ASKERE DÜŞMANLIK YAPANLAR..

ASKERE DÜŞMANLIK YAPANLAR,DÜŞMANA ASKERLİK YAPARLAR..!

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

ASKERE DÜŞMANLIK YAPANLAR..

DÜŞMANA ASKERLİK YAPARLAR..!

Türkiye’de Bir İlk: Genelkurmay Başkanı Ve Kuvvet Komutanları Birlikte İstifa Ettiler.!

Başta yalaka basın olmak üzere, pek çok kendini bilmez “düşman askeri” kendilerine göre,  istifanın nedenlerini açıklayarak, gerçekleri ters yüz etmeyi kendilerine iş edinmiş.

Oysa komuta kademesi adına Genelkurmay Başkanı, en kalın kafalının bile anlayacağı basit cümlelerle,  istifa nedenlerini veda mesajında açıklamış.(1)

Buna rağmen kendini beğenmiş “uzmanlar”, çoğunluğun bu açıklamayı anlayamayacağında ısrarlı görünüyor. Bu şekilde ayrıca halkı da aşağılıyorlar tabi. Öyle ya açıklamayı açıklamaya çalışmanın başka ne anlamı olabilir ki.?

Genelkurmay Başkanı veda mesajında; “250 general-amiral, subay, astsubay ve uzman jandarma çavuşunun evrensel hukuk kaidelerine, hakka, adalete ve vicdani değerlere” aykırı olarak tutuklandığını söylemişti.

14 general- amiral ile 58 albay, salt haklarında bir iddianame düzenlendiği için bir üst rütbeye terfi olanağını kaybetmişler. Bunun adına peşin cezalandırma denir. Bu yapılanlarla TSK’nin bir suç örgütü olduğu izlenimi yaratılmaktadır. Yalan haber ve iftiralarla yandaş medya, halkı silahlı kuvvetlerden soğutmaya çalışmaktadır. Hükümet bütün bu olanlar karşısında hiçbir şey yapmayarak adeta olup biteni onaylamıştır. Komutanların istifa etme gerekçesi bu kadar basittir işte. Tüm bu olup bitenler karşısında, durumu anlamamakta ısrar eden iki kişiden biri,  darbe masallarına sarılarak, gelinen noktadaki sorumluluğunu gizleme çabası içindedir.!

Malum nedenlerle CHP dahi, TSK’ni beklenen açıklıkla savunmaktan çekinmiştir…

CHP adına açıklama yapan Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan: ”İktidarın görevi devlet kurumlarını itibarsızlaştırarak ele geçirmek olmamalıdır.”  diyerek, hükümetin TSK’ni itibarsızlaştırarak ele geçirme gayreti içinde olduğuna vurgu yapmıştır.

“Sabah akşam askeri kötülemek, iftira ederek onları itibarsızlaştırmak, saygınlığına gölge düşürmek ulusumuza hiçbir yarar sağlamaz” denilen açıklama (2) ile Genelkurmay Başkanı’nın veda mesajı bu noktada örtüştü… Bu kadarı bile umut verici bir gelişmedir.!

YAŞ toplantısına iki gün kala 22 komutanın şüpheli olarak yer aldığı “İnternet Andıcı” iddianamesi oybirliği ile kabul edilmiş.! İddianamenin kabul edilmesini, sanki mahkeme şüphelilerin suçlu olduğunu kabul etmiş gibi yandaş medya lanse etmiş.

Hakkında dava açılan askerler, terfi edemeyecekler.! Bunu Başbakan çok önceden söylemişti. Ordunun komuta kademesini tasfiye etmek için kullanılan yöntem bu kadar basittir işte.

Özel yetkili savcılığın hazırladığı iddianamede, bir komutanın adının geçmesi onun tasfiyesi için yetiyor da artıyor bile. Silahlı kuvvetleri devre dışı bırakmak, yeni göreve başlamış tecrübesiz bir savcının elindedir artık.! Doğal olarak, evrensel hukukun en temel prensibi olan “masumiyet karinesi”  ayaklar altındadır. Açılan davaların ne zaman biteceğini ise, hiç kimse kestiremez.! Dava sonunda aklanmak ise hiç bir işe yaramayabilir…

Özel görevli mahkemelerin, bu dönem üstlendiği rol;  rejimi temellerinden sarsacak büyüklüktedir ve Amerikan’ın Büyük Orta Doğu Projesi ile uyumludur. AKP,  ABD ve AB’nin desteğiyle iktidara geldiğinden, diyet borcunu onların Ortadoğu politikalarına destek vermekle ödemek zorundadır.

Diyet, giderek Anadolu’nun bir kısım toprakları ile örtüşebilir!.. Bu nedenle AKP’yi düştüğü bu tuzaktan kurtaracak olan, yine iki kişiden biridir. Böylesine zor durumda olan hükümet, ne pahasına olursa olsun iktidarını koruyacaktır. İktidardan düşmemek için elinden geleni yapacaktır. Buna rejimi değiştirmek de, dönüştürmek de dâhildir kuşkusuz… Bütün bu olasılıklara göre, doğru bir strateji belirlemek bizim görevimizdir…

Olayları bu çerçevede ele aldığımızda, savaşımızın Kürtlerle değil, Amerika Birleşik Devletleri’yle olduğu daha kolay anlaşılır.  Irak’ta ve Afganistan’da yenilgiye uğrayan ve ekonomisi borç batağında bulunan bu süper devlet, gerçekte son derece zor durumdadır ve bu nedenle kendi askerlerinin görevini, Türk askerinin üzerine yıkmak istemektedir. Bunun için TSK’yı itibarsızlaştırarak, komuta kademesini ele geçirmek istemesini, göz ardı edemeyiz. Ancak o zaman Conilerin yerine Mehmetçik geçirilebilir ve ABD Ortadoğu’da rahat bir nefes alabilir.!

Sözü fazla dolaştırmadan söylemek gerekirse; bu bir savaştır ve Kürtlerin silahlı örgütü olan PKK, bu savaşta ABD’nin bir piyonu olarak kendisine biçilmiş görevi yapmaktadır.

Ne var ki, bu kirli savaşın sonucunu ABD ve müttefikleri belirleyemezler.!

ABD’nin,  geleneksel savaş yöntemleri ile bu savaşı kazanamayacağı,  Irak ve Afganistan’daki deneyimleri ile kanıtlanmıştır. Ülkeleri işgal etmek suretiyle, kendi çıkarlarını koruyamayacak olan emperyal güçler, kendilerine yerli işbirlikçiler yaratmak zorundadır.

Türkiye’de fazlasıyla bulunan bu tür insanlar hiç kuşku yok ki,  yine o iki kişiden biri arasından seçileceklerdir! İki kişiden biri,  artık olup bitenin farkındadır ve durumun farkında olmayan diğerini ikna etmek için yoğun bir çaba sarf etmektedir.

Dolayısıyla savaşın sonucunu belirleyecek olan, yine iki kişiden biri olacaktır. Bu nedenle düşmanın elindeki “psikolojik savaş” silahının etkisini en aza indirmek son derece önemlidir.

Her şeyin bittiğine inanarak, halka umutsuzluk aşılamak, son tahlilde düşmanlarımıza askerlik yapmaktır. Türk halkına yapılacak kötülüklerin en büyüğü budur.

Ayrıca karşımızdaki düşmanın “büyük”  ve “güçlü” olduğunu kabul etmek de aynı ölçüde bir kötülüktür. Karşımızdaki düşman ne büyük ne de güçlüdür.

Bu gerçeği Allah’ı bir bilir gibi bilmemiz ve herkese anlatmamız gerekiyor. Bu saptamanın en açık kanıtı; düzenli bir ordusu bile olmayan Irak karşısında, ABD’nin aldığı ağır yenilgi ve bu yenilgiyi resmen kabul etmiş olmasıdır. 

Bir diğer kanıt ise, milyarlarca dolarlık borç batağında yüzen Amerikan ekonomisinin,  uzun sürecek geleneksel bir savaşı, yürütmesindeki maddi olanaksızlıklardır…

ABD’nin İran’a karşı saldırgan bir dış politika izlemesine rağmen, bunu pratiğe geçirememesi de bu yüzden olsa gerekir. İran’a saldırmaya cesaret edemeyen ABD’nin, Türkiye’ye karşı savaş açması ise, akıl karı bir iş değildir. Bu nedenle özellikle bize karşı, kendi askerleri yerine Türk askerini kullanmak ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ni itibarsızlaştırıp milli değer ve hedefleri savunmaktan uzaklaştırmaktan başka saldırı aracı kalmadığını kabul etmemiz gerekiyor…

Ateşli silahların kullanılmadığı bu kirli savaşı, bizim tarafın kazanacağı kesindir.!

Bunun için öncelikle ABD’nin, Türkiye içindeki “müttefiklerinin”  sayısını azaltmamız gerekiyor. İlk yapacağımız iş; bu mücadelenin adını, savaş olarak koymak ve ilan edilmeyen bu savaşı kabul etmektir. İkinci yapılacak olan iş ise,  iki kişiden birine bu gerçekleri defalarca ve bıkmadan anlatmaktır…

İçinde bulunduğumuz koşullar, 1919’dan çok daha kötü değildir.

Türk halkını en çok zorlayacak olan ağır ödev; iki kişiden birinin yeniden nasıl kazanılacağıdır.!

YARGI-SEN’in mahkeme kararıyla kapatılması üzerine, Ankara Barosu’ndan yapılan açıklamada: ”Siyasi irade gerek anayasa değişiklikleri, gerekse HSYK’nın kararname ve kararları yoluyla yargıyı hizaya sokma, kendi yargısını oluşturma çabalarının önünde en büyük engel olarak gördüğü örgütlenmiş savcı ve yargıçları tasfiye sürecine girmiştir” denilmiştir. Bu önemli açıklamada vurgulanmış olan hükümetin “kendi yargısını oluşturması”  ne anlama gelmektedir.? 

Hiç kuşku yok ki, bu ifade ile mahkemelerin hükümete bağlı olması ve tarafsızlıklarını kaybettikleri anlatılmak istenmiştir. Yargısı “bağımsız ve tarafsız” olmayan bir devletin, adil olamayacağı kuşkusuzdur. Ülkenin savunmasından sorumlu olan TSK’nin, komuta kademesini tasfiye eden, başka bir ifade ile bindiği dalı kesen bir yargıya, zaten bağımsızdır denemez.!

Öte yandan, 12 Eylül’de yapılan halk oylamasında “evet” diyenlerin, “yetmez ama evet” diyenlerin aksine, bugün yaşananları öngördüklerini ve onlara da “evet” dediklerini kabul etmek doğru değildir.!

Sonuç olarak denebilir ki, kendi askerine düşmanlık yapanlar, farkında olmasalar da askerlik hizmetlerini düşman ordusu içinde tamamlarlar.!

Cemil Can

 

DİPNOTLAR:

(1)http://www.odatv.com/n.php?n=isik-kosanerden-aciklama-2907111200

(2)

http://www.chp.org.tr/?manset=tarhan-mademki-komutanlar-gorevlerinden-ayrildilar-onlara-ve-iktidara-dusen-gorev-bu-tutumlarinin-tum-gerekcelerini-kamuoyuyla-paylasmaktir.

 

http://www.medyagunebakis.com/ -http://www.tdfajans.com/

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olunmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

 * * * * * * * * * *

TEK YOL DEVRİM.!

YA İSTİKLAL YA ÖLÜM

Yaşasın Halkların Kardeşliği.!

KURTULUŞA KADAR SAVAŞ.!

ÜLKÜMÜZ TAM BAĞIMSIZ VE

GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE

Diğer Haberler

  • DEPREM VE GELECEK KAYGISI
  • MAORİLER KADAR OLAMADIK.!
  • *KRONOMETRE SIFIRLANDI* ‘MI.?
  • AKTİVİST GAZETECİDEN SAMİMİ İTİRAFLAR.!
  • SEVAP KAZANMANIN YOLLARI
  • SEVGİ GÜNÜNDE BİR VEDA…
  • PAHA BİÇİLEMEZ SİHİRLİ TOHUMU KİM EKECEK
  • NEDİR BU 3.DALGA İLİŞKİLER.?
  • BU GİDİŞE RIZAMIZ DEĞİL, İTİRAZIMIZ VAR.!
  • TÜRK SOLU BUGÜNKÜ KADAR DÖNEK ÇIKARMADI.!
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP