeşBölükbaşı ©#MedyaGünebakış
Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul –Aralık.2018- okkesb61@gmail.com, http://www.medyagunebakis.com/ -
okkesb@turkfreezone.com, 
|