Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
FÜTÜRİSTİK ÜTOPYA MEGALOPOLİS
“Megalopolis” 77. Cannes Festivali’nin en büyük düş kırklığı
oldu, Festivalin ağır toplarından, Coppola’nın 20 yıllık rüyasını
gerçekleştirmek için 120 milyon dolar harcadığı bilimkurgu filmi genelde
beğenilmedi.
Sinema tarihinin bir ilkine imza atan sürprizine ve görkemli
oyuncu kadrosunun varlığına rağmen film beklentilere cevap veremedi.
85 yaşındaki efsane yönetmen Francis Ford Coppola “Kıyamet
/ Apocalyps Now” filminden 45 yıl sonra Cannes’a “Megalopolis” ile döndü.
Bu son derece iddialı bilimkurgu filminin Cannes Film Festivali’nin ana yarışmasına
katılmasını kabulenmekle Coppola büyük bir risk aldı.
“Konuşma / The Conversation” (1974) ve “Apocalyps Now” (1979) ile kazandığı 2
Altın Palmiye Ödülüne bir yenisini katarak Cannes tarihinin “ilk 3 Altın Palmiyeli
yönetmeni” olacak, ya da ödül listesine giremeyerek bir fiyaskoya sebep
olacaktı.
Nitekim 2.şık gerçekleşti. Fiyasko demesek de “Megalopolis”ten memnun kalan pek
olmadı. Eleştirmenler çoğunlukla filmi yerden yere vurdular.
AMAÇ; İNSANLARIN BİLİNÇALTINA TEK DÜNYA FİKRİNİN
YERLEŞTİRİLMESİ.!
((- Bu yazının altına imzamı atarım ama bir farkla. Büyük,
devasa, yıkıcı bir felaketi yaşamadan dünyayı yeniden inşa etmek isteyen global,
küresel oyun kurucuların megalo-ideası olan *Tek Dünya Devleti* fikrinin
insanların beyinlerine, bilinç altına işlenmesi amacıyla yapılan algı yönetimi görevini
yapıyor. Ökkeş Bölükbaşı -)))
https://www.youtube.com/watch?v=2RJ83f_XxPI
POLİTİK HIRSLAR, DEHA, KARMAŞIK AŞK ÖYKÜSÜ
Francis Ford Coppola’nın senaryosunu yazdığı, yönettiği ve yapımcılığını üstlendiği
epik film “Megalopolis” Cannes’da yarışacak filmler arasında ilan edilen ilk ağır top
oldu. Film yıkıcı bir felaketin ardından New York’u bir ütopya olarak yeniden
inşa etmek isteyen 2 mimarın giriştiği mücadeleyi anlatıyor.
İdealist, yenilikçi mimar Cesar Catilina’nın (Adam Driver)
projesine karşı çıkan tek kişi, sevgilisi Julia Cicero’nun (Nathalie Emmannuel) babası, N.Y.’un
mimar valisi Frank Cicero’dur (Giancarlo Esposito). Hırslı Cesar’ın projesini gerçekleştirmesi, valinin
planlarıyla çeliştiği için pek de kolay olmayacağı belli oluyor.
Coppola’nın 1980’li yıllardan beri düşlediği rüya projesi için,
mülklerini ipotek ettirerek harcadığı 120 milyon dolarlık bütçe ve ünlülerden
oluşan çok kalabalık oyuncu kadrosuna rağmen “Megalopolis” beklentileri
karşılayan bir film olmadı.
Politik hırslar, deha ve karmaşık bir aşk hikayesi çevresinde
şekillenen film hakkında Coppola : “Hepimizin bildiği Cecil B. De Mille ya da Ben Hur tarzında
destansı bir film olacak” diye söz etmişti. Yetenekli Cesar ve Cicero güç çekişmesine
odaklanan konu, ekonomik krizle boğuşan New York sokaklarına taşınıyor. Şehre
New Rome adını verdiğini belirten Coppola, ekolojik bozulma, kötü şehir
planlaması ve eşitlik gibi konulara dikkati çekmeyi hedefliyor.
Francis Ford Coppola fütüristik bir New York yaratma rüyasını,
Roma İmparatorluğunun çöküşü paralellizmi içinde anlatıyor. ABD’nin büyük
buhran yılı olan 1929’da yazılan, Casanova’dan Lola Mopntez’e 12 tarihi kişiliğin
portresini çizen gazeteci William Bolitho’nun “Tanrıya Karşı 12 Kişi” romanını okumak, Francis Ford Coppola için “Megolopolis” projesinin başlama
vuruşu olmuş.
Coppola, antik Roma tarihi üzerindeki bilimkurgu filminde
metaforlar kullanarak, örneğin N.Y.’un çirkin politikacı valisi Cicero ile yeni
Roma inşa etmek isteyen Cesar ile paralellik kurarak, tarihten beslenen bir
film yapmak istemiş. Film bir gökdelenin çatısından N.Y.’a bakan mimar Cesar
ile şehrin kudretli valisi Cicero’yu tanıtmakla başlıyor. “Halkın rüyalarını
süsleyen şehri inşa edeceğim, her bireyin evinde şahsi bir bahçesi olacak” iddiasını taşıyan
Cesar’ın iddiasının, Cicero bir ütopya olduğunu söyler.
“Megalopolis” ile Francis Ford Coppola sinema tarihinde bir ilke imza atıyor: Filmin ortalarına doğru ekranın önünde beliren bir insan, ekrandaki mimar Cesar’a sorular sorar. Verilen cevaplar üzerine sorulan yeni sorularla söyleşi, sinema salonu perdesi önündeki görevli ile ekrandaki aktör arasında geçer.
Woody Allen 1985 tarihli “Kahire’nin Mor Gülü / The Purple Rose of Cairo” filmiyle benzer bir
yenilik getirmişti; ancak filmin akışına müdahale eden kişi ekranın içinde
kalıyordu. Vizyona girdiğinde filmin her seansında, kuliste bekletilen bir
kişinin sahnenin başlamasından önce ekranın önüne çıkıp filmdeki oyuncuyla
karşılıklı söyleşi yapmaları sorununun nasıl çözüleceği bir muamma.
Filmleri 14 Oscar Ödülü adaylığı alan, 5 Oscar, 5 Altın Küre
ödülü sahibi Francis Ford Coppola, “Baba / The Godfather” trilojisinin
yaratıcısı ve George Lucas’ın “Yıldız Savaşları / Star Wars” serisinin senaryo
yazarlarından biridir. Bu hasletleri kendisini, Martin Scorsese, Brian
de Palma gibi yönetmenlerle Yeni Hollywood akımının son temsilcilerinden
biri yapıyor.
Son filminin kahramanı Cesar, tıpkı kendi gibi, rüyalarını
gerçekleştirmek için her şeyini kaybetme riskine katlanan, yepyeni bir şehir
inşa etme ütopyasını hayata geçirmeye azimli ihtiraslı bir mimar. Filmin baş
kadın kahramanı Julia Cicero, kendisini hayranı olduğu N.Y.’un yozlaşmış babası
ile inandığı, taparca sevdiği Cesar’ın ölümcül rekabetinin içinde bulur.
Francis Ford Coppola’nın “Megalopolis’ten önceki 4 Cannes durağının ilkinde, 1967’de Michelangelo Antonioni’nin “Blow-up” ile Altın Palmiye
Ödülü kazandığı ana yarışmaya “You’re a Big Boy Now” ile katılmıştı. 2. durağı
olan 1974’te “Konuşma / The Conversation” ile bu kez Altın
Palmiye Ödülünü kendisi almıştı.
3. durakta aynı başarıyı tekrarlayarak, “Kıyamet / Apocalyps Now” ile Volker Schlöndorff’un “Teneke Trampet / The
Tin Drum”uyla Altın Palmiye Ödülünü paylaşmıştı. 4. durakta ise Mike Leigh’e “Sırlar ve Yalanlar /
Secrets and Lies” filmi için jüri başkanı sıfatıyla Altın Palmiye Ödülünü takdim
etmişti.
Fimin sitesi: Siyasi hırs,deha ve çelişkilerle dolu bu destansı
hikayede Roma’nın kaderi kendi sosyal sorunlarını çözemeyen modern bir dünyayı
rahatsız ediyor” açıklamasını yapıyor. Coppola ise Roma’nın
filmine nasıl ilham verdiğini şöyle anlattı:
“Antik Roma’yı ne sıklıkla düşünüyorum.? Oldukça fazla, çünkü
Roma Cumhuriyeti, ülkem Amerika’ya ve onun kurumlarına örnek teşkil etti ve
“Megalopolis”e ilham kaynağı oldu. Roma’ya hayranlığım, siyasi partiler
arasındaki mücadeleye dayanıyor; bu mücadele sırasında, Cumhuriyetin çıkarları,
siyasi partilerin kendi servetlerini, otoritelerini kurma amaçlarını benimseyen
birkaç güçlü adamın hırslarına yenildi. Bu amaçlara ulaşmak için silahlı kuvvetlere
güvenmek, zaten çöküşe doğru sendeleyen bir anayasaya son darbeyi indirmek.”
Coppola filminin teknik kadrosunu uluslararası sanatçılardan
seçti. Genç Rumen görüntü yönetmeni Mihai Malaimare Jr. (49) ile ilk
kez çalıştı. Filmde küçük bir rolde izlediğimiz genç Grace Vanderwaal (20) ile Arjantinli
besteci Osvaldo Golijov’a (64) müzik partisyonunu teslim etti. Filmin kurgusunu, “Baba 3”te çalıştığı Robert Shafer, Kanadalı Cam McLauchlin (46) ve
vatandaşı Glen Scantlebury (69) müştereken yaptı.
Filmin görkemli oyuncu kadrosunda, son yıllarda prestijli
yönetmenlerin gözdesi, 2014 Venedik En İyi Erkek Oyuncu Ödülü sahibi, 2 kez
Oscar adayı Adam Driver (46) her zamanki gibi öne çıkıyor. Sevgilisi Julia rolünde
İngiliz aktris Nathalie Emmanuel (35) ilk kez elde ettiği başrol şansını iyi kullanıyor.
Kopenhag doğumlu deneyimli Amerikalı aktör Giancarlo Esposito (66) filmin kötü adamı
N. Y. valisi Cicero’da, eşi Constance’da Talia Shire (68) çok
başarılı. Filmin yan rollerindeki Dustin Hoffman, Shia LaBeouf, Jon Voight,
Laurence Fishburne, Jason Schwartzman gibi Hollywood devlerinin, son
yılların en parlak figüran kadrosunu oluşturduklarını iddia etmek mümkün.
Yazımı Francis Ford Coppola’nın kariyerinden kısaca bahsederek bitireceğim. 1939’da
Detroit, Michigan’da doğdu, ancak N. Y.’un bir banliyösünde bir
İtalyan-Amerikalı ailede büyüdü. Babası Carmine besteci ve müzisyen, annesi
İtalia oyuncuydu. Üniversite tahsilinden sonra UCLA’da film yapımcılığı
alanında yüksek lisans yaptı.
İlk uzun metrajlı filmi “Dementia”dan (1963) 7 yıl sonra
ilk önemli ödülünü “Patton” (En İyi Senaryo) ile kazandı. 1972’deki, Mario Puzo ile birlikte En İyi
Senaryo Ödülünü kazandıkları “Baba / The Godfather” tarihin en çok hasılat yapan filmlerinden
biri oldu.
Altın Palmiye Ödüllü “Konuşma / The Conversation” (1974) Oscar’a 3 dalda
aday gösterildi. Aynı yıl “Baba 2”yi, 1979’da Joseph Conrad’ın “Karanlığın Kalbin’den” romanından esinlendiği “Kıyamet / Apocalyps
Now”
Altın Palmiye ve 2 Oscar Ödülü kazandı. 1986’da oğlu Gio’yu bir tekne kazasında
kaybedince hayatının en büyük dramlarından birini yaşadı. 4 yıl sonra “Baba” seisinin son filmini
yaptı. 2 çocuğunun sinemada parlak kariyerleri oldu.
Çocuk yaşta “Baba” filminde oynattığı Sofia Coppola “Bir Konuşabilse /
Lost in Translation” (2004) ile En İyi Orijinal Senaryo dalında Oscar kazandı. Oğlu
Roman senaryo yazarı ve yönetmen oldu.
Kendisinden 7 yaş küçük kızkardeşi Talia Shire’a “Baba” serisi ve son filmi “Megalopolis”in aralarında
bulunduğu birçok filminde rol verdi. Yeğeni Nicolas Cage’in kariyerinde
yükselmesinde katkıda bulundu. Francis Ford Coppola, 60 yıllık eşi, senaryo
yazarı, yönetmen Eleanor’u bu yıl kaybetti.
Yönetmen / Senaryo: Francis Ford Coppola
#www.medyagunebakis.com, #Toplumsalmuhalefet,
Subject: Fwd: Viktor’dan “Megalopolis” filminin yorumu…
https://ortakoltuk.com/film-elestirileri/megalopolis
Atilla Dorsay <aldorsay@yahoo.com>, Alin
Tasciyan <atasciyan@gmail.com>,
Ali uyanık <ali.ulvi.uyanik@gmail.com>, yazgulu aldogan <aldoganyazgulu@gmail.com>,
Deniz Alphan <ddalphan@gmail.com>, Kerem
Akca <akca.kerem@gmail.com>,
Yusuf Barokas <aybarokas@gmail.com>, Esin Kucuktepepinar <esin.sinema@gmail.com>,
Elçin Yahsi <elcinyahsi@gmail.com>, Meral
Tamer <mrltamer@gmail.com>,
Hûlya Uçansu <hulya.ucansu@gmail.com>, Hakan Sonok <hakansonok.sonok1@gmail.com>,
Magi Biton <magibiton1@gmail.com>, Muammer
Brav <bravmuammer@gmail.com>,
Melih Sisa <melihsisa@gmail.com>, Mümtaz
Cantürk <mumtazcanturk@hotmail.com>,
Tuğçe KUTLU <tugce.kutlu@trt.net.tr>, İhsan Mürsel <imursel@gmail.com>,
Yusuf Pinhas <yusuf.pinhas@iksv.org>, Nedim Saban <nedimsaban2021@gmail.com>,
Neslihan Ozata <neslihan.ozata@iksv.org>, Orun Blanks <orun@orunblanks.com>,
Orhan Kayaalp <kayaalp@aol.com>, Bilgehan
Aras <bilgehanaras@barasmedya.com>,
Berkant Cengiz <brkntcngz@gmail.com>, Saadet Kandur <saadetq@gmail.com>,
Ömür Tufan Yıldız <oomurtufanyilmaz@gmail.com> viktor apalaci <vikapalaci@gmail.com>,
Kimden: viktor apalaci <vikapalaci@gmail.com>
Tarih: 25 Eylül 2024 00:29:26 GMT+3
Kime: viktor
apalaci <vikapalaci@gmail.com>
Konu: Viktor’dan
“Megalopolis” filminin yorumu…
https://ortakoltuk.com/film-elestirileri/megalopolis
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP