Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
TİYATRO, MİYATRO, YASSAH HEMŞERİM.! Bu Düpedüz Düşünce Özgürlüğüne Vurulan Kocaman Bir Pranga Demektir. Demokrasimiz Ve İnsanlarımızı Böyle Bir Yönetimi Hak Etmiyor.
Gece Müjdat Gezen aradı; "Bir Polis Gelmiş" dedi.. - Bu Ne Böyle, Ne Demek Bu.?, Bir Polis Gelmiş Okumuş İmza Almış Gitmiş... Barış Atay tarafından SADECE DİKTATÖR adlı oyunun Ankara Valiliği tarafından OHAL gerekçe gösterilerek yasaklanmasından sonra bu kez durumdan vazife çıkaran Kadıköy Kaymakamlığı tarafından ilçedeki tüm tiyatrolara polis marifetiyle Ankara Valiliğinin yasaklama kararının bir kopyasını okutularak tutanak altının imzalanması istermiş ancak herhangi bir belge verilmeden tiyatro mahallinden ayrılmışlardır. Müjdat Gezen aradı gece; - Bu ne böyle, ne demek bu, Bir polis gelmiş okumuş imza almış gitmiş, dedi. Yanıt veremedim.
Devri Süleyman oyunun yasaklanması döneminden bu yana en garip oyun yasaklama sistemi ile karşı karşıyayız. Devri Süleyman’ın yasaklanması ve tiyatronun yakılması döneminde Müjdat gezen Tiyatro sahnesindeydi. Kararın gerekçesini vermeseler de okunan metnin şu sözleri içerdiği arkadaşlar bildirdiler. “Sadece Diktatör” adlı tiyatro organizasyonu, Barış Atay isimli şahıs ile çeşitli kurum ve kuruluşlar, sivil toplum örgütleri organizesinde ilimizin muhtelif yerlerinde, salonlarında yapılacak birtakım toplumsal hassasiyet ve duyarlılıkları içeren tiyatro, panel, söyleşi, sinema, sine vizyon, sergi vb. eylem ve etkinlikler, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11/c maddesine göre ilimiz sınırları içerisinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyet kamu esenliğinin sağlanması amacıyla, 2911 sayılı Toplantı Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17’nci maddesi ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu’nun 11/f-h maddesi hükümleri doğrultusunda süresiz olarak yasaklanmıştır. İyi de “Barış Atay isimli şahıs ile çeşitli kurum ve kuruluşlar, sivil toplum örgütleri organizesinde ilimizin muhtelif yerlerinde, salonlarında yapılacak birtakım toplumsal hassasiyet ve duyarlılıkları içeren tiyatro, panel, söyleşi, sinema, sine vizyon, sergi vb. eylem ve etkinlikler” gibi soyut ve maddi temelleri olmayan bir etkinlik iptali ne demektir.?
Bu düpedüz düşünce özgürlüğüne vurulan kocaman bir Pranga demektir. Demokrasimiz ve insanlarımızı böyle bir yönetimi hak etmiyor. Gerekçenin bir bölümünde geçen; “Söz konusu paylaşımlarla, halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik edeceği; bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın tehlikenin ortaya çıkabileceği,” gerekçesi de somut bir tehlike göstermek yerine hayali ve bahane oluşturacak bir tehlike işaret edilmektedir. Bir Tiyatro oyunun bu kadar çok tehlikeyi barındırmasını düşünmek olsa olsa bize Kenan Evren’i, Adolf Hitler’i anımsatır.
OHAL’İ FALAN BAHANE ETMEYİN İfade özgürlüğü; bir düşüncenin barışçıl yoldan açığa vurulmasının veya dış dünya ile türlü çeşitli yollardan paylaşılmasını ifade eder. Eleştiri hakkı ifade özgürlüğünün en doğal uzantısıdır. Düşünce özgürlüğünün en önemli unsuru, düşüncenin serbestçe açıklanabilmesidir. Açıklama kavramı; düşünceyi savunmayı, başkalarına anlatmayı, yaymayı benimsetmeye çalışmayı da kapsar. Bu yayılması istenilen düşünceye karşı olabilirsin. Bu düşünce içerik olarak bana, bize, size aykırı gelebilir. Ürkütücü gelebilir. Ancak şiddeti içermiyorsa, şiddeti önermiyorsa buna tahammül göstermek demokratik bir görevdir.
İyi de OHAL’i kastederek idari bir karar ile İller idaresi Kanununa dayanarak içeriğini bilmediğiniz, somut gerekçesini yazamadığınız bir oyunu nasıl yasaklarsınız.? Bir tehlike suçu ihdas eder gibi (yaratır gibi) bu oyun oynanırsa, halkın sosyal sınıf farkının ortaya çıkacağını ve bir sınıfın diğer sınıf üzerinde kin ve düşmanlık yayacağını nasıl söylersiniz. Ortada sınıf kaldı mı? Irk, din ve mezhep çatışması yaratan ve yaratacak olan Tiyatrolar mı kaldı.?
Aynı gerekçelerle yayınlanmamış kitapların toplanmasına da tanık olduk bu dönemde. Fetöcülerin tanık olduğu Atatürkçülerin Fetöcü diye suçlandığı bir döneme de tanıklık ettik ve etmekteyiz. Durun bir dakika durun… OHAL’i falan bahane etmeyin. OHAL’de ne iseniz sonrasında da o olacaksınız bunu biliyoruz. Bu ülkeye ve anayasal özgürlüklere yazık ediyorsunuz. Bugün Diktatör oyununu yasaklarsınız yarın Diktatör sözcüğünü yasaklamaya başlarsınız. Yasakla bir ömür geçmez.
Yasaklar çiğnenmek içindir ilkesi hayata geçer. Sen topunu, tüfeğini, gazını kullanırsın. Onlar emeğini, insanlığını, sazını kullanır. Yenilirsin. Özgürlük ve hoşgörü rejimin genel karakteri olmalıdır. Toplumsal barışa giden yolun taşları böyle döşenir.
Celal Ülgen, Odatv.com, 23.01.2018
@#MedyaGünebakış ©#MedyaGünebakış Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Ocak.2018- okkesb61@gmail.com, |
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP