DİNİMİZİ ÖĞRETMEYEN DİNSİZLER.!

Diyanet İşleri Başkanlığında Görevden Alınan Kişi Eğer...!.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

DİNİMİZİ ÖĞRETMEYEN DİNSİZLER.!


Diyanet İşleri Başkanlığında Görevden Alınan Kişi Eğer...!.


            19.5.2017 tarihli başbakanlık kararıyla görevden alınan DİB başkan yardımcısı ilahiyatçı Prof. M. Emin Özafşar’ın devam eden paralel yapılanma soruşturması kapsamında görevden alındı. Basında böyle yer aldı. Ancak, Prof. Özafşar görevdeyken basılan Din Eğitimi kitaplarına giren sızıntıların da sorumlusu olduğundan kimse söz etmiyor.

Özafşar, “Dinimizi Öğreniyoruz” adlı yaz kuran kursu kitaplarının “İçerik Danışmanı”dır. Kitabın editörü Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş’tur. Bu kitabın hazırlandığı şirket ise Alpaslan Durmuş’un EDAM adlı özel şirketidir.

Paralel Yapılanma mensubu olmakla suçlanan bir profesör eğer Kuran Kursu kitaplarının da yazarı ise, bu soruşturma burada bitmeyecek demektir, bitmemelidir. Bu soruşturma gittiği yere kadar gitmelidir.

Kuran Kursu kitaplarındaki karikatürleri hazırlayan ve basan Alpaslan Durmuş kendi özel şirketinde eleman olarak kimleri çalıştırmış, merak edip baktığınızda hemen hepsi üst düzey DİB ve İslam Şurası görevlileri çıkıyorlar. Söz konusu Yaz Kuran Kursu kitaplarında İslam'dan soğutma ve İslam'ı değersizleştirmeler var. Bunlar yazmakla bitmez. Ninesini namaz kılarken gıdıklayan çocuktan Masonik sembollere kadar, “Allah” kelimesinin üzerini çizdirmekten ajanlık eğitimine kadar, kafa karıştırıcı ve olmaması gereken her şey var içinde.

Eğer Kutlu Doğum Haftası diye bunca yıldan beri bunu uyduran hoca efendinin doğum günü kutlanıyor idiyse, daha nelerle kandırıldığımızı siz düşünün. 2005’den beri basılan Din Eğitimi kitapları o kadar çok yanlışla dolu ki, bir bir ayıklamak mümkün değil.  

Diyelim ki bu işten sorumlu iki üç adam buldunuz, görevden aldınız, kurumu temizlediniz. Kutlu doğum haftası gibi din eğitimine sokulan içerik yanlışı diyelim ki fark edildi. Ya binlerce basılıp dağıtılan kitaplarla çocuklarımızın beyinlerine atılan çöpleri nasıl temizleyeceksiniz.?

Bir de aynı paralelde çalışan Talim Terbiye Kurulu tarafından basılmış kitaplar var, onlar ne olacak.?

Açtığımız davalardan sonra Hz. Muhammed’in Hayatı ders kitaplarından hadis karikatürleri kaldırıldı. Ancak aynı karikatürler DİB tarafından basılan kitaplarda var. Hatta önceki yıl camilere gönderildi ve camilerin duvarlarına asıldı. İyi hatırlıyorum, Rize’de cenaze namazı kılınan ünlü Sahil Camisinin merdivenlerinde bunları görmüş ve camide görev yapan bir müezzine camiye karikatür asılmasının yanlış olduğunu söylemiştim. Aldığım cevap, “DİB gönderiyor, biz asmak zorundayız” olmuştu.

Karikatürleri basan şirketin sahibi Alpaslan Durmuş şu anda eğitimin başındadır. Aynı zamanda Evde İlmihal gibi, Değerler Eğitimi gibi kitapları yazıp bunları müfredata sokuyor. Muhtemeldir yeni ilan ettiği tabletle okuma yazma materyallerini de onun şirketi hazırlayıp dağıtacak. O tabletlerin içinde hazır okuma yazma programları olacak. Bunlara kim güvenebilir.?

Kontrollü kaos dedikleri böyle bir şey olmalı. Retking gibi, farelerin kuyrukları birbirine dolanır, kurtulmaya çalıştıkça hep beraber ölürler. Buna mı sürükleniyoruz.?

Anladığım şu ki, her şey paranın küresel tanrılarına göre düzenleniyor. Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser demişti Marks. Paranın izini sürün, sizi bu işten kim para kazanıyor oraya götürür. FETÖ örgütü mü arıyorsunuz, paranın izini sürün, benim aklımın yettiği bu.

Dinimizi içerikten yoksun bırakıp şekilden ibaret hale getirenlere hesap sormaya benim gücüm yetmez. Ancak, etrafta kredi kartı borcu yüzünden perişan olanları, kadın erkek fark etmiyor, kendi bedenini pazarlayanları gördükçe, neden din eğitimi kitaplarında borçlanmanın getireceği kötülükler anlatılmaz diye yeniden sormak istiyorum. Hele de, Müslüman Türk insanını yabancı Hıristiyan bankalara borçlandıranlara İslam'ın ne dediğini şu din eğitimi kitaplarında hiç görmüyorum. DİB de buna susarak onay vermiştir.

Oysa İslam'ın ortaya çıkma nedeni yoksul halkın borç köleliğinden kurtarılması içindi.

Diyanet İşleri her şeye fetva verdi de neden borçlanmayı teşvik eden kredi kartlarına hiç laf etmedi.?

Bizim tarikata girersen iş garantisi var diyerek cemaat kurmakla, bizim partiye katılırsa işe alınacağı vaadi verenler arasında hem insani hem İslami açıdan bir fark var mı.?

Diyanet İşleri siyaset dışı hale getirilmeli, hem partiler üstü hem cemaatler üstü olmak durumundadır. Eğer reform yapılacaksa, devrim yapılacaksa, bunda yapılmalı, laiklik budur.

Mahiye Morgül, 22.5.2017

Mahiye Morgül, Ankara Nisan.2017 -–- mahiye@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ - okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb ----–------ E.mail: okkesb@telmar.net,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,- okkesb@gmail.com,

Mahiye Morgül, Ankara Nisan.2017 -–- mahiye@gmail.com,

Diğer Haberler

  • İSTANBUL’UN YILDIZLARI TRAFİKTE MUTLULUK DAĞITIYOR
  • GELENEKSEL PERPA ŞİİR GÜNLERİ
  • DÜNYA ANADİL GÜNÜ & BİLİNMEYEN DİL KOMEDİSİ
  • GÖNLÜMDE AÇAN AKÇİĞDEM
  • SERKAN BAYER RESİM SEVERLERLE BULUŞUYOR.!
  • 100.YIL PLATFORMU *CUMHURİYET VE KADIN* ETKİNLİĞİ
  • 100.YIL PLATFORMU ÖĞRETMEN KONFERANSI
  • DOKUN ve BAK
  • DARÜŞŞAFAKA ÖĞRENCİLERİ “J.U.C. AWARDS” dan 13 ÖDÜL ALDI
  • CAHİT ARF ve YAPAY ZEKÂ
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP