31 Mart Yerel seçimlerinde bu iktidar , saray rejimi , Erdoğan iktidarı halk desteğini yitirmiş azınlık iktidarı haline gelmiştir.
Mayıs 2023 de yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinde %52 oy alan Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan;
31 Mart seçimlerinde Cumhur İttifakının halk desteği %40 seviyesine düşmüştür. Beş milyondan fazla AKP seçmeni Erdoğandan ümidini kesmiş sandığa gitmemiştir..
Mayıs 2023 seçimlerinde halk Erdoğan’ın "yaparsa Erdoğan yapar, bu krizi Erdoğan çözer." sözlerine inanmış fakat seçim sonrası bir yıllık dönemde kriz daha derinleşmiş, yoksulluk , enflasyon artmış halk Erdoğan’ın bu krizi çözemeyeceği kanaatine varmış ve desteğini çekmiştir. Halk, Erdoğanın enflasyonu düşüreceğine,ekonomik krizi çözeceğine inanmıyor.
Yani 31 Mart sadece bir yerel seçim değil Erdoğan’ın için bir referandum, güven oylaması haline dönüşmüştür.
Türkiye'nin geçmiş geleneğinde hükümetler ara seçimlerde seçimi kaybettiği halk desteğini yitirdiklerinde istifa ederlerdi.
Erdoğan’ın yeniden aday olup olamayacağı, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde erken seçim kararı nasıl alınır tartışmalarına girmeden bu temayüle göre Erdoğan istifa etmelidir.
Ayrıca daha önceki krizlerde, krizin sorumlusu iktidarlar gerekli ekonomik tedbirleri alsalar bile süreci yönetememişlerdir.
1980 de krizden çıkmak için 24.Ocak kararlarını Demirel hükümeti almış ama kararları 12.Eylül darbe hükümeti yürütmüş,
2001 krizinde ekonomik tedbirleri Ecevit hükümeti almış ama süreci AKP-Erdoğan hükümeti yönetmiştir.
Muhalefet erken seçimi değil halk desteğini yitirmiş, azınlık iktidarına dönüşmüş Erdoğan’ın , hükümetin istifasını istemelidir.
Ekonomik krizin sebebi Erdoğan
Enflasyonun sebebi Erdoğan
Yüksek faizin sebebi Erdoğan
Pahalılığın sebebi Erdoğan
Yoksulluğun sebebi Erdoğan
Hukuksuzluğun sebebi Erdoğan
Halk artık bu krizi Erdoğan’ın çözeceğine inanmıyor.
Erdoğan iktidarının çözüm diye aldığı her karar, aldığı her tedbir ekonomik krizi daha derinleştirmekte, içinden çıkılmaz hale getirmektedir.
Döviz kurunu tutmak için Merkez Bankası rezervleri sattılar, yetmedi Nas; faiz sebep enflasyon sonuç dediler, faizleri düşürdüler, döviz kurları çıktı, döviz kurlarını kontrol etmek için Kur Korumalı Mevduat (KKM) icat ettiler, kurları tuttular ama ödenen faizlerle Merkez bankası zarar açıkladı, enflasyonu azdırdılar şimdi de KKM den kurtulmak için faizleri yükseltip, döviz kurunu baskılıyorlar, dövize %50 faiz verir hale geldiler.
Yani aldıkları her tedbir ekonomide yeni bir açık, yeni bir bataklık, yen bir tehlikeye neden oluyor.
Erdoğan-Akp iktidarının her günü Türkiye için bir beka sorunu olmaktadır.