Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
MUHALEFETİ PARÇALAMA PLANINA
KARŞI EN ETKİLİ ÖNLEM
AKP’nin Muhalefeti Parçalama
Planına Karşı En Etkili Önlemi Açıklıyorum..
6'lı Masa'nın Parlamenter Sisteme Geçiş Vadi CHP’nin
Vaadidir.
CHP’de Yapılacak Önseçimlerde MHP Kökenli
Mansur Yavaş'ın Ekrem İmamoğlu'na Karşı Şansının Yok Denecek Kadar Az Olduğu
Tartışmasızdır...
O Halde: Mansur Yavaşı Bu Ön Seçime Katılmaya
Mecbur Bırakıp Yıpratmanın Anlamı Yoktur.!
İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı Seçilmesinden Sonra,
Hızla Gerekli Düzenlemeler Yapılarak Başbakanlık Görevinin Yavaş'a Verileceği
Şimdiden Açıklanmalıdır...
Erdoğan'ın İmamoğlu İle Dördüncü Kez Karşı
Karşıya Gelmekten Çekindiği Göz Önünde Tutulduğunda; İmamoğlu Hakkında Verilen Mahkûmiyet
Hükmünün Kesinleştirilerek Seçime Katılmasını Engellemek Olasılık Dâhilindedir...
Böyle Bir Talihsizlik Yaşanırsa; Yedekte Bekletilen Mansur Yavaş Cumhur Başkanı Adayı Olarak Gösterilmelidir... İşte O Zaman Seçimi Kazanmak Garantidir...
Av. Cemil Can
*BUNLAR DA
EVELALLAH TEMİZLENECEKLER.!*
Cumhurbaşkanı
“Araştırmalar yapılıyor ve oradaki birkaç kendini bilmez, bunlar da
temizlenecek” demişti, dediğini yaptırdı.
Görüşünü açıklama olanağına sahip emekli
subayların ortak görüşü: Sivil üniversitelerin mezuniyet törenlerinde
öğrencilerin keplerini havaya fırlatması ne ise, askeri okulların mezuniyet
törenlerinde “kılıç çatıp” yemin etmek de odur...
Başka bir ifade ile bu gelenek, öğrencilikten
mesleğe geçişin hüzünlü sevinç gösterisidir...
Yemin sonrasında; *Mustafa
Kemal'in Askerleriyiz* sloganını atmak ise akışın gereğidir. Hepimiz
Mustafa Kemal'in askerleri değil miyiz.?
Yemin ederim, Türk halkının kahır ekseriyetinin
görüşü de bu yöndedir...
*KANUNSUZ SUÇ VE CEZA OLMAZ*
Olur Olur Biz Yaparız Sen Rahat Ol.!
Cumhurbaşkanının resmi törenden
birkaç gün sonra; “Siz bu kılıçları kime
çekiyorsunuz?” diye sorarak başlattığı tartışmaya; “15 Temmuz'da biz bunları
temizledik... FETÖ'cü hainlerden ve vesayet artıklarından temizlendikçe ordumuz
terör örgütleriyle mücadele ve vatan savunmasında destanlar yazıyor” (1)
vurgusunu yapınca, kamuoyunda sanki TSK içerisinde FETÖ'cü veya “darbeci” bir
yapılanma var algısı oluştu...
Ardından yaptığı: “Araştırmalar yapılıyor ve
oradaki birkaç kendini bilmez, bunlar da temizlenecek” açıklaması, doğal olarak
Başkomutanın emri olarak değerlendirilmiş ve disiplin süreci başlatılmıştır...
Sonunda 5 teğmen ve 3 sıralı
komutanın TSK ile ilişiği kesilmiştir...
Vicdanları kanatan bu hatalı kararın, -bağımsız
ve tarafsız işlerse- idari yargıdan
iptal edileceği hususunda deneyimli ve yetkin hukukçular hemfikirdir.
Resmi adı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi
olan; gerçekte yasama, yürütme ve yargıya da egemen olan *tek adam sistemi* nde
adaletli bir sonucun alınması mümkün müdür.?
ASIL SORUN BURADADIR.!
İşte bu haklı ve yerinde endişe nedeniyle,
kamuoyunun olayın hukuki boyutunu kavraması ve siyasi iktidar üzerinde gerekli
baskıyı yaparak, haksızlığın giderilmesine katkı sunabilmesi için, bazı temel
kavram ve kuralların bilinmesi şarttır...
Uzun zamandan beri Cumhur İttifakı'nın sözcüsü
gibi davranan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, karar sonrası yaptığı
açıklamanın siyasi iktidarın görüşü olduğuna kuşku yoktur.
BAHÇELİ KKK DİSİPLİN KURULU
KARARI İÇİN:
“Doğru ve isabetli bir karardır” (2) demiştir.
Bahçeli; “Korsan bir metnin kılıçlar eşliğinde
okunmasının yanlışlığı” diye devam ettiği açıklamasında, *yemin metni* nin (3)
“korsan” (4) olduğuna vurgu yapmıştır.
Oysa, aynı yemin Milli Savunma Bakanlığının bir
başka birimi olan Özel Kuvvetler Komutanlığı mezuniyet töreninde de okunmuştur.
(5)
Bahçeli açıklamasının devamında:
Teğmenlerin kılıç çatarak yemin yapmasını,
“TSK'nın hiyerarşik zincirini kıran, teamüllerini bozan, iç disiplin ve denge yapısını sakatlayan bir
fiil” olarak değerlendirip, ihraç kararı ile “darbe sevenlere” mesaj verildiğini savunmuştur.
Bahçeli, açıklamasının devamında, “sahte ve riyakâr
Atatürkçülerin senaryosuna” da dikkat çekmekle, teğmenlerin bağımsız hareket
etmedikleri düşüncesinde olduğunu ortaya koymuştur...
Siyasi iktidar adına yapıldığı
açık olan bu açıklamalar karşısında, hukuki durumun ne olduğuna nesnel gözlerle
bakmak gerekeceği tartışmasızdır.
Önce Askeri Ceza Kanunun (ACK) ilgili
maddelerine göz atalım:
1632 Sayılı ACK'nın 1. maddesinde; Türk Ceza
Kanununda (TCK) suçlar ve cezaları hakkındaki esasların askeri suç ve cezalar
hakkında da uygulanacağı yazılıdır.
Bunun anlamı *Kanunsuz Suç ve Ceza Olmaz*
ilkesinin askeri ceza hukukunda da geçerli olduğudur.
Şimdi eylemin “suç” teşkil edip
etmediğine bakabiliriz:
ACK'da askeri suçlar; ölüm, ağır hapis ve hapis cezalarıyla
cezalandırılan; askeri kabahatler ise kısa hapis cezasıyla cezalandırılan
fiiller olarak tarif edilmiştir.
ACK 2. maddede; “Askeri şahısların askeri
olmayan suçları için TCK hükümlerinin tatbik olunacağı” hüküm altına
alınmıştır.
30'ncu madde ise Türk Silahlı Kuvvetlerinden
”Çıkarma Cezası” nın hangi hallerde verileceği en küçük bir tartışmaya yer
vermeyecek şekilde açıklanmıştır. (6)
Askeri disiplin suçları ise 6413 Sayılı Türk
Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanununda düzenlenmiştir. Anılan
Yasanın 3. maddesinde “disiplinsizlik”:
“Bu kanuna göre disiplin cezası ile
cezalandırılan fiil ve haller” olarak tanımlanmıştır.
Silahlı Kuvvetlerden “Ayırma Cezası”nın
verileceği haller ise 20. maddede 9. bent halinde sayılmışlardır. (7)
Siyasi iktidar adına yapılan
açıklamalardan anlaşılıyor ki;
Teğmenlerin ihracına 20. maddenin ( c) bendinde
ifadesini bulan; “Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarına zarar verecek nitelikte
tutum ve davranışlarda bulunmak“ gerekçesi uydurulmuştur.
Uydurulmuştur diyorum, çünkü kılıç çatmak ve
yemin etmek Türk Silahlı Kuvvetlerinin hiçbir şekilde itibarına zarar veremez.!
“İTİBAR” MI NE DEMEKTİR?
Türk Dil Kurumu'na göre, Arapça kökenli olan
“itibar” sözcüğünün Türkçe karşılığı *Saygınlık* tır.
Saygınlık ise; saygı görme, değerli ve
güvenilir olma durumunu ifade eder.
Resmi törenin bitiminden sonra, TSK'nın
gelenekleri arasında bulunan ve halen uygulanan *kılıç çatma* ile *yemini okuma*
nın Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarına zarar vermiş olabilir mi?
Pek çok yurttaş gibi ben de Kara Kuvvetleri
Disiplin Kurulu'nun bu konudaki açıklamasını sabırsızlıkla ve merakla
bekliyorum...
Ve nihayet şu hususu rahatlıkla
ifade edebilirim ki;
“yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare
yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net,
anlaşılır ve uygulanabilir olmasını. Ayrıca kamu otoritelerinin keyfi
uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesini ifade eden” Belirlilik İlkesi
uyarınca, *kılıç çatma* ve *yemin etme* yi zorlama yorumlarla bile 20. madde
kapsamına sokmak olanaksızdır...
Bu bentte belirtilen “Türk Silahlı
Kuvvetlerinin itibarına zarar verecek davranışların” diğer bentlerde
belirtilen, *hizmete engel davranışlar*a denk veya aynı ağırlıkta olmaları
aklın ve bilimin gereğidir.
Kaldı ki, ceza hukukunda “kıyas yasağı” da
olduğundan; “kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas
yapılamayacağı; suç ve ceza içeren hükümlerin, kıyasa yol açacak biçimde geniş
yorumlanamayacakları” tartışmasızdır...
Neresinden bakılırsa bakılsın teğmenlere verilen cezayı hukuk çerçevesinde savunmak olanaksızdır... Bu nedenle olayı “siyasi” bir karar olarak ele almak ve ona göre karşılık vermek aklın ve bilimin gereğidir...
Av. Cemil Can
DİPNOTLAR
(3) "Ant içeriz ki; Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin
bağımsızlığına, Ülkenin bölünmez bütünlüğüne, Yüce Türk ulusunun namus ve
şerefine, Aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi
bulacak ve Kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk
istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız ve
şerefimizle öleceğiz.*NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.!* *MUSTAFA KEMAL'İN ASKERLERİYİZ.!*
(4) Korsan sözcüğü burada, “izinsiz olarak yapılan” anlamında
kullanılmış olduğu çok açıktır ve sözcük doğru ve yerinde kullanılmamıştır.
Zira teğmenlerin resmi tören bittikten sonra yapacakları kutlama için izin
almak gerekmemektedir. Bu kutlamayı girilmesi yasaklanmayan her yerde
yapabilirlerdi.
(5) https://www.muratbakan.com.tr/2024/11/20/chpli-bakan-meclis-kursusunde-subay-andini-okudu/
(6) ASKERİ CEZA KANUNU
Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezası:
Madde 30 – (Değişik: 22/3/2000-4551/6 md.) Aşağıda yazılı hallerde
subay, astsubay, uzman jandarmalar ve özel kanunlarında bu cezanın uygulanacağı
belirtilen asker kişiler hakkında, askeri mahkemeler veya adliye mahkemelerince
asıl ceza ile birlikte, Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezası da verilir.
Bu husus mahkeme hükmünde belirtilmemiş olsa dahi, Silahlı Kuvvetlerden
çıkarmayı gerektirir.
A) Taksirli suçlardan verilen cezalar hariç olmak üzere ölüm, ağır
hapis, bir seneden fazla hapis cezası ile hükümlülük halinde,
B) Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit ve nitelikli
zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye
kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı
suçtan. Veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve
alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından
biriyle hükümlülük halinde. Taksirli suçlardan verilen cezalar hariç olmak
üzere, askeri mahkemelerce üç aydan fazla hapis cezası ile birlikte Türk
Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezası da verilebilir.
https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.3.1632.pdf
(7) TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ
DİSİPLİN KANUNU
Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezasını gerektiren disiplinsizlikler
MADDE 20 –(1) Silahlı
Kuvvetlerden ayırma cezasını gerektiren disiplinsizlikler şunlardır:
a) Aşırı borçlanmak ve borçlarını ödeyememek: Nafaka, trafik
kazası, doğal afet, personelin öngöremeyeceği şekilde ülke genelinde yaşanan
olağanüstü ekonomik dalgalanmalar, ani devalüasyonlar-kur ayarlamaları, sağlık
ve tedavi giderleri ile kefillik ve benzeri zorunluluk hâlleri hariç olmak
üzere, aşırı derecede borçlanmaya düşkün olmak ve bu borçlarını ödememeyi
alışkanlık hâline getirmektir.
b) Ahlaki zayıflık: Görevine, sosyal ve aile yaşantısına zarar
verecek derecede menfaatine, içkiye, kumara düşkün olmak veya Türk Silahlı
Kuvvetlerinin itibarını sarsacak şekilde yüz kızartıcı, utanç verici veya
toplumun genel ahlak yapısına aykırı fiillerde bulunmaktır.
c) Hizmete engel davranışlarda bulunmak: Devletin ve Türk Silahlı
Kuvvetlerinin itibarına zarar verecek nitelikte tutum ve davranışlarda veya
ağır suç veya disiplinsizlik teşkil eden fiillerde bulunmaktır.
ç) Gizli bilgileri açıklamak: Yetkisi olmadığı hâlde, devletin
güvenliği ile iç ve dış siyasi yararlarına ilişkin elde ettiği gizli bilgileri
yetkisiz kişi ve kuruluşlara vermek, ulaştırmak veya açıklamaktır.
d) İdeolojik veya siyasi amaçlı faaliyetlere karışmak: Siyasi
partilere girmek, ideolojik veya siyasi faaliyetlere karışmak, ideolojik veya
siyasi amaçlarla disiplini bozucu tavır ve davranışlarda bulunmaktır.
e) Uzun süreli firar etmek: Geçerli bir mazereti olmaksızın
kesintisiz olarak bir yıldan fazla süre ile izin süresini geçirmek veya firar
hâlinde bulunmaktır.
f) Disiplinsizliği alışkanlık hâline getirmek: Disiplini bozucu
tavır ve davranışlarda bulunmayı alışkanlık hâline getirmek veya aldığı
disiplin cezalarına rağmen ıslah olmamaktır.
g) İffetsiz bir kimse ile evlenmek veya böyle bir kimse ile
yaşamak: İffetsizliği anlaşılmış olan bir kimse ile bilerek evlenen veya
evlilik bağını devam ettirmekte veya böyle bir kimseyi yanında bulundurmakta
veya karı koca gibi herhangi bir kimse ile nikâhsız olarak devamlı surette
yaşamakta ısrar etmektir.
ğ) Gayri tabii mukarenette bulunmak: Bir kimseyle gayri tabii
mukarenette bulunmak yahut bu fiili kendisine rızasıyla yaptırmaktır.
(Mukarenet, doğal olmayan cinsel ilişki anlamındadır.)
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2013/02/20130216-1.htm
#www.medyagunebakis.com,
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP