CAMİLERİ *AHIR* YAPAN; GERİCİ-YOBAZ ZİHNİYETTİR.!

Camileri ibadethane olmaktan çıkarıp, düğün-dernek yerine çevirenler, fırsatçı, gerici-yobaz zihniyetin köleleridir.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

CAMİLERİ *AHIR* YAPAN; GERİCİ-YOBAZ ZİHNİYETTİR.!

20 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyet gazetesinde bir haber:

“Bu ne insafsızlık, Seferihisar'da tarihi cami ahır yapılmış.” (01) Haber doğru. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün isteği üzerine kurulan Kuvayı Milliye'nin gazetesi Cumhuriyet'te atılmış bu başlık.

Haber yazıldığında yıl 1936'ydı ve Ulu Önderimizin ölmesine 2 seneden daha fazla zaman vardı... Gerçekten de camiyi ahır yapmış namussuzlar...

OLAYIN ASLI ŞÖYLEDİR:

Gazetede haber olan cami, İzmir-Seferihisar'ın Hereke-Düzce Köyündeki (02) Kasım Çelebi Camii'dir.

Düzce Köyünün, Osmanlı döneminde nüfusunun yüzde 60-70'i Rum'dur.

İşgal sırasında neredeyse köyde hiç Türk kalmamıştı.

Yunanlılar köyü yakıp yıktılar.

Müslüman halkı köyden göç etmek zorunda bırakmışlardı.

Yunan işgali sırasında, Anadolu'daki pek çok cami gibi Hereke Köyündeki camiyi de tahrip ederek, hangi akla hizmetse ahır haline getirdiler...

TÜRK HALKININ EN BÜYÜK DÜŞMANI CEHALETTİR...

Şimdi can yakıcı soruyu soruyorum:

İçeriğinde gerçek durum olduğu gibi aktarılan bu haberin başlığından yola çıkarak; tek parti döneminde “din düşmanlığı” yapıldığı algısı yaratılabilir mi veya bu kara propaganda ile Atatürk veya İnönü karalanabilir mi?

Yanıt:

Evet, bu yalanla 88 yıl boyunca vatanımızı kurtaran ve devletimizi kuran milli kahramanlara karşı her türlü karaçalınmış ve itibarsızlaştırma yapılmıştır.

Türk halkının beynini yalanlarla iğfal eden gerici-yobaz zihniyet, işgalcilerden daha fazla zarar vermiştir ve vermeye de devam etmektedir...

İkinci soru şudur:

Türk halkının en büyük düşmanı, emperyalizmin öncü kuvveti işgalci Yunan mıdır, yoksa “keşke Yunan kazansaydı” diyen ihanet çizgisini takip eden gerici-yobaz işbirlikçiler midir.?

Doğru yanıt şudur: Her ikisi de değildir!

Türk halkının en büyük düşmanı cehalettir...

Gerici-yobaz tayfası, Konya'daki Alaattin Camii'nin de *ahır* yapıldığı yalanını söyler dururlar.

GERÇEK ŞÖYLEDİR:

1940-45 yıllarında Hitler'in milyonlarca insanı katlettiği günlerde Mareşal Fevzi Çakmak, bu camiyi askerlere tahsis etmişti.

Daha önce Osmanlı döneminde de aynı uygulama yapılmıştır:

1914-18 yıllarında Sultan Vahdettin camiyi askeri işlerde kullanılmak üzere tahsis etmişti.

1920-23 döneminde Kuvayı Milliye’ciler aynı camiyi askeri amaçla kullanmışlardır. (03)

İkinci Cumhurbaşkanımız Garp Cephesi Komutanı İsmet Paşa, İkinci Dünya Savaşı sırasında (1939-1946) Türkiye'deki bazı camileri “depo” olarak kullanmıştır.

Depo alarak kullanılan camilere; kilit vurulmuş ve içeriye kimse girmesin diye de kapılarına nöbetçi asker konulup ibadete kapatılmışlardır.

Oldukça akıllıca ve doğru bir karardır...

AHLÂKSIZLIK... TÜRK HALKINI “AHMAK” YERİNE KOYMAKTIR.!

İsmet Paşa ve arkadaşları olası bir saldırıda, camilerin hedef alınmayacağını öngörmüşlerdi.

Nereden bilebilirlerdi ki, kurtuluştan sonra, camiler işbirlikçilerin sürekli hedefi haline geleceklerini.

Tarihi ve dini değeri olan bazı eserler, Alman bombardıman uçaklarının menzili dışındaki Anadolu’daki bazı camilere taşıdılar.

Niğde'deki üç cami ile Sivas'taki Ulu Cami bu nedenle kapatıldılar.

İçerlerine Topkapı Sarayı'ndaki Kutsal Emanetler yerleştirilmişti...

Bu tarihi gerçekleri ters-yüz ederek, tek parti döneminde camilerin kapatıldığı yalanı üzerinden siyasi yarar elde etmeye çalışmak en hafif tabiri ile ahlâksızlıktır... Türk halkını “ahmak” yerine koymaktır.

İSLÂM'DA 'CAMİ FETİŞİZMİ' EMEVİLER DÖNEMİNDE BAŞLAMIŞTIR

İsminin başında *profesör* unvanı bulunan MEB Yusuf Tekin'in, laiklik tanımını yaparken aynı yalana başvurması ne büyük talihsizliktir.

Gerçekten de Türk milletinin en talihsiz olduğu anlar, Yusuf gibilerin ana rahmine düştüğü anlardır.!

20. Yüzyılın ön önemli 100 bilim insanının ilk 10'u arasında yer alan (04) Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, şu tespiti yapmıştır:

*İslâm'da 'cami fetişizmi' Emeviler döneminde başlamıştır. Dini siyasete alet eden Emeviler, ibadetleri 'şov aracı' haline getirirken, büyük boyutlu ve çok sayıda cami yapmışlardır. Bunun adı 'dindarlık' değil, 'israf' ve 'gösteriştir' ve İslâm dinine göre her ikisi de haramdır.* (05)

Öztürk, gösterişli camilerle ilgili olarak “haram” vurgusunu yaptıktan sonra, Muhammed İkbal'den (06) şu alıntıyı yapar:

“Bu mantıkla hareket edildiğinde, camiler sömürgecilerin hapishanelerine, kutsallaştırılmış hapishanelere dönerler. Öyle hapishaneler ki, kapısına kilit vurmanıza da gerek yok. İçeri soktuklarınız zaten orada kendilerini bağlarlar.”

Sırası gelmişken bu iki büyük düşünürü; şükran, minnet, özlem ve saygıyla anıyorum...


ENGEL; GERİCİ-YOBAZ ZİHNİYETTİR.!

Cahil bıraktırılmış Türk halkının en temel sorunlarından biri de laikliğin ne olduğunu ve ne olmadığını bir türlü kavrayamamış olmasıdır.

Kuşkusuz üzerinde “bilim insanı” etiketi taşıyan Yusuf Tekin gibi insanların beyanları (07) bu konudaki kafa karışıklığını artırmaktadır.

Bununla birlikte, laikliğin kolaylıkla anlaşılan tanımını yapan bilim adamlarımız da vardır; fakat iletişim araçlarının çoğuna egemen olan gerici-yobaz zihniyet, bu fikirlerinin kitlelere ulaşmasına engel olmaktadır.

Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı:

“Laiklik toplum ve devlet düzeninin akla ve bilime dayalı olmasıdır. Din-devlet ayrımı ya da din ve vicdan özgürlüğü bu bütünün birer parçasıdır. Laikliğin ortaya çıkışını zorunlu kılan iki temel neden vardır. Birincisi; farklı inançtan insanların barış içinde bir arada yaşamalarını sağlamak. İkincisi; değişen koşullara aklın ve bilimin ışığında çözüm arama yolunu açık tutmaktır” diyerek (08) evrensel bir tanım yapmıştır.

AYİN HÜRRİYETİ DOKUNULMAZDIR.

Laikliğin ne olduğu ve ne olmadığını en anlaşılır şekilde Gazi Mustafa Kemal Atatürk yapmıştır:

“Her birey istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine özgü siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin gereklerini yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine veya vicdanına hâkim olunamaz. Vicdan hürriyeti kesin ve saldırılmaz olup, bireyin doğal haklarının en önemlilerinden sayılmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nde her yetişkin dinini seçmekte özgür olduğu gibi belirli bir dinin merasimini de serbestçe yapabilir; yani ayin hürriyeti dokunulmazdır.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN RESMİ DİNİ YOKTUR.

Türkiye Cumhuriyeti'nde herkes Allah'a istediği gibi ibadet eder. Hiç kimseye dini fikrinden dolayı bir şey yapılmaz. Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi dini yoktur. Devlet idaresindeki bütün kanunlar, kurallar ilmin çağdaş uygarlığa sağladığı esas ve şekillere, dünya içtihatlarına göre yapılır ve uygulanır. Din anlayışı vicdan olduğundan Cumhuriyet din fikirlerini devlet ve dünya işlerinden ve siyasetten ayrı tutmayı milletimizin çağdaş ilerlemesinin başlıca başarı etkeni görür.” (9)

SONUÇ OLARAK SÖYLEYEBİLİRİZ Kİ:

Camileri ibadethane olmaktan çıkarıp, düğün-dernek yerine çevirenler, fırsatçı, gerici-yobaz zihniyetin köleleridir.(10)

İşgal yıllarında ahır olarak kullanılan veya bakımsızlık nedeniyle harabeye dönen 126 cami ve mescid-i şerif ile 31 medrese ve mektep; 22 suyolu ve çeşme, 175 akar ve 26 hamam, tek parti döneminde tamir edilip yeniden hizmete sunulmuştur. (11)

Dinlerin ve dini kurum ve kuruluşların, kurnaz kasaba politikacılarının istismar aracı olmaktan kurtarıldığı ve “kutsal hapishaneler” olarak işlev görmediği aydınlık günlere ulaşmak dileğiyle...

Av. Cemil Can

https://www.facebook.com/cemil.can.94009

 

 

DİPNOTLAR:

(01) https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/yilmaz-ozdil/mustafa-kemal-camiyi-ahir-yapti-oyle-mi-20413966 

(02) Eski adıyla Hereke yeni adıyla Düzce Köyü, İzmir-Seferihisar karayolu üzerinde, Seferihisar'ın yaklaşık 5 km kuzeybatısındadır. Kasım Çelebi Camiinin (Medrese) yaklaşık 200 m güneydoğusunda “ahır” olarak kullanılan, yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya bulunan bir de hamam vardır. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/298278

(3) Bakınız İslâm Ansiklopedisi s.325

(04) Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, Time Dergisi’nin gerçekleştirdiği ‘20. Yüzyılın En Önemli Kişileri’ (The Most Important People of 20th. Century) anketinin ‘En Önemli Bilim Adamları ve Islahatçılar’ (The Most Important Scientists and Healers) listesinde, dünya kamuoyunca belirlenmiş yüz ismin ilk onu arasında yer almıştır. https://www.ynovakfi.org/hayati/

(05) Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, Kur'an Penceresinden Kurtuluş Savaşı'na Bir Bakış, (s.396)

(06) Muhammed İkbal; (9 Kasım 1877 - 21 Nisan 1938), Pakistanlı İslam âlimi, şair, filozof ve politikacıdır. Hindistan'daki Müslümanların bağımsızlık mücadelesini ilk defa dile getiren kişidir.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Muhammed_%C4%B0kbal

(07) https://www.youtube.com/watch?v=7IMw0gTmKbU

(08) http://kentgazetesi.biz/ahmet-taner-kislaliyi-anarken/

(09) Mustafa Kemal Atatürk, Vatandaş İçin Medeni Bilgiler, (s.95-97)

(Aşağıdaki bağlantıdan kitabın tamamını indirebilirsiniz.)

https://books.googleusercontent.com/books/content?req=AKW5QacXUdloF-8DtFnbaZea6flrBguwiibGqELv-_JKil-RMzUUPDj-FZYwjm3AP0Kg07hf0mb_rdtLaLxF5qITOx2-wWPQQUfom8b5wGEnqcMBlLK7ncf2m8OlrcXKk6ooYu4mNxGqsmvh-ZcpSx6WydeVBW1Jgcc2ErtoCarp5CoEzIyM6_8xjxoKizjOEgM0MyyUjsXnoOubqXm1I2onYxDSXgaFsr-1i22L05I8S-YllPWIbkoxepQFRCTGGB_jDEnyEdbSjvSc0IrD5yhmTA5FvAzEuw

(10) https://x.com/genco_1923/status/1859930098365063611 

(11) https://www.yenimesaj.com.tr/ataturkun-tamir-ettirdigi-camiler-H1385959.htm

 

#ÖkkeşBölükbaşı

,

#www.medyagunebakis.com, #Toplumsalmuhalefet,


Diğer Haberler

  • DARBE KİMDEN GELİRSE GELSİN KARŞIYIZ..
  • TRABZONLULAR BİRLEŞİNİZ
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI…
  • KUL VE MAHLÛKAT HAKKI..
  • ADAM OLMAK–OLAMAMAK VE GAZETECİLİK
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI..
  • DERNEKLER KANUNUNA MUHALEFET
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP