OLAĞANÜSTÜ KAHVALTI GERÇEKLEŞTİRİLDİ…

OLAĞANÜSTÜ KAHVALTI GERÇEKLEŞTİRİLDİ… İstanbul’da yaşayan Trabzonluların hemşeri birlikteliklerinin eğitim, kültür, yardımlaşma, dayanışma merkezleri olan dernekler ile onların üst kurumları olan Cemiyet, Vakıf ve Federasyon’larda hareketlilik sürüyor. Seçim sürecine giren TDF-Trabzon Dernekleri Federasyonu’nun kuruluş gününden bu yana devam eden ve içten içe kaynayan muhalefet kazanı nihayet ateşten indirildi. Kendi içlerinde de fikir ayrılıkları gözlenen muhalefet toplantısı sonuç alınamadan dağıldı. Ökkeş Bölükbaşı-İstanbul

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

http://www.medyagunebakis.com & http://www.istanbulgunebakis.com

OLAĞANÜSTÜ KAHVALTI GERÇEKLEŞTİRİLDİ…

Ökkeş Bölükbaşı-İstanbul

İstanbul’da yaşayan Trabzonluların hemşeri birlikteliklerinin eğitim, kültür, yardımlaşma, dayanışma merkezleri olan dernekler ile onların üst kurumları olan Cemiyet, Vakıf ve Federasyon’larda hareketlilik sürüyor. Seçim sürecine giren TDF-Trabzon Dernekleri Federasyonu’nun kuruluş gününden bu yana devam eden ve içten içe kaynayan muhalefet kazanı nihayet ateşten indirildi. Kendi içlerinde de fikir ayrılıkları gözlenen muhalefet toplantısı sonuç alınamadan dağıldı. Ökkeş Bölükbaşı-İstanbul

YORUMSUZ AKTARIYORUZ..

Olağanüstü Kahvaltı programını düzenleyen Sürmene Kültür Yardımlaşma Derneği Başkanı Haydar Dulkadiroğlu yaptığı açılış konuşmasında; “Trabzon ve Trabzonluluk bilinciyle üstlenmemiz gereken sorumluluğun neresinde olduğumuzu görebilmek ve bu anlamda üzerimize aldığımız görevleri ne derece yerine getirip getirmediğimizi değerlendirmek amacıyla bir araya gelmiş bulunmaktayız. Bu toplantımız için sizlere bilgi vermek istiyorum.

Toplantımız için kendilerine tek tek telefon ederek çağrı yaptığımız Başkanlardan; Tahsin Usta, Nuri Uzun, Köksal Öztürk, Seyfi Erbaş, Şahin Çakır, Mustafa kutbay ve üç arkadaşı. Davut Bıyık, Hikmet Onay, Muzaffer Bayraktar, Şevket Süleymanoğlu, Hayrettin Yazıcı, Mehmet Korkut, Dursun Çağlayan, Süleyman Suver ile Kuzey Yıldızı Trabzonsporlular Derneği Yöneticisi, Sürmene Oylum Derneği Başkanı, Başakşehir Trabzonlular Derneği Başkanı ve iki arkadaşı aramızdalar.

Ayrıca geleceklerini beyan ederek, söz verip gelemeyen Başkanlarımız ise; Nurettin Turan, Enver Yılmaz, Abdullah Öztürk, Alaattin Esentürk, Hayrullah Ertem, Ali Rıza Erdoğan, Ruhan Çakıroğlu, Remzi Kurt, Yahya Yeşiloğlu, Muammer Aydın, Mustafa Güneş, İsmail Keskin, Mustafa Demir, İsmail Şatıroğlu, Yunus Karabela, dır.

Bu güne kadar hiç içinde bulunduğumuz durumlara düşmemiştik. Her yıl gittikçe geriye gidiyoruz. Bir yenilik, ilerleme yok. Geçen yıllarda olağan ve periyodik olarak yaptığımız iş, eylem ve etkinler bile yapılamaz oldu. Federasyon kendisine başvuran ilçe Derneklerini üye yapmıyor. Güçlenmiyor. Burada Federasyon Yönetiminde buluna arkadaşımız Muzaffer Bayraktar var. Başvurular neden kabul edilmiyor bildiğini açıklasın. Örneğin iki yıldır 24 Şubat Trabzon’umuzun kurtuluşunu bile birlikte coşkuyla kutlayamıyoruz.

Federasyonumuz ve Yöneticileri sağ olsunlar bu yerel seçimlerde hiçbir etkinlik göstermediler ve Aday hemşerilerimizi desteklemediler.” Dedikten sonra; “Federasyonumuz Trabzon’u ve Trabzonluları en iyi şekilde temsil etmek istiyorsa, Mayıs ayındaki kongreyi merdiven altı, küçük bir yerde değil 5 yıldızlı bir otelde ve Trabzon ilçe Belediye Başkanları, Trabzonlu Bürokrat iş Adamları, İstanbul’daki ilçe Dernek Başkanlarının da katılımıyla geniş bir katılımla yapmalıdır.” Diyerek sözlerini bu toplantıya bir divan Başkanı seçelim diyerek bitirdi.

Sürmene Kültür Yardımlaşma Derneği Başkanı Haydar Dulkadiroğlu Ben 1986 dan bu yana Dernekçilik yapıyorum. Trabzon Dernekler Birliği’nin kurucu üyelerinden biriyim. Sürmene Kültür Yardımlaşma Derneği Başkanı ve Kuzey Yıldızı Trabzonsporlular Derneği Sekreteriyim. Söz alacak arkadaşlar da kendilerini tanıtırlarsa iyi olur diyerek Toplantıya Divan Başkanı olarak eski kurucu Başkanlardan Nuri Uzun’u aday gösterdi ve Nuri Uzun oybirliği ile Divan Başkanı seçildi.

 

Nuri Uzun ilk konuşmayı kendisi başlatarak; “Trabzonlu olarak yaşanılan ve bir anlam veremediğimiz bu bölünmüşlükten utanıyoruz. Hiçbir anlam veremiyoruz. Bunun ortadan kaldırılması için ne gerekiyorsa yapalım bu kırgınlık ve küskünlüklere son verelim.” Dedi.

İkinci Konuşmacı Beylikdüzü Trabzon’lular Derneği Başkanı Mustafa Kutbay söz aldı. Mustafa Kutbay kendisini beraber geldiği üç Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarını ve Derneğini tanıttıktan sonra; Biz öncesinden bu yana neler olup bittiğini bilmiyoruz. Dışarıdan edindiğimiz duyumlara göre de hareket etmiyoruz. Buraya bu gün geliş amacımız Federasyon Genel Kuruluna üyelik ve Kongre Delegeliği kriterleri nelerdir.? Yapmamız yerine getirmemiz gereken kurallar nelerdir.? Bunları öğrenmek istiyoruz. Bu konuda daha önce Federasyon Yetkililerini de aradık, sorduk tam ve net bir cevap alamadık. Ayrıca 30. Mayıs. 2009 Cumartesi günü Beylikdüzü’nde yapacağımız ilk gecemizin sizlere duyurusunu yapıyor ve sizleri gecemize katılmaya bekliyoruz.” Dedi.

Üçüncü konuşmacı; Zeki Gökçe Ben 106,4 Mavi Karadeniz Radyo’da program yapan Gümüşhaneli bir hemşerinizim. Taka Gazetesinin de temsilcisiyim. Yazdığım yazılardan kendim sorumluyum. Beni yazdığım yazılar nedeniyle Trabzon’a şikâyet etmeden önce bana sorun. Temsil noktasında eksiklerimiz, yanlışlarımız nelerdir. Bunları konuşalım.

Dördüncü konuşmacı; Dursun Çağlayan, Toplantıya gelmeden önce edindiğim bilgilerle, şimdi burada karşılaştığım durum farklı olduğundan bir düzeltme yapmak lazım. Trabzon gündemi ile başlayan bu toplantıya katılım çok az. Açık yüreklilik, hoşgörülü ve cana yakın yaklaşımlar göremiyorum. Federasyon Genel Kurulu ile ve Trabzon ile ilgili konuşacaksak ileriye dönük projeler, planlar ortaya konulmalı ve hangi hizmetlerin yapılacağı açıklanmalıdır. Geçtiğimiz kongrelerde yeni yapılacak kongrelerde menfaatlerin üzerinde olmalı Trabzonluluk ve Trabzonsporluluk bilinciyle yakınlaşmalıdır. Bu konuda bilgilendirilmek istiyorum. Ayrıca sizlere önemli bir konuyu ileteyim. Eşimin hemşerilerimize selamları var. Ve sizlere bir sorusu var neden artık toplantılara önemli etkinliklere davet edilmiyoruz. Çağrılmıyoruz, çocuklarımız horonu, kemençeyi unutuyor. Eskiden daha güzel yakınlıklar, dostluklar kuruluyordu nden böyle oldu? Diye soruyor. Federasyon Genel Kurulu için arkadaşların söylediklerine katılıyorum. Kongremiz geniş katılımlı olmalı. Üst düzeyde insanlarımız davet edilmeli. Çok iyi bir yerde yapılmalı. Bu konuda Federasyonumuzun ölçütleri nelerdir, hazırlıkları nelerdir? Bilmek bizim de hakkımız. Bu Federasyon ne iş yapar? Yürüttüğü işler, etkinlikler nelerdir hiç bileniniz var mı? Vergilerimiz Doğu’ya akıtılıyor. Bizim de Trabzon da köylerimizde lastikten ayakkabı giyen, fakirlikten okula gidemeyen çocuklarımız var. Bölgemize yatırım gitmemesi, vergilerimizin başka bölgelere aktarılmaması konusunda çalışmalar yapılıyor mu? Kendi bölgemize ne tür yardımlar yapılıyor veya yapılacak bu tür konularda Federasyonumuzun bilgilendirici çalışmaları var mı? Suskun kalmakla bu işler olmaz. Her şeyi sormak, konuşmak, izlemek ve istemek lazımdır. Bu Federasyon gitsin biz gelelim demekle de olmaz iyi çalışmaları için yardımcı olduk mu? Önlerine iş, eylem koyduk mu? Şöyle bir projemiz var paylaşalım birlikte yapalım dedik mi?

Beşinci konuşmacı; Adnan Kahveci-Recep Yazıcıoğlu Kültür Platformu Başkanı Köksal Öztürk ise; “Arkadaşlar bölünme, ayrışma ile birlik bütünlük olmaz. Buraya bir arada birlik bütünlük oluşturmak, Federasyona karşı oluşum kurmak üzere toplantı için 50 kişi çağırdık, söz veren 20 kişi gelmedi diyorsunuz. Gelseler ne olur? Gelmeseler ne olur? 150-200 kişi olsa ne olur. Sonuçta Federasyon ayrı, burada bir araya gelenler ayrı olmuyor mu? Önemli olan onlarla birlikte hep beraber olmak değil mi? Size Hz. Mevlana’nın bir sözü ile örnek vermek istiyorum. Mevlana Diyor ki; “önemli olan vücut birliği değil, gönül birliğidir. Koyunlar da hep bir aradalar ama sonuçta hepsi ayrı ayrı kaval sesine giderler. Gönül Birlikteliği yoksa insanlar bir araya gelmiş gelmemiş önemi yoktur.” diyor bu anlamda bakarsak kimseye çağırdık gelmedi diye kızmayın. Onların sizinle gönül birliği olsaydı, çağırmasanız da gelirlerdi. Gelmediklerine göre gönül birliği yok demektir. Dolayısıyla önemli olan insanlarımız arasında küskünlük, kırgınlık, senlik, benlik olmadan gönül birliğini sağlamaktır. Ayrıca Federasyonu eleştirirken şikâyetçi olunan konular tam ve net olarak belirtin. Dolambaçlı yollardan Federasyon temsil etmiyor, edemiyor, Federasyonda muhatap bulamıyoruz, demekle olmaz. Kral çıplaksa Çıplak deyin. Beğenmiyorsanız beğenmiyorum deyin. Saygı ve sevgilerimle hoşça kalın.”Dedi.

Altıncı konuşmacı; Şevket Süleymanoğlu; Of-Hayrat derneğini temsilen Buradayım. Geçmişte Dernekler Birliği adı altında kurulmuş olan oluşumdan bu yana Dernekçiliğin içindeyim. Bu işleri konuşurken, eleştirirken Federasyon oluşumunun kolay olmadığını iyi biliyorum bu güne kadar emeği geçenleri de takdir ediyor ve teşekkür ediyorum. Fakat bir şey de gözden kaçırmamak lazımdır. Bu işler kolay olmuyor derken işin ekonomi tarafını iyi düşünmek gerekir, hiçbir şey dışarıdan görüldüğü gibi kolay değildir. Federasyonun belirli bir noktaya gelmesini istiyorsanız elinizi cebinize atmanız gerektiğini düşünün. Bu işler için Sayın Tahsin Usta’nın ne kadar paralar harcadığını, neler kaybettiğini az çok biliyoruz. Bu işlere sadece gönül vermek olmaz, para da harcamak lazımdır. Ayrıca 18 ilçe Derneğinin de katılımını sağlamak onlarla birlikte ortak karar alıp, tavır belirleyerek bilinçli hareket etmeliyiz. Saygılarımla.” Dedi.

Yedinci konuşmacı; Tahsin Usta; Tüm katılımcı arkadaşlara hoş geldiniz diyerek hemen konuya girmek istiyorum. Çağrıldığı halde gelmedi dediğiniz arkadaşımız İsmail Keskin’in Arsin Dernekleri Federasyonu oluşumu nedeniyle şu saatlerde Genel Kurulu toplanmıştır. Biz de oraya davetliyiz ve gitmekte de geç kaldık. Kısaca şunları söylemek isterim ki bu toplantılarla bir yere varamayız. Sadece Kurtuluş Ustayı zengin etmiş oluruz. Kaç kişi katılım olmuş diyorsunuz kendisi hemen 40 kişi diyor. Ben saydım Otuz kişi var. Kırık kişilik hesap alacağı için öyle konuşuyor. Neyse konumuza dönelim. Daha önce toplandık, karar aldık, 5 kişi temsilci seçtik. Ne oldu, kararlarımızı, görüşlerimizi yönetime ulaştıramadık bile. Sözcü seçtiğimiz Fazlı Albay yanımda telefon etti Başkan Nurettin Turan’a Federasyonda buluşmak görüşmek için randevu istedi. O da adresi yazdırdı. Sonuç randevu krizine dönüştü. Yazdırılan adres Fındıkzade, beklenilen yer Bahçelievler de kendi işyeri. Arkadaşlar buradan şu anlaşılıyor ki Federasyon Bahçelievlerden Başkanın İşyerinden yönetiliyor. Başkan nereye giderse Federasyon çantasında oraya gidiyor. Böyle yönetim ve yöneticilik olmaz. Bugüne kadar ne yapıldığını kimse bilmiyor. Temas edilemiyor, iletişim sağlanamıyor. Artık bundan böyle basın yoluyla haberleşebileceğiz.

 Burada gördüğünüz gibi Federasyonun basın yayın işlerini takip eden biri Rize’li biri Kahramanmaraşlı iki arkadaşımız var hepiniz tanıyorsunuz. Federasyon Trabzonlu kendi çocuklarımızdan basın-yayıncı bulamadı. Bu arkadaşların eline kaldık. Bölgemiz insanlarından yaralanmasını bile beceremiyorlar.

Trabzon iyi temsil edilmiyor. Trabzonlu önemsenmiyor. Gidip Bahçelievler’de Kayseri’liyi Belediye Başkanı yaptılar. Trabzonlu adayımızı desteklemediler. Köy Derneklerinden oluşturulan içinde İlçe Dernekleri bulunmayan Federasyon çantada dolaştırılıyor. Hiç iyi temsil edilmiyoruz. Dağ gibi birikmiş sorunlarımız var Federasyon çalışmadığı için çözüm aranamıyor. Başka bir konu da şudur. Beylikdüzü arazisini reklam ediyorlar.

Arkadaşlar Dernekler Birliği dönemimizde Mecidiyeköy’deki ofisimizi gözlerinizin önüne getirin. Duvarda Gürpınar Arazisinin Mehmet Ali Candaş ve arkadaşlarını imzasıyla hazırlanmış projesi asılıydı. Ne oldu? Bugüne kadar bu konuda yapılan nedir derseniz, yapılan sadece projedeki imzalar çıkarıldı. Mustafa Demir imzasıyla yenilendi ve sanki bizim dönemimizden gelen bir şey değilmiş gibi sahiplenildi. Üstüne bir çivi bile çakılmadı. Sadece imzalar silindi, yeni imzalar atıldı o kadar. Dolayısıyla çok büyük bir iş yaptık diye sundukları işi zaten biz o zaman halletmiştik.

Ayrıca en iyi yaptıkları iş nedir derseniz o da Denetim baskısıdır. Polise bizi şikâyet ederek baskın yaptırdılar. Kendilerine yakışır bir şekilde bir Trabzon Derneği olarak bizi baskına uğrattılar. Önemli bir olayda KASTOB konusudur: Soruyoruz. Federasyon hangi Genel Kurul kararıyla Kastob Konfederasyonuna üye olmuştur. Yetkiyi nereden almıştır. Federasyona başvuru yapan Derneklerin başvurularının neden değerlendirilmediği, üyeliklerinin kabul edilmediğini herkes biliyor. Bunlara niye razı oluyoruz. Genel Kurul kararı olmadan yapılan işler var bunları da biz şikâyet etsek iyi mi olur? Federasyon Köy Dernekleri seviyesine indirilmiştir. Bunu aşmak ve düzeyini yükseltmemiz gerekiyor. Sonuç olarak benim kişisel bir isteğim yok. Bu toplantılardan bir sonuç çıkmayacağını tekrar söylüyorum. Basındaki arkadaşlarımız buraya gelmeden de yazacak olsalar, şu an konuştuklarımızdan daha iyisini de yazardı. Konuşmakla çözüm olmuyor. İş ve etkinlik üretmek için çantadaki Federasyonu kurtarmak için gerekenleri yapalım yeter. Bu böyle gitmez. Ya arabayı değiştirecekler, ya da şerit değiştirecekler. Her geçen gün prestij kaybediyoruz. İrtifa kaybediyoruz.

Sekizinci konuşmacı; Seyfi Erbaş; Federasyonla Temsil noktasında sıkıntımız var. Yönetimin Motivasyonu bozuktur. Tahsin Usta düşmanlığı üzerinden çalışma yapılıyor. Federasyon ve Derneklerin evrakları Başkanın çantasında taşınıyor. Federasyonun Misyonu, Vizyonu genel ve kucaklayıcı olmalı. Vicdanlı olmak lazımdır. Onlar gitsin biz gelelim dersek, gelirsek bu da olmaz. Bu iş çözülmez. Böyle olursa menfaatimiz ne olacak? Menfaat için mi yapacağız? Gerçek nedir? Federasyon ve Dernekler güçleri ile neler yapabilirler? Bir mevzii kazanalım derken, kazanamadık kaybettik. Trabzon Valiliği, Belediyesi ve Trabzonspor Federasyonu tanımıyor. Yani Federasyon kendisini kendi camiasına bile duyuramamış, kabul ettirememiş. Aranılıp sorulmuyor, görüşleri alınmıyor. Federasyonun varlığından Trabzon’un haberi yok.

Onlar gitsin biz gelelim demekle olmaz. Böyle bir yanlışa düşmeyelim ama bu kısırdöngüden de kurtulmalıyız. Misyonu, Vizyonu, Kariyeri yüksek insanlar bulup çıkarmalıyız. Federasyon, Federasyon diyoruz ama adı var kendi yok. Daha bu güne kadar Çaykara ve of-Hayrat gibi eski ve köklü büyük Dernekler bile Federasyon bünyesinde yok. Kapsama alanında bile değil. Toplumumuza yıllardır eğitim ve kültür alanlarında büyük katkıları olan, iyi işler yapan bu iki büyük Derneğimizin de Federasyonda yer alması gerekiyor. Bunun ortamının sağlanması şart. Sadece Köy Dernekleri ile bu işler yürümez. Bu işler basit işler değil. Ayakkabıcılık, boyacılık, camcılık, çiçekçilik yapar gibi Dernekçilik yapılamaz. Sivil Toplum Kuruluşu yönetilemez.

Nuri Uzun oturum Başkanı olarak önemli bir konuda açıklama yapacağım diyerek şunları söyledi. “Bilen biliyor ama bilmeyenler için söylemiş olayım. Ben yıllar önce bu oluşumun ilk kuruluşunda rahmetli İsmet Taka ile birlikte Tekin Küçükali Başkanımızın Başkan Yardımcısıydım. Bugüne kadar çok Yönetimler, Başkanlar gördüm ama Tekin Başkanımızın üretkenliğini, çalışkanlığını hiçbir yerde, hiç kimsede göremedim. Görebileceğimizi de sanmıyorum. Federasyon Yöneticilerine ulaşamıyoruz, bulamıyoruz demekle sürtüşmekle, senlik, benlik yapmakla olmaz. Yeni bir sayfa açmalı, yakaladığımız yerde oturup konuşmalı ve bir çözüm bulmalıyız. Tekin Başkanımızı örnek alalım.” Dedi.

Dokuzuncu konuşmacı; Kurtuluş Çehreli; Federasyonun pasif kalması beni de üzüyor. Ayrı gayrı olmasın. Birlik beraberlik yaklaşımları lafta kalmasın. Onuncu konuşmacı; Muzaffer Bayraktar; “Federasyon Yönetimiyle ortak çalışma ortamını yaratmak bir araya gelmek lazım. Dışarıdan şunu yapsınlar, bunu yapsınlar onu kabul etsinler şunu etmesinler demekle olmaz. 25 Kişilik Yönetim Kurulu olan bir yerde ben tek başıma üyeliklerden sorumlu olamam. Yönetim İşleri için de burada konuşmam doğru olmaz. Bir yerdeki sorunlar dışarıda konuşup tartışmakla da çözülmez. Bu konuların çözüm yeri federasyon’dur.”

Dedi. On birinci konuşmacı; Süleyman Suver; “ Ben 28 yaşında genç bir kardeşiniz, arkadaşınızım ve bu konularda da kızgınım. Çünkü bu Federasyonun ne iş yaptığını bilemiyorum. Bilmiyorum ama aynı zamanda öğrenemiyorum da. Telefon açıyorum cevap yok. Posta gönderiyorum geri geliyor. Trabzon’un Kurtuluşu hakkında bilgi istedim. Böyle bir çalışmamız, hazırlığımız yok dediler. Üye olmak için ne yapmam gerekir, ölçütleriniz nelerdir soruyorum cevap veren yok. Gençlik gurubu kurmuşlar, gençler neler yapıyor, amaçları hedefleri nelerdir bilmek katılmak istiyorum yardımcı olmuyorlar. Genel Başkanı kaç kez aradığımı unuttum. Bizleri önemsemiyor. Yakınlaşma yok. Nasıl çözülecek bu işler merak ediyorum.

On ikinci konuşma: Dördüncü konuşmacı; Tekrar Dursun Çağlayan, Federasyon, Federasyon diye sadece şikayet ederek, sadece bir şeyler isteyerek, dışarıdan yapsınlar, etsinler diyerek bir yere varamayız. Etkin olabilmek için gerekirse Basın önüne çıkaralım, canlı yayına davet edelim. Yaptıklarını, yapacaklarını soralım, isteyelim. Birlikteliğimizi projeler üreterek, hizmet ve iş yaparak sonuca gidebiliriz.

On üçüncü konuşmacı; Mehmet Kurt; “Birlik Beraberlik yok. Defalarca girişimler yaptık sonuç alamadık. Böyle giderse buradan da sonuç çıkmaz. Trabzon merkezli ve ağırlıklı olarak Karadeniz Olimpiyatları düzenleniyor. Federasyonun bundan ne kadar haberi var. Bu konu ile ilgili bir çalışması hazırlığı var mı? Federasyon orada nasıl Temsil edilecek, katılımcı olacak mı? Ama biz boş durmayacağız. Ben bizzat Trabzon Valisine gidip İstanbul’u temsilen Merkezi Beşiktaş'ta bulunan Trabzon Eğitim, Kültür ve Sanat Derneği'ni önerip ortak çalışma ve işbirliği önerisinde bulunacağım.” Dedi.

On dördüncü konuşmacı; Davut Şenol Bıyık; “25 senedir Dernekçilik yapıyorum böyle bir şey görmedim. Federasyon seçim, Genel Kurul sürecine girmiş bu saatten sonra bu konuşmalardan komitelerden temsilcilerden bir sonuç çıkmaz. Ben en başından beri muhalifim, hiçbir toplantısına, eylem ve etkinliğine katılmadım, kendilerine de toplantılara çağırdıkları zaman söyledim. Bu yönetimin değişmesi değiştirilmesi gerekiyor. Bunun için artık kongrede neler yapacağımızı konuşalı. Yeni yönetim hazırlığı yapıp seçime gitmekten başka çare yok. Tek yol seçim ve seçimde bu yönetimi devirmek, yerine yeni yönetim getirmektir.” Dedi. Ökkeş Bölükbaşı-İstanbul 20.04.2009-15.00

http://www.medyagunebakis.com & http://www.istanbulgunebakis.com

Sürmene Kültür Yardımlaşma Derneği Başkanı Haydar Dulkadiroğlu’nun açılış konuşması tam metni.

ÇOK KIYMETLİ HEMŞERİLERİM VE DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI Hepinizi saygı sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. Davetimize icabet etmiş olmanızdan dolayı da hepinize çok teşekkür ediyorum. Bu gün burada toplanmamızın amacı; Trabzonlu olduğumuzu unutmadan ve bu bilinçle, Trabzon’un ve Trabzonluların sıkıntılarını, problemlerini ve beklentilerini paylaşmak, farklı kentin farklı insanları olarak, üzerimize düşen doğal sorumluluğumuzun neresinde olduğumuzu konuşmak, tartışmak, bilmek ve bilgilenmek ve bu meyanda bir serbest kürsü oluşturarak, sivil toplum kuruluşlarımızın yöneticileri olarak, karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesinde; fikirlerimizi, eleştirilerimizi ve beklentilerimizi hür irademizle ortaya koymaktır. Şimdi, 1986 yılından beri dernekçilikle iştigal eden bir kardeşiniz ve halen Sürmene Derneğinin Başkanı ve Kuzey Yıldızı Trabzonsporlular Derneğinin Genel sekreteri olarak, derneklerimizle ilgili duygu ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmak sonrada sizlerin fikirlerini, sıkıntılarını dinlemek üzere aranızdaki yerimi almak istiyorum; 1986 yılında Trabzon’dan kalkıp, Eğitim için İstanbul’a geldiğimde, bu büyük metropolde tutunup kalmamı sağlayan, bana güç ve kudret veren en önemli etken derneklerimiz olduğu için, benim dünyamda derneklerin ve dernekçiliğin önemi hiçbir şeyle kıyaslanamaz. İşte bu nedenle, benimde kurucuları arasında bulunduğum Trabzon Dernekleri Federasyonunun, derneklerimiz ve Trabzonlular adına üstlendiği misyonu, beklenen düzeyde yerine getiremediğine kanaat getirdiğim için, mevcut durumu değerlendirmek ve sizlerle paylaşmak istedim. Bu tamamen benim kendi fikrimdir. Federasyonumuzun çok başarılı olduğunu iddia eden arkadaşlarımızda olabilir. Onları da burada dinleyeceğiz. Ben sadece bir iki somut örnekle bu iddiamı sizlerle paylaşacağım. 24 Şubat Trabzon’umuzun kurtuluş yıl dönümüdür. Dolayısıyla “24 Şubat” Trabzon için bir simgedir. Bu simgesel günlerde yapılan etkinlikler de, O kentin tarihine ve İnsanına duyulan saygının bir ifadesidir. İstanbul’da yaşayan Trabzonlular olarak geçtiğimiz 24 Şubat’ı kutlayamadık. Trabzonlular için önemli bir gün olan 24 Şubat’ın kutlanmasıyla ilgili sorumluluklar Federasyonumuza aittir. Federasyonumuzun yerine getiremediği sorumluluklardan oluşan boşluk dolayısıyla, bazıları bu sembolik günümüzü seçim ve politika malzemesi yapmıştır. Federasyonumuzda buna alet olmuştur. Oysa Trabzon, önemli ve büyük bir kent bizlerde o kentin insanlarıyız. Başkaları bile Türkiye ile ilgili hesaplarında Trabzon faktörünü düşünüp hesap yaparken, bizler ne kadar büyük ve önemli bir kentin insanları olduğumuzun farkında değiliz. ‘Trabzon’da birlik Türkiye’de dirliktir’. İşte bunun için Trabzonlular olarak, birleşme zamanıdır. Değerli arkadaşlar, kısa bir süre önce yerel seçimlerden çıktık. Seçimlerin öncesinde ve sonrasında derneklerimizin ve federasyonumuzun etkinliği ve yetkinliği tartışıldı. Tartışanlardan biride benim. Bana göre derneklerimizin ve üst birliğimiz olan Federasyonumuzun, yerel veya genel seçimlerde ülkemizin ve insanımızın yüksek menfaatleri gereği etkin ve yetkin olmalıdır. Çünkü, benim anlayışıma göre siyasetin en önemli nüveleri derneklerdir. Dolayısıyla derneklerimiz, demokratik kitle örgütleri olarak üyelerinin beklentilerini dikkate alarak seçimlerde üzerine düşen sorumluluğun gereğini yapması gerekir. Dernekler, tüzel kişilik olarak herhangi bir siyasi partinin arka bahçesi olamazlar. Ancak, siyasi arenada demokratik yollardan mücadele veren, aday yada aday adaylarına destek verebilir. Nihai hedefe ulaşmak için, çalışmalar yapabilir ve de yapmalıdır. Geçtiğimiz seçimlerde maalesef federasyonumuz böyle bir çalışma sergileyemediği gibi, kendi gayretleriyle mücadele veren hemşerilerimizi dahi, başkalarını ev sahibi ilan edip politika yapmalarına fırsat vererek zor duruma düşürmüştür. Belki art niyet yoktu ama sonuç kabullenilir gibi değildir. Bunun, hep son anda bir şeyler yapmaya çalışırken, bazı şeyleri elimize ayağımıza bulaştırmamızdan kaynaklandığını düşünüyorum. Bu dağınıklığımızın faturasını da İstanbul’da ağır ödedik. Akşam sabah diyene kadar, genel seçimler gelecek bu dağınıklığımız böyle devam ederse orada da, ah vah durumuna düşebiliriz. Onun için bu günden tezi yok Trabzon ve Trabzonlular için, Türkiye için birlik olma zamanıdır. Bildiğim kadarıyla mayıs ayında yapılacak olan, Federasyon olağan genel kurulunda Trabzon’u ve Trabzonluları en iyi şekilde temsil edecek bir yönetimin oluşturulmasını temenni ediyorum. Bu vesile ile Federasyon yetkililerine de seslenerek, genel kurulun merdiven altı geçiştirme bir kongre şeklinde değil, Trabzonlulara yakışır bir şekilde ve geniş bir katılımla beş yıldızlı bir otelde yapılmasını, genel kurula Trabzonlu Siyasilerin ve bürokratların çağırılmasını, Trabzon ve İlçe belediyelerinin başkanlarının davet edilmesini beklediğimizi hatırlatmak istiyorum. Hepinize saygılar sunuyorum. Haydar Dulkadiroğlu

Diğer Haberler

  • BİR ÖLÜM & BİR ÖYKÜ & HALNAME
  • 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ DENİLİNCE.!
  • 10 KASIM ATATÜRK'Ü ANMA GÜNÜ VE HAFTASI
  • *AYNI FAY ÜZERİNDE BU BÜYÜKLÜKTE DEPREM OLMADI*
  • THE WORLD RALLİES İN THE FACE OF DİSASTER
  • ABD SAVAŞ GEMİSİ USS NİTZE İSTANBUL BOĞAZI'NDA
  • İSTANBUL’UN BÜTÇESİ EMİN ELLERDE
  • YENİLENEN YEREBATAN SARNICI TÖRENLE AÇILDI
  • KIBRISTA NELER OLUYOR.?
  • Kahvaltıya Atılan İmza:*BALIKESİR*
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP