MUSTAFA FEHMİ KUBİLAY’IN ANISINA
Hâlâ Gazi Mustafa Kemal'e İzafe Edilebilen Bu
“Menemen'i
Haritadan Silin.!” Sözünün Aslı
“Bu, Cumhuriyeti Ve Bizim Başımızı Kesmektir.
Bundan Bütün Menemen Sorumludur. Bu Kasaba 'Vilmodit' *Cezalı Şehir* İlân
Edilmeye Müstehak Olmuştur.” Şeklindedir. Mustafa Kemal Paşa.!
23 Aralık 1930 sabahı Menemen'de, başlarında
derviş Mehmet lakaplı esrarkeş silahlı altı kişi, bir camiden aldıkları yeşil
sancağı sabah namazından sonra ilçe meydanına dikerek silah zoruyla etraflarına
adam toplamaya çalıştılar.
Bu eylem, şeriat taleplerinde bulunan bir isyan
hareketini başlattı. Yüzbaşı Fahri Bey, olaya müdahale etmek üzere gelip
isyancılara dağılmalarını söyledi, ancak isyancılar bu çağrıya uymayacaklarını
belirttiler.
Yüzbaşı Fahri Bey, durumu 43. Piyade Alayına
bildirdi ve alay komutanı Kubilay'ı olay yerine gönderdi. Kubilay, eylemcilere
teslim olmaları çağrısında bulundu, ancak bir ateş sonucunda yaralandı ve
kafası kesilerek öldürüldü.
Çatışma sırasında mahalle bekçisi Hasan ve
Şevki de saldırganlara karşı direndi ve saldırganları yaraladı, ancak iki bekçi
de çatışmada öldü.
Tarihe
'Menemen Olayı' olarak geçen Asteğmen Kubilay'ın hayatını kaybettiği Menemen
Olayı'nın üzerinden 82 yıl geçti. Yıllardır en çok tartışılan konulardan biri
olan Menemen Olayı'na Mustafa Kemal'in verdiği tepki hep konuşuldu. Menemen
halkın olaya duyarsız kalmasına çok sinirlenen Mustafa Kemal'in "İlçeyi haritadan
silin" dediği söylendi. Peki olayın arkasında ne
vardı?
Dönemin
TBMM Başkanı Kazım Özalp'ın, İş Bankası Yayınları'ndan çıkan anılarında bu
olayı anlatmıştı. Özalp'e göre gerçekten Atatürk, Menemen'in boşaltılıp
kentin "Vilmodit" ilan
edilmesini istedi. Yani, Menemen halkı başka yörelere sürülüp, kentin orta
yerine bir "utanç
anıtı" dikilecekti. Ancak, dönemin yöneticileri,
Atatürk'ün bu emrini bir süreliğine erteledi. Atatürk, bir daha bundan
bahsetmeyince, Menemen haritadan silinmekten kurtuldu.
KUBİLAY'IN BAŞINI KESTİLER Kazım
Özalp, Ankara'ya gelen ilk bilgileri şöyle anlatıyor: "25 Aralık 1930
günü, Erenköylü Derviş Mehmet, altı arkadaşıyla beraber Menemen hükümet
konağına gelerek, "Ben
mehdiyim, dinimiz mahvoluyor, şeriatı kurtarmaya geldim" diye
bağırmaya başlamıştı. Büyük bir kalabalık tekbir getirerek toplanmaya
başlamıştı. Menemen'de yedek subaylığını yapmakta olan öğretmen
"Kubilay", bu olaya mani olmaya kalkışınca, Derviş Mehmet ve
arkadaşları kendisini yere yatırmışlar ve Derviş'in elindeki bıçakla başını
keserek vücudundan ayırmışlardı.
KİMSE MANİ OLMADI Orada
bulunan 1500 kadar Menemenliden hiç kimse mani olmaya çalışmamıştı. Derviş
Mehmet, Kubilay'ın başını kestikten sonra, kanını içmek helaldir diyerek
avucuna aldığı kanı içmişti. Sonra kesik baş bir kazığa saplanarak halka
gösterilmişti. Bu arada meydana yetişen bir bekçi ile jandarma askerini de
öldürmüşlerdi."
MUSTAFA KEMAL PAŞA KIZGINDI Bu
vahşice eylem, İsmet Paşa gibi soğukkanlı birini bile etkilemişti. Özalp,
haberin Ankara'ya ulaşmasından hemen sonra yaşananları da şöyle anlatıyor:
"Bu haber Ankara'da bir bomba tesiri yaptı. Derhal Köşk'e çağırıldım.
Mustafa Kemal Paşa görülmemiş şekilde kızgın, üzgün ve heyecanlıydı. İsmet
Paşa, Milli Müdafaa Vekili Zekai Bey (Apaydın), Ordu Müfettişi Fahrettin Paşa
(Altay) da, Köşk'e geldiler.
BU CUMHURİYET'İN BAŞINI KESMEKTİR Mustafa
Kemal Paşa, çok sinirli bir durumda söze başladı: 'Bu ne haldir, mürteciler
hükümet meydanında ordunun subayını din adına boğazlayabiliyorlar. Binlerce
Menemenliden kimse çıkıp mani olmuyor, bilakis tekbirlerle teşvik ediyorlar.
Yunan idaresi altındayken bu hainler neredeydiler? Onların namusunu ve dinini
kurtaran ordunun bir subayına reva gördükleri bu saldırının cezasını yalnız
hain katiller değil, hepsi en ağır şekilde çekmelidir. Bu Cumhuriyet'i ve bizim
başımızı kesmektir. Bundan bütün Menemen sorumludur. Bu kasaba 'Vilmodit' ilan
edilmeye müstahak olmuştur''
MENEMEN'İ HARİTADAN SİLİN Özalp,
ileride "Menemen'i haritadan silin" şeklinde hatırlanacak 'Vilmodit
emrinden' sonra yaşananları ise kitabında şöyle aktarıyor: "Atatürk'ün
öfkesi dinmiyordu. 'Derhal harekete geçmeliyiz', dedi. Cevaplarımızı
bekliyordu, yalnız itiraz dinlemeye tahammülü olmadığı anlaşılıyordu. Vakit
kazanmak ve havayı biraz yumuşatmak düşüncesiyle, 'Acaba ayrıntılı raporların
gelmesini beklesek mi?' diye bir görüş ortaya attım. Hiç cevap vermedi. Bir
süre oturdu. Biz de konuşmadık. Menemen'de orduya hizmet eden veya önceden
hizmet etmiş olan askerler ve aileleri vardı. Masum çocuklar, ihtiyarlar, aciz
kadınlar böyle ağır bir cezaya ister istemez maruz kalacaklardı. Konuşmasak
bile, bu fikirleri hepimiz zihnimizden geçiriyorduk. Belki bu susma sırasında
Mustafa Kemal Paşa da bunları düşündü. Ancak, taviz vermeye niyetli
görülmüyordu, 'İşte böyle olacak, dağılalım' dedi ve kalktı." Verilen emri
unutturdular Emir hemen yerine getirilmedi. Peki, dönemin yöneticileri
Atatürk'ün emrini nasıl oldu da yerine getirmediler. Özalp, bunu nasıl
yaptıklarını da şöyle anlatıyor: "Aramızda, bir iki gün beklemeyi, Mustafa
Kemal Paşa'nın tepkisinin ne ölçüde değişebileceğini görmeyi uygun gördük.
Ancak, normal kanuni işleri hemen başlattık. Paşa'dan birkaç gün ses çıkmadı.
Bir daha "Vilmodit" ten bahsetmedi. Menemen'e yollanan kuvvetler
Derviş Mehmet'i ve arkadaşlarını yakaladılar. Orada kurulan Divanı Harp'te
mahkeme edilerek idam edildiler. Ayrıca yakalanan baş teşvikçiler de
cezalandırıldı."
Vilmodit.?
Fransızca
bir sözcük olan "Ville Maudite", cezalandırılmış şehir anlamına
geliyor. Vilmodit kasaba ise, toplumsal olarak işlenen bir suç yüzünden bir
kentin cezalandırılması nedeniyle oluşuyor. Buna göre, "Kasabanın bütün
halkı şehir dışına çıkarılır, aileler, birer ikişer memleketin başka
şehirlerine dağıtılır, tam boşaltılmış şehir tümüyle yakılır, bugünkü ve
yarınki nesillere ibret olmak üzere hükümet meydanına büyük bir siyah taş,
sütun olarak dikilir."
KUBİLAY’IN ANISINA
YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ;
“KUBİLAY’IN BAŞININ KESİLMESİNE” ONAMA VERDİ!..
#ÖkkeşBölükbaşı,
#www.medyagunebakis.com, #Toplumsalmuhalefet,