Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
Türkiye’nin 2053 Net
Sıfır Emisyon Hedefi Doğrultusunda önemli bir dönüm noktası olan Yeni İklim
Kanunu kabul edildi.
Kanun taslağı, sera gazı
emisyonlarının azaltılması, iklim değişikliğine uyum faaliyetleri, emisyon
ticaret sistemi, karbon kredileri ve yeşil yatırımları teşvik eden
düzenlemeleri içeriyor.
Detay İçerik Linki: https://www.qsi.com.tr/wp-content/uploads/2025/03/Iklim-Kanunu.pdf
Detaylı Bilgi: 0312 472 60 67
#karbonvergisi, #yeşilmutabakat, #seragazı, #iso14064, #karbonayakizi,
#iso14067, #iso14046, #iso50001, #CDP, #iso14065, #iso14001, #suayakizi,
#ürünayakizi, #LCA, #eğitim, #çevremühendisi, #sürdürebilirlik,
#yaşamdöngüsüanalizi, #cbam, #iso9001, #iso50001, #KarbonHesaplam,
#iso14001, #isokaliteyönetimsistemi,
#www.medyagunebakis.com,
TBMM Genel Kurulu’nda İklim Kanunu Teklifinin ilk 4 maddesi kabul
edildi. Net sıfır emisyon-sürüm ve yeşil büyüme
hedefiyle Türkiye’nin iklim mücadelesi, yasal çerçeveye kavuşuyor.
TBMM-Türkiye Büyük Millet Meclisi, 11 Nisan
2025’te tarihi bir adıma sahne oldu. AK Parti tarafından hazırlanan ve ülkenin
ilk İklim Kanunu Teklifi olarak bilinen düzenlemenin ilk 4 maddesi Genel
Kurul’da onaylandı.
İklim değişikliğiyle mücadelede net sıfır
emisyon-sürüm hedefini ve yeşil büyüme vizyonunu merkeze alan teklif, sera gazı
emisyonlarının azaltılması ve uyum faaliyetlerini düzenleyen esasları içeriyor.
TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen İklim Kanunu Teklifinin
ilk 4 maddesi, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle
mücadelesine yasal bir zemin oluşturuyor.
Teklif, *Adil
geçiş*, *ETS-Emisyon Ticaret Sistemi*,
*İklim adaleti* gibi tanımları
yasalaştırarak temel ilkeleri belirliyor. İklim değişikliğiyle mücadelede
esasları ve sera gazı emisyonlarının-sürümlerinin azaltılması ile uyum
faaliyetlerini kapsayan planlama ve uygulama araçlarını tanımlıyor.
Bunun dışında iklim değişikliği ile
mücadelede Türkiye'nin *ortak
fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ve göreceli kabiliyetler*
ilkesini benimsenerek eşitlik,
şeffaflık, iklim adaleti, ihtiyatlılık, katılım, entegrasyon-bütünleşme,
sürdürülebilirlik, şeffaflık, adil geçiş ve ilerleme gibi yaklaşımları esas
alınacak.
İklim Değişikliği Başkanlığı’nı yetkili
kılınarak, kamu ve özel sektörden bilgi toplama hakkını güvence altına
alınıyor.
Ulusal Katkı Beyanına göre, net sıfır
emisyon-sürüm hedefi doğrultusunda ülkenin kalkınma öncelikleri ve özel
koşulları göz önünde bulundurularak bu çerçevede önlemler alınacak.
Kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve
tüzel kişiler, kamu yararı gözetilerek alınacak tedbirlere ve düzenlemelere
süresinde uymakla ve bunları uygulamakla yükümlü olacak.
İklim Kanunu Teklifi, Türkiye’nin iklim
değişikliğiyle mücadelesini sistematik bir çerçeveye oturtmayı hedefliyor. Sera
gazı emisyonlarını-sürümlerini azaltarak 2053’te net sıfır hedefine ulaşmak ve
yeşil büyüme vizyonunu hayata geçirmek öncelikler arasında.
Kanun, karbon fiyatlandırma mekanizmaları
ve piyasa temelli çözümlerle sanayi sektörünü dönüştürmeyi planlarken İklim
Değişikliği Başkanlığı’nı bu sürecin koordinatörü olarak konumlandırıyor.
İklim
kanunu Meclis Genel Kurulunda |
ŞİRKETLERE
YENİ PİYASA AÇACAK
Doğrudan halk
sağlığını, canlı yaşamını, iklimi, tarımı ve daha nice yaşamsal faktörü
etkileyecek karbon emisyonunu-sürümü ticarete açacak iklim kanunu teklifi dün
genel kurula geldi.
Dünya Bankasından 2017’de alınan 2 milyon
dolarlık yardım kapsamında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı
iklim kanununu hazırladı. 2020 yılında Dünya Bankası uzmanları, bazı yerli ve
yabancı hukuk/danışmanlık şirketleriyle birlikte hazırlanan kanun TBMM’ye
sunulduğu güne kadar kamuoyundan saklandı. Beş yıl boyunca enerji ve maden
şirketleri, sanayi ve ticaret odaları, ihracatçılarla kapalı kapılar ardında
yapılan görüşmeler, toplantılar, pazarlıklar sonucu nihai hale getirilerek 20
Şubat tarihinde TBMM’ye sunuldu.
26 Şubat 2025 tarihinde, Çevre Komisyonu
toplantıya çağrıldı. Muhalefet milletvekilleri ve STK temsilcilerinin
eleştirdiği kanun teklifi, aynı gün komisyonda kabul edildi. Doğrudan halkın
sağlığını, canlı yaşamını, tarımı ve daha nice yaşamsal faktörü etkileyen
karbon emisyonunu piyasaya açacak kanun teklifi dün TBMM Genel Kuruluna
sunuldu.
Patronları bir de karbon ticaretinden
zenginleştirmeyi hedefleyen kanunun azaltım hedeflerinde “Enerji sektöründe
yeşil hidrojen, karbon yakalama, kullanma ve depolama gibi yeni teknolojilerin
de değerlendirilmesi ile yenilenebilir enerji kaynaklarının en üst düzeyde
kullanımını sağlamak” ve “Temiz ve yenilikçi enerji teknolojilerini,
kaynaklarını ve sektörlerdeki elektrifikasyon ihtiyacını içeren enerji dönüşüm
sürecine uyum sağlanmasına yönelik başta batarya sistemleri ve şarj altyapısı
ile bunları destekleyecek enerji üretim, iletim ve dağıtım altyapısı olmak
üzere gerekli altyapıyı oluşturmakla, akıllı şebeke sistemlerinin kurulması
için gerekli çalışmaları yapmak” maddeleri ‘yeşil enerji’ adı altında enerji
şirketlerinin rantının katlanacağının sinyalini veriyor. Ayrıca enerji
şirketlerine finansman desteği sağlanacağı da “Net sıfır emisyon hedefinin
gerçekleştirilmesi amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlarca hazırlanan planlama ve
uygulama araçlarında temiz teknolojilerin kullanımının yaygınlaştırılması esas
alınır” maddesi başta olmak üzere kanun raporundaki yerini aldı.
Özel sektörün “iklim dostu” diye
adlandırdığı yatırımları için ulusal ve uluslararası finansman kaynaklarının
seferber edileceği, buralardan teşvikler aktarılacağının sinyallerini veren
kanunda iklim değişikliği finansman mekanizması kurulacağı ifade ediliyor.
Aynı zamanda emisyon ticaret sistemi
kurulması planlanan kanunla emisyon ticareti üzerinden şirketlerin para
kazanması, fon ve teşvik alması amaçlanıyor.
Kanun teklifinin içeriğine dair
konuştuğumuz TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, “Bu kanun yaşanabilir
bir ülke yaratmaktan, iklim değişikliğini gözetmekten ziyade ticari bir amaçla
hazırlanmıştır” dedi.
Bu kanunda çevresel sorunların yalnızca
teknolojik ya da idari müdahalelerle çözülebileceği varsayımına dayandığının
altını çizen Koramaz, “Ancak bu yaklaşım mevcut sınıfsal güç ilişkilerini
pekiştirmekten öteye gitmiyor ve yapısal dönüşüm ihtiyacını da göz ardı ediyor”
şeklinde konuştu. Kanunun nasıl bir ticaret amacı güttüğünü açıklayan Koramaz,
“Kanunla belirli bir karbon seviyesi tutturulmaya çalışılıyor. Mevcut karbon
salınımını azaltmak yerine karbon satışına yol veriyor. Koramaz, “Asıl olarak
yapılması gereken enerji üretimi, sanayi, ulaşım, sulak alanın korunması,
kullanılmış sular ile baca gazlarının keyfi olarak salınamayacağı, kent
planlarının ve inşaatların nasıl yapılacağı, tarım, orman ve mera alanlarının
ne şekilde korunacağı, tarımsal üretimde çiftçilerin ve orman köylüsünün nasıl
destekleneceği, hayvan besiciliği, su ürünleri yetiştiriciliği, konutlarda
enerji verimliliği ve tasarrufu, bina ısı izolasyonu, yağmur sularının atık
sulara karıştırılmayacağı, koruyucu sağlık hizmetlerinin neler olduğu, nasıl
uygulanacağı, burada sayılmayan birçok konularda hizmetler ile üretimlerin
nasıl planlanacağı ve yapılacağı ulusal mevzuatta belirlenmiştir. Asıl sorun
mevcut düzenlemelerin bile uygulanmamasındadır” şeklinde konuştu.
Bu kanun uluslararası şirketlerin
taleplerini karşılayacak şekilde emisyon piyasası oluşturmayı amaçlıyor.
Emisyonu alınır, satılır bir şeye dönüştürüyor. Kirleten öder ya da uygun
bölgelerde kirlilik yaratılacağını savunuyor. Biz de TMMOB olarak bu kanunun
şirketlere yeni piyasa açacağını söyleyerek, bu kanuna karşı olduğumuzu
belirtiyoruz” ifadelerini kullandı.
Evrensel; Özlem Songül Abayoğlu
#www.medyagunebakis.com,
İKLİM
KANUNU TBMM ÇEVRE KOMİSYONU’NDA KABUL EDİLDİ
Türkiye’nin
2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi Doğrultusunda önemli bir dönüm noktası olan Yeni
İklim Kanunu kabul edildi.
Kanun
taslağı, sera gazı emisyonlarının azaltılması, iklim değişikliğine uyum
faaliyetleri, emisyon ticaret sistemi, karbon kredileri ve yeşil yatırımları
teşvik eden düzenlemeleri içermektedir.
Teklif
ile, iklim değişikliği ile mücadele bağlamında sera gazı emisyonlarının
azaltılması, bu doğrultuda iklim değişikliğine uyum faaliyetlerinin, planlama
ve uygulama araçlarının, iklim değişikliği ile mücadelede kullanılacak
gelirlerin, ayrıca izin ve denetime ilişkin ilkelerin yasal ve kurumsal
çerçevesinin düzenlenmesi amaçlanmaktadır.
BU YENİ YÖNETMELİK NELERİ
KAPSIYOR?
Genel
Hükümler
Başlangıç
Hükümleri, Genel İlkeler ve Esaslar
İklim
Değişikliği ile Mücadele İklim Değişikliği ile Mücadele Faaliyetleri, Planlama
ve Uygulama Araçları, Karbon Fiyatlandırma
Gelirler,
Yaptırımlar ve Çeşitli Hükümlerı Gelirler ve Desteklerin Kullanımı, Cezai
Hükümler, Çeşitli ve Son Hükümler
İklim
Kanunu, Türkiye'nin Paris Anlaşması'na taraf olması ve 2053 Net Sıfır Emisyon
Hedefi doğrultusunda kapsamlı düzenlemeler içermektedir. Kanun kapsamında:
İklim
değişikliği ile mücadelede tüm kamu kurumları, özel sektör ve bireylerin ortak
sorumlulukları belirlenmiştir. Yeşil büyüme yaklaşımı benimsenmiştir. Bu
kapsamda sanayi, enerji, ulaşım, tarım gibi sektörlerde düşük karbonlu üretim ve
döngüsel ekonomi teşvik edilecektir. Yerel yönetimlerin iklim değişikliği eylem
planları hazırlaması zorunlu hale getirilmiştir. Doğal kaynakların korunması
amacıyla su yönetimi, sürdürülebilir ekosistem yönetimi gibi düzenlemeler
öngörülmüştür. 20/02/2025 2 / 2927
Kanun Teklifini detaylı incelemek için: https://cdn.tbmm.gov.tr/KKBSPublicFile/D28/Y3/T2/WebOnerg eMetni/c0986a6f-d636-4c89-a92f-5db951eeeb09.pdf
Ülkemiz; Akdeniz havzasında yer alması, coğrafi konumu ve gelişmekte olan ülke seviyesi nedenleriyle iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkeler arasında yer almaktadır. Bu sebeple düşük karbon ekonomisine geçiş, sera gazı emisyonlarına sebep olan tüm sektörlerde yeşil dönüşümün sağlanması ile iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum kapasitesinin artırılması önem arz etmektedir. Kuraklık, afet, gıda güvenliği, olağanüstü hava olayları gibi etkilerin giderek artarak varoluşsal tehdit oluşturması iklim değişikliğiyle mücadele noktasında geç kalınmamasını gerekli kılmaktadır.
Türkiye, 2004 yılında BM İklim Değişikliği
Çerçeve Sözleşmesi’ne, 2021’de ise Paris Anlaşması’na taraf olmuştur.
Bu doğrultuda, 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi belirlenmiş ve küresel iklim değişikliği ile ozon tabakasının incelmesine karşı önlemler alınması, yeşil kalkınmaya yönelik planların hazırlanması amacıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı İklim Değişikliği Başkanlığı kurulmuştur. Başkanlık, Ulusal Katkı Beyanı, iklim değişikliği azaltım ve uyum stratejileri, uzun vadeli iklim planları hazırlamış ve uygulamaya koymuştur. Ancak, bu eylemlerin izlenmesi, toplum tarafından benimsenmesi, uluslararası yükümlülüklerin iç hukuka aktarılması ve iklim değişikliğiyle mücadelenin yasal çerçeveye oturtulması amacıyla İklim Kanunu’na ihtiyaç duyulmaktadır.
Kanun teklifi, iklim değişikliğiyle
mücadelede tüm kamu kurumlarının, özel sektörün ve bireylerin sorumluluklarını
ve yükümlülüklerini belirlemektedir.
2053
Net Sıfır Emisyon Hedefi doğrultusunda sera gazı emisyonlarının azaltılması ve
uyum faaliyetleri planlanmakta, kamu kurumlarına bu doğrultuda hareket etme
yükümlülüğü getirilmektedir. Yerel yönetimlerin iklim değişikliğiyle ilgili
riskleri belirleyerek eylem planları hazırlaması, bu planların iş birliği
içinde ve kapsamlı bir şekilde oluşturulması hedeflenmektedir. Yenilenebilir
enerji ve temiz teknolojilerin kullanımının artırılması, yutak alanların ve
korunan alanların genişletilmesi, sıfır atık sisteminin yaygınlaştırılması,
ekosistemlerin korunması gibi önlemler teşvik edilmektedir.
Bunların yanı sıra, Türkiye’de ilk kez uygulanacak Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ve karbon kredileriyle ilgili düzenlemeler getirilmekte, kapsama giren işletmelerin sera gazı emisyon izni alması zorunlu hale getirilmektedir. Ayrıca, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) uygulanarak sanayinin uluslararası düzenlemelere uyumu sağlanacaktır. Yeşil yatırımların teşvik edilmesi, iklim finansmanı mekanizmalarının oluşturulması ve Türkiye Yeşil Ekonomisi’nin yasal çerçeveye kavuşturulması planlanmaktadır.
Kanun teklifi, toplumsal ve çevresel
sürdürülebilirliği temel ilke olarak benimsemektedir.
Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir yönetimi desteklenmekte, toplumun iklim değişikliğine uyum kapasitesini artırmak için eğitim ve farkındalık programları teşvik edilmektedir. Yerel yönetimlerin ve özel sektörün sorumlulukları daha net hale getirilerek iş birliği içinde hareket etmeleri sağlanmaktadır. Böylece, Türkiye’nin iklim değişikliğine karşı direncinin artırılması, ekonomik fırsatların değerlendirilmesi ve toplumun geleceğe hazırlanması hedeflenmektedir.
İklim değişikliğiyle mücadelede denetim
mekanizmaları güçlendirilmekte, İklim Değişikliği Başkanlığı’na yetkiler
verilerek gerekli iş ve işlemleri yürütmesi sağlanmaktadır.
Kanun teklifi, yeşil büyüme ve 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi doğrultusunda küresel iş birliği içinde mücadele edilmesini, uluslararası taahhütlerin yerine getirilmesini ve ülkemizin iklim politikalarına yönelik hukuki altyapısının güçlendirilmesini amaçlamaktadır. Bu sayede, Türkiye hem ulusal hem de uluslararası düzeyde iklim değişikliğiyle mücadelede daha etkin bir rol oynayacak ve kalıcı katkılar sağlayacaktır.
MADDE 1
Bu
madde ile yeşil büyüme ve net sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda, kanunun
amacı ve kapsamı belirlenmektedir.
MADDE 2
da
netlik oluşturmayı amaçlamaktadır.
MADDE 3
İklim
değişikliğiyle mücadelede temel ilkeler belirlenmektedir: İnsan hakları ve
çevre hukukuna dayalı iklim adaleti ve adil geçiş ilkeleri benimsenmektedir.
Tüm bireyler ve kurumlar, çevreyi koruma ve sürdürülebilirliği sağlama
yükümlülüğüne sahiptir. Başkanlık, iklim değişikliğine uyum ve emisyon azaltım
hedeflerini belirleyecek, finansal mekanizmaları düzenleyecektir.
MADDE 4
İklim
değişikliğiyle mücadelede ilerleme yıllık olarak raporlanacaktır. Kamu
kurumları, özel sektör ve bireylerin katılımı teşvik edilerek koordinasyon
sağlanacaktır. İlgili tüm verilerin paylaşımı zorunlu olacak ve süreçler
hızlandırılacaktır.
MADDE 5
Sera
gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum birlikte ele
alınacaktır. 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi doğrultusunda kamu kurumları iklim
politikalarını uyumlu hale getirecektir. Sektörler, enerji ve kaynak
verimliliğini artırmaya yönelik çalışmalar yapacaktır. Karbon dengeleme
mekanizmasıyla yutak alanların korunması teşvik edilecektir.
MADDE 6
İklim
değişikliğine uyum, ulusal stratejiler ve uluslararası yükümlülükler
doğrultusunda uygulanacaktır. İklim değişikliğinin etkileri değerlendirilecek,
riskler azaltılacak ve su yönetimi güçlendirilecektir. Ekosistemler ve
biyolojik çeşitlilik korunacak, çölleşme ve erozyonla mücadele edilecektir.
İklim değişikliğine dayanıklı tarım uygulamaları teşvik edilecektir. Erken
uyarı sistemleri ve afet yönetimi geliştirilecektir.
MADDE 7
İklim
değişikliği hedefleri, tüm plan ve stratejilere entegre edilecektir. Ulusal ve
yerel düzeyde iklim değişikliği stratejileri ve eylem planları hazırlanacaktır.
İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu oluşturulacak, yerel yönetimlerle iş
birliği sağlanacaktır. Sektörel risk analizleri yapılarak geleceğe yönelik
tedbirler alınacaktır.
MADDE 8
İklim
finansmanı, yeşil yatırımlar ve teşvik mekanizmaları oluşturulacaktır. Döngüsel
ekonomi ve sıfır atık uygulamaları desteklenecektir. Türkiye Yeşil Taksonomisi
uygulamaya konulacaktır. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) hayata
geçirilecektir. Yeni teknolojiler ve temiz enerji kullanımı teşvik edilecektir.
İklim değişikliğiyle mücadelede farkındalık artırılacak, gençlerin katılımı
desteklenecektir. Uygulamalar, ilgili bakanlıkların görüşü alınarak
şekillendirilecektir.
MADDE 9
Düzenleme,
AB'nin ETS sistemi kapsamında belirli ürün grupları için yansıyan karbon
maliyetlerinin, üçüncü ülkelerden yapılan ithalatlara da aynı şekilde
uygulanmasını sağlıyor. Bu, karbon maliyetinin ülke içinde kalmasını ve
sektörlerin yeşil dönüşümüne katkı sağlanmasını hedefliyor. Eğer ihracatçı,
Türkiye’de karbon fiyatı ödememişse, AB'nin belirlediği karbon fiyatını
tamamıyla ödeyecek, ancak Türkiye’de bir karbon fiyatı ödemişse, sadece farkı
ödeyerek maliyetini azaltabilecek. Bu düzenleme, Türkiye'nin 2053 Net Sıfır
Emisyon hedefiyle uyumlu olup, yüksek maliyetli yatırımlar yerine ticaret yapma
imkânı sunarak ekonomik baskıyı azaltmayı amaçlıyor. Ayrıca, karbon kaçağını
önlemek için sektörlere ücretsiz tahsisatlar yapılması öngörülüyor.
MADDE 10
Bu
madde, ETS'ye dahil olacak kurum ve kuruluşların görevlerini ve yetkilerini
belirliyor. Karbon Piyasası Kurulu, ETS'nin işleyişini denetleyecek ve
yönetecek. Diğer kurumlar ise piyasadaki faaliyetlerin düzenlenmesi, denetimi
ve organizasyonu konusunda görev alacak. Ayrıca, işletmelerin karbon emisyon
verilerini şeffaf bir şekilde paylaşması gerektiği belirtiliyor.
MADDE 11
ETS
kapsamındaki işletmeler, yıllık sera gazı emisyonlarına karşılık gelen tahsisat
yükümlülüklerinin bir kısmını, emisyon azaltımı ve giderimi projelerinden elde
edilen karbon kredileriyle karşılayabilir. Bu şekilde, Türkiye'nin karbon
kredisi potansiyeli etkin şekilde değerlendirilecektir. Karbon kredileri,
emisyon azaltımları ile elde edilen ve üçüncü taraf kuruluşlar tarafından
doğrulanan krediler olabilir. Bu krediler, ETS yükümlülüklerini yerine getirmek
için kullanılabileceği gibi gönüllü hedeflerde de kullanılabilir. Ayrıca, ETS
ve gönüllü taahhütler kapsamında karbon kredisi üretmek için ulusal bir sistem
kurulacak ve uluslararası standartlar belirlenerek bu alanda söz sahibi
olunacaktır. Bilgi ve belgelerin hatalı olduğu tespit edilirse, proje sahibine
yaptırımlar uygulanacaktır.
MADDE 12
Bu
madde, Kanun kapsamında elde edilecek gelirlerin ve bu gelirlerin bütçeye nasıl
kaydedileceğini düzenler. Ayrıca, döner sermaye işletmesi kurma yetkisi ve bu
işletmenin düzenlemeleri ile ilgili usul ve esaslar belirtilir. Elde edilen
gelirlerin iklim değişikliği ile mücadelede kullanılması hedeflenmektedir.
MADDE 13
Bu
madde, iklim değişikliği ile mücadele projelerinin desteklenmesi ve finansman
sağlanmasına yönelik düzenlemeleri içerir. ETS kapsamındaki gelirlerin düşük
karbonlu ekonomiye geçiş için kullanılacağı belirtilir. Yeşil ve sürdürülebilir
yatırımların finansmanını kolaylaştırmak için sermaye piyasası araçlarının
geliştirilmesi gerektiği vurgulanır.
MADDE 14
Bu
madde, Kanun kapsamındaki yükümlülüklerin ihlali durumunda uygulanacak idari
yaptırımları düzenler. Emisyon raporlarını süresi içinde sunmayanlara ve diğer
düzenlemelere aykırı davrananlara cezalar uygulanacaktır. Ayrıca, bilgi ve
belgelerin doğru verilmesi zorunludur ve bu yükümlülüklere uymayanlar
cezalandırılacaktır. Yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda sistemin
etkinliği azalacağı için, projenin etkinliğini artırmak için cezalar
öngörülmüştür.
MADDE 15
Bu
madde, Kanun kapsamındaki yükümlülüklerin denetimi ve yaptırımların hangi kurum
tarafından uygulanacağını belirler. Başkanlık, taşra teşkilatının olmadığı için
bağlı bulunduğu Bakanlığın taşra teşkilatını görevlendirerek yerinde inceleme
ve denetim yapılmasını sağlar. Denetim elemanlarının sıkıntı yaşamaması için
gerekli kolaylıkların sağlanması ve gerekli bilgi ve belgelerin verilmesi
zorunludur. Başkanlık, denetim ve idari yaptırım kararlarını verme yetkisine
sahiptir.
MADDE 16
Bu
madde, idari yaptırımların uygulanma sürecinin şeffaf ve düzenli bir şekilde
yürütülmesini amaçlar. İkinci fıkra, idari yaptırım kararlarına itiraz hakkını
düzenler ve bu itirazların idari yargıda dava açılmasına olanak tanır. Ancak
dava açılması, cezanın tahsilini durdurmaz. Üçüncü fıkra ise, idari para
cezalarının tahsil usulünü düzenler. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri,
ceza tahsilinde hukuki bir çerçeve oluşturur.
MADDE 17
Bu
madde, Kanunla ilgili alt düzenleyici işlemlerin yapılmasını düzenler. Özel bir
hüküm olmadığında, bu işlemler İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından
yapılacaktır. Ayrıca, iklim değişikliği alanında boşluk oluşmaması için hangi
kanunların uygulanacağı belirlenir.
MADDE 18
Bu
madde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının bağlı kuruluşu olan
İklim Değişikliği Başkanlığı’nın görev tanımında yapılacak düzenlemeleri
içerir. Ayrıca, emisyon ticareti ile ilgili EPİAŞ ve EPDK’ya atfedilen görevler
yeniden düzenlenir ve tutarlılık sağlanır. Türkiye'deki ETS ve diğer
piyasalarda haksız rekabetin önlenmesi amacıyla piyasa düzenleyici ve
denetleyici otoritelerin yetkileri belirlenir.
EMİSYON AZALTIMI VE UYUM MEKANİZMALARI
Sera Gazı Emisyonlarının Azaltılması 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi doğrultusunda, sektörlerin emisyon azaltımına yönelik yükümlülükleri belirlenmiştir. Kamu ve özel sektörün yenilenebilir enerjiye yönelmesi teşvik edilmektedir. Sanayi ve ticaret sektörlerinde döngüsel ekonomi yaklaşımı benimsenerek sıfır atık uygulamaları yaygınlaştırılacaktır. Bu düzenlemeler, Türkiye'nin karbon yoğun sektörlerinde dönüşüm sağlamak amacı taşımaktadır. Ancak, fosil yakıta dayalı sektörlerin nasıl etkileneceği, bu dönüşümün ekonomik maliyetleri ve geçiş sürecinin detayları belirsizdir. İklim Değişikliğine Uyum Yerel yönetimlerin iklim değişikliğine uyum stratejileri hazırlaması gerekmektedir. Kuraklık, su kıtlığı, taşkınlar ve doğal afetler gibi iklim değişikliği etkilerine karşı önlemler alınması zorunlu hale getirilmiştir. Biyolojik çeşitliliğin korunmasına yönelik stratejiler uygulanacaktır. Uyum önlemleri, özellikle su yönetimi ve tarım politikaları açısından büyük önem taşımaktadır. Türkiye'nin iklim krizinden en çok etkilenecek ülkelerden biri olduğu düşünüldüğünde, bu politikaların hayata geçirilmesi kritik önemdedir.
EMİSYON TİCARET SİSTEMİ (ETS) VE KARBON
KREDİLERİ
Emisyon
Ticaret Sistemi (ETS) • ETS kapsamında işletmelerin sera gazı emisyon izni
alması zorunlu hale getirilmiştir. •Sektörlerin karbon salınımlarına üst
limitler getirilerek, fazla emisyon yapan şirketlerin karbon tahsisatlarını
satın alması gerekecektir. • ETS’nin piyasa dinamiklerine uygun olması için
Karbon Piyasası Kurulu kurulacaktır. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması
(SKDM) • Türkiye’de ithal edilen ürünlere karbon düzenleme mekanizması
uygulanacaktır. • AB’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na (CBAM) uyum
sağlamak amacıyla ulusal SKDM oluşturulacaktır. Bu düzenleme, Türkiye’nin
ihracatını koruma açısından kritik öneme sahiptir. Ancak, SKDM’nin sanayi üzerindeki
ekonomik etkileri ve karbon vergisi uygulamalarının detayları henüz
netleşmemiştir.
YEŞİL FİNANSMAN VE TEŞVİKLER
Yeşil
Yatırımların Desteklenmesi • Türkiye Yeşil Taksonomisi oluşturularak, hangi
yatırımların çevresel açıdan sürdürülebilir olduğu belirlenecektir. • Düşük
karbonlu yatırımlara teşvik sağlanacaktır. • İklim finansmanı mekanizmaları
geliştirilecektir. Yeşil finansman, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir
araçtır. Ancak, Türkiye’nin yeşil finansmanı nasıl finanse edeceği ve özel sektörün
bu sürece nasıl dahil olacağı açıklığa kavuşturulmalıdır. Karbon Kredileri ve
Dengeleme Mekanizması • Karbon dengeleme mekanizmaları devreye alınarak, sera
gazı emisyonlarını telafi edecek projeler desteklenecektir. • Doğrulama ve
izleme süreçleri güçlendirilerek karbon piyasası şeffaf hale getirilecektir. Bu
mekanizma, Türkiye’nin karbon piyasasında uluslararası entegrasyonunu
sağlayacaktır.
İDARİ YAPTIRIMLAR VE DENETİM MEKANİZMALARI
Yaptırımlar • Emisyon raporlarını sunmayan veya yanlış beyan veren şirketlere cezai yaptırımlar uygulanacaktır. • Sera gazı emisyon izni almayan tesislere idari para cezaları kesilecektir. • ETS kapsamında tahsisat yükümlülüklerini yerine getirmeyen işletmelere cezalar uygulanacaktır. Bu düzenlemeler, şirketlerin ve sektörlerin iklim politikalarına uyumunu sağlamak için önemlidir. Denetim Süreçleri • Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile İklim Değişikliği Başkanlığı denetim yetkisine sahip olacaktır. • ETS kapsamındaki işletmeler düzenli olarak raporlama yapacaktır. Denetim mekanizmalarının güçlü olması, ETS ve karbon piyasalarının başarılı olmasını sağlayacaktır.
İDARİ NİTELİKTEKİ YAPTIRIMLAR - CEZAİ
HÜKÜMLER ( MADDE 14)
Sera
Gazı Emisyonlarının Takibine İlişkin Doğrulanmış sera gazı emisyonu raporunu
süresi içerisinde sunmayanlara, 500.000 Türk lirasından 5.000.000 Türk lirasına
kadar idari para cezası verilir. ETS kapsamında olan işletmelere cezalar iki
kat olarak uygulanır.
Ozon Tabakasını İncelten Maddelere İlişkin Ozon tabakasını incelten maddeleri kullanan, ithal eden, ticaretini yapan ve piyasaya arz edenlere 2.500.000 Türk lirası, Ozon tabakasını incelten maddeleri içeren ürünlere veya ekipmana bakım, onarım ve servis amaçlı hizmet veren gerçek ve tüzel kişilere 250.000 Türk lirası, Ozon tabakasını incelten maddeleri içeren ürünlerin veya ekipmanın etiketlenmesi hükümlerine uymayanlara 120.000 Türk lirası, idari para cezası verilir.
Florin Sera Gazlarına İlişkin Florlu sera gazlarını kullanan, ticaretini yapan ve piyasaya arz edenlere 2.500.000 Türk lirası idari para cezası verilir ve 3 aydan 6 aya kadar Hidroflorokarbon Kontrol Belgesi verilmez. Hidroflorokarbonları kotasız ve kotayı aşan miktarlarda ithal edenlere 1.000.000 Türk lirası idari para cezası verilir ve takip eden yıl, kotayı aşan miktar oranında kotasında kesintiye gidilir. Florlu sera gazları içeren kapların ve ürünlerin veya ekipmanların etiketlenmesi hükümlerine uymayanlara 120.000 Türk lirası idari para cezası verilir. Bildirim ve raporları veri tabanına süresi içerisinde girmeyen ya da verileri güncellemeyenlere 120.000 Türk lirası idari para cezası verilir. Florlu sera gazı içeren veya çalışması bu gazlara dayanan ekipmana müdahale eden gerçek ve tüzel kişilere 120.000 Türk lirası idari para cezası verilir.
EMİSYON TİCARET SİSTEMİNE İLİŞKİN
Sera
gazı emisyonlarının takibine ilişkin mevzuat kapsamında doğrulanmış sera gazı
emisyon raporunun zamanında sunulmaması durumunda, işlem kayıt sistemindeki
hesaplarda yer alan tahsisatlar üzerinden teslim yükümlülüğünün ifası dışında
işlem yapılması engellenir. Doğrulanmış sera gazı emisyon raporunun
sunulmasıyla birlikte hesaplardaki engel kaldırılır. Raporun sunulması ile
hesaplardaki engelin kaldırılması, idari para cezasının uygulanmasına engel
teşkil etmez. ETS kapsamına dahil olan işletmelerden sera gazı emisyon izni
almadan faaliyet gösteren veya süresi biten veya iptal edilen sera gazı emisyon
izni ile faaliyetlerine devam edenlerden;
1) Doğrulanmış yıllık sera gazı emisyon raporu
bulunan işletmelere, Başkanlığa son beş yıl içerisinde sunulan en yüksek
emisyon değerine sahip raporda yer alan her bir ton karbondioksit eşdeğeri
emisyon miktarı başına 5 Türk lirası,
2) Doğrulanmış yıllık sera gazı emisyon raporu
bulunmayan işletmelere ise 1.000.000 Türk lirasından 10.000.000 Türk lirasına
kadar idari para cezası verilir. Doğrulanmış sera gazı emisyon raporu
bulunmayan işletmelere uygulanacak cezalarda sektör ve kapasite olarak
doğrulanmış sera gazı emisyon raporu bulunan eşdeğer işletmelere göre
değerlendirme yapılması esastır.
Bu alt bendin hangi hâllerde ve hangi
kapasitedeki tesise uygulanacağına ilişkin miktar ve esaslar Başkanlıkça
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
ETS'ye
ilişkin süresi içerisinde yükümlü olunan miktarda tahsisat tesliminde
bulunmayanlara teslim edilmeyen her bir tahsisat için doğrulanmış sera gazı
emisyon raporunun ait olduğu yılın son 3 ayına ait birincil piyasa ağırlıklı
ortalama tahsisat fiyatı ile son 3 ayına ait ikincil piyasa ağırlıklı ortalama
tahsisat fiyatının yüksek olanının 2 katı karşılığına denk gelecek şekilde
idari para cezası uygulanır.
ETS
kapsamındaki tahsisatlarını teslim etme yükümlülüklerini her yıl için en az %80
kadarını süresi içerisinde 3 yıl üst üste yerine getirmeyen işletmelerin sera
gazı emisyon izni iptal edilir ve yeni sera gazı emisyon izni 3 aydan 6 aya
kadar verilmez.
ETS’nin
etkin uygulanabilmesi için gerekli altyapının oluşturulması zaman alabilir,
SKDM’nin sanayi üzerindeki maliyet yükü iyi yönetilmezse rekabetçiliği olumsuz
etkileyebilir ancak bu kanun Türkiye’nin uluslararası iklim politikalarıyla
uyumlu hale gelmesini sağlayacak ve yeşil büyüme teşvik edilerek sürdürülebilir
kalkınma desteklenecek.
İklim Kanunu Taslağı, Türkiye’nin düşük
karbonlu ekonomiye geçişini hızlandıracak kritik bir adımdır.
#www.medyagunebakis.com,
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP