HALKI ALDATANLAR.!

Özgürlükçü ve Demokratik Anayasa Konusunda Toplumsal Beklenti oluştuğu ve Bundan Sonra AKP’nin Tüm Toplumu Aldattığı...

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

HALKI ALDATANLAR.!

 

CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, “Ortada büyük bir emeğin olduğunu, 6 ayda 20 binden fazla görüş aldıklarını, özgürlükçü ve demokratik Anayasa konusunda toplumsal beklenti oluştuğunu” ifade ettikten sonra AKP’nin tüm toplumu aldattığını belirterek, AKP iktidarının Başkanlık Sistemi önerisini geri çekmesi gerektiğini” (1) söyledi...

Türmen, öyle kolay kolay aldatılacak bir adam değil.! (2)

Genel seçimlerden sonra hayli uzun sayılacak bir süreyi, CHP'ye yöneltilen eleştirilere: “Efendim, onun söylediği aslında şu anlama geliyor, onu demek istememiştir; siyasette acemilikleri var, biraz daha anlayışlı olmak gerekir; kastını aşmıştır, doğru ifade edememiştir veya dili sürçmüştür” savunmaları ile geçirdim. Y-CHP yöneticilerinin devirdiği çamları düzeltmek hiç de kolay değil.!

Biteviye aynı adamların gaflarını tamir etmekle uğraşmak insanı deli edebilir. Meğerse ne kadar da safmışım.! Bu beylerin ağzından çıkan her söz, bilinçli olarak söylenmiştir. Önceden belirlenmiş bir amaca hizmet eden benzer cümleleri tekrar etmek suretiyle, bizleri de kendileri gibi düşünmeye sevk edeceklerdi. Bir tür şartlandırma yani.!

Nitekim bugüne dek yapılan fahiş siyasi hataların hiç birinden pişmanlık duyup, düzeltme yapılmamış. Burunlarının dikine, bildikleri yolda yürüyorlar. Ayrıca samimi eleştirilere de kulakları tıkalı.!

İzmir Milletvekili Rıza Türmen ile Konya Milletvekili Atilla Kart, 24.12.2012 günü yaptıkları basın açıklamasında: ”Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmaları AKP’nin, 15 maddelik mutabakat metniyle bağdaşmayan, uzlaşma ve müzakere kavramlarını göz ardı eden dayatmacı anlayışı sebebiyle 40 günden bu yana tıkanmış durumdadır. Komisyon çalışmaları fiilen askıya alınmış durumdadır.” diyerek şikayetçi olmuşlar.!

Söyleye söyleye gına geldi. 12 Eylül 2010 Halkoylaması ile kabul edilen ve yargıyı yürütmeye bağımlı hale getireceği için Hayır dediğimiz değişiklikleri, Başbakan AKP'nin kırmızıçizgisi olarak ilan edip, komisyon çalışmalarının dışına çıkartmıştır.

Erdoğan, bu düşüncesine birkaç kez kamuoyuna da açıklamıştır.!

Bu andan itibaren CHP'nin bu masada oturması kadar büyük aymazlık olamaz.!

Nitekim o değişiklikler yürürlüğe girdikten sonra, gerçekten de yargı hükümete bağımlı hale gelmiştir.!

CHP ve MHP'nin o zaman yürütmüş oldukları Hayırda hayır var kampanyasının ne kadar haklı olduğu yaşanan süreç içerisinde kanıtlanmış oldu...

O zamanki değişikliklerin yeni yapılacak anayasa çalışmalarında bir daha görüşülmeyeceği ve değiştirilmeyeceği dayatması karşısında, yapılacak olan Anayasa'ya, kafamıza silah dayatılsa dahi Evet denemez.!

Zira Kuvvetler ayrılığı”nın olmadığı  çağdışı bir anayasaya CHP'nin Evet demesi söz konusu olamaz. AKP'nin kırmızıçizgi olarak dayattığı maddeleri kabul ederek o masada oturmak, 12 Eylül referandumunda Hayır” dediğimiz maddelere, gerekçesiz olarak Evet demekten başka bir anlama gelmez.!

Bu sözü tekrar etmekten benim de dilimde tüy bitti.! CHP tabanını, CHP yönetiminden başka hiçbir güç böyle bir oyuna getiremez ve bu değişikliklere hiçbir CHP'li Evet” demez.!

Bu noktadan itibaren, CHP ve MHP'nin komisyondan ayrılıp, doğruca halkın arasına karışarak, AKP'nin niyetini halka anlatmaları gerekirdi. Yeni halkoylamasının yapılacağı tarihe kadar geçecek olan zaman içerisinde, belki halkı aydınlatmak ve halkoylamasında Hayır denmesini sağlamak söz konusu olabilirdi. Aksine, komisyonda oturarak, altın değerindeki bu kısacık zamanı israf etmişlerdir. Muhalefet asıl görevini yapma yerine, görevini savsaklamıştır. Başka bir söyleyişle, Y-CHP ile yeni MHP, yapılacak antidemokratik yeni anayasa için AKP ile suç ortaklarıdır.!

Geldiğimiz noktada, Rıza Türmen'in halkın karşısına geçip: Biz de aldatıldık” demesinin hiçbir anlamı yoktur. Bu ifade ile halk ikinci kez aldatılmak istenmektedir. Öyle bir dönemden geçiyoruz ki, kimi “Allah” ile kimi de “Biz de aldatıldık” sözleri ile aldatıyor!.. Gerçekte aldatılan sadece halktır ve bunun için ortamı hazırlayanlar ise, Masada sonuna kadar oturacağız” diyen Y-CHP ile yeni MHP 'nin yöneticileridir. Başka bir söyleyişle bizleri aldatanlar: Kılıçdaroğlu ile Bahçeli'nin yurttaşları ve SOROS'un CHP içerisindeki askerleridir.!

Zira:

Anayasa Mahkemesi'nin oybirliği ile verdiği karara göre, Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olan AKP'nin Genel Başkanı R.T. Erdoğan;

-”Millet isterse tabii ki laiklik elden gidecek; (3)

-“Başkanlık Sistemi için Bize Amerikan emperyalizminin tavsiyesi”; Demokrasi” için ise, “Bize göre ancak bir araçtır” (4) diyen bir Başbakandır...

Erdoğan bu ve benzer sözleri ile amacının demokrasi olmadığını birkaç kez açıkça ifade etmiştir. 

11. yılına girdiği iktidarında; Cumhuriyet'le hesaplaşmak için hiçbir fırsatı kaçırmamıştır.

Özellikle Cumhuriyet Devrimi ile özdeşleşen Atatürk ve İnönü'yü itibarsızlaştırmak için elinden ne gelmişse yapmıştır. ABD ve AB ile işbirliği yaparak, Cumhuriyet Rejimi'nin yegâne bekçisi olan TSK'nin ulusalcı subaylarını içeri tıkmış, kozmik odalara kadar girmiştir. Cumhuriyet Devrimi'nin en önemli yasası olan Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nu ortadan o kaldırmıştır.!

Laikliği benimsemeyen, demokrasiyi araç olarak gören bir zihniyetin, aklında mutlaka başka bir rejim vardı. Demokrasi” olmazsa olmazı laiklik olan bir rejimdir. AKP laikliği en baştan gözden çıkartmakla, demokrasiyi yerleştirmek gibi bir niyetinin bulunmadığını belli etmiştir. Yine 12 Eylül 2010 tarihindeki halkoylaması ile demokrasinin bir diğer olmazsa olmazı olan yargı bağımsızlığını yok ederek, kuvvetler ayrılığı”nı da ortadan kaldırmıştır... Dolayısıyla AKP'nin demokrasiyi benimsemediği sır değildir.!

Ayrıca bu zihniyet, demokrasiyi amaç değil araç olarak kabul ettiğine göre, hedefinin demokrasi olmadığını anlamak için alim veya kahin olmak da gerekmez.!

AKP, getirmeye çalıştığı rejimin adını da hiçbir zaman gizlememiştir: Başkanlık Sistemine geçmek için koşulların olgunlaşmasını beklemiş, sırası geldiğinde de yeni bir anayasa için çalışmalara başlamıştır.!

Demek ki, AKP'nin ülkeyi götüreceği yer bellidir ve bunu hiç bir şekilde gizlemiş değillerdir.!

Karşıdevrimciler, açık açık, göstere göstere, hedeflerine kararlı adımlarla yürümüşler ve yürümektedirler.!

Rejimi değiştirdiklerini de yetkili ağızlardan bir kaç kez açıklamışlardır... Bunları duymazdan gelmek, söylenenleri abartılı açıklamalar olarak değerlendirmek; yaklaşmakta olan tehlikeyi küçümsemektir. Şimdi bu durumu, aldatılmış olmakla geçiştirmeyi kimse halka yutturamaz.!

AKP, aldatılmak istemeyen kimseyi aldatamazdı.!

Her şeyden önce, bu tespitin dürüstçe yapılması gerekir...

Baştan beri AKP'nin aklında elbette ki bir rejim vardı: Adım adım ülkeye getirdikleri bu rejimin; totaliter ve baskıcı faşist bir rejim olduğu son derece açıktır. Adını Başkanlık Sistemi olarak koymuş olmaları, bu gerçeği değiştirmez. Bir daha söylemek gerekirse, AKP gizli saklı bir şey yapmış değildir.!

AKP kendi yolunda kararlı adımlarla giderken, Y-CHP ne yapmıştır bir de ona bakalım:

-”Laiklik tehlikede değildir, (5)

-”Türbanı ve Kürt sorununu biz çözeriz, (6)

-”Kılıçdaroğlu, 'Yargıda cemaat yapılanması var' iddialarının hatırlatılması üzerine net konuştu: 'Yargı içinde şöyle böyle kadrolaşma vardır demeyi doğru bulmuyorum (7) dedi...

-”Darbe hukukundan Türkiye Cumhuriyeti'ni kurtarmak her siyasal partinin, her siyasetçinin namus görevidir (8) diyerek, Silivri Hukukunu meşru göstermiştir,

-”Yargı kararlarına saygılıyız (9) diyerek, yine yargının bağımsız ve tarafsız olmadığı yönündeki kanıyı boşa çıkartmıştır...

Silivri mahkemelerinde yargılanan milletvekilleri için ise;

-”Yargılanmasınlar demiyoruz. Bunlar için af çıksın demiyoruz (10) diyerek, “özel görevli mahkemeleri” bağımsız ve tarafsız mahkemeler gibi göstermiş, böylece Silivri'de yapılan yargılamaları meşrulaştırarak, yaklaşmakta olan tehlikeyi gizlemiştir.!

Bunları AKP’nin koalisyon ortağı olan bir parti yapamazdı.!

Ayrıca eğitim ve öğretim birliğini ortadan kaldıran, kamuoyunun 4+4+4 olarak bildiği yasaya da göstermelik muhalefet etmiştir...

Din eğitimine karşı olan yok ki. Elbette çocuklarımız din eğitimi de alacak (11) diyerek, AKP'den daha ileri sözler söyleyip, bir anlamda yapılanları desteklemiştir.!

Bütün bu rezillikler yetmezmiş gibi, bir de Anayasa Uzlaşma Masası'nda oturarak, yapılmakta olan anayasa değişikliğine meşruiyet kazandırmıştır.!

Daha da önemlisi, bu gerçekleri halka anlatmak için elindeki kısıtlı zamanı kullanmamış, boş işlerle uğraşarak harcamıştır.!

Bu şekilde tehlikeyi gizleyerek bizi asıl aldatan; iktidar değil, muhalefet olmuştur.!

Bu noktadan itibaren Y-CHP yönetimi, CHP tabanını temsil niteliğini de kaybetmiştir! Kendi fikri olmayan, tabanının sesini dinlemeyen ve iktidar tarafından en temel konularda aldatılabilen saf bir ekibin, CHP'yi iktidara getirme şansı yok denecek kadar azdır. Bir şekilde iktidara gelinse bile, bu saflıkları ile iktidarda kalma şansları bulunmamaktadır.!

İşlerin bu noktaya gelinmesinde, parti yönetiminin saflığı mı yoksa iktidarla yapılan gizli bir işbirliği mı etkili olmuştur.? Bu en can yakıcı sorudur. Bunun mutlaka yanıtı bulunmalıdır. Ne var ki, her iki seçenek de bizim açımızdan kabul edilemez durumdadır.!

Şimdi de düşürüldüğümüz duruma bir göz atalım:

Muhalefet etme aracı olarak, arkamızda Ulusal Kanal'dan başka televizyon, Aydınlık'tan başka gazete yok gibidir...

Muhalif olan diğer birkaç gazete ise, karşıdevrim yapılıyor temel tespitlerde hataya düşmüş, Y-CHP ile iktidarın değiştirilebileceği propagandasını işleyerek zaman geçirmişlertir. Y-CHP ise, Demokrasilerde şöyle olmaz, yok böyle olmaz şeklinde özetlenen ayakları havadaki eleştiriler yapmış, bu da hiç bir işe yaramamıştır.

Denebilir ki, muhalefet havanda su dövmekle, en can alıcı noktaları halkın dikkatinden kaçırtmıştır...

AKP'nin iktidara gelmesi ile devletin radyo ve televizyon kanalları, hükümetin borazanı haline geldiği açıktır. Dolayısıyla iktidar, yeni Anayasanın kabulü için TBMM'nde yeterli çoğunluğu sağlayamazsa, müttefikleri ile yoğun bir propaganda kampanyası başlatıp, yeni Anayasa'yı halkoyundan geçirebilir.

Örneğin Erdoğan, Ergenekon hala bitmedi, bakın hala “Derin Devlet” Başbakan'ın ofisine bile böcekler yerleştiriyor diyerek, yeni bir duygu sömürüsü dalgası ile yine halkı aldatabilir.!

Bir kez daha belirtelim ki, muhalefet halkı aydınlatmak için gerekli zamanı, Anayasa Uzlaşma Komisyonu masasında oturup, AKP'nin anlattığı masalları dinleyerek geçirmiştir. Kim bilir, bu noktadan sonra, belki de halkoylamasına bile gerek kalmayacaktır. Hükümet, döneklerin desteği ile TBMM'nde de ihtiyaç duyduğu oyu alabilir! Örneğin, AKP'nin oylarına; CHP'nin CHP'li olmayan Cemaat hayranı milletvekilleri, ikinci cumhuriyetçiler, yetmez ama evetçiler ile Atatürk ve İnönü düşmanları eklendi mi istenen sonuç kolayca elde edilebilir. Yetmezse, bu sonucun üzerine bir de BDP Milletvekilleri ile MHP'nin döneklerinı de koydunuz mu AKP Anayasa'nın aradığı çoğunluğu fazlası bulur.!

Erdoğan yeni Anayasa konusunda partisinin gerçek niyetini açıklamıştır. Muhalefetin bunu anlamamaktaki ısrarı, kullanılmış olmayı hazmedememekten kaynaklanıyor olabilir.. Ama gerçeği değiştirmez.

Erdoğan, Cemil Çiçek'le görüştükten sonra muhalefete makul süre vererek rest çekti. Partiler arasında uzlaşma sağlanamazsa ne olur sorusu üzerine, daha önce kamuoyuna açıkladıkları, eğer burada uyum sağlayabileceğimiz parti olursa, uzlaşabilecekleri parti ya da partilerle yollarına devam edeceklerini kaydetti. Erdoğan, partisinin “C” planını da ilk kez açıklayarak uzlaşılamaması durumunda, 2006'daki taslağı tek başlarına Meclis'e getirebileceklerini söyledi. (11) Bu durumdan da açık olarak anlaşılmaktadır ki, AKP, CHP ile MHP'yi Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda konu mankeni olarak görmektedir!..

Sonuç olarak, Y-CHP temsilcilerinin söylediği gibi AKP kimseyi aldatmış değildir...

AKP'liler ne yapacaklarını ve neleri yapmayacaklarını kırmızıçizgi olarak zaten açıkça ilan etmişlerdi. Onlar kendi yollarında yürüyorlar...

Bizi yolumuzdan şaşırtanlar, bizi aldatanlar;

Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere, yeni MHP yönetimi ile Y-CHP yönetimidir.!

Av. Cemil Can

http://cemilcan.gen.tr/

 

 

DİPNOTLAR:

(1) http://www.chp.org.tr/?p=98539

(2) Rıza Mahmut Türmen, (d. 17 Haziran 1941, İstanbul), Türk diplomat.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirmiştir. Kanada'da ise yüksek lisans eğitimi almıştır. Türkiye'ye dönünce Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde doktorasını tamamlamış, Dışişleri Bakanlığı'nda çeşitli görevlerde bulunmuştur. 1985’te Singapur’a atanarak Türkiye’nin en genç büyükelçilerinden biri olmuştur. 1995-1996 yıllarında da Bern Büyükelçisi ve 1996-1998 yılları atasında da Avrupa Konseyi daimi temsilcisi olmuştur. Türkiye’nin uluslararası hukuk alanındaki en önemli isimlerinden biri olmuş, 1998'de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yargıçlığına seçilmiş ve 2008'e kadar bu görevde kalmıştır. 12 Haziran 2011 Seçimleri'ndeCHP İzmir 1. bölge 2. sıra adayı olmuş ve milletvekili seçilmiştir.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Rıza_Türmen

(3) http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2001/08/21/18523.asp

(4)http://www.odatv.com/n.php?n=baskanlik-sistemi-amerikan-emperyalizminin-bize-tavsiyesi-2512121200

(5)http://www.medyafaresi.com/haber/48555/guncel-kilicdaroglundan-ezber-bozan-cikis-laiklik-tehlikede-degil.html

(6)http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1005558&CategoryID=98

(7) http://www.zaman.com.tr/newsDetail_getNewsById.action?haberno=1235495

(8) http://www.sondakika.com/haber-darbe-temizligi-icin-chp-den-demokrasi-paketi-3552155/

(9)http://haber5.com/guncel/chp-yarginin-kararlarina-saygiliyiz

(10)http://www.turgutdibek.com/haber.asp?hid=180

http://www.ntvmsnbc.com/id/25334304/#storyContinue

(11) http://www.dunyabulteni.net/?aType=haber&ArticleID=240689

 

 

Av. Cemil Can,  Ankara Aralık.2012

http://www.medyagunebakis.com/  okkesb61@gmail.com,

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

 

 

Dünyada Her Millet İcraatına Tahammül

Ettiği Hükümetin Mesuliyetine Ortak Sayılır.!.

Mustafa Kemal ATATÜRK

 

TEK YOL DEVRİM.!

YA İSTİKLAL YA ÖLÜM.!

Yaşasın Halkların Kardeşliği.!

KURTULUŞA KADAR SAVAŞ.!

ÜLKÜMÜZ TAM BAĞIMSIZLIK VE

GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE.!

                                                  

Hazırlanmakta olan AKP Anayasası

Halkımız İçin Kölelik Anayasasıdır,

KÖLELİK ANAYASASINA HAYIR.!

 

BOP PROJESİNDE TÜRKİYENİN ROLÜ
Emperyalistler Tarafından, Müslüman’ın Müslüman’a
Kırdırıldığı Ve Bunun Taşeronluğunun da Kendine
Müslüman’ım Diyen Kendi Liderleri Aracılığıyla
Yapıldığının Ve Emperyalistlerinin Esas Amacının
Ortadoğu’da Siyonistlere Hizmet Eden Sözde
Kürdistan, Gerçekte Büyük İsrail'i Kurmak Olduğunun
Tüm Müslümanlar Tarafından Bütünüyle Anlaşılması
Dileğimle…Ayşe Eren

 

EĞER BİR ÜLKEDE

“Hukuk Üstün Değilse, Adalet Yok Hükmündedir...”

Türk Yargısında Kronik İşlev Bozukluğu Var.

Bağımsız Bir Millet Olan Papua Yeni Gine,

Parlamenter Demokrasi Sistemini Kabul Etmiş

Ülkelerdendir.

"Adil Yargılamayı Etkileme Suçunun Oluşabilmesi

İçin, Öncelikle Adil Yargılamanın Olması Gerekir."

Türkiye, ‘Hukuk Devleti İlkesizlikleriyle Malul’ Ülkeler

Kategorisini Oluşturan ‘Hibrit Rejimler’ Arasında

88. Sıradadır.

 

SU HAYATTIR… SU BİR HAKTIR…

SU, KAYNAK DEĞİL, DOĞAL VARLIKTIR.

SU YASASI ÇIKARILMALIDIR.!

 

TEMA Vakfı Eko Siyaset Bildirgesi:

“Salt ekonomi odaklı projeler dönemi bitmeli,

Ekolojik Siyaset dönemi başlamalıdır.!”

 

GELECEĞİN TÜRKİYE’Sİ İÇİN

TEMA VAKFINDAN PARTİLERE..!

“Yaşamın sürdürülebilmesinin” ve

“sürdürülebilir gelişmenin” ön koşulu

“çevrenin, toprağın, suyun, ormanın,

biyoçeşitliliğin” korunarak yönetilmesidir.

 

ÜLKEMİZ, TOPRAKLARIMIZ…

GÖZ GÖRE GÖRE ÇÖL OLMASIN.!

YEŞİL OLMASI İÇİN DESTEK OLUN.. 

Diğer Haberler

  • ÜSKÜDAR’DA DEĞİŞİM DAHA HIZLI OLACAK
  • Hırsıza hırsız olduğunu unutturursan sana ahlak dersi verir.
  • HASAN H. GÜNER RAKİPLERİNE FARK ATIYOR.!
  • SEÇİMLERİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
  • HANÇER; HANÇERLENDİ.!
  • Saadet Partisi İBB Başkan adayı Birol Aydın
  • SİVİL TOPLUMUN AFET SINAVI
  • İKTİDAR MUTLAKA YOZLAŞTIRIR
  • Vekalet Savaşları
  • CHP & TİP ARASINDA İŞ BİRLİĞİ GÖRÜŞMESİ
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP