TOPLUM; AİLE VE KADIN YOLUYLA KAZANILABİLİR
Atatürk Sordu; Misyoner Öğretmen
Sensin, Öyle Mi.? Diye Avar Şaşırmıştı. Yavaşça, -Efendim, Ben Öğretmen Avar,
Dedi.
Yıllar önce İzmir
Kadınlar Hapishanesindeki mahkum kadınlara akşam dersleri verilmesi kararlaştırılmıştı.
Bir gün milli
eğitim müdürünün odasına zayıf, ufak-tefek bir genç kız girdi.
- Ben bu dersleri
memnuniyetle kabul ederim, efendim, dedi.
Müdür şaşırmıştı.
Karşısındaki genç kız, okuldan yeni çıkmış, üstelik son derece de hassas bir
insana benziyordu.
Müdür bir kez
daha hapishanedeki tipleri gözünün önüne getirdi. Olacak şey değildi... Lakin
düşüncesini belli etmedi.
- Peki, hoca
hanım, dedi. Bu işle meşgul olacağım.
İki hafta
geçmeden, genç kız, soğuk ışıklar altında hapishane koğuşundaki akşam
derslerine başlamıştı. İşi bittikten sonra, ince pardösüsünün yakasını
kaldırıyor,
süngülü
nöbetçilerin, zincirli kapıların arasından geçerek sokağa çıkıyor ve hızlı adımlarla
evine koşuyordu.
Hapishane müdürü
de, milli eğitim müdürü gibi, hayretler içinde idi. O, kavgacı, o geçimsiz
mahkumlar, genç öğretmeni hem sevmeye, hem saymaya başlamışlardı.
Kadınlar
hapishanesinde ilk defa böyle bir hava esiyordu.
Fakat işinde
inanılmaz bir başarı gösteren kızın, bir süre sonra acayip bir suçla adliyeye
götürüldüğünü görüyoruz.
Hakkındaki
suçlama: Misyonerlik...
Gittikçe kabaran
dosyalar, hep misyoner öğretmenden bahsediyordu.
Neler de neler
yapmamıştı ki: Kadınlar hapishanesi derken, Kinder Garten Teşkilatında
çalışmalar, çocuklara iyi insan olmak etrafında birtakım telkinler.
Bütün bunlar
misyonerlik denilen şeyden başka ne idi....?
SIDIKA
AVAR; BANU AVAR
İş O
Kadar Dallanıp Budaklandı Ki, Ankara'ya Kadar İntikal Etmiş Ve Onca Mühim İşi
Arasında Atatürk Meseleyi Merak Etmişti.
- Bana misyoner
öğretmenin dosyasını getiriniz, dedi.
Bütün bir gece o
dosyayı inceledikten sonra, ertesi günü öğretmen Sıdıka Avar'ı yanına çağırttı.
Genç öğretmen Atatürk'ün karşısına çıktığı vakit bir yaprak gibi titriyordu.
Atatürk, bu
ufak-tefek kıza hayretle baktı.
-
Misyoner öğretmen sensin, öyle mi.?"
diye sordu.
Avar
şaşırmıştı. Yavaşça, - Efendim, ben öğretmen Avar, diye fısıldadı.
Atatürk, o zaman
genç öğretmene doğru parmağını uzatarak yüksek sesle şunları söyledi:
-
Hayır. Sen misyoner Avar'sın. Bana, senin gibi misyonerler lazım.
Ondan
Sonra Da Atatürk Fikirlerini Açıkladı:
"Bir
toplum, daha ziyade aile yoluyla, bilhassa kadın yoluyla
kazanılabilirdi. Genç öğretmen Doğu'ya gidecekti.
Oradaki genç
kızları, hatta bunların arasında hiç Türkçe bilmeyenleri bile toplayacaktı.... Onları, bu toplumun potasında yetiştirecekti; sonra bu
çocuklar birer ışık huzmesi altında köylere gönderecekti." Sözlerinin
sonunda:
-
Git, memleketin içine gir, dağ köylerine uzan; orada bizden ışık bekleyen
yarının annelerini göreceksin, dedi.
Genç
öğretmen, içi içine sığmaz bir halde Atatürk'ün yanından çıktı.
İşte yıllar ve
yıllardır Avar, doğu illerinden birinde Kız Enstitüsü Müdürlüğünde bu inanılmaz
işle meşguldür. Şimdi; Elazığ, Tunceli, Bingöl çevrelerindeki halk, bu ufacık-tefecik
kadından bir azize gibi bahseder.
Onun hakkında iki
yüze yakın mani, masal ve çocukların dilinde sayısız Avar şarkıları vardır.
O, yol vermez,
geçit tanımaz dağlara at sırtında tırmanır, dağ köylerinden, çoğu esmer köy
kızlarını toplar, onları kendi ceketine sarıp okuluna götürür.
Avar, Doğu'da
gerçekten inanılmaz bir isimdir. Dağ tepesindeki köylere bu masal kadının,
öğrenci toplamak için gittiği zaman köylüler:
- Kızımı da
götür, Avar...! diye atın üzengisine yapışıyorlar.
Şehre, Avar'ın
okuluna gelen kızı, bir kere de üç-dört yıl sonra görünüz.
Ben, bir insan
yaratma mucizesini orada gözlerimle gördüm
Hikmet Feridun Es
Hayat Dergisi 1957
Sıdıka Avar;
bugünkü TRT'nin işine son verdiği gazeteci
Banu
Avar'ın**annesidir.
Kendisinden
yukarıdaki yazı sayesinde haberdar oldum.
Kızı da anası
gibi çetin ceviz...
Aynı özveri ve
tükenmez bir cesaretle Atatürk'ün gösterdiği hedefe karşı çıkanlara karşı
çıkıyor..!
© Medya Günebakış
Ökkeş
Bölükbaşı, İstanbul – Nisan.2017 – okkesb61@gmail.com,
http://www.medyagunebakis.com/ -
okkesb@turkfreezone.com,
https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,- okkesb@gmail.com,
Ökkeş
Bölükbaşı, İstanbul – Nisan.2017 – okkesb61@gmail.com,
|