REJİ VE ROTHSCHİLD AİLESİ

Rothschild'ler 200 yıldır Dünyanın En Zengin Ve Çevre Sahibi Ailesidir

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

REJİ VE ROTHSCHİLD AİLESİ

Rothschild'ler 200 yıldır Dünyanın En Zengin Ve Çevre Sahibi Ailesidir. 

Mayer Amschell Rothschild (Bauer)-1744-1812. 
Almanya doğumlu. Babası Moses Amschel Bauer’in Mesleği olan Kuyumculuk ve Tefecikle işe başladı. Babasının ölümünden sonra Hannover’de Oppenheimer’in yanında bankacılık işlerinde çalışmış ve kendini kanıtlayarak onun genç ortağı durumuna gelmişti. 
Bu arada, Madeni para uzmanı, Koleksiyoncu’su olan Mayer Amschel Rothschild pek çok zengin ile tanışabilme imkânını elde etti. 
Özellikle de seçme hakkına sahip olan William of Hesse-Kassel ile tanışmış olması önemliydi. Bu şahsın Ekonomik işleri ile Tefecilik yapmaya başladı. 
Dükkân Arması olan İsimleri Soy ismi olarak kullanmaktadırlar. (koruyucu, Kırmızı Kalkan. Almanca: roth schild)
 

Amschell Mayer Rothschild (1773-1855), (babası ile aynı adı taşıyan)Frankfurt’ta kaldı ve bankerliğe babasının bıraktığı yerden devam etti. 


Solomon Mayer Rothschild (1774-1855) 
Avusturya'nın başkenti Viyana'da bir Banka kurdu, Bankerlik hizmetlerine başladı. Ülkedeki Tren yollarının yapımını da üstlenen Rothschild, Avusturya’nın en zenginleri arasına girdi. 
Kurduğu bankanın bir devamı olarak 1855’te faaliyete geçen Viyana’daki Credit Anstalt (kredi kurumu), onun torunu olan Albert Salomon Anselm Freiherr von Rothschild’in döneminde Reji Şirketi’ni kuran sermayedarlardan biri oldu.
 

Nathan Mayer Rothschild (1777-1836) 
ailenin İngiltere kolunu oluşturdu. Oraya tekstil tüccarı olarak gidip, 18 yıl sonra Londra’da bugün de faaliyette olan N. M. Rothschilds & Sons Bankası’nı kuran bu üçüncü kardeştir. İngiltere ’de öylesine etkili ve zengin oldu ki, Waterloo savaşında bile hangi aşamalarda hisse satıp, hangi aşamalarda hisse alımı yapılması gerektiğini bilebildi. (İstihbarat, Posta güvercinleriyle gerçekleştirilmiştir) 
Savaş sırasında çarpışan taraflara borç veren aile, buğday, pamuk, sömürgelerden gelen ürünler ve silah ve özellikle Altın gibi malların ticaretini ve kaçakçılığını yaptı. 
Ayrıca Napoleon’un İngiliz ticaretinden uzak tutmaya çalıştığı kara Avrupası ile Britanya Adaları arasındaki uluslar arası ödemelerin transferlerini gerçekleştiren Rothschild Ailesi, bu dönemde çok büyük bir servet biriktirdi. 


Karl Mayer Rothschild (1788-1855) 
Kalman Rothschild. Kendini daha sonraları Carl Mayer von Rothschild olarak anan bu dördüncü kardeş, ağabeyi Salomon Rothschild’in verdiği görevle önce Napoli’ye gitti. Orada, Avusturya birlikleri için gönderilen paraya göz kulak oldu ve Sicilya’da Rothschild şubesi kurdu. Ancak bu, 1863’e kadar açık kalabildi. 


Jacop/James Rothschild (1792-1868), 
Fransa'nın başkenti Paris’e gidip, orada banka kurdu ve iki ayrı kralın parasal danışmanlığını yapıp, Fransa’da ailesi için çok etkili bir konuma geldi. Adını da James de Rothschild olarak değiştirdi. Kurduğu banka 1982 yılında Mitterand hükümeti tarafından diğer bankalarla birlikte devletleştirildi. O zamandan beri daha küçük bir Rothschild & Cie Banque adı altında bir bankaları faaliyet gösteriyor. 
Ağabeyi Salomon’un kızı ile yani kendi öz Yeğeni ile evlenen James de Rothschild’in bu evlilikten beş çocuğu oldu. 


Lionel Nathan Rothschild (1808-79) 1875'te Süveyş Kanalı'nın kontrolünü satın alması için Başbakan Benjamin Disraeli tarafından kullanılmak üzere İngiltere'ye borç verdi. 
Lionel Nathan, İngiliz Meclisi'ne seçilen ilk Yahudiydi. Savaşın sonunda, Rothschild Ailesi Fransa ve Avusturya’ya borç vermeye başlamışlardı. 
Bu dönemde Paris’teki tüm bankerlerin servetlerinin toplamı 300 milyon Frank iken, Rothschild’lerin sadece bu şehirdeki sermayesi, 600 milyon Frankı buluyordu. Lionel Nathan'ın oğlu Nathan Mayer (1840-1915) ise, ilk Baron Rothschild oldu.
 


Nathaniel Mayer Rothschild (Aynı İsim)(1840-1915) 
Baron unvanı alan ilk Rothschild. En büyük arzusu, kutsal topraklarda İsrail devletinin kurulmasıydı. 1875 yılında İngiltere için çok büyük önemi olan Süveyş Kanalı Kumpanyasının hisselerinin çoğunu alabilme amacıyla, Kraliçe Viktorya’ya birkaç saat içinde 4 milyon sterlin bulabilen Rothschild ailesi, politik iradede gittikçe daha büyük güç sahibi oldular. 
Kral 7. Eduard’ın çocukluk arkadaşı olan Rothschild, İngiliz Lordlar Kamarası’nda 24 yıl boyunca üyelik yapmanın yanı sıra, yaklaşık 40 yıl boyunca da birleşik sinegogların (United Synagogue) başkanı olarak görev aldı. 
İngiltere’yi Güney Afrika sömürgeciliğinde destekleyen Baron 1. Rothschild, yine bir Yahudi olan De Beers ’in kurucusu Cecil Rhodes’i finanse edip, onunla birlikte güney Afrika elmasının nimetlerinden yararlanırken, yerli halk korkunç katliamlarla karşı karşıya kalmıştı. 


Nathaniel Charles Rothschild (1877-1923),

2. Baron-"Charles" olarak bilinen, bir İngiliz bankacı ve Entomolog ve Rothschild ailesinin bir üyesi. İntihar etti.


Nathaniel Mayer Victor Rothschild (1910-1990 )

3. Baron. Aile mesleği yanı sıra Akademik bir Hayat sürmüştür. 


Nathaniel Charlez Jacop Rothscild (1936- )

4. Baron Rothschild, Bt, OM, GBE, FBA bir İngiliz yatırım bankacısı ve Yahudi Politikaları Araştırma Enstitüsü Onursal Başkanı. 


Nathaniel Philip Victor James Rothschild (1971) 
İsviçre'de yerleşmiş bir İngiliz doğumlu finansçı, gelişmekte olan pazarlara ve metal, maden ve kaynak sektöründe odaklanmış bir yatırım danışmanlığı iş Başkanı (JNR Limited).

Londra Menkul Kıymetler Borsası'nda listelenen doğal kaynakların grubu Eş Başkanı. Elbette bunlar, buzdağının görünen kısmı kadar olan bilgilerdir. 


Rothschild'ler 200 yıldır Dünyanın En Zengin Ve Çevre Sahibi Ailesidir. 
Aile faiz prangasını kullanarak hem siyasi yönetimleri kendilerine bağlamış, hem de bu yolla büyük gelirler elde etmiş, servetlerine servet katmışlardır.
Tabii servetlerini katlamalarına paralel olarak yönetimler üzerindeki etkileri ve güçleri de artmıştır.

Avrupa ve Amerika'da Tren yollarını da finanse ederek, ABD'de isteyenlere borç verip tefecilik imkânı elde ederek onur ve unvan elde ettiler. 
İngiliz ve Fransız ailelerinin üyeleri olanlar ise kendilerini bilim adamları ve hayırsever olarak tanıtmışlardır, böylece etki ve güçlerini kullanarak, başta Illuminati şebekesi olmak üzere destekledikleri bütün karanlık teşkilatların ve masonik örgütlerin elemanlarının istedikleri yerlere gelmelerini sağlamışlardır. 
Onların bu etkinlikleri de kendilerine siyaset meydanında "parlak" bir gelecek hazırlama hayalleri yapanların onların ağlarına düşmelerini kolaylaştırmıştır.- 

Rothschild hanedanlığının savaş ticareti, Napolyon‘un, İngiltere ile yaptığı Waterloo Savaşı’yla başladı. 
Waterloo Savaşı’nda İngiltere'ye savaşa girmesi için sermaye olarak 35 ton Altın kaçırıp birlikleri finanse ederek savaşı girmesini sağlayan ailenin diğer yandan da karşı tarafa yüksek faizlerle borç verdiği ortaya çıkacaktı. 
Fransa, İngiltere, karşısında yenildi Waterloo Savaşı’nın sona ermesi ve Napolyon’un kaybettiği haberini Nathan Mayer, Posta güvercinleri sayesinde önceden öğrendi ve hemen Londra borsasından aldığı hisseleri ertesi gün çok büyük miktarla satarak bir gecede inanılmaz bir servet elde etti. 

Nathan Mayer Rothschild, İngiliz borsası üzerinde büyük bir spekülasyona girişmişti. 

İngiltere-Fransa savaşı sırasında borsada müthiş bir hareketlenme olmuş ve borsaya oynayan halk Fransızların savaşı kazanacağını düşünerek girişimlerini arttırmışlardır. Bunu fırsat bilen Rotschild ''Fransızların savaşı kazandığı'' iddiasını ortaya atarak İngiliz halkının her şeyini borsaya oynamasını sağlamıştır.. 
Ancak generaller ve ordudan geriye kalanlar İngiltere'ye döndüğünde gerçekler ortaya çıkmış ve İngiltere'nin savaşı kazandığı ortaya çıkmıştır.. 
Borsa norminal seviyesi, herkesin malını kurtarmaya çalışıp mal hisselerini geri almaya çalışmasından dolayı anormal derecede yükselmiş ve böylece kâğıtları elinde tutan Rotschild ailesi bu ticaretten en karlı çıkan isim olmuştur. 
İngiliz tarihçilerin
''Kara eylül'' diye nitelendirdiği bu olay ile Rotschild ailesi adeta İngiltere devletinin mülkiyetini ele geçirmiştir..

Bu ekonomik faaliyetleri sonucu iyice gelişen Rotschıld ailesi, Kenan diyarında Tanrı'nın kendilerine vaad ettiği kutsal İsrail devletini kurmak için gerekli olan şablonu hazırlamaya başlamıştır.. 
Durum şu ki, İngiltere, Rotschild ailesinin kendilerine finansal destekte bulunacağına güvenerek bu savaşa girdiyse de Rotschıld ailesinden umdukları desteği bulamamıştı. 
Sonuçta beklenen gelişme yaşanıyor, İngiltere Rotschıld ailesine olan borcunu ödeyemiyordu. 
Bunun karşısında borcun oluşturduğu mükellefiyetten dolayı İngiliz Merkez Bankası yani Bank of England ödenemeyen borç karşılığında Rotschıld ailesine devredildi. Böylece İngiliz hazinesinin temsilcisi unvanını kazanmış oluyorlardı. 
Bu arada, Rotschıld ailesi İngiliz devletinin bu devir etme işlemi için, İngiliz sterlinini kendilerinin basması şartını ileri sürdü. 
İngiliz hükümeti bu şartı o dönemde kabul etmek zorunda kaldı ve İngiliz sterlinini basma yetkisi kendilerine verildi. 
Para basma yetkisini başka bir kuruluşa yada şirkete vermek demek aynı zamanda ülkenin bağımsızlığını da bu kuruluşa satmak demektir.. 
Çünkü bir ülkenin bankası o ülkenin parasını basarken bastığı para karşılığında o ülkenin hazinesine değerli maden koymak zorundadır.. 
Örneğin Türkiye Merkez Bankası, devlet matbaasında 20 YTL basıyorsa eğer, devlet hazinesine de 20 YTL değerindeki  altını, elması ya da petrolü koymak zorundadır.

 

Aksi halde basılan para kâğıt parçasından başka bir şey olmayacaktır. İşte Rotschıld ailesinin de yaptığı şey budur. 
İngiliz sterlinini basarak İngiliz hükümetine faizle borç olarak vermiş ve karşılığında altın ve elmas almıştır. Bu şekilde bir yılda 12,000 ton altın kar etmiştir. 
Rotschild ailesinin en büyük girişimi ise İngiltere ile Amerika'daki kolonilerin savaşı olmuştur.. 
Savaş sırasında Rotschıld ailesi gizli bir biçimde Amerikan kolonilerini desteklediler 
Amerika'nın İngiltere'ye karşı direnişini yöneten kişilere yüklü miktarda silah yardımı yaptılar. 
İngiltere'nin bu savaşta yenilmesinin sağlanacağı garanti edip, karşılığında (ingiltere'de olduğu gibi) kurulacak olan Amerika devletinin resmi para birimini basma yetkisi istediler. 
İngiltere ile savaş konusunda çok umutsuz olan Mason başkan Washington ve ekibi bu karlı teklifi hiç düşünmeden kabul etmişlerdir. 

 
Böylece günümüzde tüm dünyada çok popüler olan Amerikan dolarını basma yetkisini alarak bir hayli karlı bir işe imza atmış oldular.
Savaşı Amerikan kolonileri kazanınca ve İngiltere Amerika'dan elini ayağını çekmek zorunda kaldı. 
İngiltere-Amerika savaşından yenik çıkan İngiltere bu sefer ardından Amerika'ya yardım ettiğini düşünerek Fransa'ya saldırdı 
Nathan Mayer bu sefer, İspanya’daki İngiliz ordusunu finanse etmek amacıyla Fransa'dan altın Kaçakçılığı yaptı. 
Politika ve ticarette öyle güçlü bir pozisyona yükseldiler ki bir anlamda Avrupa’nın diktatörü durumuna geldiler. 
Rotschıld ailesi el altından Fransa'yı da destekleyerek Amerikan kolonilerinin bağımsızlığını garanti etmek istemiştir.

 

LİBYA SAVAŞININ YARATICI SİONİSTLERİ 
Elbette, her zamanki gibi başta;
 

Nathaniel Charles Jacob ROTHSCHİLD - 1936 doğumlu Sionist Yahudi İngiliz Vatandaşı. Malum, Rothschild Ailesi Bankacısı ve Yahudi Politikaları Araştırma Enstitüsü Onursal Başkanı. 

PHİLLİP ZELİKOV - 1954 Doğumlu Sionist Yahudi Neocon, Eski, ABD Devlet Departmanı Danışmanı ve 9 / 11 Komisyonu Başkanı 

RİCHARD NATHAN HAASS - 1951 doğumlu Sionist Yahudi Amerikalı bir diplomat cfr (dış ilişkiler) ABD Politika Planlama Direktörü 

  

CFR NEDİR.? 

"Council of Foreign Relations"
Bilderberg'den sonra geçtiğimiz günlerde de CFR gündeme geldi. CFR'nin ne olduğu hakkında bilgi vermeden önce iki konuya temas etmek istiyorum. 

Birinci Olarak: Rotary, Bilderberg, CFR gibi Derin Dünya Devleti'nin temel organlarıyla sıkı münasebet içine girilmesini, mevcut şartların zorlamasına bağlayarak birilerini mazur gösterme gayretkeşliği gösterilmesini haklı ve isabetli bulmuyorum. Bunu, onların dünya siyasetlerini kuşatmış olmaları sebebiyle ne düşündükleri hakkında bilgi sahibi olma çabası şeklinde izah etmek de yerinde değildir. Bu şekilde mazur gösterme veya gerekçelendirme çabası içine girenlerin kendilerine: "Acaba filanca politikacılar benzer şeyleri yapmış olsalardı bu şekilde mazur gösterme veya gerekçelendirme gayretkeşliği içine girecek miydik?" sorusunu sormaları gerekir.

Adalet faile göre değil fiile göre işler. Fiil hataysa failin, yakınlık vs. gibi birtakım sıfatları haiz olması onu doğru hale getirmez. Mevcut şartların zorlayıcılığı ise, hataya götüren politik tercihleri değil zaruretleri mazur kılabilir. Birilerine yaranabilmek için onların hâkimiyetlerinin güçlendirilmesine ya da yaptıklarının meşrulaştırılmasına yarayacak türden ataklar yapılması ise şartların zorlamasından değil birtakım politik tercihlerden ileri gelmektedir. 

İkinci Olarak: Derin dünya devletinin organları olarak bilinen Bilderberg, CFR vs. gibi organların çok büyük nüfuz sahibi olduğu sık sık vurgulanıyor. Aslında bunların nüfuzlarının yarıdan fazlası böyle büyük nüfuz sahibi olarak gösterilmelerinden kaynaklanmaktadır. Onlar sürekli kendilerini çok büyük nüfuz sahibi göstererek adam kazanıyor ve yaptırım güçlerini artırmaya çalışıyorlar.

Bu konuda Dr. Rıza Nur'un, Lozan görüşmeleri esnasında İstanbul hahambaşı Haim Naum'un yürüttüğü lobi faaliyetleri hakkında anlattıkları oldukça ibret vericidir.

Ben uzun olacağı için onun anlattıklarını aynen buraya almıyorum. Ancak özetle ifade etmek gerekirse, Naum o zaman Türk tarafını: "Benim Avrupalılarla ilişkilerim iyidir, onlar üzerinde nüfuzum büyüktür. İstediğimi yaptırırım" diyerek; Avrupalıları da: "İsmet (yani İnönü) benim samimi arkadaşımdır. Bir dediğimi iki etmez" diyerek etkilemeye çalışıyor. Bu politika siyonist örgütlerin sürekli izledikleri politikadır ve mevcut nüfuzlarını da bu yolla elde etmişlerdir. 

Bu iki hususa dikkat çektikten sonra geçtiğimiz günlerde Türkiye'de toplantı gerçekleştiren ve önemli devlet yetkilileriyle görüşmeler yapan CFR'nin ne olduğu hakkında özet bilgiler verelim: 

CFR'nin açık okunuşu
"Council of Foreign Relations" yani "Dış İlişkiler Komitesi"dir. Gizli Dünya Devleti'nin en önemli organlarından biridir ve Yuvarlak Masa teorisine göre şekillendirilmiş organizasyonların eskilerindendir.

Yuvarlak Masa teorisi ise Illuminati şebekesinin dünyayı tek merkezden yönetmek amacıyla geliştirdiği bir teoridir. Illuminati şebekesi ise Tapınak Şövalyeleri'nin Ortaçağda ortaya çıkardıkları bir tür siyonizm hareketidir. 

CFR, 21 Temmuz 1921'de New York'ta kuruldu. Kuruluşunda yahudi kökenli Walter Lippmann'ın önemli rolü oldu. 2. Dünya Savaşı'nda çok önemli bir rol oynadı. Foreign Affairs adlı ünlü dergi bu örgütün yayın organıdır. Bu dergi vasıtasıyla dünya kamuoyu üzerinde bir politik yönlendirme yapmaya çalışmaktadır.

Görünüşte CFR'nin çalışmalarının pek gizli olmadığı ileri sürülür. Gerçekte ise diğer Gizli Dünya Devleti organları gibi son derece gizli çalışmaktadır. Ancak yönlendirme amaçlı faaliyetlerini dışa yansıtmakta ve bu yansıtma ile açıktan çalıştığı intibaı vermeye gayret etmektedir. 

CFR'nin bugün finans, iletişim, akademi, istihbarat, teknoloji alanlarında en etkin konumlarda bulunan 3500 civarında üyesinin olduğu sanılmaktadır. Özellikle Amerika'daki istihbarat örgütleri üzerinde etkilidir. Gizli Dünya Devleti'nde önemli etkinliği olan yahudi kökenli Rockefeller ailesinin bir ferdi olan David Rockefeller, CFR'nin onursal başkanı olarak kabul edilmektedir. Soros Vakfı vasıtasıyla dünya ülkelerinin geleceği için Gizli Dünya Devleti'ne hizmet edecek yöneticiler yetiştirmeye çalışan yahudi kökenli George Soros ABD'nin CFR üyesi ünlülerinin başında gelir. CFR üyelerinin birçokları aynı zamanda Bilderberg ve/veya SBS üyesidirler. CFR'nin Türkiye'den de üyeleri mevcuttur. 

 

KÜRESELCİ, SİONİST-TAPINAKÇI LAR 
01) Jacob de Rothschild. 
02) Jacob de Rothschild in oğlu, Nathaniel. 
03) Baron John de Rothschild, bay Küresel'ci . 
04) Sir Evelyn de Rothschild. Karısı Lynn Forrester, Demokrat Partici. 
05) Sir Evelyn de Rothschild in oğlu Nick David Rockefeller 
06) Nathan Warburg. Ailesi Federal Rezerv yaratıcısı olmasa da, Adolf Hitler Oyununda rol almış. 
07) Henry Kissinger, Küreselci, Soykırımcı, Düzenbaz. 
08) George Soros, başka bir Entrikacı ve Spekülatör Para Kasası. Yakın zamanda Tesev’ci olduğu söylenen Kılıçdaroğlu'nun Ümit ismi. 
09) Paul Volcker, Obama'nın Yahudi şifrecisi, küreselci Ekonomik Danışman. 
10) Larry Summers, Obama'nın Şifrecisi. Ekonomik Danışmanı. 
11) Lloyd Blankfein,Goldman Sachs'ın hızla büyüyen Bankacılık Şef'i . 
12) Ben Shalom Bernanke, Amerikan Federal Bankası Başkanı 

 

ROTHSCHİLD, OSMANLI ve ASYA POLİTİKALARI İLE AVRUPA DİKTATÖRLÜĞÜ
Rothschild’lerin kurdukları bu hanedan ağı, onlara büyük bir ekonomik güç getirdi. 
Alman tarihçi Werner Sombart, Jews and Modern Capitalism (Yahudiler ve Modern Kapitalizm) adlı kitabında şöyle demektedir : 
“1820 sonrasındaki dönem Rothschild’lerin çağı’ olarak bilinir. Öyle ki yüzyılın ortasında finans çevrelerinde şu yargı genel bir inanç haline gelmişti: Avrupa’da tek güç vardır, bu da Rothschild’lerdir.” 
John Reeves ise; The Rothschilds; The Financial Rulers of Nations (Rothschild’ler: Ülkelerin Finans Patronu) adlı kitabında şöyle anlatmıştı: 
Nathan Rothschild’in İngiliz Hükümetine ilk yardımı 1819'daydı ve 60 milyon dolarlık borç verdi;

1818-1832 arasında 105.400.000 dolar miktarında sekiz adet borç daha verdi; aşağı yukarı 700 milyon dolarlık 18 adet hükümet borcu oluşturdu. Etkileri o kadar güçlüydü ki hiçbir savaş Rothschild’lerin yardımı olmadan gerçekleşemezdi. Politika ve ticaret dünyasında öyle güçlü bir pozisyona yükseldiler ki bir anlamda Avrupa’nın diktatörleri oldular.” 

AFYON LİDERLİĞİ ve HSBC 
Avrupa kıtasında birçok hükümeti borçla haraca bağlayan ve servetlerine servet katan Rothschild hanedanlığı “Afyon Savaşı” ile Çin ve Uzakdoğu’yla tanıştı. İngiliz kraliyet ailesini Çin’le savaşa ikna etmeyi de başaran Lord Rothschild, finans için de söz verdi. "AFYON SAVAŞI ” nın ardından, aile Hong Kong’un kontrolünü ödül olarak aldı. 
Burada kurdukları
HSBC, sadece Rothschild’lerin para baronluğunu dünya üzerinde tescillenmesini sağlamadı, aynı zamanda afyon ticaretinin de kontrolünü beraberinde getirdi. 
Bu dönemde Çin’de afyon ticareti yapan İngiliz tüccarların Çin İmparatorluğu ile ters düşmesinin ardından, İngiliz tüccarlar İngiliz Kraliyeti’nin desteğini almak üzere Rothschild ailesine başvurmuştu. 
İngiliz kraliyet ailesini ikna etmeyi başaran Lord Rothschild, Çin’e karşı yapılan “Afyon Savaşı”nı (1840) finanse etmeyi taahhüt etti. 
Çin’in mağlubiyeti ile biten savaşın ardından savaşın finansörü olan Rothschild Ailesi, İngiliz hâkimiyetine geçen Hong Kong’un kontrolünü yardımlarının karşılığı olarak aldı. 
Yeni Hong Kong’da ilk önemli şirket olarak kurulan Hong Kong Shangai Bank Corporation (HSBC) sadece Rothschild’lerin para baronluğunu dünya üzerinde tescillemesini sağlamamış, aynı zamanda Çin’deki afyon pazarını da tekeline almasını sağlamıştır.
 

REJİ ŞİRKETİNİN TUTTUĞU KOLCULARIN ÖLDÜRDÜĞÜ TÜRK TÜTÜN ÜRETİCİLERİ 
Memalik-i Şahane Duhanları Müşterekül Menfaa Reji Şirketi. 
Osmanlı Devleti, Düyun-u Umumiye ve üç bankacılık gurubu, Die Österreichische Kreditanstalt - Viyana, Banker S. Bleichröder - Berlin ve Bank-ı Osmanî-i Şahane - İstanbul, arasındaki görüşmeler sonucunda 27 Mayıs 1883 tarihli sözleşmeyle yabancı sermaye ile kurulan tütün ticareti tekel ayrıcalıkları olan bir özel kar ortaklığı şirketidir. (1883-1925).

Diğer isimleri:

fr. Société de la Régie Cointeressée des Tabacs de l'Empire Ottoman, os. Müşterek-ül Menfaa İnhisarı Duhanı Devlet-i Aliye-i Osmaniye. Kısaca: " Reji " . 
Ellerindeki tütünü çok ucuza kapatmaya çalışan Rothschild’lerin Reji Şirketi’nden tütününü kaçırıp, biraz daha pahalıya başkalarına satmaya çalışan bu ‘emekçi’ insanlar, kendi topraklarında ‘kaçakçı’ durumuna düşürülerek, on binlercesi, acımasızca öldürülmüşlerdi. 
Kırım Savaşı’yla başlayan iç ve dış borçlanma sürecinin sonucunda Osmanlı Hükümeti borçlarını zamanında ödeyemeyeceğini açıklayınca (1875) Alacaklı devletler Osmanlıya büyük tepki gösterdi ve Osmanlının ödeme planını kabul etmedi.. Osmanlı maliye sistemine de güvenmeyen alacaklılar Ülkede toplanan vergileri kendi kurdukları bir teşkilat Duyunu Umumiye vasıtasıyla toplamak istediler. 
Artık vergileri Osmanlı memurları değil Alacaklı ülkelerin kurduğu şirketin Reji memurları toplayacaktı.!.!.! 
Bunun neticesinde, Osmanlı Devleti'nin en önemli gelir kaynağı Tütün, Tuz ve Alkolden toplanan vergiler Alacaklı ülkelerin kurduğu şirkete Reji şirketine 30 yıl süreyle bırakıldı. 
Reji İdaresi kendi memur ve silahlı kolcuları vasıtasıyla vergi toplamaya başladı ve toplanan bu vergiler Osmanlının borcundan düşülmeye başlandı..

Osmanlı Üreticisi ürettiği tüm tütün,tuz ve alkol'ü Rejinin belirlediği fiyattan Reji idaresine vermek zorundaydı. 
Köylü Rejiden izinsiz kendi içeceği tütünü dahi saklayamazdı..Köylü kendi içeceği tütünü önce Rejiye 3 kuruşa verir sonra 10 kuruşa geri alırdı.. Bir köyden başka bir köye izinsiz tütün ve tuz taşımanın cezası çok ağırdı. Rejinin kendi silahlı korucuları ve bunların VUR yetkisi vardı. 
Kaynaklar Reji kolcularının 20.000 nin üzerinde Osmanlı köylüsünü vurarak öldürdüğünü yazmışlardır. 
Osmanlı Devletinin borçlarını halktan kesilen vergilerle doğrudan ödeme amacı ile kurulan Düyun-ı Umumiye İdaresi’nden Reji Şirketi’ne devredilen Osmanlı tütünleri idaresi yabancı sermayeye dayalı ilginç bir özelleştirme modelidir.

Kurucu yabancı sermaye kaynakları Avusturya, Almanya, İngiltere ve Fransa (Rothschild'in kurduğu, Osmanlı Bankası) kökenli olup, her biri Rothschild Ailesi'nin sahip ya da ortak olduğu gruplardır.! 
İlk Reji Şirketi sözleşmesinin süresi ise 30 yıldı. Sözleşmeye göre şirketle ilgili olarak ortaya çıkacak adli ve ticari sorunların çözümünde Osmanlı Mahkemeleri yetkili kılınmıştı 
Tütün üreticilerinin Reji'den ruhsat alması ve ürünlerini yalnızca Reji'ye satması şart koştular.
 
Başka alıcı bulamayan üretici, tütünü değerinden çok ucuza satmak zorunda kalmış, Kaçak üretim ve satış yaygınlaşmış, Kaçakçılık sorunu ile devletin kendi güvenlik güçlerinin uğraşması gerekirken, Rejinin kendi bünyesinde geliştirdiği silahlı "kolcu" larla denetim yaparak üreticiye eziyet etmeye başlamıştı. 
42 yıl süren Reji İdaresi boyunca kaçakçı, kolcu ve zabıtadan ölenlerinin sayısının 20 bin kadar olduğu görülmektedir. 
1911 yılında Reji Şirketi’nin kaldırılması ve 7 yıl süre ile bir “Devlet İnhisarı"'nın kurulması kararlaştırıldı ve 1912 yılında bir
“Tütün Tekeli” kanun tasarısı hazırlandı. Ancak Trablusgarp Savaşı ve Balkan Savaşları'nın başlaması ile ve bunun yarattığı mali zorluklar nedeni ile Reji İdaresinin Osmanlı Devletine 1 milyon 500 bin Osmanlı Lirası borç (!) vermesi koşulu ile şirket ayrıcalıkları 1914'ten başlayarak 15 yıl daha uzatıldı. 
26 Şubat 1925'te ise Tütün Rejisi lağvedildi. 1 Mart 1925'te Tütün Rejisi Fransızlardan devletçe satın alındı ve tüm hak ve yükümlülükleri devlete devredildi.

26.11.1925 tarih ve 558 sayılı Tütün İdare-i Murakatesi ve Sigara Kâğıdı İnhisarı Hakkında Kanun yürürlüğe girdi. 1930 yılında, 1701 sayılı Tütün İnhisarı Kanunu çıkarıldı. Reji’nin kurucu güçlerinden biri olan köklü ve güçlü Avusturya bankası Kreditanstalt 1931'de büyük bunalım sırasında iflas etmişti. 

OSMANLI DÖNEMİNDE, ROTHSCHİLD-SİONİZM-ORTADOĞU PETROL YATAKLARI 
Osmanlı topraklarının çözülmesi ile birlikte Rothschild hanedanlığı iki koldan Orta Doğu’ya sızmaya başladı. 
Bir kolunu Irak’ın oluşturduğu sızmanın en önemli nedeni, Mezopotamya’daki zengin petrol yataklarıydı.! Bugün Büyük Petrol şirketlerinin çoğunluğu kendi ya da destek sağladığı gizli tarikatların kontrolleri altında bulunmaktadır. 
Rothschild’ler, bölgenin güneyinde ise Siyonizm’i siyasal ağırlık merkezi haline getirmeyi başarmıştı. 
Filistin topraklarının Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılmasının ardından harekete geçen Lord Rothschild, İngiliz hükümetine baskı uygulayarak, İsrail’in kurulmasına start veren Balfour Bildirisi’nin (1917) yayınlanmasında etkili oldu. 
Ortadoğu Arap Hainliğinin arkasında yatan maddi kaynak güçlerini oluşturdu ve İngiliz Ajanlarının Faaliyetleri ile Din unsurlu Ayaklanmaları destekledi.
Sermayesinin savaşlar ve kan olduğu bilinen, servetinin bugün 4 trilyon dolar olduğu tahmin edilen Rothschild hanedanlığı, dünya bankacılık ve finans sisteminin kurucusu olarak biliniyor. Sahip oldukları yüzlerce şirket ile iki yüz yıldır dünyanın finans ve siyasal dengelerini elinde tutan aile, birçok katliamın da finansörü olarak tanınıyor. 
İşte burada gördüğümüz gibi, Almanya’nın Frankfurt şehrindeki Yahudi Mahallesi’nden çıkıp, Prusya, Avusturya, İngiltere ve Fransa’da yönetimler için çok etkili birer finansör haline gelen Rothschild Ailesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünde de çok önemli bir rol oynamıştır. 
Osmanlı’ya kaşıkla verilip, kepçeyle geri alınan dış borçların çoğu onların kasasından çıkarken, Osmanlı’yı bu borçlara iten birçok savaşın arka planında bile bu ailenin gölgesinin bulunduğu görülmektedir. 
Hatta, yaptıkları baskılarla İsrail’in kurulmasında büyük söz sahibi olan bu ailenin, Filistinlilere ait topraklarının satın alınmasında da, kasalarını sonuna kadar açmış oldukları unutulmamalıdır. 
Bugün İsrail topraklarının neredeyse tamamı Rothschild'lerin toprağıdır.! 
Aileyi kuran baba Rothschild’in oğullarına ve torunlarına vasiyet ettiği üzere, aile, işlerini genellikle el altından yapmaya, adından ve gücünden fazla söz ettirmemeye çalışmış ama böylesine bir gücü saklamak da her zaman pek mümkün olamamıştır. 
Savaş tüccarlığından paranın efendiliğine Almanya’dan İngiltere’ye göçen Yahudi Mayer Ainschel Rothschild (1743-1812) ve Paris, Londra, Frankfurt, Napoli ve Viyana’ya gönderdiği 5 oğlunun (Amschel Mayer, Salomon, Nathan, Kalmann, Jakob Mayer) bankerlik kariyeri ile temelleri atılan hanedanlığın savaş ticareti Aile zinciriyle HALEN devam etmektedir.!
 


BİRİNCİ VE İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI-HİTLER'İN SİONİST FİNANSÇILARI 
Birçok ünlü tarihçinin bu dönemdeki ortak kanısı, 18. ve 19. yüzyıllarda Avrupa kıtası dâhil dünyanın herhangi bir yerinde savaşların Rothschild’lerin onayı ile başlatıldığı ve onay gelmese asla bir savaşın çıkmasının mümkün olamayacağı yönündeydi. 
Amerikalı ünlü tarihçi Hannah Arendt, “The Origins of Totalitarianism” (Totalitarizmin Kökenleri) adlı kitabında Rothschild’lerin gücüne değinirken 19. yüzyılda pekçok devlet adamının günlüklerine yeni bir savaş çıkmayacağını, çünkü Rothschild’lerin şimdilik böyle birşey istemediklerini yazdıklarına dikkat çekiyor. 
Arendt, özellikle Tarihçi J. A. Robson’ın Imperialism (Emperyalizm) adlı kitabında yazdığı şu satırların altını çiziyor: “Eğer Rothschild Ailesi, buna karşı koyarsa, herhangi bir Avrupa ülkesinin ciddi bir savaşa girebileceğine inanan var mı gerçekten?” 
Bu, Rothschild’lerin tek başlarına bir devlet kadar güç elde ettikleri anlamına geliyordu. 
İşin bir başka ilginç yanı da Rothschild’lerin bu kazançlarının çoğu kez başkalarının yıkımını getirmesiydi. 
Yerel savaşların hâkimi durumundaki Rothschildler, aynı zamanda Birinci Dünya Savaşı’nın perde arkasındaki en önemli güç konumunda bulunuyordu. Amerikalı yazar Eustace Mullins, “The World Order: Our Secret Rulers” (Yeni Dünyanın Düzenleyicileri) adlı kitabında, Birinci Dünya Savaşı ile Rothschild’ler arasıdaki bağlantıyı kurarken savaş sonunda oluşan durumun dikkatle incelenmesi gerektiğini vurgulamaktadır. 
Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanması ve buna bağlı olarak yeni çizilen Ortadoğu haritası ile Çarlık Rusyası’nın dağılma sürecine girmesinin dünyayı yeniden şekillendiren gelişmeler olduğunu kaydeden Mullins, Rothschild’lerin savaşan her iki tarafı da yönlendirdiğini, kitabında bahsettiği finansörler arasındaki hiyerarşik ilişkiye dayanarak söylemektedir. Mullins’e göre, ilişkinin hiyerarşik olması ise Yahudi finansörler arasında asırlardır süren bir gelenek olduğu gerçeğidir. 
Tabiki, Birinci Dünya Savaşı’nın geçtiği yıllarda da hiyerarşinin tepesinde Yahudi finans dünyasının bir numarası olan Rothschild’ler oturuyordu. 
1.Dünya savaşı ve Arabistanlı Lawrence'in faaliyetleri Arapların birçok parçaya bölünmesi İsrail devletinin kurulması için yeterliydi. Ve nitekim Savaş gerçekleşmiş,Almanların önderliğindeki İttifak devletleri grubu savaşı kaybetmişlerdi.. 
Rotschild ailesinin tüm hesapları tutmuş ve İsrail devleti kurulmaya hazırdı ancak İsrail topraklarına yerleşmesi düşünülen, gelişmiş Avrupa kentlerindeki Yahudilerin ikna edilmesi ciddi bir sorundu. 
Bu konuda Teodor Herzl, Avrupalı Yahudilerin Yahudiliğin ne demek olduğunu dahi bilmediklerini belirtmiştir Siyonizm genelgesinde. Elbette, ciddi bir sorundu bu, Nitekim bu sorunun giderilmesi için Sionist Kararlar alınmıştır Rotschild ailesinin katkılarıyla yeni bir savaş için gerekli olan ortam hazırlanmıştır.
 

HİTLER KUKLASI VE 2.DÜNYA SAVAŞI: 
Almanya devleti Birinci Dünya savaşından adeta bir enkaz halinde oldukça demorolize bir biçimde çıkmış, Devlet tüm ekonomik ve askeri gücünü savaş sonrasında kaybetmiş, ağır yaptırımlar içeren savaş tazminatı anlaşmalarına imza atmışlardı. 
Ancak Almanya'nın borçlu olduğu ülkelerin merkez bankalarının %85'i Rotschild ailesine ait olduğundan Almanya sadece yahudi Rotschild ailesine borçluydu.! 
Rotschıld ailesi İngiltere ve Amerika örneğindeki tecrübeleriyle, Almanların bu yüklü borcun onda birini dahi ödeyemeyeceklerini biliyordu. 
Rotschild ailesi enkaz halindeki Almanya'ya Alman merkez bankasının kendilerine devredilmesi karşılığında dış borçlarının silinmesini teklif etmişti ve bu durumda Almanlar bunu kabul etmek zorunda kalmışlardı. 
Aslında bu durum sonun başlangıcıydı, Savaşta asker olarak kullanılacak erkek vatandaşı bile kalmayan Alman devleti enkaz haldeyken tekrar sivrilerek tüm dünyaya kafa tutacak gücü bulamazdı. 
Bu durum Sionist odaklar tarafından Rotschild ailesinin planlarına yansımıştır. 
Bu plana göre sahte ama çok inandırıcı bir faşizm rüzgarı Avrupa'da esecek ve Yahudilere en ince ayrıntısına kadar planlanmış bir şekilde şiddet ve baskı uygulanarak İsrail'e göç etmeye mecbur bırakılacaklardı.! 
Bu planın ilk parçası Almanya'nın ekonomisinin ayağa kaldırılması ve Almanya'nın hızla silahlanmasının sağlanmasıydı. 
Almanya yıllar boyu her konuda finanse edilmiş, 2.dünya savaşında savaşmak üzere neredeyse çocukluktan askerler yetiştirilmiştir. Muazzam bir ekonomik ve askeri güce kavuşan Almanya'nın başına ise 1.Dünya savaşında er olarak savaşan fanatik bir milliyetçi olan Hitler getirilmiştir. 
İtalya ise Almanya'da başlayarak tüm dünyayı etkisi altına alan ve adına faşizm denilen rüzgarın etkisi altında kalmış ve iktidara Mussoloni gelmiştir.Mussoloni'nin iktidara gelmesi Rotschild ailesinin bir planı değil kendiliğinden gelişmiş bir olaydı ama bu durum Rotschıld ailesinin ekmeğine yağ sürmüştü.. 
Hitler iktidara gelir gelmez öğrenmiş olduğu müthiş hitap yeteneği ve ürkütücü karizması ile Alman halkını ciddi bir biçimde etkilemeyi başarmıştır. Hitler’in konuşmalarında ve toplantılarında ise konu elbette Yahudilerdi. 
Bu durumda Savaştan önce Yahudi işadamlarına Nazi gençlerinin düzenlediği saldırılar, ev kundaklamalar ve cinayetler ortamları gelişmişti. 
Zengin olan gerçek İbraniler ise bir yolunu bulup Almanya'yı terk etseler de fakir olan zararsız Yahudiler bir yere gidecek paraları olmadığından oldukları yerde kalakalmışlardı.!
O dönemler savaş dönemleri olduğundan Almanya'nın dışına çıkmak için büyük paralar ve bazı önemli bağlantılar şarttı.. Fazla gereksiz detaya girmeden Hitler savaşı başlatmış ve Almanya'nın sahte intikam harekatı başlamıştı.. 
Almanya savaşın ilk yıllarında anormal bir başarı göstermiş ve Fransa, Yugoslavya, Çekoslovakya, Avusturya ve Belçika gibi ülkelerin tamamını çok kısa sürede ele geçirerek Nazi ordularının gücünü ortaya koymuştur. 
Özellikle Paris kentine 2 saatte giren Nazi orduları İngiltere ve İspanya'nın iyice ürkmesine neden olmuştur.İngiltere'yi hava saldırıları ile darmadağın eden Nazi orduları bir taraftan da sözde Yahudi soykırımı yapmaya başlamıştır.. 
Yahudiler bir bir katledilmiş ve imha fırınlarında kılmıştır.. Ortada öyle korkunç bir ortam vardır ki savaştan sonra bölgeyi teftişe gelen Amerikalı generaller bile uçaklarından iner inmez havadaki pis kokudan dolayı hava alanına kusmuşlardır.. Havadaki pis kokunun nedeni ise sürekli olarak yakılan insan cesetleri ve çürümüş cesetlerdir.. 
Savaştan sonra tam bir korku ülkesine dönen Almanya'da ortaya atılan iddialara göre neredeyse hiç Yahudi bırakılmamıştı. 
Ancak Sovyet araştırmacılar durumun hiç de öyle olmadığını savaşta katledilenlerin sadece %15'in Yahudi olduğunu onlarında Hazar Türk kökenliler olduğunu net ve çarpıcı belgelerle kanıtlamışlardı. 
Bu belgelere göre savaşta öldürülenlerin çoğu Çingene, Hazar Türk'ü kökenli Yahudiler ve Polonyalılardı. 
Geriye kalan asıl zengin İbrani Yahudiler Rotscild ailesinin kurduğu paravan şirketler aracılığı ile Amerikan askerleri denetiminde gizlice Amerika’dan çok İsrail'e kaçırılmışlardır.!
Diğerleri ise İsrail'e getirildiklerinde, İsrail devleti kuruluncaya kadar prefabrik usulü yapılmış evlerde kalmışlar, kaçmak için girişimlerde bulunanlar ise Tevrat'ın emrettiği bir biçimde idam edilmişlerdi. 
Neticede yaratılan sahte milliyetçi bir hava ile sözde Yahudi soykırımı yapılmış, tüm dünyada Yahudilere yönelik şiddet eylemlerine girişilmiş ve Yahudiler İsrail'e göç etmek zorunda bırakılmışlardı.! 
öyle ki,Rotschild ailesi 1.Dünya savaşında yarım bıraktığı işi 2.Dünya savaşında tamamlayabilmişti.! 
Böylece Sionist Tarikatlar, Aşırı dindar bir aile görünümünde olan Rotschild ailesinin,Tanrı'ya olan sözlerinden birini yerine getirdiğini düşünüyorlardı.! 
Birinci Dünya Savaşı’nın ardından ekonomik anlamda yerle bir olan Almanya’nın yeniden inşası da Amerikalı Sionist finans çevrelerine ihale edildi. Başta J.P. Morgan olmak üzere Rothschild’lerin Amerika’daki uzantıları olan finans kurumları, önce “Dawes Planı” sonra da “Young Planı” ile 1924 yılından sonra Almanya’yı adeta paraya boğdu ve böylece kısa bir süre içinde yerle bir olan bu ülke, Hitler‘in inanılmaz yükselişine zemin hazırladı. 
Hitler’in savaştan önceki yıllarda inanılmaz Askeri harcamaları ve büyüyen askeri gücü Rothschild hanedanlığının onayı ve yardımlarıyla oluşturuldu. 
Amerikalı tarihçi Anthony C. Sutton’un “Wall Street and the Rise of Hitler” (Wall Street ve Hitler’in Yükselişi) kitabında bu dönemi özetlerken Amerikalı finans kuruluşlarının sadece Almanya’nın yeniden yapılanması için değil, bilinçli bir biçimde Hitler ve onunla birlikte yeni bir canavarın doğuşunu da sağladıklarını kaydetmiştir.
 

HİTLER'İN SİONİST FİNANSÇILARI 
İsrail Devleti'nin Kuruluş Deklarasyonu;

Theodor Herzl'in 1897'de I. Siyonist Kongrede Ben Basel'de İsrail Devletini kurdum. En geç 50 yıl içinde bu gerçek olacak demesinden 50 yıl sonra ilan edilmiştir. 
"Yahudiler bana mücadelemde önemli katkılarda bulundular. Hareketimizde çok sayıda Yahudi'nin mali desteğini gördüm. Daha o zamandan kuvvet ve başarının ne yönden geleceğini biliyorlardı." (Adolf Hitler)
 

HİTLER'E MALİ DESTEK SAĞLAYAN SİONİST YAHUDİ BANKALARI: 
Deutsche Bank: Alman savaş ekonomisini yönlendirmiştir. Hitler’i finanse etmeleri yönünde hemen hemen bütün şirketlere baskı uygulamıştır.

Dresdener Bank: Sahibi Eugen Gutmann. Aynı zamanda barut üreticisi Lois Hagen,Loewe ve Krupp silah fabrikalarını finanse etmiştir. 
Darmstaetter Bank: Sahibi Abraham Oppenheim,Bşk.Jakop Goldschmith 
Bleichroeder Bank:Kurucusu Samuel Bleichroeder,sahibi Bleichroeder ailesi. 
Speyer Bank: Sahibi Speyer ailesi. 
Mendelsshon Bank: Sahibi Mendelssohn ailesi. II. Dünya Savaşından önce Alman Endüstri Komitesi ve Ticaret Odası Başkanlığı yapmıştır. Alman savaş endüstrisi ve kimya sanayini finanse etmiştir. 
Warburg Bank: Sahibi Warburg ailesi. Alam savaş endüstrisini finanse etmiştir. Almanya’yı dış dünya ile bağlantıda tutan bir Yahudi bankasıdır. I.Dünya Savaşından sonra Almanya için diğer devletlerden kredi temin etmiştir. 
Arnhold Bank: Sahibi Arnold ailesi. Alman Silah sanayisini ve savaş endüstrisini finanse etmiştir. Bamag, AEG, Agfa,Dresdner Bank,Ludwig Loewe Ag ve daha birçok Alman silah ve mühimmat fabrikalarının ortak ve finansörlerinden idi. 
Disconto-Geselischaft:Kurucusu Solmssen ailesi.Sahibi Hitler'in en büyük finansörlerinden Georg Solmssen'dir.Georg Solmssen Hitler döneminde Alman bankacılığının merkez organizasyon başkanıydı.Gemi inşaatı,donanma ve ağır savaş sanayi,petrol endüstri,telekomünikasyon alanlarında yatırımlar yapmıştır. 
BHG Berliner Hendelsgesellschaft: Sahibi Carl Furstenberg, savaş sanayini finanse etmiştir. Tamamı Yahudilere ait olan Ruhr Bölgesi endüstrisini desteklemiştir. 
Schaafhausensch Bankveerein: I.Dünya Savaşı'nda Siegfired Samuel yöneticiydi, II. Dünya Savaşı'nda ise Gutmann yöneticiydi. Loewe Konsorsiyumu'na katılıp, Loewe Silah Fabrikaları'nı finanse etmiştir. Tamamı Yahudilerin tekelinde olan Ruhr Bölgesi'ndeki savaş endüstrilerini finanse etmiştir. 
Nationalbank für Deutschland: Sahibi Gutmann, savaş sırasında elektirik endüstrisini finanse etmiştir. Bir başka Yahudi bankası olan Darmstaedter Bank ile birleşmiştir. 
Commerz und Privat Bank: Yöneticisi Curt Sobernheim, Alman savaş ekonomisini desteklemek amacıyla iç ve dış ticari kuruluşlarıyla ilişki kurma görevini üstlenmiştir. 
Berg und Metallbank: Sahibi Dr.Willhelm Merton, savaş sanayinin hammadde kaynaklarını finanse etmiştir. 
M.A.V Rothschild & Söhne:Sahibi Rothschild ailsei.Her alanda savaşı finanse etmiştir. 

Kimya Sanayi'nde ki Üç Dev Yahudi Kuruluşu
Bayer: Hitler’in savaş propagandasını üstlenmiştir. 
IG-Farben: Krupp ile beraber Auschwitz kamplarındaki tutukluları fabrikalarında ölesiye çalıştırdıktan ve tutukluları çalışmayacak hale getirdikten sonra öldürmüşlerdir. 
Agfa: IG-Farben şirketine bağlıdır. Bu şirkette Hitler'i büyük ölçüde finanse etmiştir. 

Hammadde Kaynaklarının Sahipleri de Yahudi’dir 
Deutsche Erdöl: Sahibi Jakob Goldschmidt, yöneticisi Arthur Solomonsohn. 
Deutsche Petroleum AG: Sahibi Deutsch Bank 
Blumenstein-Konzern: Sahibi Blumenstein ailesi. Savaşta 10 Milyon Mark'lık kum torbası üretmiştir. 
Deutsche Eisenhandel AG: Sahibi Leo Lusty, demir üretmiştir. 
Vereinigte Stahlwerke: Çelik sanayi. 
Beer Sondheimer & Co: Metal üretmiştir. 
M.1.Caro & Sohn: Demir üretimi. 
Phoenix AG: Madencilik. 

Silah Fabrikaları Ve Savaş Malzemeleri Üreten Yahudi Şirketler 
Krupp Silah Fabrikaları: Sahibi Krupp ailesidir. 
Loewe Silah Fabrikaları: Sahibi Loewe ailesidir. 
Mauser Silah Fabrikaları: Sahibi Loewe ailesi ve Alfred von Kaull. 
Deutsche Silah Ve Mühimmat Fabrikası: Sahibi Isidor Loewe. 
Stahlwaren und Walfen Fabrikası: Sahibi Alexander Coppel. 
Alman-Atlantik Telgraf Şirketi: Sahibi Loewe ailesi. 
Hannesmannröhren-werke AG: Yöneticisi George von Siemens. 
Aron Hirsch & Sohn: Kaçak silah üreticisi. 
Hirsch Kupfer und Messindwerke AG: Sahibi Sigmund Hirsch. 
Solingen Mühimmat: Sahibi Alexander Coppel. 
Köln-Rottweiler Barut Fabrikası: Sahibi Louis Hagen. 
Rheinische-Westfalische Barut Fabrikası: Sahibi Louis Hagen. 
AEG: Kurucusu Emil Rathenaus, askeri alanda kullanılan her aracın motorunu AEG üretmiştir. 
Siemens: Tamamen silah sanayi için çalışmıştır. Sahibi Siemens ailesidir. 
Lufthansa: Nazi Almanya'sı hava kuvvetlerini oluşturmuştur. 

NAZİ GAZLARINA YAHUDİ SERMAYESİ: 
İkinci Dünya Savaşı öncesinde Almanya’nın parlayan yıldızı kimya ve ilaç sektörüydü. Özellikle bu alanda Almanya’da ortaya çıkan şirketler sadece Avrupa’nın değil, tüm dünyanın kimya ve ilaç alanlarında bir kartel oluşturdu. Bunlar arasında en büyüğü Rothschild’lerin finanse ettiği ve diğerlerinden farklı bir konuma sahip olan I. G. Farben Firması’ydı. I. G Farben, kömürden benzin üretmenin yöntemini geliştirerek, bu buluşunu Amerikalı Standart Oil şirketi ile imzaladığı anlaşmayla daha da geliştirdi. David Rockefeller’in, Standart Oil Şirketi (514 bin hisse) ile ortak olduğu ve Rothschild Ailesi’nin finanse ettiği I. G Farben firması, daha sonra geliştirdiği ürünlerle önce Alman sanayisini beslerken daha sonra toplama kamplarında kullanılan ölümcül gazları Naziler için üretti. Birçok Alman şirketin yanısıra Hitler’e destek veren Amerikan sermayesi arasında General Motors, DuPont ve Ford gibi devler de bulunuyor. 
Almanya’da her iki dünya savaşında yaşananların bir benzeri Rusya‘da, bu kez daha büyük bir çapta karşımıza çıkıyor. Rusya topraklarındaki zengin yeraltı zenginliklerini ele geçirmeye hevesli şirketler, Rus Çarı’na karşı oluşacak bir ayaklanmayı finanse etmekten çekinmediler. Bolşevik İhtilali’nin (1918) başarı ile sona ermesi ve Rus Çarı’nın idam edilmesinin ardından isyancılarla ilk anlaşma imzalayan ve Hazar Petrolleri’nin çıkarılması için imtiyaz elde eden şirket Standart Oil (Rockefeller) oldu. İsyanın finanse edilmesinden Hazar petrollerinin çıkartılmasına kadar, Rockefeller ile birlikte bu işten en karlı çıkan aile ise savaşlarla para kazanmak konusunda oldukça tecrübelenen Rothschild hanedanı oldu. 

 

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul Temmuz.2013

http://www.medyagunebakis.com/  okkesb61@gmail.com,

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul Temmuz.2013

 

Rakı İçerek Yapılanları,

Ayran İçerek Sattılar, Yıktılar.!.  Bekir Coşkun

 

Who İs İt.?  Wanted.!.
"White Men Have Forked Tounge.!."

“Dili Çatallı, İki Dilli Beyaz Erkek.!.”

Türkçesi; Yalancı, İki Yüzlü Adam.!.

Kızılderili Deyişi....

 

Hiç Bir Şey İçin Aşırı Endişe Etmeyin.

Bakarsınız; Yarın Ya Deve, Ya Deveci

Ya da Üstündeki Hacı Ölebilir.!. İ.İnönü

 

Nene dedim.

“Dedem Sana Hiç Çiçek Aldı mı.?”
Durdu ve Şöyle Dedi:

“Bana Aldığı Fistanların Hepsi Çiçekliydi.!.!”

 

EĞER BİR ÜLKEDE

“Hukuk Üstün Değilse, Adalet Yok Hükmündedir.!”

"Türk Yargısında Kronik İşlev Bozukluğu Var"

Bağımsız Bir Millet Olan Papua Yeni Gine, 

Parlamenter Demokrasi Sistemini Kabul Etmiş

Ülkelerdendir.

"Adil Yargılamayı Etkileme Suçunun Oluşabilmesi

İçin, Öncelikle Adil Yargılamanın Olması Gerekir."

Türkiye, ‘Hukuk Devleti İlkesizlikleriyle Malul’

Ülkeler Kategorisini Oluşturan ‘Hibrit Rejimler’

Arasında 88. Sıradadır.  Av. Ayşe Eren

 

* * * * * * * * * *

TEK YOL DEVRİM.!

YA İSTİKLAL YA ÖLÜM.!.

Yaşasın Halkların Kardeşliği.!.

KURTULUŞA KADAR SAVAŞ.!.

ÜLKÜMÜZ TAM BAĞIMSIZLIK VE

GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE.!.

 

Hazırlanmakta olan AKP Anayasası

Halkımız İçin Kölelik Anayasasıdır,

KÖLELİK ANAYASASINA HAYIR.!.

 

SU HAYATTIR… SU BİR HAKTIR…

SU, KAYNAK DEĞİL, DOĞAL VARLIKTIR.

SU YASASI ÇIKARILMALIDIR.!.

 

TEMA Vakfı Eko Siyaset Bildirgesi:

 “Salt ekonomi odaklı projeler dönemi bitmeli,

Ekolojik Siyaset dönemi başlamalıdır.!.”

 

GELECEĞİN TÜRKİYE’Sİ İÇİN

TEMA VAKFINDAN PARTİLERE.!.!.

“Yaşamın sürdürülebilmesinin” ve

“sürdürülebilir gelişmenin” ön koşulu

“çevrenin, toprağın, suyun, ormanın,

biyoçeşitliliğin” korunarak yönetilmesidir.

 

ÜLKEMİZ, TOPRAKLARIMIZ.!.

GÖZ GÖRE GÖRE ÇÖL OLMASIN.!.

YEŞİL OLMASI İÇİN DESTEK OLUN.!.

 

Bir Memlekette, Namuslular, Namussuzlar

Kadar Cesur Olmadıkça, O Memlekette

Kurtuluş Yoktur. İ.İnönü

Huzuri.1923 - Kurtuluş Savaşının En İyi Anlatımı

 

Kızardık, Bozardık, Yandık Yakıldık

Uzun Boylu Harareti Sor Bize.

Mateme Tutulduk, Yes’e Kapıldık,

Unutulmaz Sefaleti Sor Bize.!.

 

Çün Dest-İ Sakiden Nuş Ettik Kevser

Cennetle Cehennem Oldu Her Yer.

Atladık Sırat’ı, Kopardık Mahşer,

Gittik, Geldik Kıyameti Sor Bize.!.

 

Huzuri.1923 - Kurtuluş Savaşının En İyi Anlatımı


Ülkeyi Dini İrticadan Kurtarmanın Tek Yolu

Millete Kuran’ı Türkçe Olarak Okutmaktır.!.

Şartlar Gelişirse İhtilal’ler Hak Olur.!.

İrtica Başbakan’dan Cesaret Bulursa,

Kim Onun Sokağa Dökülmesini Önleyebilir.?

İrtica’nın Sokağa Dökülmesi İse Ülkenin Kana

Bulanmasıdır. İ.İnönü


Biz Açıkça Milliyetçiyiz...

Ve Milliyetçilik Bizim Yegâne Birlik

Unsurumuzdur. Türk Ekseriyetinde Diğer

Unsurların Hiçbir Etkisi Yoktur. Vazifemiz

Türk Vatanı İçinde Türklüğü Yaşatmaktır.

Türkleri Ve Türklüğe Muhalefet Edecek

Öğeleri Kestirip Atacağız. Ülkeye Hizmet

Edeceklerde Her Şeyin Üstünde Aradığımız

Türk Olmalarıdır. İ.İnönü

 

Kızıldere Şehitleri Ölümsüzdür
Onlar Halkın Yüreğinde Yer Edinmişlerdi
Her Şey Özgür Bir Vatan İçin Dediler
Hiç Bir Tereddüt Etmeden Toprağa Düştüler
Anıları Önünde Saygıyla Eğiliyorum.
Yaşasın Devrim,Yaşasın Sosyalizm.!.

 

"Siz Bana Din İle Refaha Ulaşmış Bir Toplum

Gösterin, Ben de Size Devrim İle Geri Kalmış

Bir Toplum Göstereyim".!. E. Che Guevara

Diğer Haberler

  • ŞEYHİMİZ, ŞIHIMIZ ÇOK, FİLOZOFUMUZ YOK.!
  • BEYAZ KÜRTLERİN GİZLİ İKTİDARI
  • BÜYÜK YAHUDİ GÖÇÜNÜN GERÇEK HİKÂYESİ
  • 74 YILLIK FAİLİ MEÇHUL: NURİ KİLLİGİL PAŞA
  • BUGÜN GÜNLERDEN ÂŞIK VEYSEL
  • CHESTER PROJESİ, OLTADAKİ BALIK TÜRKİYE
  • BAD-EL HARAB-ÜL BASRA.! & BAD-EL HARAB-ÜL TÜRKİYE.!
  • YENİ İSRAİL DEVLETİ KARADENİZ’DE KURULUYOR.!
  • SELANİK’TE BİR EVİN HİKÂYESİ
  • ADNAN KAHVECİ HAKKINDA.!
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP