YANDAŞ KAL, YAN GELİP YAT..

AÇLIK İÇİNDE BİLE DOYUMA ULAŞMANIN YOLU VAR!..YANDAŞ KAL,YAN GELİP YAT.!.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

AÇLIK İÇİNDE BİLE DOYUMA ULAŞMANIN YOLU VAR!..

YANDAŞ KAL, YAN GELİP YAT.!.

Üzerinde  “Amerika Defol, Bu Memleket Bizim.!” yazılı olan pankart açarak eylem yapan DHKP-C taraftarları linç edilmekten son anda kurtuldular. Polisin olaya müdahalede neden geç kaldığı hakkında bir açıklama yapılmadı henüz. Eylemciler daha önce tutuklanan 5 arkadaşlarına destek vermek için ‘basın açıklaması’ yapmak istemişlerdi. Yandaş basına  açıklama yapmak da sıkmaya başladı ama!... Çok kısa bir süre içinde açıklama yapanların PKK üyesi oldukları yalanı Edirne’yi baştan aşağıya dolandı… Bir kısım halk ‘durumdan vazife çıkartarak’ eylemcilere saldırdı. Tıpkı geçen yıl Trabzon’da yaşananlar gibi. Trabzon’da kısa aralıklarla yaşanan iki linç girişimi hakkında çok konuşuldu da,  olaydan alınması gereken ders alınmadı daha.  Erzincan’da da Gençlik Derneği üyesi 11 kişi ‘basın açıklaması’ yapmak istemiş. Polisin uyarısına rağmen dağılmayan grup gözaltına alınmış. Toplanan kalabalık, bu kişileri de linç etmek istemiş. Çanakkale’de Çevre Platformu’nun dönem sözcüsü evinin önünde 200 kişilik grup tarafından linç edilmek istendi. Çevre Platformu açtığı davalarda İÇDAŞ’ a ait santralin aldığı ÇED in iptalini sağlamıştı. Gösterici grubun taşkınlık yapmasına polis müdahale etmemiş…

Linç Kültürü Bu Ara Bayağı Bir Yol Aldı!..

Sanki halk ‘deşarj’ olmak için bu tür olayları bekliyor. Hukuka aykırılıkların, adaletsizliklerin hükümet eliyle yapıldığı bir ülkede, iktidara karşı tepkisini gösteremeyenler, bu şekilde ‘boşalma’ yolunu seçip, idare edip gidiyor işte. Bu tür densizlikleri yapmak tam da bize özgü bir ilkellik...İş kolları arasında‘linç etme’ de bulunsa, işsizlik sorunumuz kısa sürede çözülecek…

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin itfaiye hizmetlerini taşeronlaştırmasına ve işçilerin sendikasızlaştırılma girişimine tepki gösteren işçilerin eylem çadırı, bir sabaha karşı zabıta tarafından ‘falçata’ ile kesilip kaldırılmış. İtfaiyeciler polisten yardım istedi, polis bana mısın?’bile demedi… Yetmemiş gibi zabıta, mesai arkadaşları olan itfaiyecileri biraz da ‘hırpalayarak’ doyuma ulaştı o gün!..

Kapatılan Eminönü Belediyesi’nden Fatih Belediyesi’ne kaydırılan ve AKP’ li olmayan zabıta memurları, baskı ve soruşturmalarla emekliliğe zorlanıyormuş. Tüm-Bel-Sen baskının her geçen gün daha da yoğunlaştığını söylemiş... Bu haber yandaş basında ‘yer kalmadığından’ yayınlanamamış... Kusura bakmasınlar!..

Darbe Karşıtı 70 Milyon Adım Koalisyonu üyesi 10 kişi, Arınç’ ın evi önünde ‘darbe karşıtı’  bir eylem yapmak istemiş... Polis eylemcilere, eylemi“suikastçı” subayların araçlarının yakalandığı yerde yapmalarını öğütlemiş… Bunun üzerine eylemciler 24. Caddeye yönelip, ‘eylemlerini’ park yerinde yapmışlar. Protesto eyleminin yapıldığı yerde 40’a yakın gazeteci ve çok sayıda polis vardı!.. Akıllarda kalan soru: Bu protesto eylemini kimin yaptığı?.. 70 milyon ‘adımı’ temsil etme iddiasındaki ‘eylemciler’ de bu şekilde doyuma ulaşmış!..

Hükümet, kaçakçılıkla daha etkin mücadele edebilmek için Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğü’ne “iletişimi tespit etme, dinleme ve bunları kayıt ettirme’ yetkisini vermek üzere bir kanun taslağı hazırladı… Teşkilat için 5 bin kişilik ‘yandaş’ kadro açılacak açıklaması yapıldı… ‘Yandaş Kadro’ yakıştırması benim yakıştırmam; bu kadrolar da hükümete muhalif olanlar için düşünülmüş olmalı... İşe yerleştirmeler son derece adil bir şekilde olacak... Danıştay’ın  Adalet  Bakanlığı müfettişlerine çok gördüğü bu yetkiyi, hükümetin gümrükçülere vermeye kalkışması son derece anlamlı değil mi?.. 

 

Demek ki, hükümet polisi kaçakçılıkla mücadelede başarısız kabul ediyor… Öte yandan, polisin ağır silahlarla donatılması için hükümet kararından vazgeçmiş de değil. 16 bin kişilik kadro da polis için düşünüyor!.. Bu gelişmelere paralel yürütülen bir başka gelişme daha var. 'Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’ kurulmasına ilişkin yasa tasarısı hazırlandı. ‘Operasyonel’ bir görevi olmayacak olan müsteşarlık bünyesinde istihbarat değerlendirme merkezi oluşturulacak. Gizlilik içeren işler için bütçesine örtülü ödenek konulacak. Silahlı ve son derece donanımlı yeni bir birimler oluşturulması insanın aklına ister istemez, İran’daki Devrim Muhafızlarını getiriyor… AKP’ye bağlı silahlı kuvvetler gerekli mi, sorusunun cevabı insanı korkutuyor!.. Bu nedenle hükümetin bu birimlerde işe alınacak kişileri CHP ile MHP’nin belirlemesini kabul edeceği söylentisi kulislerde dolanıyor!..

‘Açılım’ dan sonra  Avrasya Kamuoyu Araştırma Merkezi’nin  Kürtler arasında yaptığı bir anketin sonuçlarına göre,  “bu süreçte Abdullah Öcalan’ın Kürtler üzerindeki etkisi arttı” diyenlerin sayısı %7 8.4’e ulaşmış.

Ankete katılanların % 67,5’i  “AKP’yi samimi buluyor musunuz” sorusuna  ‘hayır’ diye cevap vermiş... Buna rağmen AKP inadından vazgeçmiyor. İçişleri Bakanı ‘açılıma devam’ diyerek hükümetin kararlılığını gösterdi... Aynı araştırma şirketi “Aleviler nasıl yaşıyor, ne istiyorlar” sorusunu sormuş; verilen cevaplarda Alevilerin de % 89’u ‘Alevi açılımı’ konusunda AKP’ yi samimi bulmamış...  AKP’ye yakınlığı ile bilinen Metropoll Araştırma Şirketi, Ocak ayında yaptığı  ‘Türkiye’de Siyasal Durum Araştırması’ sonuçlarına göre, 29 Mart yerel seçimlerinde %38 oranında halk desteğine sahip AKP’nin, oylarında %6 oranında düşüş var. ‘’Yandaş Basın’ kuruluşlarından Star Gazetesi araştırmayı yapan şirketin dağıtmadığı oyları, kafasına göre dağıtarak AKP’yi yine % 38’lere çıkartmış!..  Yandaş olmak ancak böyle hak edilebilirdi!..

Bir de Doğan Grubunun teslim alındığını düşünün. O zaman “bu halk uzunca bir süre seçim istemiyor, bu yönetim istikrarlı bir şekilde 50-60 yıl devam etsin” şeklindeki çıkacak anket sonuçlarına (!) göre iktidar, halkın bu isteğini mecburen (!) yerine getirecek. Öyle ya ‘milli irade’ye karşı gelmek AKP’ye yakışmaz ki!.. Ayrıca seçim de iş gücü kaybı, onca masrafa ne gerek var?.. Araştırma şirketleri Kuran üstüne yemin edip sonuçları açıklayabilirler!.. Yalan yere yemin edecekler değil ya!..  Bu da demokrasinin bize özgü bir türü olacak… ‘Avrupalılar ne der’ mi dediniz? Onlara  ne oluyor, onları  ilgilendiren ne var?..

Memurlar,  %2,5 ‘lik ücret zammını protesto için maaş bordrolarını yakıyorlar!..

Doktorlar,  Tam Gün Yasa Tasarısını protesto için iş bırakmaya hazırlanıyorlar!..

Eczacılar, SGK ile olan sözleşmelerinin iptali nedeniyle anahtarlarını atmışlardı haftalar önce!..

Tekel işçileri, oturma eyleminden 3 günlük açlık grevine doğru zorlu bir yola girdi; sırada ölüm orucu var...  İşçiler artık eyleme ailece katılıyor, kızıl bayraklar yok önlerinde. Başı örtü kadınlar ise çoğunlukta bu eylemde; bir ellerinde bayrak, diğerinde bebek var; ekmek için en önde yürüyorlar!..

Nedendir bilinmez, türban eylemcisi kızlar, bir aydan fazladır Sakarya’dan geçmiyorlar!..

İktidar yargıyı daha da bağımlı hale getirmek için Anayasa değişikliği yapma hazırlığında. Bu defaki pakete memurlara ‘toplu sözleşmeli grev hakkı’da konulacak!.. Değişikliğe muhalefetin karşı gelmesi biraz sıkar!.. Bu samimi girişimin içinde bir ‘kurnazlık’ var diyenler ‘memur düşmanlığı’ ile suçlanacak… AKP sözcüleri pek yakında memurlarına “CHP ile MHP memura grev hakkı verilmesine karşıdır” demeye hazırlanıyorlar. 8 yıllık iktidarı boyunca memur için bir tek iyileştirme yapmamış bir iktidar, bu hamlesiyle memurun kalbini fethedebilecek mi bilinmiyor. ‘Burası Türkiye’ diyenler var!..

Anayasa değişikliğe ‘evet’ dendiğinde, bu defa da Cumhuriyet’in son kalesi olan yargı, iktidarın eline geçecek. Ondan sonra  memurun ‘grev hakkı’ olsa ne olacak;  işçinin var da ne oldu sanki!?..  Yargı da AKP’nin eline geçti mi, eli sopalı bu hükümet hak-mak tanımaz… Arkasından kalksın dokunulmazlıklar; ardından arka arkaya gelsin beraat kararları... AKP’nin ileri gelen ‘hukuk’ adamlarından o gün duyacağınız sözler:‘Beyler, vaktiyle ‘yargı kararlarına saygılı olun’ diyenler siz değil miydiniz? Eleştirinin de bir sınırı var!’ şeklinde olacak... Bağımlı fakat tarafsız yargıdan başka ne beklenebilir?..

Beraat etmesi  imkansız görünenler de düşünülmüş, Cumhuriyetin 87. yılı yaklaşıyor, onlar için genel af var!..

En sonunda memura ‘grev hakkı’ da verilecek, merak etmeyin... Ne işe yarayacağını, yaşarsak birlikte göreceğiz. En haklı grevi bile ‘yasa dışı’  ilan eden bir  hükümeti, ‘bağımlı fakat tarafsız’ olması özlenen ‘yandaş yargı’ haklı bulursa ne olacak?.. Buna o zaman mı şimdi mi  şaşmak gerekir?..

Yargıtay Başkanı sonunda: “ateş bacayı sardı, yangın giderek büyüyor” diyerek boşuna mı feryat ediyor?.. Adalet Bakanının “biz de o yangını söndürmeye çalışıyoruz” söylemi sizce samimi mi? Gerçekte söndürülmek istenen yangın mı, yoksa ‘adalet’ mi?..

İşaret ‘yandaş aydınlar’ dan geliyor: Onlar bu sıralar başka bir çalışma içinde. ‘Yargı bağımsızlığı’ ile  ‘yargı tarafsızlığı’ nı birlikte tartışıyorlar. Yargı tarafsız olsun yeter, bağımlı olması o kadar önemli değil gibi, uçuk bir düşünceyi egemen kılma peşindeler. Sanki bağımlı bir yargı ‘tarafsız’ olabilirmiş gibi…

Halkı aldatmak için yine kolları sıvadılar. Halkın kafasına karıştırmakla görevli bu ‘profesör’ takımının, ‘yargının tarafsızlığı ancak ve ancak bağımsızlığı ile sağlanabilir’, fikrinin tersini savunacak.

Onlarda utanmak ve arlanmak olmadığına göre, kanal değiştirmekle sorun geçici olarak çözebilir...

Hükümetin Davos’a gitmeme kararına, İsrail’den beklenen ‘destek’ de geldi, gözümüz aydın!.. Fanatik Yahudiler, Davos’u bu yıl Erdoğan’ın ayağına getirdiler...

İsrail’de yayınlanan Haarefz Gazetesi, bu son ‘krizin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı güçlendirdiğini’ belirterek,  krize neden olan Dışişleri Bakan Yardımcısı için “sadece bir çılgın bunu yapabilirdi” demiş... Yahudilerin çılgını hükümeti adına olmasa bile yine de ‘özür’ dilemiş.

Bizim deneyimli büyükelçiler, ‘özür İsrail Hükümeti adına olacaktı, bizimkiler kişisel bir özrün üstüne niçin atladı’ demeye hazırlanırken; krize neden olan adam Davos’u akıllarına getirdi!..

Diplomasiyi devre dışı bırakan bir hükümet, başını da her an duvara çarpabilir. ‘Stratejik ortak’  eksik olmasın hiçbir zaman, sıkıntılı olan gerçek gündemi geri sıralara itmeyi başardı!..

Av. Cemil Can

http://www.medyagunebakis.com/ 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Diğer Haberler

  • ÜSKÜDAR’DA DEĞİŞİM DAHA HIZLI OLACAK
  • Hırsıza hırsız olduğunu unutturursan sana ahlak dersi verir.
  • HASAN H. GÜNER RAKİPLERİNE FARK ATIYOR.!
  • SEÇİMLERİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
  • HANÇER; HANÇERLENDİ.!
  • Saadet Partisi İBB Başkan adayı Birol Aydın
  • SİVİL TOPLUMUN AFET SINAVI
  • İKTİDAR MUTLAKA YOZLAŞTIRIR
  • Vekalet Savaşları
  • CHP & TİP ARASINDA İŞ BİRLİĞİ GÖRÜŞMESİ
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP