Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
*YAAYLALAR, YAYLALAR.!* DİLO DİLO
YAYLALAR.!
Amasya, Bolu ve Trabzon'da 15 yaylanın statüsü kaldırılarak imara açıldı.
Trabzon’un Akçaabat ilçesinde bulunan, doğa
turizmi açısından Uzungöl'den sonra yerli ve yabancı en çok ziyaretçi sayısına
sahip olan *Hıdırnebi Yaylası* da listede yer aldı.
2013 yılında bu alanlar orman iken AKP Genel
Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yayla statüsü
getirilmişti. Şimdi yayla statüsü kararı kaldırıldığı için, bu alanlar tekrar
orman statüsüne alınmış oldu. Bu arada getirilen imar barışı da yaylalarda
yapılaşmanın önünü açtı.
Türkiye’de bu karar daha önce Giresun’daki *Kümbet Yaylası* ve Rize’deki *Ayder Yaylası* için
çıkarılmış, Ayder Yaylası son olarak binalarla ve yeraltı otoparklarıyla
“donatılmış”, yerli halkın tarım ve hayvancılık yaptığı doğal bir alan olmaktan
çıkarılmıştı.
Yaylaların statüsünün değiştirilmesine ilişkin
kararı değerlendiren TMMOB
Yönetim Kurulu, geçmişteki örneklere
de bakarak söz konusu kararı “imara açmak” şeklinde değerlendirmenin yanlış
olduğunu, yapılan eylemin *mülkiyet değişimi* olduğunu
belirtti.
MÜDAHALENİN YOLUNU YILLAR ÖNCE AÇTILAR
İmara açılma meselesi bugün başlamadı. Daha önce
de 1. - 2. - 3. derece şeklinde doğal sit alanları diye tanımlanan koruma
bölgeleri ile ilgili derece düşürme işlemleri yapıldığını, sonrasında yapılan
bir yasa değişikliği ile bu üç kategorinin hassas bölgeler, korunması gereken
bölgeler ve geleceğe taşıma anlamında sürdürülebilir bölgeler olarak adlandırıp
üç ayrı yeni kategoriye bölündüğünü söyledi:
*Sürdürülebilirlik* devreye girdiği zaman imara,
yapılaşmaya açılmış oldu. Bunun temeli bugün değil çok daha önce atıldı.
Giresun’un Kümbet Yaylası, Rize’nin Ayder Yaylası bu uygulama projesinin ilk
örnekleriydi.
“Bir kısmı doğal sit alanı içerisinde kalan
yerlerin derecesini sürdürülebilirlik kategorisine indirip müdahale etmenin
yolunu açtılar. Bütün bunlar bir kişinin kararıyla oldu. Hiçbir rapor
hazırlanmadan, bilimsel altyapısı olmadan, değerlendirilmeden bu işlemler
yapıldı.”
AYDER’İN FLORA VE FAUNASI YOK OLDU
“İmara açıldı” sözünün gideceği yer; Akçaabat’ın ya da
Amasya’nın köylüsünün kendi yaylasında ev yapıp yapamayacağı anlamını taşıyor.
“Oysa böyle bir şey söz konusu değil. O nedenle
bunu ‘imara açıldı’ şeklinde yorumlamak doğru değil. Bunun adı mülkiyet
değişimidir”
“Ülkenin ekonomik anlamda şişirilip bir değer
varsayılarak pazarlanması meselesinin bir parçası da doğal alanlardır. Bunlar
ormanlar, yaylalar, nefes alınacak bölgelerdir. İşte bu nefes alınacak
bölgelerin de imara açılma meselesi aslında mülkiyet devridir. Şimdiki kararda
Hıdırnebi Yaylası var mesela ve burada çivi bile çakamazsınız. Çünkü orada bir
şeye dokunduğunuz zaman oranın doğallığını, soğanlı bitkisini, su havzasını yok
edersiniz.
“Yani yaylalarımız vatandaşın hayvancılık
yapacağı, otlak alan olarak kullanacağı ve aynı zamanda su deposu olarak
kullanılacak alan statüsünden çıkmış olacaktır. Şimdi bütün bunları
değerlendirmeyip sadece imara açılıyor diye bakarsak ne güzel de bina yapılıyor
biçiminde bir sonuç alırız.
“Oysa bugün Ayder’de Flora ve Fauna
ortadan kalktı ve mülkiyet değişimi yaşandı. Yani esas mülkiyet alanı; hayvancılık, otlak alanı, doğal yaşam alanı
olmasından, korunması gereken, geleceğe taşınması gereken alandan ekonomik
kalkınma amaçlı turistik bir alana döndü."
MÜLKİYET DEĞİŞİMİNİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ
“Sürdürülebilirlik” ile kast edilen “ekonomik”
sürdürülebilirliktir ve Asıl hedef mülkiyet değişimidir.
“Oysa gerçek sürdürülebilirlik oraya hiç
dokunmamaktır. Aksi takdirde sadece imara açıldı biçiminde bakılması Trakya’da
kentin yanında bir tarlanın imara açılması gibi gözükebilir. O nedenle bunu bir
temel felsefe olarak ortaya koymamız gerekiyor."
ÜLKENİN KAYNAKLARI OLARAK SUNULACAK
Öte yandan bu sadece orta derecede gelen ikinci hamle.
Sıra üçüncü ve dördüncü hamlelere geldiğinde
yaşanacaklar şöyledir:
“Son hamleler olduğunda temiz ve yaşanılabilir
alanlarımız ekonomik değer olarak öne konulacak. Kaynak ve varlık olarak bunlar
gösterilecek ve çeşitli uluslararası şirketlere peşkeş çekilerek ya da yerli
şirketler üzerinden uluslararası alana varlık gösterilerek Türkiye’nin sıkışmış
ekonomi alanında kullanılabilecek. Nasıl ki köprü, havalimanı, şehir
hastaneleri gibi birçok yapı yap-işlet-devret yöntemiyle şirketlere bağlandı,
yaylalar için de aynı durum söz konusu olacak.
“Yani bu yaylalar pazarlanıyor şu anda. Ülkemizin
hayvancılığı, tarım alanları, doğal varlıkların olduğu nefes alabileceğimiz
alanlar yok ediliyor. Onun için hikâye artık çok tehlikeli bir boyuta varmış
durumda. Bunun sadece bilimsel ve teknik alanda tartışılması ve sorun ortaya
koyması da yetmez. Siyasal alandan çıkarılıp bölgede yaşayan insanlara
duyurulması ve karşı karşıya oldukları sorunu da anlatmak gerekiyor.”
Resmi Gazete kararı
Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, yayla statüsü
kaldırılan yerler:
Trabzon: Hıdırnebi-1, Hıdırnebi-2
Bolu: Göllü Ören, Yaylabeli
Amasya: Ahmetoğlu, Keşbeli,
Çukurtuzla, Melikli, Çukuryayla, Alanbaşı, Kadı Çayırı, Kulam, Peynirçayı,
Düvenci, Fındıkpınar.
Kararda, “Ekli listede adları belirtilen
alanların ‘yayla alanı' olarak ilan edilmelerine ilişkin aynı listede tarih ve
sayıları yazılı Bakanlar Kurulu kararlarında yer alan hükümlerin yürürlükten
kaldırılmasına, 6831 sayılı Orman Kanununun 17'nci maddesi gereğinde karar
verilmiştir” denildi.
#www.medyagunebakis.com,
Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın kararıyla, Bolu'da bulunan 3 bölgeyle birlikte 11 ilde toplam 14
milyon metrekarelik alan "yayla alanı" olmaktan çıkarıldı.
Resmi
Gazetenin 4 Mart 2020 tarihli sayısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
imzasıyla yayınlanan
“Bazı Alanların ‘Yayla Alanı’ Olarak İlan Edilmelerine İlişkin Aynı Listede
Tarih ve Sayıları Yazılı Bakanlar Kurulu Kararlarında Yer Alan Hükümlerin
Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Karar” kapsamında
ülke genelinde 11 ilde 14 milyon metrekarelik alan yayla statüsünden çıkarıldı.
Kararda Bolu’dan da
3 yayla yer aldı. Karara göre Gerede ilçesinde bulunan 1.70 hektarlık Hacıveli
ile 0.90 hektarlık Seviller yaylası ile Mudurnu ilçesindeki 6 hektarlık Ilıca
yaylası yayla alanı olmaktan çıkarıldı.
Yayımlanan listede;
Adana’dan 9, Artvin’den 1, Bolu’dan 3, Erzurum’dan 7, Eskişehir’den 3,
Giresun’dan 35, Kahramanmaraş’tan 20, Kastamonu’ndan 1, Konya’dan 35,
Kütahya’dan 7 ve Trabzon’dan 5 alan bulunuyor. Söz konusu alanların inşaat ve
turizm projeleri için amacı dışında kullanılacağı iddialarını bir önergeyle
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a soruldu.
Söz
konusu alanlar, 6831 sayılı Orman Kanununun 17’nci Mad. dayanarak *yayla alanı*
olmaktan çıkarıldı. Bu maddede şu ifadeler yer alıyor:
“Savunma, ulaşım, enerji, haberleşme, su,
atık su, petrol, doğalgaz, altyapı, katı atık bertaraf ve düzenli depolama
tesislerinin;
Baraj, gölet, sokak hayvanları bakımevi ve
mezarlıkların;
Devlete ait sağlık, eğitim, adli hizmet ve
spor tesisleri ile ceza infaz kurumlarının;
Ve bunlarla ilgili her türlü yer ve binanın
Devlet ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasında kamu yararı ve zaruret
olması halinde, gerçek ve tüzel kişilere bedeli mukabilinde Çevre ve Orman
Bakanlığınca izin verilebilir.”
STK’ı tarafından
dile getirilen, *Karar rant için atılmış bir
adımdır. 14 milyon metrekarelik alan inşaat ve turizm projeleri için kullanılıp
amacı dışına çıkarılacak* iddiaları üzerine konuyu Meclis gündemine
taşıdı. Çelik, kararla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından
yanıtlanması istemiyle soru önergesi verdi. Önergede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
imzası ile yayla olmaktan çıkarılan alanların hangi alanlarda kullanılmasının
planladığı, ayrıca kararda belirtilen kamu yararı ve zaruret halleri ile devlet
menfaatlerinin neler olduğu soruldu.
#www.medyagunebakis.com,
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP