ATALARIMIZIN DİNİ KUR’AN-I KERİM NE SÖYLÜYOR 
Yıllardır
Arapça Kur’an-ı Kerim Okuyarak Sevap Elde Ettiğimi Düşünüyordum. Ne Zaman Ki Kur’an-I
Kerim Türkçe Mealini Okumaya Başladım Yaşadığım Dinin Rabbimin Vahyi İle Hiç
Alakası Olmadığını Gördüm.
Önemli Not: Diyanet, Zehra Özgen'in 
Bu Mektubuna Cevap
Veremedi.!
Sayın Diyanet İşleri Başkanım;
Rahmet ve merhametin kaynağı olan
Rabbimizin adıyla mektubuma başlıyorum.
İnşallah mektubum direk sizin
elinize ulaşır, sorularımın cevabı ve çözümü ile Batılın karanlığından Hakkın
aydınlığına eriştirir bizleri Rabbim.
Yıllardır Arapça Kur’an-ı Kerim
okuyarak sevap elde ettiğimi düşünüyordum. Ne zaman ki Kur’an-ı Kerim mealini
okumaya başladım yaşadığım dinin Rabbimin vahyi ile hiç alakası olmadığını
gördüm.
Öğrendiğim her şeyi çevrem ile
paylaşma gereği duyup ayet ile insanlara doğruyu anlatırken aldığım tepki sen
alimlerden iyi mi bileceksin oldu. İnsanlar haklı olarak böyle gördü böyle
gidiyor. Tıpkı ‘’Atalarımızın Dini’’ diye Kur’an-ı Kerim de Rabbimin birçok
ayette örnek verdiği gibi. Ne yazık ki gerçeklerin ayet olduğunu söylesen dahi
inanmıyorlar. 
Hacc Suresi 78.
ayetinde
‘’Allah yolunda hakkını vererek cihat ediniz. Sizi ‘’O’’ seçti. Din
hususunda üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi; ceddiniz İbrahim’in dininde de
böyleydi. Peygamberin size şahit olması sizin de insanlara şahit olmanız için
Allah gerek daha önce gelmiş kitaplarda, gerek ise Kur’an- Kerim de size
Müslümanlar adını verdi. Öyle ise namazınızı kılınız, zekatınızı veriniz ve
Allah’a sımsıkı sarılınız. O sizin dostunuzdur. ‘’O’’ Ne güzel dosttur ne güzel
yardımcıdır.’’ buyrulmaktadır.
İşte bu ayeti Rabbim
den emir kabul ederek bu satırları yazıyorum.
Biz İslam Alemi önce mezheplere
sonra tarikat ve cemaatlere bölündük oysa Rabbimin Enam Suresi 159 ayetinde belirttiği
gibi
‘’Dinlerini parça parça edip gruplara ayıranlarla senin hiçbir ilişkin
yoktur.Onların işi Allah’a kalmıştır. Sonra Allah onlara yaptıklarını haber
verecektir.’’ diye
açık bir şekilde uyarmasına rağmen neden biz mezhep, cemaat ve tarikat
üçgeninde yer alarak bu uyarıya uymuyoruz.
İmam-ı Azam Ebu Hanefi Peygamber
Efendimiz vefat ettikten 70 yıl sonra doğduğu halde ve diğer imamlarda aynı
şekilde bu zatların İslam anlayışları mezhep olarak bölünmemize nasıl sebep
oldu.? 2
İslam dünyası
perişan suçu kafirlere atmaktansa kendimize neden bakmıyoruz. Rabbimin bizlere
göndermiş olduğu kitabı okuyunca bize öğüt edilen hiç bir şeyden eser
göremiyorum.
Enam Suresi 159.
ayet doğrultusunda öze dönüş Başkanlığınızca sağlanamaz mı.?
Bizler hep
beraber Kur’an-ı Kerime uymamız gerekirken mezhepler her biri farklı ibadet
şekilleri ile bizi tek olan İslam yolunda farklılıklara ve ayrılıklara
yönlendirmektedir. Buna örnekler verecek olursak Şafi mezhebindeki bir erkek
Hac ve Umre’ye giderken Hanefi mezhebine geçmesi ile kimi kandırıyorlar.
Kadınlar tek
başına Umre ve Hac ibadetleri yapamaz ama tek gidiyor ise Şafi mezhebinin
kurallarına göre gidiyorum diye niyet ederek Hanefi mezhebinden olmasına rağmen
kendi mezhebinin izin vermemesinden ötürü diğer mezhebe uydum diyerek güya
yasak olan bir ibadeti kendine uygun hale getirebiliyor.
Bunu da söyleyen
İstanbul Bağcılar Ulu Camisinin bayan hocası böyle bir şey olabilir mi.?
Din içerisinde
insanların nasıl işine geliyor ise o tarafın kurallarına göre niyet edip sonra
bunun yasak olmaktan çıktığını düşünerek dini kendilerine göre uyarlamaları
kafir diye nitelendirilen günahkarların yaptığından farkı nedir.?
Ülkemizde
tarikatlar içler acısı bir hal almış durumda insanlar otobüslere dolup Adıyaman
menzile gidiyor tövbe almaya tıpkı Hıristiyanların papaza günah çıkarması gibi
Allah ile kul arasına aracı koymaktan ne farkı var.?
Cübbeli Ahmet
Ünlü vaad ediyor mahşerde nakşıbendinin halidi kolundan olanlara sorgu sual yok
her tarikatın / cemaatin yazılı ve görsel yayınları ve tv kanalları var ve bu
kanallardan şirk dolu yayınlar yapılıyor. Cübbeli Ahmet Ünlü‘nün youtube
kanalından izlediğin bir videosunda şöyle diyor ‘’yanlış şeyler söylediğimi anlatıyorlar
beni Diyanet dinliyor eğer yanlış bir şey söylesem beni uyarırlardı.’’ Bu sözü ile Başkanlığınızı da bu
şirke ortak etme cüretinde bulunarak insanları öyle şeylere inandırıyorlar ki
resmen Allah’a ve Peygamber Efendimize iftira ‘’Sümük-ü Şerif, Peygamber
Efendimizin idrarını ve kanını sahabeleri içerdi gibi söylemleri ve yazımın
ekinde size gönderdiğim bir kitabı var. 
Kitabın 194.
Sayfasında Allah C.C. ile Adem A.S. arasında geçen bir tövbe, istiğfar, ödül
diyalogu var. Bunun Kur’an-ı Kerim de hiçbir dayanağını bulamadım. Kendisine bir şekilde ulaşmaya
çalıştım olmadı onun yerine telefonlarına bakan 3
zatın ise bana
verdiği yanıt ‘’her şey Kur’an-ı Kerim de var mı’’ bu söylemi ile bu zat
Kur’an-ı Kerimin eksik ve tamamlanması gereken bir kitap olduğu iması son dine
ve onu bize yollayan Rabbimize
hakaret sayılmaz mı.?
Rabbimin eksik
bıraktığını tamamlamak cemaat ve tarikat adı altında hizmet ettiklerini
söyleyen bu şahıslara mı kaldı.?
Diyanet İşleri
Başkanlığının bunlara müdahale etmesi gerekmez mi.?
Hud Suresi
1.ayetinde ‘’Elif, Lâm, Râ. Bu hikmet sahibi her şeyden haberdar olan
Allah tarafından ayetleri önce sağlam kılınmış sonra da detaylandırılıp
açıklanmış bir kitaptır.’’ buyrulmuştur.
Hud Suresi
2.ayetinde ‘’Allah ‘ tan başkasına kesinlikle kulluk etmeyiniz.
Şüphesiz ben size Allah ‘tan gelen bir uyarıcıyım, bir müjdeciyim.’’ buyrulmaktadır.
Rabbim açık açık
ben her şeyi açıkladım dediği halde bu şekilde konuşanlara inanmak ayetleri
inkara girmiyor mu ? Size gönderdiğim kitabın diğer bölümleri de hep
rivayetlerle dolu Kur’an-ı Kerimi bırakarak veya Arapça okuduklarından hiç bir
şey anlamayıp meal okumak yerine bunları dinleyen insanlar din bu zannediyor. Bilmeden şirkin içinde, batılın
karanlığında bocalayıp duruyoruz.
Dinimizin doğru
öğrenilip insanların yanlışlardan korunması adına danışılan kurumunuzun bu ve
benzeri yayınlara engel olmak görevleriniz arasında değil midir.?
Tv kanallarında
yapılan yukarıda birkaç örneğini verdiğim bu tür yanlışlıklara Başkanlığınız
tarafından RTÜK’e iletilerek engel olunamaz mı.?
RTÜK sigara, içki
vb. görüntüsüne yanlış yönlendirme ve özendirme diye sansür koyarken dinden
çıkmaya sebep olan şirke götüren bu tarz yayınlara yasak getirmesi gerekmez mi.?
Türkiye de o
kadar çok tarikat ve cemaatler var ki; grup önderleri onlara ders veriyor her
gün şu kadar tespihi çekeceksin birde tespih çekerken şeyhini düşüneceksin
bunun adına da zikir diyorlar.
Allah tan başkası
düşünülerek ibadet edilir mi.? 4 
Ayrıca zikir ne
demektir.?
Cemaatlerin
yurtlar yaptırarak öğrencileri oralarda barındırması yıllardır süre gelen bir
uygulama bu engellenemez mi.?
Bu tarz yurtlar
gruplaşmalara neden olmuyor mu.?
Hal böyle iken
yakın tarihte gerçekleşen bir tarikat kalkışması ile toplum huzuru ve
güvenliğinin tehlikeye atılmasını sağlayacak boyutta tehlike arz eden bu tarz
oluşumların sadece birine yasak getirilip diğer cemaat ve tarikatların aleni
bir şekilde faaliyetlerinin sürdürülmesinin imanımız, vatanımız ve insan hayatı
konusunda tehlike arz ettiğini düşünüyorum.
Meal okumaya
başladığımda ilgimi çeken;
Enfal Suresi 47.
ayetinde ‘’İnsanlara çalım satarak, gösteriş yaparak yurtlarından
çıkan ve Allah yolundan alıkoyanlar gibi olmayınız. Allah onların yaptıklarını
çepeçevre kuşatmıştır.’’ buyrulmaktadır.
Ve devamındaki
ayetlerde Fethullah Gülen’i birebir anlatıyor. O zaman bunu söylediğimde tövbe
et iftira ediyorsun çarpılacaksın diyenler şimdi ya sen haklıydın diyorlar.
Hatta Başkanlığınıza bağlı bazı imamlar bile.
Başkanlığınıza
bağlı imamların hepsi Kur’an-ı Kerimi biliyorlar. Bu halk en azından Cuma
günleri camilere gidip vaaz dinliyorlar ve o imamların cemaati Rabbimin Enam
Suresinin 159. ayetindeki uyarısına rağmen bu cemaat ve tarikatlara gidenleri
neden uyarmıyorlar.?
Kehf Suresi 100. Ve
101. ayetinde ‘’Dünya da iken gözleri beni hatırlatan her şeye karşı
perdeli, kulak vermeye dayanamayan kafirleri o gün cehennemle yüz yüze
getireceğiz.’’
Kehf Suresi 102.
ayetinde ‘’Kafirler beni bırakıpta kullarımı dostlar
edineceklerini mi sandılar. Biz cehennemi kafirler için bir konak yeri
hazırladık.’’
Kehf Suresi 103.
ayetinde ‘’De ki size işler bakımından en çok ziyana uğrayanları
bildirelim mi.?’’
Kehf Suresi 104.
ayetinde ‘’Onlar iyi işler yaptıklarını sandıkları halde dünya
hayatında çabaları boşa giden kimselerdir.’’ 5
Kehf Suresi 105.
ayetinde ‘’İşte onlar Rablerinin ayetlerini ve O’na kavuşmayı
inkar eden bu yüzden amelleri boşa giden kimselerdir. Biz onlar için kıyamet
günü hiçbir ölçü / değerlendirmeye tabi tutmayacağız.’’ buyrulmaktadır.
Kerim kitabımızda
bu kadar açık uyarılar varken ;
‘’Mahmut Efendiye
1 dakika sağa sola bakmadan bakmak 150 sene nafile ibadete kafidir.’’ diyen
şahsa istinaden
‘’İşte inkâr ettikleri, ayetlerimi ve peygamberlerimi alaya
aldıkları için onların cezası cehennemdir.’’
diye buyurmaktadır
Rabbim.
İbadet sadece
Allah ‘a yapılması gerekirken bu insanların durumu nedir.?
Kan haram olduğu
halde ‘’sahabe peygamber efendimizin kanını içmiş Peygamber Efendimiz de benim
hiç bir şeyim cehennemde yanmayacak sen benim kanımı içtin kurtuldun.’’ diyerek
Cübbeli Ahmet Ünlünün övünerek anlattıkları iftira ve alay olmuyor mu.?
Piyasada bu
kişinin ve bunun gibilerin bir sürü kitapları dergileri insanları hak yolundan
saptıracak şekilde satılıyor. Bu kitapların satışına Başkanlığınız engel olamaz
mı.? 
Tevbe Suresi 9.
ayette ‘’Allah ‘ın ayetlerini az bir değere sattılarda böylece
insanları Allah yolundan engellediler. Onların yaptıkları ne kötüdür.’’ buyrulmaktadır.
Bu ayette de
Rabbim bu tip insanlardan bahsetmiyor mu.?
Ancak Yunus Suresi
100. ayetde ‘’Allah ‘ın izni olmadıkça hiç kimse inanamaz. ‘’O’’
akıllarını kullanmayanları iğrenç bir duruma sokar.’’ buyrulmuştur.
Şu anda aklını
kullanmayıp tarikat ve cemaatlere takılanlar bu ayetin muhatabı değil midir.?
Zümer Suresi 3. ayet
‘’Dikkat ediniz saf din Allah’a aittir. Ondan başkasını ilah
edinenler; ‘’Bizi sadece Allah’a yaklaştırsın diye onlara kulluk ediyoruz’’
derler. Şüphesiz ki Allah ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm
verecektir. Elbette Allah yalancı ve inkarcı kimseyi doğru yola iletmez.’’ buyurmaktadır. 6
Rabbimin
uyarıları Kerim kitabımızda bu kadar açık ve net iken bu insanları
dinleyenlerin durumunu Rabbim şöyle anlatıyor.
Bakara Suresi 78.
ayette ‘’Onların arasında kitabı bilmeyen cahiller vardır.
Bildikleri sadece kendilerine anlatılan asılsız kuruntular. Onlar sadece zanda
bulunuyorlar.’’ buyrulmuştur.
Onları da şöyle
anlatıyor Rabbim;
Bakara Suresi 79.
ayette ‘’Elleriyle kitabı yazıp sonra onu az bir bedel
karşılığında satmak için ‘’Bu Allah ‘ın katındandır’’ diyenlere yazıklar olsun.
Elleriyle yazdıklarından ötürü vay haline onların, kazandıklarından dolayı vay
haline onların.’’
‘’İndirdiğimiz açık delilleri ve kitapta insanlara apaçık
gösterdiğimiz doğru yolu gizleyenlere hem Allah hem de bütün lanet ediciler
lanet eder.’’ buyrulmaktadır.
Rabbim bu şekilde
uyardığı halde bu tür insanların bu faaliyetlerine engel olunamaz mı.?
Ülkemizde bu
kadar tarikat ve cemaatlerin oluşması cami imamlarının görevlerini tam anlamıyla
yapmadığını göstermiyor mu.?
Neden demiyorlar
bu gittiğiniz yol Allah’ın emrine aykırı diye neden insanlar uyarılmıyor.?
Görevleri sadece
ezan okumak, farz namazı kıldırmak mıdır.?
O da en fazla bir
vakit 30 dk. sürüyor daha sonrasında camilerde imam yok. Birkaç Arapça ayet
okunuyor kimse bir şey anlamıyor.
Sadece okuyanın
sesi güzel ise makamlı okuyorsa duygulanıyorsun ama Rabbim ne diyor.!
Emri ne.?
kimsenin anladığı yok.! İmam diyor ki namaz müminin miracıdır. Namaz insanı
kötülüklerden korur. Ne dediğini bilmeden kılınan namaz ne miraç olur ne de
kötülüklerden korur. Korumadığını da görüyoruz her türlü sıkıntı İslam Aleminde
insanlar borç / faiz batağında Rabbim zenginlere zekatı emrediyor buna 40/1
ölçü konmuş Rabbim öyle demiyor ki ihtiyaçtan fazlasını verin, israf etmeyin
diyor. Ama bizler Kur’an-ı Kerimi bilmediğimiz için her yıl bu ölçülerde zekat
verip kurtulduğumuzu zannediyoruz diye düşünüyorum. 40/1 ölçünün dayanağı nereden
geliyor.? 7
Başkanlığınız
fitre için alt ve üst sınır rakamları açıklıyor kişi 70,00 TL. verip iftar
yemeğine gidiyor ama sıra fitre vermeye gelince üst sınır olarak belirlenen
miktar bu diyerek fitreyi o rakamdan veriyor.
Rabbim Kur’an-ı
Kerimin birçok ayetinde ‘’Allah yolunda infak edin’’ diye buyurduğu halde ve
Hadid Suresinin 11. ayetinde ‘’Kim Allah ‘a güzel bir
borç verirse, Allah onu kat kat arttırır ve onun için değerli bir ödül vardır’’
müjdesine rağmen ve
ihtiyaçtan fazlasını verin emri varken ülkemizdeki zekat, fitre ve sadaka doğru
olarak mı veriliyor.?
Yoksa insanlar
Arapça Kur’an-ı Kerim okuyup emirleri bilmediğinden sadece süre gelen
başkanlığınızca açıklanan rakamlar üzerinden doğruyu yaptıklarını mı
düşünüyorlar.?
Kur’an-ı Kerim de
Rabbim önceki gelen birçok Resul/Nebi olduğu halde sadece helak olunan kavimler
ve o kavimlere gönderdiği elçileri bize anlatmasının nedeni ders almamız olduğu
halde okuduğum ve akıl etmeye çalıştığım kadarı ile o kavimlerdeki tüm
özellikler şu an yaşadığımız dünyada/ülkemizde cereyan ediyor.
Allah ‘ tan başka
ilahlar edinmek onlardan medet ummak
Cinn Suresi 21.
ayette ‘’De ki; ben size ne bir zarar verebilirim ne de doğruya
ulaştırabilirim.’’
Cinn Suresi 22.
ayette ‘’De ki; Beni Allah ‘tan kimse kurtaramaz ve ben ondan
başka sığınak da bulamam’’ buyrulmaktadır.
Rabbim bu şekilde
bildirdiği halde canını almaya gelen Azrail’ i geri çeviren Mahmut Efendi (Cübbeli Ahmet Ünlü ‘nün videolarından
duydum), ölmüş olan
Abdül Kadir Geylani, Eyüp Sultan ve daha birçok ölülerden medet umanlarla
türbe, tarikat ve cemaatlere umut bağlayanlarla dolu ülkemiz.
Diyanetin
imamları bile Hac ve Umre ‘ye giderken Eyüp Sultanın türbesini ziyaret edip
oradan selam alıp Medine-i Münevvere ye götürdüklerine bizzat şahit oldum.
Oradan da selam alıp (Kabristan dan) Eyüp Sultan’ a götüreceğini söyleyen
İstanbul da bir ilçe müftüsü. Ölüler selam verir mi selam gönderir mi.? 8 
Ben ayetleri
yazıyorum ama siz zaten bunları çok iyi biliyorsunuz. Yıllardır süre gelen bu
batıl inançlardan bu insanların kurtarılması için başkanlığınız bir çalışma
yapamaz mı.?
Mümin Suresi 4.
ayette ‘’Allah ‘ın ayetleri hakkında inkar edenlerden başkası
tartışmaz. Onların şehirlerde gezip dolaşması seni aldatmasın.’’
Mümin Suresi 5.
ayette ‘’Onlardan önce Nuh toplumu ve bunların ardından da
işbirlikçi gruplar peygamberlerini yalanlamışlar ve toplum kendi
peygamberlerini yakalayıp etkisiz hale getirmek istemiştir. Batılı
Hakkın yerine koymak
için mücadele etmişlerdi. Bunun üzerine ben onları kıskıvrak yakaladım. İşte
cezalandırmanın nasıl olduğunu gör.’’ buyrulmaktadır.
Maalesef biz bir
sürü batıl inanışları ibadet diye yaşıyoruz. Allah ‘ın emri olanlar ise bizden
uzaklaştırıldı.
Şimdi Recep
ayındayız bir üç aylar Müslümanlığı yaşanıyor. Kur’an-ı Kerim de bunun dayanağı
nedir.?
Babası doğmadan
annesi ise 6 yaşında iken ölen ve yetim büyüyen Peygamberimiz S.A.V. in ana
rahmine düştüğü gece Regaip kandili olarak kutlanıyor bu tarih nasıl tespit
edildi.?
Caminin imamına
danıştım, Diyanete sormamı söyledi.
Doğum günü hem
Mevlûd kandili ile hem de kutlu doğum haftası ile kutlanıyor.
Hicri / Miladi
biz Peygamberimizin örnek davranışlarını sünnet kabul ederiz.
Kendisi hiç doğum
günü kutladı mı.?
Mevlûd ve Kutlu
Doğum etkinliklerinde okunan ilahiler şirk dolu ‘’olmasaydın olmazdık’’ gibi
sözler bir de Süleyman Çelebi ‘nin yazdığı Mevlûd ‘ün ayet dayanağı var mıdır.?
Yok ise neden okutuluyor.?
Kaldı ki kutlu
doğum haftası 12-17 Ekim 1989 tarihinde Mevlûd kandili haftasında kutlanmıştır.
Diyanet arşivlerinde bulunabilir. 9
Rabbim Kerim kitabımızda
Peygamber Efendimize;
Şura Suresi 52.
ayette ‘’İşte sana da böyle emrimizden bir ruh / can vahyettik.
Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin fakat biz Kur’an-ı kullarımızdan
dilediğimizi doğru yola ilettiğimiz bir nur yaptık. Şüphesiz sen doğru yola
götürüyorsun.’’ buyrulmuştur.
Bu ayet olduğu
halde Peygamber Efendimiz ile ilgili vahiy gelmeden önceki uydurulan olayların
yasaklanması gerekmez mi.?
Kur’an-ı Kerim de
sadece Kadir Gecesinin önemi anlatılıyor. Onun haricindeki kandil gecelerinin
ayet dayanağı nedir.?
Miraç kandili ve
namazın Peygamber Efendimiz tarafından 50 vakitten Allah C.C. den rica edilerek
5 vakte indirilmesi olayı her Miraç kandilinde camilerde anlatılıyor. Ve Musa
A.S. ‘’Onlar kılamaz git biraz daha indir’’ gibi diyalogu neye dayanıyor.?
Kullarını yaratan
ve ‘’Ben size gücünüzün
üstünde yük yüklemem’’
diyen Rabbim 50 vakit namazı kullarının kılamayacağını bilmiyor mu ki Musa A.S.
Peygamber Efendimizi uyarıp 5 vakte indirilmesi gibi şeyler anlatılıyor bunun
dayanağı nedir.?
Cuma Suresi 9.
ayette ‘’Ey iman edenler ! Cuma günü namaza çağrıldığı zaman,
hemen alışverişi bırakınız. Eğer bilseniz bu sizin için çok hayırlıdır.’’ buyrulmuştur.
Cuma suresindeki
bu hitabın muhatabı sanki sadece erkeklermiş gibi kadınlar Cuma namazından
neden mahrum ediliyor.?
Camilerin
imamlarına sorduğumda neden bayanlara ait yeri kapatıyorsunuz. Kadına farz
değil diyorlar. Kadın iman eden sayılmıyor mu.?
O zaman da bana
Peygamber Efendimizin hadisi olduğunu söylüyorlar kadına Cuma namazı farz değil
mi.?
Öte yandan
teravih namazı, tesbih namazı, nafile namazı (+ değer) gibi kişinin özel
fazladan kılması sevap olan ibadetler farz olan Cuma namazından engellenen
kadınlar için Ramazan ayında camilerde özel bölüm ayrılıp teravih ve tesbih
namazları cemaat ile kıldırılıyor.
Eğer bu uygulama
doğru ise vakit namazlarından önce ve sonra sünnet diye kılınan namazlar neden
cemaat ile kılınmıyor.? 10
Nisa Suresi 101.
ayette ‘’Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman, kafirlerin size
kötülük etmesinden endişe ederseniz, namazı kısaltmanızda size bir günah
yoktur. Şüphesiz kafirlerin sizin apaçık düşmanınızdır.’’ buyrulmaktadır.
Yolculuğa
çıktığımızda gittiğimiz yerde 15 gün seferi sayılıp vakit namazlarını
kısaltarak 2 rekat kılmamız bize öğretildi. Hatta Umre‘ ye gittiğimizde
Başkanlığınıza bağlı imamlar ‘’cemaatle kılmadığınız namazları seferi
niyetlenip kılın’’ diye uyarıda bulunuyorlar.
Yukarıdaki ayet
bu kadar açık iken ülkemizde yapılan bu uygulamanın dayanağı nedir.?
Hakka Suresi 43.
ayette ‘’Kur’an Alemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir.’’
Hakka Suresi 44-47.
ayetlerde ‘’Eğer Peygamber bize atfen bazı sözler uydurmaya
kalkışsaydı elbette onu bundan dolayı kıskıvrak yakalardık sonra da onun şah
damarını keser atardık. Hiçbiriniz buna engel olamazdı.’’
Hakka Suresi 48-49. ayetlerde ‘’Şüphesiz bu Kur’an takva
sahipleri için bir öğüttür. İçinizde onu yalanlayanların olduğunu elbette
biliyoruz.’’
Hakka Suresi 50.
ayette ‘’Elbette Kur’an kafirler için iç yarasıdır.’’
Hakka Suresi 51.
ayette ‘’Kur’an gerçekten kesin bilginin ta kendisidir.’’ buyrulmaktadır.
Bu kadar açık
ayetler varken nasılda uydurma birçok hadis ve olaylar hiç Allah korkusu olmadan
insanlara din diye sunuluyor.?
Enfal Suresi 21.
ayette ‘’İşitmedikleri halde işittik diyenler gibi olmayınız.’’
Enfal Suresi 22.
ayette ‘’ Şüphesiz Allah katında canlıların en kötüsü düşünmeyen
sağır ve dilsizlerdir.’’ buyrulmaktadır.
Arapça Kur’an-ı
Kerim okuyarak mealini okumadan anlamını bilmeden beklide Bakara Suresinin 285. ayetini okuyup
‘’İşittik ve itaat ettik bizi bağışla ey Rabbimiz zira bütün yolculukların
varış yeri sensin derler.’’ Ama 11
hiç bir şey
bilmeden sakal cüppeye kanıp akıllarını kullanmadan Allah’ ın dinini değil
uydurulan dini din zannederek yaşadığımız bir ortamdayız Rabbim bunu da;
Enfal Suresi 25.
ayette ‘’Bir de öyle bir fitneden sakınınız ki o fitne içinizden
sadece zulmedenlere erişmekle kalmaz umuma yayılır ve hepsini perişan eder.
Biliniz ki Allah azabında çok zorludur.’’ buyurmaktadır. 
İşte bu fitne
İslam Alemini öyle sardı ki Irak , Suriye , Filistin , Arakan , Afrika ,
Afganistan dalga dalga büyüyor. Bedir de Çanakkale de Müslümanlara yardım eden
Rabbim şu andaki duruma neden müdahale etmiyor, çünkü Rabbim uyarıyor.
Rad Suresi 11.
ayette ‘’Onun önünde ve arkasında Allah ‘ın emriyle koruyan
takipçiler / melekler vardır. Bir toplumu oluşturan fertler kendi iç
dünyalarındakini değiştirinceye kadar, Allah onların oluşturduğu toplumu
değiştirmez. Allah bir topluma kötülük diledi mi, artık onun için geri çevrilme
diye bir şey yoktur. Onların Allah tan başka yardımcıları da yoktur.’’ buyrulmaktadır.
Buna rağmen
camilerde dua ediliyor. Ya Rab Kahhar isminle Kahret diye aslında bu durumun
sebebi Allah ‘ın kitabını bırakıp hurafelere dalan Müslüman alemine Allah‘ın
bir cezası değil mi.?
Neden acaba şunu
demiyoruz Ey Rabbim bizim ne hatamız var acaba affet bizi veya neden dönüp
kendimize bakmıyoruz.
Kur’an-ı Kerimi
bir kul kendine ayna yaparsa her şeyi görür. Öyle ki Kerim kitabımız iç/kalp
aynası okuyunca tüm hatalarını görüyor insan Arapça anlamadan değil de
anlayarak okursa tabi ki, çözümü de kolay Yüce Rabbim samimi bir tövbe ile ona
yakarınca o merhametlilerin en üstünüdür. O zaman işte İslam Alemi kurtulur.
Yoksa helak edilen kavimler gibi helaka gideriz. Yahudiler, Hıristiyanlar vs.
sadece birer kul bunlar Rabbim her şeyin üstünde, biz Kur’an-ı Kerime uyarsak
üstün olan biz oluruz. Artık imamlardan beddua duymak istemiyorum. Topluca tüm
ülke halkı olarak tövbe, istiğfar edip Allah’ ın kitabına sarılmak bizi
kurtarır ancak diye düşünüyorum.
Gelecek nesiller
için de Kur’an-ı Kerimin okullarda güzel ahlak ve yol gösterici kitap olarak
okutulması ve öğrencilerin ayetler üzerinde düşündürülmesi sağlanmalıdır.
Böylelikle yanlış
kulaktan dolma bilgiler yerine 12
Aslından okunup
öğrenilen ve küçük yaşta doğru din bilgisi ile yetişen bireyler toplumda
öğrendiklerini uygulayarak huzur ve ilerlemeyi sağlayabilirler. Temennim bu
yönde, bu reformlar sizin döneminizde gerçekleşip İslam Dünyasına Rabimin nuru
yeniden ülkemizden parlamaya başlar inşallah.
Yine sorularım
var.
Hicr Suresi 87.
ayette ‘’And olsun ki biz sana tekrarlanan 7 ayeti ve Yüce
Kur’an-ı verdik.’’ buyruluyor.
Bu 7 ayet Fatiha
Suresi ve namazlarımızda her rekatta okuyoruz. Cami de imam 1. ayet olan Bismillahirrahmanirrahim‘i
içinden okuyor sorduğumda böyle öğrendim dedi.
Cami imamları
cemaate namaz kıldırırken Fatiha Suresinin ilk ayetini sure başlarında okunan
Besmele gibi neden içinden okuyor.?
Ölülere hatim
okumak ne kadar doğru , faydası var mı.?
Yasin Suresi 69.
ayette ‘’ Biz peygambere
şiir öğretmedik. Zaten ona yaraşmazdı da. O kitap, ancak Allah’ tan gelmiş bir
öğüt ve apaçık bir Kur’an dır.’’
Yasin Suresi 70.
ayette ‘’Diri olanları uyarabilsin ve kafirlere ceza hak olsun
diye.’’ buyrulmaktadır.
Ayetler böyle
iken 7. 40. 52. si ve ölüm yıl dönümü gibi günlerde ölüye okutulan Kur’an ve
yapılan toplantıların ölüye faydası var mıdır.?
Bir insan
öldükten sonra günahkar olamayacağı gibi sevapta kazanamaz ayrıca Kur’an-ı
Kerim yol gösterici ve öğüt kitabı olduğuna göre yaşayanların okuyup ders
alması gereken bir rehber değil midir.?
Ölen kişiye ne
gibi yol gösterecek öyle ise bu tür toplantılar neden yapılıyor. Bunlara
açıklık getirip önleyemez misiniz.?
Camilerde bile
şehitler için mevlit yapılarak hatimler okunup ruhlarına bağışlanıyor. Bunlar
doğru mu, Kur’an-ı Kerim dayanağı var mı.?
Kur’an-ı Kerim
bir yaşam rehberi iken neden ölüler kitabı haline getirildi.
Mezarlarda mevta
gömüldükten sonra talkın verme işlemi ile ilgili yapılan uygulama doğru mudur.?
Kabir azabı ve
kabir sualinin dayanağı nedir.? 13
Ne dediğini
anlamadan ve hayatına uygulamadan okunan Kur’an-ı Kerimin faydası nedir.? Nasıl
olsa hocalar anlatıyor diyerek Allah bize yol gösterici bir kitap yollamışken
Allah ile kulun arasına bir başkasının girip akıl vermesi yol göstermesi
Kur’an-ı Kerimi kişilerin evinde duvar süsü olmaktan öteye götürmezken, bizi
korur mantığında nazar boncuğu muamelesi yapmak bize fayda sağlamak yerine
birde bizi günaha sokmaz mı.? 
RABBİMİN KUR’AN-I
KERİMDE
Nisa Suresi 82.
ayette ‘’Hala Kur’an üzerinde gereği gibi düşünmeyecekler mi.
Eğer O Allan ‘tan başkası tarafından gönderilseydi ondan birçok çelişki
olurdu.’’ buyrulmaktadır.
Düşünün diyor
Rabbim akıl edin diyor bunları yapmayan Allah ‘ın emrine karşı gelmiş oluyor.
İşte İslam Alemini saran azap budur.
Yazımın ekinde
Hayrat ve Neşriyat da ait kelime mealli bir Kur’an-ı Kerim gönderiyorum Diyanet
İşleri Başkanlığı onaylı
Zuhruf Suresi 61.
ayet mealinde parantez
içinde İsa Peygamberin mehdi olarak tekrar geleceği yazılı.
İlgili yayın
evini aradım yetkili kişiler diyanet onaylı bize sormayın şikayetinizi Diyanet
İşleri Başkanlığına yapın dedi.
Araf Suresi 187.
ayette ‘’Sana kıyamet saatini ne zaman gelip çatacağını
soruyorlar. De ki ‘’Onun bilgisi ancak Rabbimin katındadır. Onu zamanında açığa
ancak o çıkarır. Kıyametin bilgisi göklere ve yere ağır gelir; kıyamet ansızın
size gelecektir. Sanki sen onu biliyormuşsun gibi, sana soruyorlar ‘’ De ki
onun ilmi Allah katındadır. Fakat insanların çoğu bu gerçeği bilmiyorlar.’’ buyrulmuştur.
Kıyamet bilgisi
ile ilgili birçok ayetten bir tanesi bu ve Rabbim kendinden bile gizlediğini
açıkça bildirdiği halde; İsa Peygamberin Mesih olarak gelmesi bir işaret olmaz
mı.?
Hatemül Enbiya
son Peygamber Hz. Muhammed S.A.V. iken bu şekilde yapılan meallere
Başkanlığınız neden onay veriyor.?
Bu doğru ise
dayanağı nedir.?
Bakara Suresi 169.
ayette ‘’Şeytan size ancak kötüyü , çirkini ve Allah hakkında
bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.’’ 14
Bakara Suresi 170.
ayette ‘’Onlara Allah’ ın indirdiğine uyunuz dendiğinde ‘’Hayır
biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız’’ derler. Ya ataları akıllarını
kullanmamış, doğruyu da bulamamış idiyselerde mi.?’’
Bakara Suresi 171.
ayette ‘’Allah’ ın indirdiğine tabi olma çağrısına aldırış etmeyen
kafirlerin durumu, sadece çobanın bağırıp çağırmasını işiten hayvanların
durumuna benzer. Çünkü onlar manen sağır, dilsiz ve kördürler. Bu sebepten
dolayı da düşünmezler.’’
Cuma Suresi 5.
ayette ‘’Tevratı bilip sonra onun öğretilerine uymayanlar sırtında
kitap taşıyan eşek gibidir. Allah ‘ın ayetlerini yalanlayanların durumu ne
kötüdür. Allah böyle zalim toplumu doğru yola iletmez.’’
Enam Suresi 93. ayet
‘’Allah’ a karşı yalan uydurandan yahut kendisine hiçbir şey
vahyedilmemişken ‘’Bana da vahyolundu’’ diyenden ve ‘’Ben Allah’ ın indirdiği
ayetlerin benzerini indireceğim’’ diyenden daha zalim kim vardır. Bir görsen o
zalimler ölüm sıkıntısı içindeyken melekler ellerini uzatmış ‘’çıkarın
canlarınızı’’ diye Allah’ a karşı gerçek olmayanı söylemenizden ve onun
ayetlerine kibirlilik taslamış olmanızdan ötürü bugün alçaklık azabı ile
cezalandırılacaksınız.’’ buyrulmaktadır.
Kerim kitabımız
6236 ayet ve her ayet bir öğüt, nasihat, uyarı ve müjde iken insanların bu
mübarek kitabı okuyup akıl etmeyi bırakıp, başkalarının bana da vahiy geldi
diye piyasaya sürdükleri kitaplarını (Risale-i Nur Mesnevi vb.) kendilerine
ibadet rehberi edinmeleri doğru mudur.?
Eğer yanlış ise
bunların önüne neden geçilmiyor.?
Enfal Suresi 39. ve
40. ayetlerinde ‘’Yeryüzünde fitne / din farklılığının getirdiği baskı
ortadan kalkıp din tamamen Allah’ ın oluncaya kadar onlarla savaşınız. İnkar ve
fitneden vazgeçerlerse şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını çok iyi görür.’’
‘’Eğer yüz çevirirlerse biliniz ki Allah sizin sahibinizdir. O ne güzel sahip
ve ne güzel yardımcıdır.’’ buyrulmaktadır.
15
Rabbimin Kerim
kitabımızda bu şekilde birçok uyarıları varken yıllarca yaşadığım din ile
okuduktan sonra anladığım din arasındaki farklılıklardan kaynaklı yukarıda da
sorduğum soruların cevabının tarafıma verilmesini, Saygılarımla arz
ederim. 
ZEHRA ÖZGEN - 28.
04. 2017
Eki:
1-Hayrat Neşriyat
Kelime Mealli Kur’an-ı Kerim
2-Ahmet Ünlü
Dualarım Kitabı
İletişim: Ambarlı Mah. Fevzi Çakmak Cad. Avcı
Sok. Şeref Sitesi No:10 D:10 Avcılar/İst.
(-0532
707 46 00-)
ÖNEMLİ NOT: DİYANET
BU MEKTUBA CEVAP VEREMEDİ.!
@ #Medya
Günebakış
Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Ağustos.2017 – okkesb61@gmail.com,
http://www.medyagunebakis.com/ –– okkesb@turkfreezone.com,
https://twitter.com/okkesb ––––––– E.mail: okkesb@telmar.net,
https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,- okkesb@gmail.com,
Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Ağustos.2017 – okkesb61@gmail.com,
|