İYİ PARTİ KHK TEPKİSİ, DERİN BİR DEVLET KRİZİ.!

Tek Adam Rejimlerinin Militarist Bir Şekilde Tahkim Edildiği Rejimlerin Adı Diktatörlüktür.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

İYİ PARTİ KHK TEPKİSİ, DERİN BİR DEVLET KRİZİ.!


Tek Adam Rejimlerinin Militarist Bir Şekilde Tahkim Edildiği Rejimlerin Adı Diktatörlüktür.

İYİ Parti Genel Sekreteri Aytun Çıray, yargının Cumhurbaşkanlığı'na bağlandığını öne sürerek, "Son kararname Anayasa'ya 'Bağımsız, tarafsız yargı' yazmanın hiçbir anlamının olmadığının, mahkemelerimizin Anayasaya aykırı olarak, kuvvetler birliğinin bir organı hale getirildiklerinin teyididir. Bu yönüyle son KHK bir Anayasa krizi olmanın yanı sıra, derin bir devlet krizidir" dedi.

İYİ Parti Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Aytun Çıray, partisinin genel merkez binasında basın toplantısı düzenleyerek OHAL kapsamında çıkarılan KHK'lara ilişkin açıklamalarda bulundu. Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, Isparta Milletvekili Nuri Okutan, Balıkesir Milletvekili İsmail Ok ve Genel Başkan Yardımcısı Şenol Bal'ın da katıldığı toplantıda konuşan Çıray, Anayasa Mahkemesi'ni göreve çağırarak Anayasanın değişmez maddelerinin korunması gerektiğini söyledi.

"SON KHK, DERİN BİR DEVLET KRİZİDİR"

Yargının Cumhurbaşkanlığı'na bağlandığını iddia eden Çıray, şöyle dedi:

"Ne yazık ki Türkiye'de bugün, şaibeli bir referandumla kabul edilen Anayasa, tamamen yürürlüğü girmemişken bile, KHK'larla 'mutlak kuvvetler birliği sistemi' tesis edilmiştir. Nitekim dün yayınlanan son KHK ile idare, Yargıtay ve Danıştay'a üye atayabilecektir. Bunun açık tercümesi yargının Cumhurbaşkanlığına bağlanmasıdır. Yani son kararname Anayasa'ya 'Bağımsız, tarafsız yargı' yazmanın hiçbir anlamının olmadığının, mahkemelerimizin Anayasa'ya aykırı olarak, kuvvetler birliğinin bir organı hale getirildiklerinin teyididir. Bu yönüyle son KHK bir Anayasa krizi olmanın yanı sıra, derin bir devlet krizidir."

"DEMOKRASİMİZİN ÖLÜM FERMANI"

Son çıkan KHK'nın, iç savaşı tetiklemek isteyen provokatör milislerin işini kolaylaştırdığını ifade eden Çıray, şöyle devam etti:

"Bu kararname ile bir grup sapığın 15 Temmuz ile bağlantılandıracağı herhangi bir muhalif eylemi yapan eylemcileri palalarla kesip, silahlarla katletmeleri meşru hale gelecektir. Bu KHK sonucu, bu tür fiillerden mağdur olduğunu iddia edenlerin yaşama hakkı, işkence ve benzeri muameleye tabi olmama hakkı, adil yargılanma hakkı, etkili başvuru hakkı gibi birtakım Anayasal temel hakları ortadan kalkmaktadır. Kısacası son KHK kuvvetler birliği rejiminde can çekişen demokrasimizin ölüm fermanıdır. Uyarıyoruz; bu linç kültürünün teşvikidir. Allah korusun hala bir yerlerde saklanmış olan gladyonun provokasyonuyla iç savaşa zemin hazırlanabilir."

"MİLLETVEKİLLERİ, KARANLIK PARAMİLİTER GÜÇLERİN TEHDİDİ ALTINA GİRMİŞTİR"

15 Temmuz darbe girişiminin Türk Milleti'nin vatansever ve demokrasiye bağlı evlatları tarafından önlendiğine dikkat çeken Çıray, "Son çıkan KHK ile AK Parti'nin 15 Temmuz menfur operasyonunu kendi hedefleri doğrultusunda kullandıkları ve rejimi değiştirmeye yöneldikleri iddiaları büyük bir gerçeklik zemini kazanmıştır. Ebedi önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün başkanlığını yaptığı ve onun verdiği yetkiyle zafer kazandığı Yüce Türkiye Büyük Meclisi de bu KHK'le daha da işlevsiz hale getirilmiştir. Sadece bu kadarla kalmamış, milletvekilleri de karanlık radikal paramiliter güçlerin tehdidi altına girmiştir. İktidarın büyük korkularının eseri olan bu KHK asla kabul etmiyoruz. İYİ Parti olarak büyük Türk Milleti'nin temsilcisi olan yüce Meclisin aşağılanması anlamına gelen bu KHK'yi protesto ediyoruz” diye konuştu.

"KARARNAME, İKTİDARIN 2019 SEÇİMİNİ ALAMAYACAKLARININ DELİLİDİR"

İYİ Parti ve demokrasi mücahitlerinin tek adam devleti rejiminin oldu bittilerine pabuç bırakmayacağını ifade eden Çıray, konuşmasının devamında ise şunları söyledi:

"İster erken yapılsın ister zamanında Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde Türk Milleti'nin demokratik feraseti ve basiretiyle yeniden parlamenter rejime döneceğimizi en gür haykırışımızla ilan ediyoruz. AK Partili yurttaşlarımız dahil siyasi görüşü ne olursa olsun, demokratik hukuk devletine inanan her şahsın vatandaşlık görevi bu düzenlemeye karşı çıkmaktır. Kötülüğün uzun karanlık gecesi bitiyor iyiliğin şafağı yükseliyor. Milletimiz gönlünü ferah tutsun. Güçlendirilmiş parlamenter rejimle milletimizi onun iradesinin temsilcisi olan yüce Meclis'le tekrar buluşturacağımız günler geliyor. Bu Kanun Hükmündeki Kararname, iktidarın 2019 seçimini alamayacaklarının delilidir. Alamayacağının fark etmiş olmalarının delilidir ve korkularının esiridir. Ancak biraz önce ifade ettiğim gibi, tek adam rejiminin tesiri yolunda atılmış çok önemli bir adımdır. Ve demokrasiyi yok etmeye yani Anayasal devleti yok etmeye yöneliktir." - DHA-25.12.2017

 


CHP; KHK'LAR İÇİN AYM'YE GİDİYOR.!

CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, son KHK'larla ilgili olarak tepki göstererek "Militarist bir toplum, militarist bir devlet yaratılmaya çalışılıyor" dedi. Bülent Tezcan, son KHK'ları Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacaklarını duyurdu.

CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında olağanüstü toplanan MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Tezcan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

17 ayda neyi yapamadılar. Hâlâ Türkiye niye OHAL şartları altında. OHAL KHK'ları Meclis'i tamamen feshetmeye yönelik. Meclis'i tatil ettiler, ettiklerinin ertesinde pazar günü 2 KHK yayımladılar. Buna ilk itirazı TBMM Başkanı'nın yapması gerekirdi. TBMM'nin şanını korumakla yükümlü olan TBMM Başkanı'dır. Sayın Meclis Başkanı'nın böyle bir derdi yoktur. Meclis'in etkisizleştirilmesinin temsilcisi olmaya aday bir noktadadır.

"MİLİTARİST TOPLUM VE DEVLET YARATILIYOR"

Tek adam rejimlerinin militarist bir şekilde tahkim edildiği rejimlerin adı diktatörlüktür. AK Parti Genel Başkanı'na sesleniyorum. Buradan demokrasi değil, faşist rejimler çıkar. Türkiye bu noktaya doğru sürüklenmiştir. Militarist bir toplum, militarist bir devlet yaratılmaya çalışılıyor.

"BU HÜKÜM BİR ÖRTÜLÜ AF GETİRMEKTEDİR"

En çok tartışına madde 121. maddesi. Yani bir cezasızlık hükmü içeren madde. Ne diyor? "Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına bakmaksınız 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket edilen kişi hakkında, ceza verilmez" diyor. Sokaktan geçen kişi ben terörle mücadele ediyorum diye suç işlerse buna ceza vermeyeceksin. Hiçbir ciddi devlette olmaması gereken bir şey. Militarist devletlerde olur, faşist devletlerde olur, paramiliter güçler kurarak toplumu korkutmak isteyen diktatörlüklerde olur. Bu madde iktidar eli ile sivil silahlı çete kurma maddesidir. Niyetiniz o değilse niyetinizi doğru ifade edin. Bu hüküm bir örtülü af getirmektedir. Geçmişte böyle suç işlemiş olanları affediyorum diyor. TBMM af getirecek olsa 5'te 3 çoğunluk olması lazım. Bundan sonra da bunu yaparsan ben sana ceza vermeyecek bir ortamı yaratabilirimin de ifadesidir. Türkiye'yi bir ateşin içine atmak peşinde misiniz?

"NASIL GÜVENECEĞİZ?"

AK Parti Genel Başkanı 2014'te ne diyordu? "Esnaf gerektiğinde asayişi sağlayan, polistir, askerdir" diyordu. Bütün bu KHK'ların oluşumunda bir kişiden bahsediyoruz. Nasıl güveneceğiz? Aşağıdaki insanlar kendilerince işgüzarlık yapıp böyle bir toplumsal çatışmanın fitilini ateşlerse ne yapacaksınız? Derhal bu tehlikeli uygulamalardan vazgeçmeye çağırıyoruz iktidarı. Bu düzenlemelerin derhal kaldırılması gerekir.

KHK'LARDAKİ YARGI DÜZENLEMELERİ

Aynı KHK'larda yüksek yargının düzenlendiğini görüyoruz. Yargıay ve Danıştay düzenleniyor. Yargıtay'a 100, Danıştay'a 16 yeni üye getiriliyor. Bu yöntem, sayın Erdoğan, bilindik bir yöntem. FETÖ icadı yöntem. FETÖ icadı yöntemleri kuıllanarak FETÖ ile mücadele edemezsiniz. Şimdi aynı usul yöntemlerle yol yürümeye devam ediyorsunuz. Bunları yapmaya devam ederek Allah'ın ve milletin sizi tekrar tekrar affedeceğine inanıyor musunuz?

"ANAYASA MAHKEMESİ'NE GÖTÜRECEĞİZ"

Bu KHK'lar 20 Temmuz darbesinin sıkıyönetim bildirileridir. Artık Türkiye OHAL KHK'ları ile yönetiliyor. Anayasa Mahkemesi'nin aslında 1991 yılında verdiği 2 önemli karar vardır: OHAL döneminde çıkarılan kararnameler OHAL'in amcına uygun olmalıdır. Bugünkü AYM konjonktür mahkemesi olduğu için, Anayasa Mahkemesi olarak değil ana darbe mahkemesi olarak hareket ettiği için o içtihadından döndü. 17 aydır Türkiye'nin yaşadığı sıkıntıda en önemli vebal sahibi Anayasa Mahkemesi'dir. Bu KHK'yı Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğiz. Daha önce götürdüğümüzü reddetmiş olmasına rağmen bir kere daha onlara günahlarını affettirme fırsatı vereceğiz. Bakalım vicdanları sızlamış mı.? - DHA-25.12.2017

 


AKP'NİN YENİ -KHK- AÇIKLAMASI

Mahir Ünal, “Sivillere ceza muafiyeti konusu 15 Temmuz ve 16 Temmuz sabahıyla ilgilidir" dedi.

Hükümet Sözcüsü Mahir Ünal, dün çıkarılan KHK’daki tartışmalara neden olan maddeyle ilgili, Sivillere ceza muafiyeti konusu 15 Temmuz ve 16 Temmuz sabahıyla ilgilidir" dedi. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de konuyla ilgili, "Yeni KHK 15 ve 16 Temmuz'daki olayları kapsamaktadır" dedi.
Dün yayınlanan 696 sayılı KHK'da "15 Temmuz darbe girişimi ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemler kapsamına sokulacak girişimlerin bastırılması kapsamında hareket edecek sivillerin cezai sorumluluğu olmayacağı" hükmü yer almıştı.

Hükümet Sözcüsü Mahir Ünal'in konuşması:

"2002 yılında 11 milyar olan MEB’in bütçesi bugün artık 122 milyarın üzerine çıkmıştır. Bugün sadece öğrencilerimize verdiğimiz bursların bütçesi 11 milyarı bulmaktadır. Bu tek örnek bile AK Parti’nin Türkiye’yi nereden nereye getirdiğinin önemli bir işareti.

Taşeron düzenlemesiyle 1 milyon insanımızın sorununu çözmüş bulunuyoruz. Sözünü verdiğimiz taşeron düzenlemesi kanunlaşmış, çerçevesi kamuoyuyla paylaşılmıştır.

Yine uyum yasaları konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Biz 5 tane komisyon kurduk. Yeni hükümet sisteminde personel sisteminin nasıl olacağına dair komisyon oluşturduk.

Sayın Cumhurbaşkanımız Afrika seyahatinde. Dün Sudan’daydı, sayın Cumhurbaşkanımızın Sudan’da karşılanması ve Sudan Parlamentosu’nda sayın Cumhurbaşkanımıza gösterilen teveccüh aslında uzunca bir süreden beri sayın Cumhurbaşkanımızın mazlumların savunucusu olarak, daha önce de söylediğimiz gibi insanlığı ve değerleri savunan bir lider olarak bugün küresel ölçekte liderliğinin tescillendiğinin bir göstergesi.

SORU: KHK’larda dikkat çeken bir madde var. 121’nci madde. O da tartışma konusu başlattı. Darbe ve olası terör olayına karşı direnen kişilere dokunulmazlık hakkı tanınıyor. Hiçbir şekilde hukuki sorumluluk alınmayacağı söyleniyor. Karşı tarafı tutuklama, gözaltıan alma ya da etkisi zhale getirmek derken çerçeve nedir.?

HDP Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırdı. Buna ne diyeceksiniz.?

Bir şeyi netleştirelim. 15-72016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü, yani sadece o gece ve devamı niteliğindeki 16 Temmuz sabahıyla ilgili. Eylemlerin bastırılması ibaresi, 15 Temmuz gecesi ve 16 Temmuz gününü ifade etmektedir. Burada yer alan terör eylemleri ibaresi de, darbe teşebbüsünün terör eylemi olması hesabıyla yazılan bir unsurdur. Bu ifade daha sonra gerçekleşen terör eylemlerini hiçbir şekilde kapsamamaktadır. O gece ve sabahında darbe girişimine karşı göğsünü siper etmiş, ülkesini çıplak elleriyle tutmuş o kahraman insanların ülkelerini korumalarından dolayı ülkelerini canları pahasına korumalarından dolayı, onlara dönük hukuki sorumluluk doğmasın diye yapılmıştır.

Bu düzenlemeyi bugüne şamilmiş gibi, bugünkü diğer terör eylemleriyle ilgiliymiş gibi gösterilmek istenmesi dezenformasyondan ibarettir.

(Soru)Serbest bırakılan İsrail’de üç vatandaşın gözaltına alındığı söyleniyor. Size gelen bir bilgi var mı.?

Evet üç vatandaşımız, İsrail polisi tarafından gözaltına alınmış, sonra da serbest bırakılmışlardır. Tel Aviv büyükelçiliğimizden aldığımız son bilgiye göre, bugün İstanbul’a gelmesi öngörülmekte.

(Soru) Meral Akşener, “iç savaş” cümlesi kurdu. Bu KHK’daki cümleyi düzeltilecek mi.?

KHK’da 15.07.2016 ibaresi var, devamından kast edilen 16 Temmuz’dur. Bu kapsamı ve ifadesi söz konusu değil. Diğer terör olaylarını kapsayan, yasa yapım tekniği açısından mevcut değil. Bunun 15 Temmuz gecesi ve 16 Temmuz sabahıyla ilişkili olduğu, o gün ülkesini darbecilerden korumak için sokağa çıkan ve direnen insanları kapsadığı son derece açık. Bu düzenleme askeri personele getirilmişti. Şimdi sivil halkın da buna eklenmesi gerekliliği ortaya çıktı ve bu yapıldı.

Birilerinin kara propaganda yaparak, hemen buradan ‘iç savaş’ Böyle bir durum söz konusu değil. Buradan bir felaket tellallığı çıkarmasınlar. Şunun da altını çizerek söylüyorum. 16’ncı bütçesini yapmış AK Parti’nin, 16 yıldan beri bu ülke için neler yaptığı ortadadır. Bizim bu ülkenin istikrarı, gelişmesi için ne yaptığımız ortadadır. Bu yalanları, kara propagandayı yapanların da ne yaptıkları ortadadır. Birisi bir söz söylediği zaman, lütfen önce söze sonra sözü söyleyene bakın.

Yok efendim, Türkiye’de kargaşa bekleniyor… Öyle bir durum söz konusu değil. Alınan karar çok açık ve net. Buradan birilerinin başka anlamlar çıkarmasını asla ve kat’a kabul etmiyoruz.

(Soru) FETÖ’den söz ediyoruz. Kendilerini çok iyi gizlediklerini biliyoruz. 15 Temmuz gecesi sivillerle, darbecileri nasıl ayırt edeceğiz.?

Kendilerini kamufle etmiş olabilirler. Eylemin türü, öldürme, yaralama nasıl bir ayrım yapılacak.?

Bu ayrımlar zaten yapıldı. O gece darbeciler suçüstü yakalandılar. Suçüstü yakalanan darbecilerin bir kısmı hakkında gerekli hükmü verildi. Bir kısmının da yargılanması devam ediliyor. Kimin kim olduğunu çok net şekilde biliyoruz. Kameralarla, binlerce delile mahkemeler tarafından delil olarak sübuta ermiş durumda. Burada sanki bilinmeyen görülmeyen bir şey varmış gibi bir şey söz konusu değil.

Kimlerin hangi yerlerde, hangi eylemlerde bulunduğu kamera görüntülerinden tutunda, ifade tutanaklarına kadar hepsiyle tespit edilmiş durumda. Burada eksik ya da belirsiz müphem bir durum söz konusu değil.

(Soru) Bu düzenlemeye neden ihtiyaç duyuldu.? Soruşturma ve kovuşturma yoksa. Siz açıklayan kadar herhangi bir yetkiliden, 15 ve 16 Temmuz açıklaması gelmemişti. Daha sarih hale getirilmesi gerekmez mi sizce.?

Şu anda zaten ilgili düzenlemeyi sizinle paylaştım. Bu düzenleme son derece sarih.

Burada hangi amaç güdülmüştür? Kanun yapıcının maksadı daha sonra herhangi bir şekilde o gece ülkesini korumak için sokağa çıkan, darbecilere mukavemette bulunan kişilerin hukuki kovuşturma görmemesi için yapılmıştır. Bu da son derece doğaldır.

(Soru) Son KHK’da tek tip kıyafetle ilgili düzenleme de vardı. Muhalefetin tepkisi var. Bazı tutuklular bunu giymeyeceğini söylüyorlar. Süreç nasıl işleyecek.?

Düzenlemeyi açık şekilde okursak düzenlemede açık şekilde ifade ediliyor. Burada ilk kez uygulanan bir uygulamayla karşı karşıya değiliz. Amerika, Almanya, İngiltere’de uygulanan ve Türkiye’nin de 15 Temmuz darbe girişiminden sonra özellikle bir terör örgütü olarak FETÖ mensuplarına dönük, halkın açık bir talebi isteği rahatsızlığı doğrultusunda bu konu defalarca gündeme gelmiş, adalet bakanlığımız dünya örneklerini inceleyerek meseleyi hukuki bir zemine kavuşturmuştur.

Türkiye’de tek tip kıyafetin çerçevesine baktığımızda, anayasayı ihlal, cumhurbaşkanına suikast, yasama organına karşı suç, hükümete karşı suç, tutuklu ve hükümlü olanlar iki farklı kıyafet uygulaması gerçekleştiriliyor. Burada hangi tutukluklara dönük bunun uygulanacağı açık şekilde ifade edilmiş. Bunun masumiyet karinesine dönük bir sorun oluşturduğu AİHM, masumiyet karinesinin ihlal edilip edilmediğini değerlendirirken tek bir hususa bakmamakta, yargılamanın tümünü göz önüne alarak değerlendirme yapmaktadır. AİHM, 19.04.2001 kararında masumiyet karinesinin ihlal edilmediğine hükmetmiştir.

15 Temmuz gecesi Türkiye’nin yaşadığı o gece, sizce dünya tarihinde daha önce yaşanmış bir durum mudur? Sizin de ifade ettiğiniz 40 yıldan beri devletin içerisinde, STK görünümlü bir yapının deşifre olmasıyla birlikte yapılan bir mücadele ve temizlik var. Şehitlerimizin ve gazilerimizin duyduğu rahatsızlık var. Mahkeme salonlarında bu kişilerin ne tür davranışlar içerisine girdikleri ortada. Biz burada bütün bir ihtiyaçları, hukuki zemine oturttuk ve unutmayalım ki bunun mahşeri vicdanda şuurda bir karşılığı var.

(Soru) Beş komisyon kuruldu dediniz. Bahçeli’nin önerisi olan seçim ittifakı önerisi hangi komisyonun gündeminde olacak.?

(Soru) Muhalefetin açıklamaları var. 2018 yılı içerisinde erken seçim olacağı, 15 Temmuz öncesi ve sonrası ve o tarihte seçime gidileceğine dair açıklamada ne dersiniz.?

Biz seçimi tarihinde yapacağız. Biz 2018 Mart ayında… 2019 Mart ayında yerel seçimleri, Kasım ayında da genel seçimleri yapacağız. Burada erken seçim söz konusu değil.

Zaten 15 Temmuz’dan sonra yerli ve milli unsurlar kendi doğal ittifaklarını oluşturmuşlardır. Bizim MHP ile doğal bir ittifakımız vardır. Ama seçim ittifakı teknik konudur ve ilgili partilerin ilgili kurullarında konuşulur, değerlendirilir. Daha sonra da partilerin müzakereleri yapılır."

TARTIŞILAN MADDE;

696 sayılı KHK ile "darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket edenlere, resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın cezai sorumsuzluk" getirildi.

696 sayılı KHK ile Olağanüstü hal uygulamalarının uygulanmasına ilişkin 8 Kasım 2016'da çıkarılan yasanın 37. maddesine ek yapıldı.

Bu maddeye bir 'fıkra' ekleyerek şöyle denildi: "Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır."

DAHA ÖNCEKİ DÜZENLEME ŞÖYLEYDİ :

 "15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında karar alan, karar veya tedbirleri icra eden, her türlü adli ve idari önlemler kapsamında görev alan kişiler ile olağanüstü hal süresince yayımlanan kanun hükmünde kararnameler kapsamında karar alan ve görevleri yerine getiren kişilerin bu karar, görev ve fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz." - Odatv.com,

 

@ #MedyaGünebakış

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul –Aralık.2017- okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ - okkesb@turkfreezone.com,

Diğer Haberler

  • DARBE KİMDEN GELİRSE GELSİN KARŞIYIZ..
  • TRABZONLULAR BİRLEŞİNİZ
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI…
  • KUL VE MAHLÛKAT HAKKI..
  • ADAM OLMAK–OLAMAMAK VE GAZETECİLİK
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI..
  • DERNEKLER KANUNUNA MUHALEFET
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP