HERKES -PKK- GÖREVİNİ YAPIYOR.!

HERKES -PKK- GÖREVİNİ YAPIYOR.! RTE.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

HERKES -PKK- GÖREVİNİ YAPIYOR.!

 

Başbakan Erdoğan, Siirt’te meydana gelen saldırıda 5 askerin şehit olmasıyla ilgili olarak değerlendirmede bulunurken;

PKK için “Tabii o görevini yapıyor” demiş. (1)

PKK'ya Türk askerlerine saldırıp, onları öldürme görevini kim vermiş.?

Başbakan bu konuda bir şey söylemiyor...

Erdoğan, 8 Haziran 2005 tarihinde ABD'de Willard Otel'de yaptığı basın toplantısında şunları söylemişti: “Sea Island sürecinde Türkiye, İtalya ve Yemen Geniş Büyük Ortadoğu Projesi'nde bir görev üstlendik ve “eşbaşkanlık” bu üç ülkeye verildi.” Başbakan kendisine verilen bu görevle ilgili olarak, tam 31 defa daha beyanda bulunmuştur. Bu beyanları okunduktan sonra görevinin ne olduğunu anlamak hiç de zor değil.. (2)

Anlaşılması zor olan, Sağır Sultanların bile duyduğu, Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerini kapsayan, 22 ülkenin sınırlarını değiştirip, bir kısmının toprakları üzerinde yeni devletçikler kurulmasını öngören, Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi içinde Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanının neden ve nasıl bir görev aldığıdır...

Acaba “1 koyup 3 alma” gibi bir durum söz konusudur  da halka mı açıklanmamaktadır.?

Her ne olursa olsun, bu projenin uygulanmasında; PKK’ya Türk güvenlik kuvvetlerine ve yerine göre de sivil halka saldırma görevi verildiği anlaşılmaktadır. Projenin “eş başkanı”  Recep Tayyip Erdoğan'ın beyanından böyle olduğu anlaşılmaktadır.!

Öte yandan, PKK'nın sivil kanadı olduğu tartışmasız olan BDP’nin yöneticilerinin yakınları olan kız çocuklarını bile 200'den fazla mermi atarak öldürebiliyorlar. Kız çocuklarının bindiği otomobili “ Polis aracı zannettik özür dileriz” denmesini Kürt halkı yeterli görebiliyor.

Çok kısa bir süre sonra Doğu'da görevli öğretmen eşini ziyarete giden bir kimya mühendisi genç sorgusuz sualsiz öldürülüyor.  “Biz onları polis zannettik, özür dileriz”  şeklinde bir “mazeret” Kürt halkı tarafından yeterli bulunabiliyor!.. Çünkü örgütlü olan Kürtler, kurumsal olarak bu olaylara ciddi bir tepki vermiyor. 

Nitekim PKK’nın önemli isimlerinden Fehman Hüseyin: “Yeter ki, bir polis ölsün, 50 sivil ölebilir. Hiç önemi yok” demesi, (3) hem Kürtlerin ne şekilde tavır takınacağını talimata bağlıyor, hem de PKK’nın  üstlendiği görevin ne olduğunu açık seçik ortaya koyuyor...

Kuşku yok ki, bu beyanlarla PKK'lılar,   kendilerine verilmiş olan görevin kapsamını da anlatıyor: Polis veya asker olduğu sanılarak kendi yandaşlarını öldürmesi dahi söz konusu olabildiğine göre,  polis ve askerin öldürülmesi Kürt halkı için bir görev olarak ortaya konuluyor. 

Bu arada polis olduğu sanılarak, kendi çocuklarının da öldürülmesine katlanmaları gerekiyor.!

Bu olaylardan sonra Murat Karayılan'ın örgüt içinde başlatacağını söylediği soruşturma ise, göstermelik olmaktan başka,  örgüte ciddiyet ve itibar kazandırmak için olduğu bellidir...

PKK'ya verilen bu görevle Türk halkına anlatılmak istenen nedir.?

Bizim için asıl can alıcı olan bu sorunun akla yatkın cevabını

Kıbrıs'ta ayrılığı savunan bir milletiz biz. Yugoslavya'da da öyleydik.  Sovyetler Birliği'nde ayrılıkları  hiç garipsemediğimiz gibi, bir bayram yapmadığımız kaldı. Hatta Sovyetler Birliği'nin parçalanmasından sonra kurulan yeni Türk devletlerinin iç işlerine müdahale etme hakkını dahi kendimizde gördük.! Türkler ayrı bir millettir ve kendi devletlerini kurmaları gerekir dedik ve  “Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı”nı sonuna kadar savunduk... Hatta bu konuda “İkiz Sözleşmeler” olarak bilinen iki adet de Uluslar arası sözleşme imzaladık.!

Yıllardır mutfakta hazırlanan ve bugün önümüze getirilen “ayrılık” yemeğine şimdi nasıl itiraz edeceğiz.? İtiraz etme olanağımızı kendi ayağımıza kurşun sıkarak yok ettik!.. O kadar ki, Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında işlem görmesi planlanan devletlerin, doğrudan iç işlerine karıştık. Oralardaki yönetim karşıtlarına, devletin hazinesinden para yardımı bile yaptık. Onların da bize karşı aynı şeyleri yapabileceğini nedense hiç aklımıza getirmek istemedik...

Kültürel haklarını tanıdığımız Kürtlerin, ayrı bir ulus olduğuna şimdi itiraz edebiliriz miyiz.?

“Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı”nı tanımıyoruz diyebilir miyiz.?

Türk ve Kürt halkının birlikte yaşama iradesini ortadan kaldıran kim.?

PKK'lılar öldürüldüğünde Türkler, askerler öldürüldüğünde Kürtler üzülmüyorsa eğer, bu iki halk arasında duygusal anlamda bölünme gerçekleşmiş değil mi.?

Her gün artarak üzerimize gelen terörün, tehdidi altında olmayan kimse  var mı bu ülkede.? Çocuklarını askere gönderen ailelerin yaşadığı gerginlik dayanılır gibi mi.?

Bu kirli savaşta ölen gençlerin, şehit olup olmadığı dahi tartışılmaya başlanmışsa, işin sonuna geldik demektir...

Bütün bu eylemlerin hedeflediği: halkın çoğunluğunun “Artık yeter, ne istiyorlarsa verin ve bitsin bu zulüm” deme noktasına gelmesidir.!

Ve ne yazık ki, her iki halk hızla bu noktaya doğru sürüklenmektedir. PKK'nın üstlendiği görev ise tam olarak budur: Halka gına getirmek ve  “Lanet olsun! Ayrılacaksanız ayrılın ve artık daha fazla cana kıyılmasın” dedirtmektir...

Hadi diyelim ki, PKK Türk halkına gına getirtti ve bu sözleri söyletti.  Türk halkı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini Kuzey Irak’taki Barzani yönetimine katıp, “ÖZGÜR KÜRDİSTAN”ın kurulmasına kerhen “evet” dedi. Peki, projenin veya Kürtlerin bu aklı evvelleri, Anadolu'nun Batı'sındaki Kürtleri, nereye yerleştirmeyi düşünüyorlar.? Onları da Doğu'ya mı almayı düşünüyorlar, yoksa Doğu Kürtlerin olacak,  Batı'ya da ortak mı olacaklar.! Öyle yağma var mı.?

Bu beyler sadece kendilerine verilen görevi yerine getirmeyi düşünürler... Bir de bu soruya da cevap arasınlar.!

Bakalım bu işe Batı'daki Kürtler ne diyor.?

Başbakan'ın Makedonya'dan dönerken, “gerekirse PKK ile görüşmelere devam ederiz”  şeklindeki sözlerinden ise, ona yeni bir “görev”  verildiğini anladım. Yerine getirebilecek mi,  yaşayıp göreceğiz.!

Av. Cemil Can

 

DİP NOTLAR:

(1)- http://siyaset.milliyet.com.tr/erdogan-pkk-gorevini-yapiyor/siyaset/siyasetdetay/25.09.2011/1442836/default.htm

(2)- http://www.tekkursun.net/index.php/tk-haberler-yorumlananlar/akp/hakimiyeti-i-milliye/9-tayyip-erdogan-in-bop-itirafi-hakimiyeti-i-milliye.html

(3)- http://www.radyovakit.com/5511_-50-sivil-olebilir--Hic-onemi-yok--Yeterki-bir-Polis-olsun--.html

 

http://www.medyagunebakis.com/ -http://www.tdfajans.com/

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.

Bilgi Sahibi Olunmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

 

* * * * * * * * * *

TEK YOL DEVRİM.!

YA İSTİKLAL YA ÖLÜM.!

Yaşasın Halkların Kardeşliği.!

KURTULUŞA KADAR SAVAŞ.!

ÜLKÜMÜZ TAM BAĞIMSIZLIK VE

GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE.!

Diğer Haberler

  • ÜSKÜDAR’DA DEĞİŞİM DAHA HIZLI OLACAK
  • Hırsıza hırsız olduğunu unutturursan sana ahlak dersi verir.
  • HASAN H. GÜNER RAKİPLERİNE FARK ATIYOR.!
  • SEÇİMLERİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
  • HANÇER; HANÇERLENDİ.!
  • Saadet Partisi İBB Başkan adayı Birol Aydın
  • SİVİL TOPLUMUN AFET SINAVI
  • İKTİDAR MUTLAKA YOZLAŞTIRIR
  • Vekalet Savaşları
  • CHP & TİP ARASINDA İŞ BİRLİĞİ GÖRÜŞMESİ
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP