EĞİTİMDE SKANDALLAR SÜRECEK

Eğitime Son Darbeler İndiriliyor, Çünkü Büyük Skandallarla Kaos Yaratmadan İstediklerini Elde Edemezler.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

EĞİTİMDE SKANDALLAR SÜRECEK

Eğitime Son Darbeler İndiriliyor, Çünkü Büyük Skandallarla Kaos Yaratmadan İstediklerini Elde Edemezler.

 

Halen YÖK’te görevli Prof.İsa Eşme, YÖK eski başkanı Erdoğan Teziç’in de yardımcısıydı, geçen hafta sonu bir kanalda konuştu. Herkes onun sınav skandallarıyla ilgili konuşacağını bekliyordu. Özetle dedi ki: “Mühendislik bilgisi almadan mezun oluyorlar, mezunların ‘filtre’ edilmesi lazım, bu görevi Mühendis Odaları yapmalıdır.”

İnsanımız bilmiyor ki bu adam mühendislik diplomalarını kaldırandır. Programa telefon ettim, yazdırarak soru yönelttim, cevap verilmedi.

İsa Eşme, bugünlerde Tunceli bölgesinde Teknik Liseleri izlemeye gidiyormuş. Düşündüm, Mühendislik bilgilerini üniversiteden kaldırıp Teknik Lise düzeyine indirdiğini, Teknik Liseleri üç dönemlik kurslara çevirdiğini, öğretecek bir şey kalmadığını yerinde görmek mi istiyordu?

 

“DİPLOMALARI ODALAR VERSİN” DEMESİ NEDİR, BEN SİZE ANLATAYIM.

2006 yazılarımı okuyanlar anımsayacaktır, 5544 sayılı bir yasa çıkardılar, bu yasayla YÖK kendini lağvediyor, diplomaları kaldırıp yerine işe girerken sınavı getiriyor. Adına Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu dediler. Üniversiteyi piyasa üst kuruluna bağladılar, diye yazmıştım.

Bu kanuna paralel olarak, mühendis odalarına “Mühendislik Yapabilir” belgesi verme yetkisi verildi, filtre dediği budur, diploma bile değildir. Hepsinin altında İsa Eşme ve Erdoğan Teziç imzası vardır. İşin içinde bizde kaliteyi düşürüp, dışarıdan mühendis getirtme hesabı vardır. Hatta gençlerimizi dışarıda mühendislik eğitimi yapmaya kaçırtmak da var. İsa Eşme’nin ekranda överek söz ettiği, Erdoğan Teziç’in hazırladığı YÖK 2006 Strateji Raporunda bu küresel hesaplar açıkça yazılıdır.

 

BU HAFTA PATLAYAN “SAHTE DİPLOMA” SKANDALI NEDİR, ŞİMDİ ANLADINIZ MI?

Diplomalar 2006’dan beri yasayla kaldırılmıştı, mezun olan tüm mühendislik öğrencileri bunu biliyor, ellerinde diplomaları yoktur, mezuniyet belgesi vardır, o da mühendislik bürosu açmaya yetmiyor.

Mühendislik odaları bu tezgâha girdi, çünkü onlar onay vermeden diploma sahibi olunamayacak. Asıl diploma sahtekârlığı bundan sonra geliyor.!

İsa Eşme, “vakıf üniversitelerinden gidip boş diploma alıyorlar, bunların filtresi şarttır” dedi. Peki, böyle olacağını bilmeden mi dükkân açar gibi özel üniversitesi açtınız? Sonuçlarından sorumlu olacak mevkide sizdiniz.! Demek ki böyle olmasını siz planladınız, ya da ne yaptığınızı bilmiyordunuz, birileri sizin elinize verdi.

Açtığınız onlarca devlet üniversitesi de aynı düzeysizlikte değil mi? Ya bu yıl, sıfır puanla aldığınız meslek okulu mezunları.? Onlara modül sistem getirip bir havuz problemi bile çözdürmeden mezun etmediniz mi.?

On yıl önce, “ne bu kadar ders, nedir havuz problemi, çocuğun ne işine yarayacak ki” diye yaygara kopartıp önce ilkokuldan kaldırdığınızı, bir daha da hiçbir sınıfta öğretmediğinizi unutmadık. Mühendisliğin temeline siz dinamit attınız. Asıl skandal budur.!

 

SAHTE SINAV BELGESİ, ÇALINMIŞ SORULAR, SAHTE DİPLOMALAR…

Bu tezgâhla YÖK’ün işi bitti, defteri dürülüyor, eğitim piyasaya devrediliyor demektir.

Gelelim muhtemel yeni skandallara. Nelerin yaygarası kopartılacak, kimlerin işi bitti defteri dürülecek acaba.?

Mesela, sınavsız üniversiteye giriş, bütün dershaneleri kapatır. Burası da piyasa diyeceksiniz, ama kazın ayağı öyle değil, büyük piyasaya işlerin devredilmesi için önce ayak alıştırması yapıldı. Çok büyük bir sektör oluştu bu işte. Onların direncini kırmak için çok büyük skandallar gerekir, bakalım göreceğiz. O dershanelere “sertifika verin” diyecekler. Hani sözde eğitim profesörlerinin “konstraktif” dedikleri budur.

Devlet okulunda sınavlar kalkınca, çocuk dershaneye gitmeyecektir. Giderse, bir dersin sertifikasını almak için gidecek, yani kâğıt toplamaya gidecek… Veli buna ne der.?

Dershaneler müşteri-veli kaybeder. Onun için asıl büyük skandal bu piyasada kopacaktır. Altta kalanın canı çıkacak, pek çoğu iflas edip yok olacak.

Kapitalizm budur. Tekelleşmeye başladığında, kendi yarattığı ileri karakollara ihtiyacı kalmaz ve kendi eliyle onu yok eder, yok ederken haklı pozisyonda olmak ve kendine destek bulmak için “mağdur ve mağdureler” yaratır. 

YÖK’de o sınavları hazırlayanlardan birileri de, sınava girenlerden birileri de okkanın altına atılacaktır. Çünkü paranın ilâhları kurban almadan egemen olamazlar.!

Dershanelerle ilgili dernek ne var, bilmiyorum, varsa ilk skandal orada çıkartılabilir. Sonra, hükümete yakın olmayan dershanelerde skandal çıkabilir.

DİB’in lağvedilmesi Dünya Bankasının programındadır. Daha büyük skandal muhtemeldir, Diyanet İşleri Başkanlığında patlayacaktır. Örneğin camilerde güvenlik sorunu yaratılabilir.  Yoksa camilerin cemaatlere satışında halkı nasıl arkasına alacak.? 

Bir skandal da Kültür Bakanlığında çıkartılır; kültür işlerini piyasaya devredip lağvedilmesi gündemdedir. 

 

EĞİTİMDE SKANDALLAR SÜRECEK. DAHA NELER Mİ VAR.?

Liseler 4 yıldan 2+2 ye dönüşecek, sonra 2 yılı ilköğretime, 2 yılı üniversite hazırlık sınıfı olacak… Sınavsız yüksek okul, diplomasız mezuniyet, işe girerken sınav, ömür boyu sertifikalı kurslar, ne Türkçe ne Kürtçe devlet okulları, okulların belediyelere bağlanması, internetten sertifika, küresel e-okullara geçiş…

Bütün bunların altında imzası olduğunu bilmiyoruz gibi konuşuyor İsa Eşme.

Canlı yayına bağlanan Kemal Alemdaroğlu’nu görevden alan ekibin içindeydi, selamlaşamadılar.! Alemdaroğlu İstanbul Üniversitesinde eğitim kalitesinin düşmemesi için ne yaptı da Dünya Bankasının hışmına uğradı acaba?  

Eğitim demek çocuklarımız demektir, eğitimde skandal demek, paranın ilâhları çocuklarımızın kanına susamış demektir. Vahşi kapitalizm, bütün kozlarını piyasaya sürmüş görünüyor.

 

ÇOCUKLARIMIZI TİMSAHLARA YEM YAPMAYACAĞIZ.!

Bizim de genlerimizde direniş kültürü var, onların kitaplarını okul bahçelerinde yakmakla başlayacağız, onlarla kozlarımızı er geç paylaşacağız.!

 

Mahiye Morgül - 1.10.2010

 

 

http://www.medyagunebakis.com/ - http://www.tdfajans.com/

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.

 

 

 

MİLLİ EĞİTİMDE, SKANDAL.!

Bakanlıktan Sevr’e onay

İşteTürkiye’yi bölünmüş gösteren harita..

Kitaptaki haritada, mevcut sınırlarımız muğlak çizgilerle belirtiliyor. Türkiye’nin paylaşıldığı bölümler ise renkli ve net bir şekilde gösteriliyor. Üstte ise emperyalistlerin çizdiği harita görülüyor..

 

 

Bölgeler yerine emperyalist harita basılan kaynak kitap
öğrencilere tavsiye edilmiş

İlköĞretİm’in beşinci sınıflarında yardımcı kaynak olarak okutulmak üzere hazırlanan ve öğrencilere tavsiye edilen kitapta, Türkiye’nin coğrafi haritası yerine “Sevr Haritası” basıldı. Bir eğitimcinin uyarısı ile ortaya çıkan skandalla ilgili bilgi veren yayınevi yetkilisi, “Kesinlikle büyük bir hata oldu. Yayınevi olarak dağıtım yaptığımız bütün kitapçılara ulaşmaya çalışıyoruz” dedi.

Talim Terbiye Kurulu suskun
Mİllİ Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu, yaşanan skandalla ilgili olarak gazetecilerin sorularını cevaplamayarak “susmayı” tercih ediyor. Kurulun, yardımcı kaynakları incelemekle ilgili biriminin, bu hatayı fark etmeden kitaba nasıl onay verdiği ise şimdilik sır… Öğrenci velileri, bu işin peşini bırakmaya niyetli olmadıklarını açıkladı.

 Bakanlık Sevr’i temel kaynak yaptı
İlköğretim kitabında bölgeler haritası yerine Sevr haritası kondu. Talim Terbiye Kurulu ise bir sakınca görmedi.

İlköğretim’in beşinci sınıflarında yardımcı kaynak olarak okutulmak üzere hazırlanan bir kitapta, coğrafi bölgelerin anlatıldığı sayfada, Türkiye’nin coğrafi haritası yerine “Sevr Haritası” basıldı. Söz konusu kitap, okullarda bu öğretim yılının ilk döneminde okutuldu. Bir eğitimcinin uyarısı ile ortaya çıkan skandalla ilgili bilgi veren yayınevi yetkilisi ise “Kesinlikle büyük bir hata oldu. Düzeltmeye çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.

İlköğretim’in beşinci sınıflarında yardımcı kaynak olarak okutulmak üzere hazırlanan bir kitapta, coğrafi bölgelerin anlatıldığı sayfada, Türkiye’nin coğrafi haritası yerine “Sevr Haritası” basıldı. Söz konusu kitap, okullarda bu öğretim yılının ilk döneminde okutuldu. Bir eğitimcinin uyarısı ile ortaya çıkan skandalla ilgili bilgi veren yayınevi yetkilisi ise “Kesinlikle büyük bir hata oldu. Düzeltmeye çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.

406. sayfada
Mutlu Yayıncılık tarafından basılan “Temel Kaynak 5” kitabının 406’ıncı sayfasında Türkiye’nin “coğrafi bölgeleri”nin anlatıldığı bölümde yer alan haritanın Türkiye’nin bölünme haritası olması tepki topladı. Türkiye’nin mevcut sınırlarının muğlak çizgilerle belirtildiği haritada, Türkiye’nin paylaşıldığı bölümlerin renkli ve net bir şekilde gösterilmesi dikkat çekiyor.
Yayınevi yetkililerinden Osman Bulkan ise, kitapla ilgili sorularımıza
“Kesinlikle yanlışlık oldu. Yayınevimizce basılan ve İlköğretim okullarının dördüncü sınıflarına okutulan kitabın 417’inci sayfasında Sevr Antlaşması anlatılıyor. O sayfada olması gereken harita yanlışlıkla bu kitabımızın ilgili sayfasında da basılmış. Yayınevi olarak dağıtım yaptığımız bütün kitapçılara ulaşmaya çalışıyoruz. Hatayı düzelteceğiz” açıklamasını yaptı.

Kurul’dan ses yok
Ancak, okulların Eylül ayında açıldığı varsayılınca, bu hatanın günümüze kadar fark edilmemesi soru işaretleri yaratıyor. Ayrıca Milli Eğitim Talim ve Terbiye Kurulu’nun Yardımcı kaynakları incelemekle ilgili biriminin, bu hatayı fark etmeden kitaba onay vermesi dikkat çekiyor. Skandalla ilgili bilgi almak istediğimiz Talim ve Terbiye Kurulu ise herhangi bir açıklamada bulunmadı.

Kitaptaki Sevr haritasında Türkiye’nin mevcut sınırları muğlak çizgilerle belirtilirken, ülkemizin paylaşıldığı bölümler ise renkli ve net bir şekilde gösterilmiş.

İşte o anlaşmanın bazı maddeleri
* Osmanlı Devleti, İstanbul ve çevresi ile Anadolu’da küçük bir toprak parçasından ibaret olacak, fakat Osmanlılar, antlaşma hükümlerine saygı göstermezlerse ve uymazlarsa, İstanbul da ellerinden alınacak. 
* Osmanlı sınırları, Trakya’da Midye’nin çok daha doğusundan başlayarak Büyük Çekmece Gölü’ne inecek, bu hattın batısında kalan Trakya, Yunanistan’a verilecekti. Güney sınırı ise, İskenderun Körfezi ile Antalya Körfezi arasında bulunan Karataş Burnu’ndan başlamak suretiyle Antep, Urfa ve Mardin’i dışta bırakarak Irak sınırına varacak. 
* Boğazlar, savaş zamanında bile bütün devletlerin gemilerine açık bulundurulacak ve özel bir bayrağı ve bütçesi olan bir Avrupa komisyonu tarafından kontrol edilecek. 
* İngiliz, Fransız, İtalyan ve Japonlardan kurulacak bir komisyonun adli kapitülasyonların yerine geçmek üzere, koyacağı bir usulü Osmanlılar kabul edecekler. Kapitülasyonlardan bütün müttefik uyrukları yararlanacak.

YENİ ÇAĞ

 

http://www.medyagunebakis.com/ - http://www.tdfajans.com/

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.

 

 

Diğer Haberler

  • İSTANBUL’UN YILDIZLARI TRAFİKTE MUTLULUK DAĞITIYOR
  • GELENEKSEL PERPA ŞİİR GÜNLERİ
  • DÜNYA ANADİL GÜNÜ & BİLİNMEYEN DİL KOMEDİSİ
  • GÖNLÜMDE AÇAN AKÇİĞDEM
  • SERKAN BAYER RESİM SEVERLERLE BULUŞUYOR.!
  • 100.YIL PLATFORMU *CUMHURİYET VE KADIN* ETKİNLİĞİ
  • 100.YIL PLATFORMU ÖĞRETMEN KONFERANSI
  • DOKUN ve BAK
  • DARÜŞŞAFAKA ÖĞRENCİLERİ “J.U.C. AWARDS” dan 13 ÖDÜL ALDI
  • CAHİT ARF ve YAPAY ZEKÂ
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP