YENİ İŞ KOLU İSPİYONCULUK

Amerikan Temsilciliklerini Koruma Gerekçesiyle Kurulduğu Açıklanan Paralel-Yedek Gizli Servis Birimleri Avrupa Ülkelerini Tedirgin Ediyor.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

YENİ BİR İŞ KOLU ‘İSPİYONCULUK’.!

Norveç’ten Almanya’ya sıçrayan ve hükümetlerin bilgisi dışında (!) ‘Amerikan temsilciliklerini koruma’ gerekçesiyle kurulduğu açıklanan “yedek gizli servis birimleri” Avrupa ülkelerini tedirgin ediyor. Oslo’dan sonra Berlin’de de bu birimin Alman vatandaşları hakkında bilgi topladığı iddia ediliyor. Haber Pazar gününün ciddi gazetelerinde özetle böyle geçmiş. (1)

Norveçli bazı eski polis ve istihbarat şeflerinin de görevlendirilmiş olduğu “paralel gizli servis” in, bir benzerinin Türkiye’de faaliyet göstermediğini kim iddia edebilir.?

    

Geçen aylarda Amerikalı yetkililer, Amerikan karşıtlığının en üst noktada olan ülkemizde, tedbir alınması için hükümetten yardım istemişlerdi. Amerikan karşıtlığını azaltmak için Prensilvanya’ daki lider de, beklenenin üstünde çaba gösteriyormuş.

Özellikle ‘Mavi Marmara’ gemisi baskınında, ‘otoriteden izin almak gerekir’ diyerek, kimseye ait olmayan açık denizlerde, otoritenin kim olduğunu İslami kesimlere bir güzel anlatmış. Sadece bu kadarı bile, onun görevini layıkıyla yerine getirmiş olduğunu gösteriyor. Hazret, ABD vatandaşlığına kabul edilmeyi, salt bu hizmetiyle bile hak etmiş sayılır…

Hükümetin yemin billâh ederek,  “biz yapmıyoruz” dediği yasa dışı telefon ve ortam dinlemelerini, bu ‘paralel gizli servis’ in yapmadığını kim garanti edebilir ki.? Nitekim geçen hafta Adalet Bakanı’nın, bu kuşkuyu ima ederek, yasadışı  ‘ortam dinlemeleri’ nden yakınması akla bu olasılığı getiriyor.!

Norveç’te eski polis ve istihbarat şeflerinin, bu serviste görevlendirildiğinin ortaya çıkması, bizim işimizi biraz daha kolaylaştırabilir. Polis şeflerinden en yetenekli olanı Silivri’ye tıkılmış zaten, o bir zarar veremez artık.

Bu son 8 yılda geri kalanlardan izlemeye yetecek kadar “tecrübeli” bir sürü eleman yetiştirmişiz.! Kim bilir belki de Hanefi Avcı, kitabında  isim ve ülke adı vermeden bu ‘yedek gizli servis’ i anlatmıştı.!

 

Onu da öğrenemedik. Fakat kitapta anlatılanlar ile hükümet adına yapılan açıklamalara bakılırsa, ‘yedek gizli servis’ bizde çok önceden çalışmaya başlamıştır. Hatta ‘istihbarat paylaşımı’ adı altında, ülkemizde faaliyet göstermesi daha da kolaylaşmıştır…

Bir başka olasılık ise, Hanefi Avcı’nın anlattıklarının “cemaat” ile sınırlı olduğudur. Bir diğer olasılık da, ABD’nin Avrupa ülkelerinde ihtiyaç duyduğu yedek istihbarata, Türkiye’de ihtiyaç duymamış olmasıdır. Buna da hiç şaşırmamak gerekir. Ne de olsa stratejik-model ortağız. Ayrıca “sıcak istihbarat” paylaşımı konusunda anlaşmışız. Ne gerek var, ABD’nin ayrıca bir daha masraf yapmasına, model ortak elinin altında değil mi.? Elimizdeki bütün bilgiler emirlerine amade.!

NATO üyesi olarak yükümlülüklerimiz (!) var. Cephe ülkesi olmamak ve İran ile Suriye’nin tehdit kabul edilmemesi koşulu ile ‘füze kalkanı’ nı topraklarımıza yerleştirmeyi kabul etmişiz.! Birkaç yıl sonra, bizim öne sürdüğümüz şartları dinlemeyen bir stratejik ortağa, sadece sitem edebileceğiz herhalde… Bu süre içinde, Ortadoğu halklarını hizaya çekmek için, yapılması planlanan her şeyi, bizim besmele çekilmiş mübarek elimizle yapacak elin gavuru.!

Öyle ya da böyle,  yeni bir iş sektörü de geldi önümüze.! Evde oturup ‘ortak paylaşım sitelerini’ izleyerek, Amerikan karşıtlarını saptamak mümkün hale geldi çok şükür.! Üstelik aile fotoğrafları, ilgilendikleri konular ve arkadaşları ile birlikte bu bilgileri kendi sayfalarından toplamak da mümkün. İş bulduk hamdolsun.! Biraz da ‘sanal alemin’ kurnazlıklarını bildik mi, yemede yanında yat.!

CIA menşeli birkaç küçük programdan yararlanarak ‘takma ad’  kullananların gerçek adını bile öğrenebilirsin.! Biraz da mesai yaptık mı, kısa sürede köşeyi dönebiliriz ‘evelallah’... İyi Amerikan karşıtı olup da bu işlerden biraz çakanlar, IP numaraları üzerinden bulunamazlarmış, geçiniz bunları efendiler, geçiniz.! Onların da üzerine  ‘sanal kızlar’ ımızı takarız…  Herkesin bir zaafı var.! Verim alabilmek için işe heyecan boyutunu da eklemek gerekir. Heyecansa heyecan işte.! Son tahlilde CIA’ ya hizmet veriyorsun be birader, boru değil bu yaptığın. Kesinlikle federal polis kadar itibar da elde edeceksin bu gidişle.! ‘Yeşil kart’ için dünya kadar formaliteyi tamamlamana gerek yok. Artık sen de “bizden” sin.! İster misiniz, en çok Amerikan karşıtını raporlayanlara, bir de Arizona vatandaşlığı da verilsin.!

Bundan böyle işsizlikten şikâyet etmek yok..! Çalışmak için iş istiyordunuz değil mi.? Alın size iş.! Üstelik işyeriniz eviniz içinde. Bir tek dışarı çıktığınızda, pardösüleriniz yakasına biraz dikkat edeceksiniz; yakalar hafif yukarı doğru kalkık olacak.!. O kadar.!

Çalıştığınız ev  ‘kamusal alan’ sayılır mı onu bilemem. O kadarını da Osman Can söylesin.! Hukuki konularda danışmanlarınızı doçentten aşağı bir hukukçu yapamaz;  CIA’ ya hizmet ediyorsunuz, boru değil ki.!  Evin ‘kamusal alan’ olduğu söylenirse, bayanlar ‘türban’ takabilirler.! “Atatürk’ ü sevmiyorum, Humeyni’ yi seviyorum” diyen kızlarımız; “Keşke Kurtuluş Savaşı’nı yapmasaydık da İngiliz sömürgesi kalsaydık” diyen ablalarımız, bu dönemde hızlandırılmış kurslarda eğitmen olarak görev alacaklar. Eğitim, ana dilinizle verilecek. Anlayacağınız başlangıçta dil sorunu yaşamayacaksınız. Ne var ki, daha sonra,  “Amerikalı gibi düşünmek” zorundasınız. Zira, bu dünya dilini başka türlü öğrenmek öyle kolay değil.!

 ‘İspiyon’ raporlarınızı mı merak ettiniz.? Onu da söyleyeyim: Müsveddelerini hiçbir zaman çöpe atmayacaksınız. Komşunuzun, kundakta bebeğiniz varsa, onun altını bu rapor taslakları ile temizleyebilirsiniz. O konuda bir kısıtlama olmayacaktır.! Raporları ‘taslaklar’ ınıza kayıt edin yeter. Yoksa posta kutularınız size ait olduğunu mu sanıyordunuz.?

‘Bufalo avcıları’ gibi, bu işte ‘kelle başı’ na ücret ödenecektir.! Ne kadar ekmek, o kadar köfte anlayacağınız.! Ödemeler doğrudan hesaplarınıza havale edilecek, elçilikler önünde dolaşmayın lütfen… Müracaatlar için elçiliğe gelmeniz gerekmediği gibi, ulusal istihbarat servislerine ‘mail’ göndermeniz ve olur olmaz yerlerde kuyruğa girmeniz de gerekmiyor. Zira baş düşmanınız olan Amerikan karşıtlarının ne yapacağı kestirilemez. Ne olur ne olmaz umuma ait yerlerde toplantı yapmayın. Amerikalılara  duyulan öfke nedeniyle, bazı ‘iyi‘ niyetli  ‘sayın muhbir vatandaşlar’ Niyazi olabilir.!

Önümüzdeki günlerde ‘servis’ adı zikredilmeden verilecek ilanda, sözü edilecek olan ‘yazılı sınav’ dan kastedilen hiç kuşku yok ki, KPSS’dir. ABD’li dostlarınız ilk elemeyi, bu sınavda alınan puanlara göre yapacaklardır. Böylece gönüllüler arasında, ‘müttefikimiz başka ölçütlere de bakıyor’ gibi, yersiz kuşkuların oluşması önlenecektir. Özellikle 1980 öncesinde, bu işi kendiliğinden yapmaya çalışanlar için eşitler arasındaki birinci ‘başkan’  iyi şeyler düşünmektedir. ‘Yedek servis’  ilk fırsatta kendilerine zaten ulaşarak, onları ‘onbaşı’ rütbesi ile onurlandıracağını müjdeleyecektir.!

Yaşları 50 üstünde olan bu ‘manevi’ Amerikan vatandaşlarının ayrıca bir şey yapmaları gerekmiyor... ‘Hamili kart’ aramak için kimsenin kapısını aşındırmayın.! ‘Servis’, referans belgelerinizi dosyalarınıza koymuştur. Ayrıca bu iş için ‘müracaat etmek’ başlı başına bir referanstır unutmayın.! Adaylarla müracaat anında kurulacak olan yakınlık ise, her türlü akrabalığın üzerindedir.! Mülakat filan da yapılmayacaktır; yüce Türk halkına duyurulur.!

ABD Büyükelçiliği sözcüsü Tim Moore, bu tür operasyonların uzun süredir birçok ülkede yapıldığını doğruladıktan sonra, faaliyetlerin ilgili ülke yetkilileri ile anlaşılarak yapıldığını yinelemiştir. Son derece açıktır ki, ileride bu servis için çalışanlar, ‘casusluk’ ve ‘vatan ihanet’  gibi şeref azaltıcı suçlamaların muhatabı olmayacaklardır. Türkler için bu kesindir. Zira çok yakın geçmişte onlar ‘vatana ihanet’ suçunu, suç olmaktan çıkartmışlardır. Çalışmalar diğer ülkelerde de özenle yürütülmektedir. Bu asırda ‘vatan hainliği’ de ne demektir.? Küreselleşen dünyada her taraf vatan değil mi.? Öyle olmasaydı Irak’ta ve Afganistan’da Amerikalıların ne işi olabilirdi.? Bütün dünya potansiyel bir Amerika’dır. Sizce de öyle değil mi yani? Bu  son açıklamayı,  ek bir güvence olarak kabul edebilirsiniz.!

Paralel ‘Yedek gizli servis’ in faaliyetlerinden ilgili hükümetlerin haberdar olması, aynı zamanda Amerikalılara, Amerikan karşıtı vatandaşların izlenmesi izninin verilmesi anlamına da geliyor. Daha ötesi var mı bunun.? Bu konuda sızan başka bilgi yok, çok şükür.! Gerektiğinde bu Amerikan karşıtlardan, daha fazla bilgi alınabilmesi için işkence yöntemine de başvurulacaktır. Bu aşamada o da bilinsin.! Hükümetler buna ne der, Başkan’ın çok da umurunda değildir.?

ABD ‘yedek gizli servisi’ nin önüne gelen raporlarda, ‘sağlam Amerikan karşıtı’ olarak belirlenenler, gerektiğinde ‘yargısız infaz’ edebilecek mi.? İçinizden nasıl geliyorsa öyle yapabilirsiniz.?.! Son günlerin tartışmalı sorusu da budur zaten.! Bu sorunun yanıtı, bizdeki hukukçuları tam ortadan olmasa da, ikiye bölmüş durumdadır. Aralarında eski Anayasa Mahkemesi’nin raportörü Osman Can’ın da bulunduğu baskın görüşe göre, Halid Şeyh Muhammed’e yapılanlar sınır sayılmalıymış.! Daha ileriye gidilirse o zaman ses çıkartılmalıdır.!.?

Biliyorum, merak ettiğiniz Halid Şeyh Muhammet kimdir ve ona ne yapılmıştır.? Bu sorunun cevabı için sizi fazla bekletmeyeyim; rapor yazacaksınız işiniz var.! 11 Eylül saldırısını planladığı iddiasıyla yakalanan Halid Şeyh Muhammed’in, işkence yöntemiyle sorgulanmasına eski başkan W. Bush onay vermişti. Ama Küba’daki  ‘Guantanamo’ üssünde olanlardan haberi yokmuş.! Duy da inanma. Washington Post gazetesinin haberine göre başkan, önümüzdeki haftalarda çıkacak olan kitabında,  ‘insan hayatını kurtarmak için gerekirse yine  benzer bir karar alırım’ diyerek,  işkenceye verdiği onayı savunuyormuş.!

Bir ülkede demokrasi işlemiyorsa ya da o ülkenin elinde kimyasal veya nükleer silah bulunuyor  ve söz de dinlemiyorsa, daha da fazlasını yapılabilirmiş.! Bütün bunları, ‘insanlığın yararı’ nı düşünerek yapan Amerika için, ‘evrensel hukuk ilkeleri’ nin hiçbir önemi  kalmamıştır.! Nitekim işkence sonunda Halid Şeyh Muhammed’in 11 Eylül saldırısını planlamadığı anlaşılmıştır. Masum olan Muhammed için ‘masumiyet karinesi’ diye bir ilke zaten yokmuş, olsa da kimin umurunda.!  İşkence sırasında ölseymiş o zaman, 11 Eylül saldırısının planlayıcısı olarak ‘yargısız infaz’ edilip, terör örgütünün lideri olarak kayıtlara geçirilecekti… Halid’in tek suçu, Amerikan karşıtı olmaktı, tıpkı benim gibi…

Berlin’deki ABD Büyükelçiliği, “ SDU - Surveillance Detection Unit’ ismiyle bilinen istihbarat biriminin amacını, ‘kendi temsilciliklerinin güvenliğini garantiye almak’ olarak açıklamış… Açıklama dediğin de böyle yapılır…  Şimdi açıklamayı boş verin de,  bu yaz gençlerin  ‘SDU’ armalı t-shirt modasını izleyip izlemeyeceği hakkında bir tahminde bulunun.? Dünya çapında isim yapmış tekstil ülkesiyiz ya, hiç değilse, ‘marka’ başvurusu için geç kalmayalım.! T-shirt üretimi için yabancı ortaklar hazır.! Bundan böyle CIA ve FBI armalı olanların, pabucu dama atılacak…

Bu yeni gelişme karşısında biz Amerikan karşıtları olan bir avuç kişinin,  korkarak eve kapanmasını beklemiyorsunuz herhalde.? Bu durum deneyimlerle sabittir. Amerika’ya rağmen, Amerikan karşıtlığa devam edelim ki, ülke ekonomisine de bir katkımız olsun.! Kim bilir,  kaç kişi bu sayede iş bulup, evine ekmek götürecek.? İş iştir, işin kötüsü olur mu canım.?.!

İşsizlik azalacaksa ve makarna ile bulgur kuyruklarında bu necip millet birbirini çiğneyip ezmekten kurtulacaksa ben ispiyonlanmak için hazırım. Yeni işiniz hayırlı olsun, benden başlayabilirsiniz!..

Ben Amerikan karşıtlığına devam etmeye kararlıyım.! İlk sıraya beni yazın.!

 

KAHROLSUN AMERİKAN EMPERYALİZMİ.!

YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE.!

Av. Cemil Can

 

 

Diğer Haberler

  • DEPREM VE GELECEK KAYGISI
  • MAORİLER KADAR OLAMADIK.!
  • *KRONOMETRE SIFIRLANDI* ‘MI.?
  • AKTİVİST GAZETECİDEN SAMİMİ İTİRAFLAR.!
  • SEVAP KAZANMANIN YOLLARI
  • SEVGİ GÜNÜNDE BİR VEDA…
  • PAHA BİÇİLEMEZ SİHİRLİ TOHUMU KİM EKECEK
  • NEDİR BU 3.DALGA İLİŞKİLER.?
  • BU GİDİŞE RIZAMIZ DEĞİL, İTİRAZIMIZ VAR.!
  • TÜRK SOLU BUGÜNKÜ KADAR DÖNEK ÇIKARMADI.!
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP