RESSAM HULYA DÜZENLI'NIN RESIM SERGISI

Dokunarak Bakmak II de Bu Kez Resimlere, Dokunarak Bakacaksınız.!..

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

RESSAM HULYA DÜZENLI'NIN  RESIM SERGISI


Dokunarak Bakmak II de Bu Kez Resimlere, Dokunarak Bakacaksınız.!..

İlk sergiyi kaçırdınız / kaçırmadınız ama bunu kaçırmayınız.!



“DOKUNARAK BAKMAK - II”

Sanatçı: Hülya Düzenli

Sergi Tarih: 18 Mart / Cumartesi

Sergi Süre: 18 Mart - 10 Nisan 2017

Sergi Yeri: rh+art project

Adres: Cezayir sok. Mateo Mratoviç Apt. No.5/2

Kat.1 Dai.2 Firuzağa Mah. Beyoğlu/İstanbul

Açılış / Kokteyl : 18.00 – 20.00


Sanatçı Hülya Düzenli, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Resim anasanat dalı, Adnan Çoker atölyesi mezunu. 1980 den beri İstasyon Sanat Akademisi Resim ve Grafik Bölümleri başkanlığını yapıyor, dünya müzelerinde canlı olarak sanat tarihi anlatıyor.  Bir sure once açtığı sergi de çok ilgi gören; ‘Kör Olma’ kavramı ve ‘Renk’ algısı üzerine yaklaşımları bu sergide de devam ediyor.

Sanatçı sergisi ile ilgili olarak kör olmayı yalnız fiziksel değil kavramsal olarak da ele alıyor ve sergi konseptini şöyle dile getiriyor:

Evrensel duyarlılığın ortak dışavurumunun araçlarından biri olan renk, bilinç altı ya da bilinçli çağrışımlar ve algılamalar aracılığıyla çok çeşitli, sonuçlar doğurur.

Nesnelerin ve rengin algılanabilmesi için ışığın varlığı kaçınılmazdır. Rengin duygu durumlarına bağlı olarak algılanışı, rengin ışığa bağlı olarak farklı görünümlere bürünmesi gibi değişkendir.

Herhangi bir renk, nesne, nesneye ilişkin görünüm, kavram ya da bilgi öncelikle zihinsel kodlar aracılığıyla bir uyarma, zihinsel bir yansımadır.

Hemen herkes doğduğu günden itibaren tadarak algıladıklarını acı, tatlı, ekşi, buruk, tatsız, kekrem..vb. sınıflar... Bu tadlar arasında tercihlerde bulunur.

Hemen herkes sesleri duymuş bunların farklı yükseklik ve şiddetlerde oluşlarının yarattığı anlam ve ifadeye ilişkin saptamalarda bulunmuştur. Kendisi de bu saptamalara dayalı olarak bu sesleri kullanmıştır.

İnsanların koklayarak tanıdıkları, onların yalnız ne olduklarını anlamaları için değil  şu ya da bu kokudan güzel hazlar tadmalarına da neden olmuştur.

Görmek tüm olup biteni ve alabildiğine geniş çevreyi tümden kavrayışımıza hizmet eder. Dokunmak ise bir bütünü yavaş yavaş algılamamıza götürebilir.

Her algı farklı ve özgün, her düşünce farklı ve özel, her insan tek ve kıymetlidir. 

Bu resimlere dokunacağız. Bir dansın müzik metni üstüne bu danstaki gerekli hareketleri, not etmek için kullanılan grafik işaretler gibi bende her renk için grafik bir anlatım kullandım. Renkleri alışılagelmişin dışında dokunarak anlamaya çalışacağız. Kabarık çizgilerden oluşan doku, çizginin yönleri aracılığıyla hissedilebilir. Çizgi de  tıpkı renk gibi dikey, yatay, eğik, kıvrık, eğimli olduğunda farklı duygular yaratır. Durgun, sessiz, ağırbaşlı, heyecanlı, çoşkulu, parlak, kızgın, vb… 

Sergide her resmin üzerinde  renklerin kimyasal, fiziksel, plastik, estetik, psikolojik, sosyolojik, sembolik, kültürel anlam ve etkileri üzerine birer not bulacaksınız. Braille ile yazılan bu notları anlamak için dokunarak öğrendiğimiz kodlara gereksinimiz olacak.

Güneşe bakınca gölgeleri göremeyiz. Beden gözlerimiz zayıflayınca fikir gözlerimiz açılırmış... Umarım her birimiz dünyaya, olaylara, birbirimize, hayata, sevgiye, insanlığa kör kalmayız.

Sanatçı artık kendisinin imzası haline gelen kelebek figürleri için Güzel kavramı için; sanatın tarihsel yürüyüşü boyunca, sanata bağlı bir tanım yapılmaya çalışılsa da sosyolojik olarak gündelik yaşamın her anında hatta belki çoğu kez içi boşaltılmış, sığ bir olgu olarak kullanılır. Her şeye, her duruma, her duyguya, hazza bağlı olarak ‘güzel’ deyiveririz.

 Kelebek hemen her yerde güzel olduğu ortak kabulüne sahip bir varlık. İster harcıalem, ister sanat değeri yüksek kriterlerle yapılmış olsun, bir kelebek resmi ya da üç boyutlu uygulaması güzel olarak kabul edilmeye hazırdır.

Kısacık ömrü, mükemmel hassasiyeti, harika armonisi ve deseniyle her insanı cezbedebilir.

Bu nitelikler yani kısa ömür, hassasiyet ve plastik değerler...

Biz insanlarda yaşamımız sonlandığında, uzay zamanına göre kısacık dilimde yer almış oluruz. İnsanlık onuruna yakışan yüksek bir duyarlılığa sahip olmalıyız. Ve güzel olanı yaratmak, yaşamak için yaşamalıyız. Tıpkı bir kelebek gibi.

Ayrıca Pandora’nın kutusundan en son kelebek çıktı yani umut....” diyor...

 

İSTASYON SANAT GALERİSİ

Saygılarımla.

Emel Vildan Düzenli

İstasyon Sanat Galerisi - 0212 252 92 22

Emel Vildan DÜZENLİ, İstanbulMart.2017- eveerciyas@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ --–-- okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb ----- – ----- E.mail: okkesb61@gmail.com,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi, - okkesb@telmar.net,

Emel Vildan DÜZENLİ, İstanbulMart.2017- eveerciyas@gmail.com,

Diğer Haberler

  • ALİ SİRMEN UĞURLANDI
  • TİP, ESENYURT ADAY TANITIM TOPLANTISI
  • ÖDEMİŞLİLER GELENEKSEL KAHVALTIDA BULUŞTU
  • *BELEDİYE HİZMETİ PARTİCİLİK DEĞİL, HALK HİZMETİDİR.!*
  • MUSTAFA AKGÜN ve KAÇAR SOKAK SAKİNLERİ RÖPORTAJI
  • AYSEL ÖYMEN SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
  • KRİZİN FATURASINI ÖDEMEMEK İÇİN NE YAPMALI.?
  • TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ BEYLİKDÜZÜ İLÇE ÇALIŞTAYI YAPILDI
  • TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ ŞİŞLİ İLÇESİ ÇALIŞTAYI YAPILDI
  • TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV DEĞİŞİMİ
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP