ABD'NİN YENİ BEYZBOL SOPASI

ABD'nin Yeni Beyzbol Sopası Kılıçdaroğlu mu.?

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

ABD'NİN YENİ BEYZBOL SOPASI

ABD'nin Yeni Beyzbol Sopası Kılıçdaroğlu mu.?

 

Başbakan Erdoğan deliğe süpürülmemek için son kozlarını oynuyor. ABD, kim bilir bu tehdit altında Türkiye'den daha ne tavizler koparacak.!

Suriye konusunda Erdoğan'ı yalnız bırakan Obama, yola Erdoğan'sız devam edeceğinin ilk işaretini Rusya ile anlaşarak ve İran'a yaklaşarak verdi...

ABD'li düşünce kuruluşlarından Bipartisan Policy Center, ABD'nin eski Ankara büyükelçileri Mortan Abramowitz ve Eric Edelman'a hazırlattığı raporda; Erdoğan hükümeti için “Hükümet, çözüm noktasında güven oluşturamazken AKP her defasında otoriterliği ve mezhepçiliği seçti” değerlendirmesini yaptı. AB'nin Gezi olayları ile ilgili ilerleme raporundaki, saptamaları (1) görmezden gelen hükümet, direnişe katılanlara dava üzerine dava açmaya başladı...

Temel hak ve özgürlüklere tamamen aykırı olan bu davalar ile belli ki, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı  kutlamalarına katılımın azaltılması hesaplanmıştır.!

AB'nin “ilerleme raporu”nda, Türkiye'de gelişen ve faal bir sivil toplumun  mevcudiyetine delil  olarak gösterilip övülen Gezi protestoları, hükümet tarafından “suç” gibi işlem görmeye başlamıştır.!

AB'nin son 10 yılda yapılan reformların bir sonucu olarak gördüğü bu Gezi direnişine katılanların, hükümet kanadından Çanakkale'de savaşılan düşmana benzetilmesi ise, bilgisizlik veya anlayış farklılığı ile açıklanamaz.!

Belli ki, Erdoğan'ı korku sardı.!

Hükümete sık aralıklarla dışarıdan verilen mesajlar aşağı yukarı aynı. AB'ye paralel olarak, ABD de Erdoğan'ı gözden çıkartmışa benziyor.!

Washington Post gazetesinde ileri sürülen Türk hükümetinin MOSSAD için çalışan 10 İranlının kimliğini Tahran'a verdiği yolundaki iddia, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf tarafından da yalanlanmadığına göre, iki ülke arasında güven bunalımı bilek güreşi ile devam edecek. ABD Kongresi'nin bazı silah sistemlerini “dost ve müttefik” olarak tanımladığı Türkiye'ye vermemesi, buna karşılık Türkiye'nin ABD tarafından yaptırıma uğramış ve NATO sistemleri ile birlikte çalışmayacak olan füze savunma sistemlerini Çin firması CPMIEC'den satın alınmak için görüşmelere başlaması, ilişkilerin ne kadar hassas bir noktaya geldiğini gösteriyor.

Nitekim, ABD Büyükelçisi Francois Ricciardone, Diploması Muhabirleri Derneği'nde yaptığı değerlendirmede; bu durumu “ticari” değil, stratejik bir konu olarak gördüklerini ve Çin firması ile anlaşma olması halinde, işbirliğinin etkileneceğini açıkça söyleyerek, aba altından sopayı göstermiştir.!

“Genel valinin” MİT müsteşarına sadık sözleri ile övgüler dizmesi ise oldukça anlamlıdır.!

Bütün bu olup bitenlere, ABD Büyükelçisi Ricciardone'nin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu ayağına kadar çağırması ve Sheraton otelinin bir odasında gizlice buluşmaları eklenince, Atatürk Cumhuriyeti ve CHP'nin ne hallere düşürüldüğü açıkça görülmektedir...

Kabul etmek gerekir ki, “sömürge valisi” Ricciardone, bu görüşmede bir taşla iki kuşu vurmuştur:

Bir taraftan AKP'ye CHP'nin desteklenebileceği ima edilerek sopa göstermişken, diğer taraftan CHP tabanına ABD'nin desteği olmadan CHP'nin iktidara gelemeyeceği fikri kabul ettirilmek istenmiştir... Görüşmeden parti yönetiminin haberdar olmaması ise oldukça hazindir! Bu acıklı durum CHP'de yaşanmakta olan yenileşme sürecinin özeti gibidir... Salt bu gizli görüşme, Kılıçdaroğlu'nun gizli bir ajandası olduğunu göstermeye yeter de artar bile... Gerçekte, Kılıçdaroğlu Erdoğan'a gösterilmiş ikinci bir beyzbol sopası gibidir.!

Kılıçdaroğlu, her zaman olduğu gibi yine ABD'nin hizmetindedir ve basit vaatlere teslim olacak kapasitede küçük bir memur gibidir. Nitekim Ricciardona bu gizli görüşmede; olası Washington ziyaretinde ABD yönetiminin yürütme kanadından ve Kongre'den pek çok kişinin kendisi ile görüşmek isteyeceğini söyleyerek, Kılıçdaroğlu'na mavi boncuk dağıtmaya devam etmiştir. Nitekim aradan bir gün bile geçmeden ABD Kongresi'nden beklenen davet gelmiştir. Kılıçdaroğlu'nu ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşları önünde zor bir sınav bekliyor. Büyük olasılıkla “sadakatını” ölçecekler.! Bu davet, ABD tarafından Erdoğan'ın gözden çıkarılabileceği anlamına gelmekle birlikte, aynı zamanda ona yeni tavizler vererek iktidarını sürdürme olanağını da sunmaktadır...

Ana muhalefet partisi liderinin, ABD yönetimi ile Erdoğan arasındaki bu restleşmede, tehdit malzemesi gibi kullanılması, Kemal Bey'in CHP Genel Başkanlığına getirilme sebebine ve kişiliğine uygun düşse de CHP'nin geçmişi ve diplomatik teamülle hiç uyuşmamıştır.!

AKP iktidarı tarafından Türk halkının gerçek gündeminde olmayan; “ana dilde eğitim”, “andımızın kaldırılması”, “kamu hizmetlerinde türbanın serbest bırakılması” ve “Tunceli'nin adının Dersim olarak değiştirilmeye kalkışılması” gibi konuların, AKP tabanından ciddi oy kaymalarına sebebiyet verdiği tartışmasızdır.

Yaklaşan seçimlerde, bu kayıpları durdurabilmek için AKP'nin milli duruş gösterileri yapma ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu çerçevede, ABD yönetimi ile anlaşılmış da olabilir. Bu bağlamda Kılıçdaroğlu ile görüşmek, bir bakıma Erdoğan'a yeniden havuç uzatmak anlamına gelebilir.

Anlaşılan ABD yönetimi sopa-havuç politikasından öyle kolay vazgeçmeyecek...

Böylece, ABD aynı zamanda Erdoğan'dan vazgeçmediğini de göstermiş olacaktır. Zira ABD açısından eli kolu bağlı bir Erdoğan, Türkiye'nin başına getirilebilecek en iyi seçenektir...

Başka bir söyleyişle Erdoğan, Türkiye ve Ortadoğu'da ABD'nin çıkarlarını korumakla görevli (A) planı ise, Kılıçdaroğlu da (B) planı olarak her zaman yedekte tutulacaktır.!

Bu açıdan bakıldığında; bir taraftan Öcalan ile görüşmelerini sürdüren Erdoğan, diğer taraftan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı, herkes haddini bilsin diyerek azarlamaktadır da... Bu durum, doğal olarak AKP tabanının hoşuna gitmektedir...

Aynı şekilde, ülke savunması söz konusu olduğunda, ABD'den bağımsız politika izleme görüntüsü de verilebilmektedir. Doğal olarak bu durum da AKP seçmenini memnun etmektedir.

Ne yazık ki, AKP'nin bu basit seçim oyunları, ülkemizde hala prim yapabilmektedir. Olayların bu yanını da gözden kaçırmamak gerekir...

Unutmamalıyız ki, Çin'den füze savunma sistemleri alma konusu tartışmaya açılmışken, eş zamanlı olarak ABD'ye 3,5 milyar dolarlık sikorsky helikopteri siparişi(2) verilmiştir.

Bütün bu gelişmeler, yapılan hamlelerin seçimleri etkilemek amacıyla danışıklı olabileceğine kanıt teşkil eder.!

Muhalefetin basiretsizliği ve ele geçirilmişliği karşısında, elbirliği ile Türk halkı bir kez daha Kılıçdaroğulları ile Sarıgüllerle aldatılmak için hedef tahtasındadır.!

Bu yüzden yaklaşan seçimlerde, Cumhuriyeti yeniden inşa edebilmek için İşçi Partisi'nin önerdiği CHP-MHP-İP dayanışmasını hayata geçirmekten başka yol görünmemektedir.!

Yaşasın Cumhuriyet.!

Av. Cemil Can

 

 

DİPNOTLAR:

http://www.abhaber.com/index.php?option=com_content&view=article&id=52987:ab-raporunun-y%C4%B1ld%C4%B1z%C4%B1-gezi&catid=217&Itemid=835

        

http://www.aktifhaber.com/turkiye-abdli-sikorskye-35-milyar-dolarlik-ihale-verdi-871901h.htm

 

 

 

BEYZBOL’UN TÜRKİYE TARİHÇESİ

Obama'nın Başbakan Erdoğan İle Telefon Konuşması Sırasında Elinde Tuttuğu Beyzbol Sopası Bu Kez Yılmaz Özdil'in Diline Düştü.


YILMAZ ÖZDİL TARİHÇESİNİ YAZDI;

TÜRKİYE BEYZBOL SOPASIYLA NASIL TANIŞTI.?


Hiç Beyzbol Oynanmadığı Halde, Dünyada En Çok Beyzbol Sopası Satılan Dördüncü Ülke, Türkiye’dir. Buna mukabil, aynı Türkiye’de beyzbol topu ve beyzbol eldiveni satışı, sıfırdır.
Üstelik, resmi istatistiktir...
ABD’de bile beyzbol sopası pazarı her sene yüzde 5 büyürken, Türkiye’de yüzde 15 büyür.
*
Dolayısıyla...
Beyzbol sopası’nın ne anlama geldiğini

diplomatlara sormanın âlemi yoktur.
Taksicilere sor...
Anlatsınlar.

(Bende var mesela...
Babamdan miras kaldı.

Alsancak Kısmet Taksi’ye beyzbol kültürünü getiren kişiydi, rahmetli... Obama’ya Çekiç Hank hediye etmiş, babam ise, Ceksın’dan satın almıştı. Ceksın, duraktaki taksileri yıkayan, bu arada, NATO’da görevli Amerikalılardan mal alışverişi yaparak yolunu bulan, şopardı.)
*
(O zamanların taksileri Şevrole, Buik, İmpala filan, geniş geniş, ferah... Şoför koltuğuyla, kapı arasına, değil beyzbol sopası, fırıncı küreği koysan, gene sığardı. Sonradan, bizim yerli otomobillere geçildi. Beyzbol sopasını koyuyorsun, kapı kapanmıyor, kapı kapansa, boydan kurtarmıyor, arka koltuğa binmeye çalışan yolcunun ayağına takılıyor. Duraktakiler levyeye geçti. Babam vazgeçmedi. Hırlaşma pozisyonunda, bi saniye deyip, bagajdan çıkarıyordu.)

Tarihçesine gelirsek...

Memleketin beyzbol sopası’yla ilk tanıştığı yer,

İzmir ve Adana’dır.

Çünkü İzmir ve Adanalı taksiciler, henüz siyah-beyaz televizyon icat olmamışken, NATO ve İncirlik’teki Amerikalılar vesilesiyle, beyzbol diye bi sporun varlığından haberdar olmuş, kriko’dan bile önemli olan beyzbol sopası’nı keşfetmişlerdi. Buralardan yayıldı. Edirne’den Ardahan’a moda oldu.
*
Bakın Ardahan dedim, aklıma geldi... Ardahan’da hiç Amerikalı olmamasına rağmen, geçen ay, Ardahanlı bi taksici, arabayı yıkarken etrafa su sıçratıyorsun diye posta koymaya kalkan beş
sivil polisi, benim rahmetli gibi bagajdan çıkardığı beyzbol sopasıyla hastanelik etti.

Sıfırı, 75 lira.
Gir internete...
İkinci eli, 25 lira.

*

Öyle hale geldi ki...
Artık sadece taksicilerin aksesuvarı değil, öbür esnaf da kullanıyor. Bursalı kuyumcunun biri, maskeli, eli silahlı soyguncuyu, tezgâh altında tuttuğu beyzbol sopasıyla haşat etti geçenlerde... Ağzını yüzünü dağıttı. Nerden geldiğini şaşırıp, silahı milahı bırakarak kaçmaya çalışan herifi, parmak izine gerek kalmadan, kan izinden takip ederek enselediler, düşün gari.
*
Demem O Ki...
Beyzbol Sopası’nın Ne Anlama Geldiğini Diplomatlara Sormanın Âlemi Yoktur, Mesaj Açıktır.
*
İngilizce bilmeyenin...
Anladığı dildendir.
Durmak yok, yola devam da...
El frenini çekip inersem,
Kafanı kırarım demektir.!


Yılmaz Özdil/Hürriyet

04.08.2012 Cumartesi, -13.34

 

 

Telefonda Erdoğan, Elinde Beyzbol Sopası.!

ABD Başkanı Obama'nın, Önceki Gün Başbakan Erdoğan İle Yaptığı Suriye Görüşmesi Esnasında Elinde Tuttuğu Beyzbol  Sopası Merak Konusu Oldu.

Başbakan Erdoğan önceki gün ABD Başkanı Obama'yı telefonla aramış, iki lider yaklaşık yarım saat Suriye'yi konuşmuştu.

Esad güçlerinin Halep’e yönelik saldırısının devam ettiği saatlerde gerçekleşen görüşmeyle ilgili Beyaz Saray’ın resmi sitesinde bir fotoğraf yayınlandı.

Obama’yı elinde bir beyzbol sopası tutarken gösteren bu fotoğraf, Washington’da günün tartışma konusu oldu.

Ntvmsnbc - 01 Ağustos. 2012 Çarşamba- 07.02 

 

Cemil CAN, Ankara – Ekim.2013 – av.cemilcan@hotmail.com

http://www.medyagunebakis.com/  - okkesb@telmar.net,

https://twitter.com/okkesb E.mail: okkesb61@gmail.com,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,

MEDYAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

Cemil CAN, Ankara – Ekim.2013 – av.cemilcan@hotmail.com

Diğer Haberler

  • BU, DÜPEDÜZ SANSÜRDÜR...
  • MEDYADA TEKELLEŞMENİN SAKINCALARI
  • TÜRKİYE’NİN UYUŞTURUCU TRAFİĞİ
  • *OHAL İLAN EDİLEBİLİR* MİŞ.!
  • BASIN, BAĞIMSIZ TV KANALLARI BASKI ALTINDA
  • FETÖ ÖDÜLÜNÜ REDDEDEN DEVLET ADAMI.?
  • HAZNEVİ TARİKATI, ADANA’YI ELE GEÇİRİYOR
  • YURT GAZETESİ EMEKÇİLERİ MAĞDUR EDİLDİ
  • TEVFİK GÖKSU SERT KAYAYA ÇARPTI
  • GERÇEK VANDALLIK BUDUR İŞTE
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP