“KIYAMET”E NE KADAR KALDI.?

Demek Ki, Yaklaşık 50 Yıl Sonra Dünyanın En Önemli Enerji Kaynağı Tükenecektir.!

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

KIYAMET”E NE KADAR KALDI.?

Demek Ki, Yaklaşık 50 Yıl Sonra Dünyanın

En Önemli Enerji Kaynağı Tükenecektir.!

Yüz milyonlarca yıl önce, denizlerde yaşayan ya da suların denizlere sürüklediği hayvan ve bitki kalıntıları “anaeorabik” bir ortamda, gerekli şartlar altında (ısı basınç ve mikroorganizmaların etkisiyle), ham petrole benzer “kerojen”i meydana getirmiştir. “Kerojen” sonradan, yukarı tabakalara doğru göç etmesi esnasında gittikçe değişmiş ve ham petrolü meydana getirmiştir.

Petrol, denizlerdeki bitki ve hayvanların çürüdükten sonraki kalıntılarından oluşur.

Bu kalıntılar deniz yatağında milyonlarca yıl boyunca çürüdükten sonra, geriye yalnızca yağlı maddeler kalır. Çamur ve büyük kaya katmanları altında kalan yağlı maddeler de petrol ve gaza dönüşür.”

“2012 yılı dünya ispatlanmış petrol rezervi % 0,9 artışla 1.654 milyar varilden 1.669 milyar varile yükselmiştir.” (1)

 

Dünya nüfusu 1960 yılında 3.036 milyar iken, 54 yıl sonra 7.125 milyara çıkmıştır. Artış, iki katından fazladır... (2)

İngiliz petrol devi BP'nin hazırladığı rapora göre, mevcut petrol rezervleri ancak 54 yıl için yeterli olabilecektir...

Bu verilere göre, yer küremiz yaklaşık 7 milyar insan için 1.669 milyar varil petrol saklamaktadır.

Hesabı biraz daha sadeleştirelim:

Kişi başına, 1.669.000.000.000: 7.000.000.000=283,42 varil düşmektedir.

2015 yılında, dünyadaki petrolün tamamını çıkarttığımızı düşünelim. Adaletli bir şekilde yaşayan insanlara dağıtsak, kişi başına yaklaşık 284 varil petrol düşüyor...

Bir varil 159 litre olduğuna göre, yer altındaki petrolü adaletli bir şekilde pay etsek adam başına 284x159=45.156 litre petrol düşer. Otomobil üzerinden düşünürsek bu da yaklaşık 1.000 depo benzin eder. Petrolü adaletli paylaşmaya küresel güçler asla razı değildir. Bu nedenle milyarlarca insanın payını gasp ederek, kendi paylarını ve kullanım sürelerini artırmanın hesabı içerisindedirler.

Şu da bir gerçektir: Dünya nüfusu yaklaşık 50 yılda iki katından fazla artarken, yüz milyonlarca yılda oluşan petrol, baş döndürücü bir hızla tüketilmektedir! Kişi başına petrolden düşen pay, nüfusla ters orantılı olarak azalmaktadır... Bu azalma aynı zamanda sürekli tüketimle de meydana gelmektedir. Aynı anda petrole bağımlı olarak çalışan motorların tükettiği miktarı yan yana getirerek tahmin etmeye çalışın. Bütün dünyada tüketilen miktar sürekli akan büyük bir nehir gibidir.

Demek ki, yaklaşık 50 yıl sonra dünyanın en önemli enerji kaynağı tükenecektir.!

Bu artış hızıyla giderse, 50 yıl sonra dünya nüfusu da 2 kat daha artarak, 14 milyara ulaşacaktır... O halde “kıyamet  günü” hızla yaklaşıyor diyebiliriz.!

Bugünden başlayarak, 50 yıl hiç petrol tüketmesek bile -ki bu imkansızdır- 50 yıl sonra, adam başına düşen petrol yarı yarıya, yani 142 varile düşecektir.!

Bugün itibariyle bir kişiye düşen 284 varil yakıtı, bir otomobil kaç kilometre giderek veya kaç yılda tüketir.?

İsterseniz bunun da hesabını yapabilirim...

En iyisi canınızı rakamlarla daha fazla sıkmayayım.

Yalın gerçek şudur: Petrolün tükendiği yıl, petrole ve türevlerine bağımlı olan tüm sanayi kolları susacaktır! Aynı gün milyarlarca insan açlığa ve işsizliğe mahkumdur!..

O gün insanlar birbirini yiyebilirler...

Yer küremiz elektrik enerjisini üretmek için bile petrole bağımlıdır.!

Gerçekten de dünyadaki  kıyamet günü” petrolün tükendiği gün yaşanacaktır.!

Bir tek mazlum halkların “kıyamet günü” erkene alınarak, küresel güçlerin kıyameti ötelenebilir...

Bu gerçeği bilen ABD, kendi kıtasında petrol çıkartmıyor artık...

Bir taraftan alternatif enerji kaynakları yaratmaya çalışırken, diğer taraftan alternatifi yaratamama olasılığına karşı tedbirler almaya çalışıyor.!

Bu somut gerçeklik karşısında; kendinizi küresel güçlerin yerine koyarak düşünmeye başlayın bakalım. 50 yıl içerisinde alternatif enerji kaynaklarını bulamadığınızı varsayın. Torunlarınıza bu dünyada kıyameti yaşatmamak için öyle planlar yapın ki, enerji kaynakları hep sizin ülkenize doğru aksın...

Örneğin: “A Planı”na göre; petrol ve doğalgaz gibi enerji kaynaklarının bulunduğu coğrafya üzerindeki devletlerle, bahaneler üreterek doğrudan savaş açabilirsiniz. O ülkelerin topraklarını topraklarınıza katarsınız,  gelecek  50 yıl sizin olur.!

B Planı”na göre; etnik ve dinsel ayrılıklar ile yapay düşmanlıkları körükleyip, bölgesel savaşlar çıkartarak, ülkenize göbekten bağımlı devletçikler oluşturabilirsiniz. Bağımlı devletlerin kukla yöneticileri, iktidara getirilmelerinin diyetini, enerji kaynaklarını size peşkeş çekerek ödeyeceklerdir...

C Planı”nı ise, ilk iki planı uygulayamama durumuna göre yapabilirsiniz. Öyle bir “C Planı” yapın ki, petrol ve gaz yine sizde kalsın.!

Bunun için şimdiden yeteri kadar düşünce kuruluşu oluşturun ve çalışmaya başlasınlar.

Kabul etmek gerekir ki, küresel güçlerin işi de çok kolay değil.!

Şimdi de kendimizi enerji kaynaklarının üzerinde kurulmuş fakat doğal kaynaklarını yeterince kullanamayan bir devletin yurttaşları gibi düşünerek, yani kendimiz olarak, küresel güçlerin planlarını nasıl bozabileceğimize kafa yoralım...

Örneğin, ulusal çıkarlarımızı daha kolay koruyabileceğimiz “Şangay İşbirliği Örgütü” gibi bir “pakt” içerisinde yerimizi alarak, Suriye örneğinde olduğu gibi, küresel güçlerin doğrudan savaş seçeneğini boşa çıkartabiliriz!.. 

Küresel güçlerin hedefinde olan bizim gibi diğer ülkelerle, güçlerimizi birleştirerek yeni “pakt”lar kurup, kolay lokma olmaktan çıkabiliriz...

Emperyalizmin, etnik, dinsel ayrılıkları körükleyerek ve yapay düşmanlıklar yaratarak; halkları ayrıştırma ve birbirine karşı düşman hale getirme oyununu kolaylıkla bozabiliriz. Bunun için “evrensel değerler”e sahip çıkma, “hukukun üstünlüğü”nü egemen kılma ve “demokrasiyi eksiksiz uygulama” yeterli tedbirlerdir...

Laiklik ilkesi”ni ödünsüz olarak yaşama geçirme ile yapay düşmanlıkları da önemli ölçüde işlemez hale getirebiliriz...

Aksi halde, kıyameti bu dünyada yaşamaktan kurtulma şansımız yok.!

Bu nedenle bir siyasi hareket, karşımıza “etnik” veya “dinsel” öğeleri öne çıkartarak, yapay düşmanlıkları kaşıyarak geliyorsa, o harekete karşı mesafeli durmak ve tedbirli olmak zorundayız.!

Av. Cemil Can

 

DİPNOTLAR:

(1) https://www.google.com.tr/search?q=D%C3%9CNYANIN+n%C3%BCfusu&oq=D%C3%9CNYANIN+n%C3%BCfusu&aqs=chrome..69i57j0l5.4314j0j7&client=ubuntu-browser&sourceid=chrome&es_sm=93&ie=UTF-8

(2)

http://chp-muhalefethareketi.biz.tr/wp-content/uploads/2015/02/Petrol-raporu.pdf

 

 

Cemil CAN, Ankara – Haziran.2015 – av.cemilcan@hotmail.com

http://www.medyagunebakis.com/ - okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb E.mail: okkesb61@gmail.com,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi, - okkesb@telmar.net

Cemil CAN, Ankara – Haziran.2015 – av.cemilcan@hotmail.com 

 

Diğer Haberler

  • DAR KORİDOR: LİBERALİZMİN LİBERAL ISLAHI
  • S-400’LERİN ALTINDA YATAN KORKUNÇ GERÇEK.!
  • TÜRKİYE'NİN SUDAN’DA KİRALADIĞI ARAZİLER TEHLİKEDE
  • EKONOMİDE KENDİNİ BEĞENMİŞLİK
  • ŞEKERDE BÜYÜK OYUN VE TEHLİKE
  • ASGARİ ÜCRETİN ADI İNSANCA ÜCRET OLSUN
  • YENİ VERGİLERİNİZ HAYIRLI OLSUN.!
  • STAGFLASYON.? RESESYON.? POLİTİKA FAİZİ.?
  • ENFLASYONLA TOPYEKÛN MÜCADELE BÜYÜYOR.
  • TÜRK TELEKOM SOYGUNU HAKKINDA.!
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP