ALGI YANILSAMASI HABERLERİ

Sosyal Anayasa bitiriliyor.! Milli Eğitim Bakanlığı yeniden yapılandırılıyor. Yeni Tip Dershaneler Geliyor…Umre Gezileri, Ödüllü Namazlar ve İptal Edilen 19 Mayıs Törenleri…

Anayasa değişikliğine evet oyu verecek kitle yaratmanın peşindeler. Bunu hiç aklımızdan çıkartmayalım. Medyaya sızdırılan haberler bu yönde kamuoyu oluşturmaya yöneliktir.

“Evet” oyu aldıktan sonra halkın anasını ağlatacak bir anayasa geliyor, camiye bile çocuğunu bedava sokamayacak. Şimdi, çocukların ayağını camiye alıştırmak için, namaz kılana ödül, çok zekice. Kaz gelecek yerden tavuğu esirgememek derler buna.

Yeni Anayasayla Arapça ve Din Bilgisi dersleri camilerde paralı kurs oluyor, işte bunu saklıyorlar. Fen ve Askeri Liseler dâhil bütün liselerle birlikte İHL dersleri paralı kurslara atılıyor. Yani, diplomalı imamlık gidiyor, piyasadan sertifikalı imamlık geliyor.

Ama biz bunları konuşmuyoruz, tam dersine 4.sınıftan itibaren çocuğun İHL’ye geçiş yapabileceğini konuşuyoruz, önümüze atılan yem budur.

Ne kadar ustaca algı sistemimizle oynanıyor.!

Sertifikalı kurslardan imam olmakla İHL diplomalı imam olmak, ikisi aynı şeymiş gibi algılatılıyor bize.

İkincisi, devlet okullarına umreye gidecek çocuklar için yazı gönderilmiş... Yem bu.

Çocuk yaşta Umre’ye gitmek de nerden icabetti.? Bu işten kimin kârı var acaba demeye hacet yok, turizm canlanıyor. Ancak, asıl hedeflenen Piyasacı Anayasa’ya “evet” diyecek bir kitle yaratmaktır.

Büyük hedefleri budur, Sosyal Anayasa bitiriliyor.!

Öğrencilerle umre gezisi haberiyle aynı günlerde MEB’nın 19 Mayıs Bayram Törenlerine iptal kararı geçiyor. Neden bu haberler beraber geçiriliyor, tahmin ettiniz. Biri diğerinin koşutuymuş gibi algılattırılıyor… Çok haince.

Peki… Siz hiç cemaat kolejlerinden 8.sınıf öğrencilerine yaz tatilinde Pensilvanya’ya el öpme gezisi yapıldığını gazetede okudunuz mu.? Okuyamazsınız. Çünkü özel okulların aleyhine olacak haberler basında çıkmaz.

Milli Eğitim Bakanlığı yeniden yapılandırılıyor.

10 yaşından itibaren çocuklar dilediği kıyafetle dilediği dershaneye giderek dilediği dersin sertifikasını alabilecek. Dershanede bayram töreni olmaz ki…! İşte asıl haber budur. Fiilen Bayramlar kalkıyor, ama son bir kere yağ çıkartalım bundan diye cemaatlere göz kırpılıyor. Tartışmayı bu noktadan yapsın insanlar, öyle isteniyor.

10 yaşından 60 yaşına kadar her yaştan insanın hobi olarak gittiği kurslarda milli bayram olmaz; işte bunu konuşturmuyorlar bize.

Neyi konuşacağımızı basına kendileri servis ediyor. Bakın bu hafta Umre, Camide ödüllü namaz ve iptal edilen 19 Mayıs Törenleri konuşuyoruz. Ne camilerin para tuzağına döneceği, ne liselerin demokratik eğitim açılımı (.!.) yaşatılacağı konuşulmuyor.

Basın yok. Almanya’da, görevli bir İmam’ın paralı Din Bilgisi kursu açmayı reddettiği için sürgün edildiği hiç haber edildi mi.?

Çocuklarının okulu bu şehirdeyken imamı 2 saat uzağa sürdüklerini biliyor musunuz.?

Dernekte paralı din kursu açmasını isteyen Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği yöneticisine imamın verdiği cevabı benden duyun:

“Ben zaten bu iş için Türkiye’den maaş alıyorum, üstüne burada çalıştığım için fazladan para alıyorum. Ne diye ücret alayım.?”

Bakınız, bunlar haber edilmediği için bizi nereye sürüklediklerini görmüyoruz.

O imam Allah’tan Of’luydu ve benim Oflu arkadaşımın akrabasıydı da tesadüfle öğrendim.

Niceleri var böyle sessiz direnen, sürgünler yiyen…

Toplu direniriz diye basına yön veriyorlar.

Yeni Tip Dershaneler Geliyor…

Dershanelerin sertifika veren kurslara dönüşmeye başladığını da haber etmiyorlar. MEB çevresinden birileri sertifikalı dershane açmaya başladı bile. Meslek Dershanesi adlı bir tanesi dikkatimi çekti, baktım, Yaşam Koçluğu sertifikası, Dış Ticaret Uzmanlığı sertifikası…

Bir Alman şirketi de üç aylık kurslarla mühendislik sertifikası (.!.) veriyor, daha önce yazmıştım; Kaynak Mühendisliği sertifikası… Eh, yakında yabancılar İmam sertifikası da verirse şaşırmayalım.

Daha değiştirmeden Anayasayı kalbura çevirdiler, ya bir de evet oyu alırlarsa siz görün yabancı kursları burada… MEB’in amacına sokulan “Küresel ekonominin ihtiyacı olan eğitim programı” işte budur.

28 Şubat’la köyleri imamlara terk edip öğretmenleri ve çocukları taşımalı sistem diyerek şehirlere indirmiştik. Nasıl anlattılar bize onu.?

İHL’lerin orta kısmını kapattılar zannettik, değil

mi.?

Hayır, köy okullarını kapattılar, Köy Enstitülerinin son kırıntılarını temizlediler.!

O algı yanılması maalesef devam ediyor, bizi İHL’ler üzerinden bir daha vuruyorlar.

ALGILARIMIZLA OYNADIKLARI BU KAÇINCIDIR?

İmamlık dâhil bütün meslekleri piyasada sertifikalı kurslara indiren şu Mesleki Yeterlilik Kurumunu ne zaman fark edeceğiz.?  Belli ki algılarımızı bozan asimetrik psikolojik harpçılarla birlikte çalışıyorlar.

Bir algı yanılması da seçimde ve referandumda yaşatılıyoruz, lütfen dikkat: Turgut Özal’dan beri “Tüm seçmenin % 50 si” yerine, “seçime katılanların % 50 si” algısı yerleşti. 

Bu matematiksizliği kaç kere yedik, yuttuk… Bir anayasa oylaması daha gelecek ve yine yutacağız… Sonumuz olacak.!

Onun için bütün hedefleri yeni anayasayı geçirtmek… Her gün yeni bir algı yanılması tuzağına çekiyorlar bizi. Asimetrik vurmaları ondandır. Bizi o yana baktırırken tokadın bu yandan geleceğini kestirebiliriz.

DÜŞMANIN YÜZÜNÜ AÇIĞA ÇIKARTMAK ZORUNDAYIZ.

Umre dedikleri zaman, piyasada ne kotarıyorlar bugün, ona bakacağız. Din işlerinin piyasaya atılmasına sıra geldi demek ki, diye bakacağız.

Mahiye Morgül, Ankara - 13.1.2012

http://www.medyagunebakis.com/ -http://www.tdfajans.com/

TDFAJANS – Toplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olunmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

EĞER BİR ÜLKEDE

“Hukuk Üstün Değilse,

Adalet Yok Hükmündedir...”

"Türk Yargısında Kronik İşlev Bozukluğu Var"

Bağımsız Bir Millet Olan Papua Yeni Gine, 

Parlamenter Demokrasi Sistemini Kabul Etmiş

Ülkelerdendir.

"Adil Yargılamayı Etkileme Suçunun Oluşabilmesi

İçin, Öncelikle Adil Yargılamanın Olması Gerekir."

Türkiye, ‘Hukuk Devleti İlkesizlikleriyle Malul’

Ülkeler Kategorisini Oluşturan ‘Hibrit Rejimler’

Arasında 88. Sırada.

SU HAYATTIR…

SU BİR HAKTIR…

SU, KAYNAK DEĞİL,

DOĞAL VARLIKTIR.

SU YASASI ÇIKARILMALIDIR.!

TEMA Vakfı Eko Siyaset Bildirgesi:

“Salt ekonomi odaklı projeler dönemi bitmeli,

Ekolojik Siyaset dönemi başlamalıdır.!”

GELECEĞİN TÜRKİYE’Sİ İÇİN

TEMA VAKFINDAN PARTİLERE..!

“Yaşamın sürdürülebilmesinin” ve

“sürdürülebilir gelişmenin” ön koşulu

“çevrenin, toprağın, suyun, ormanın,

biyoçeşitliliğin” korunarak yönetilmesidir.

ÜLKEMİZ, TOPRAKLARIMIZ…

GÖZ GÖRE GÖRE ÇÖL OLMASIN.!

YEŞİL OLMASI İÇİN DESTEK OLUN..