OLAĞANÜSTÜ HAL REJİMLERİ & KHK

Olağanüstü Hal Rejimlerinde Temel Hak Ve Hürriyetlerin Sınırlandırılması

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

OLAĞANÜSTÜ HAL REJİMLERİ & KHK

Olağanüstü Hal Rejimlerinde Temel Hak Ve Hürriyetlerin Sınırlandırılması

Anayasamıza göre “olağanüstü hal” ve “sıkıyönetim” olmak üzere iki çeşit olağanüstü hal rejimi vardır. Bunlara aşağıda “olağanüstü yönetim usulleri” başlıklı yirminci bölümde inceleyeceğiz. Bu rejimlerde temel hak ve hürriyetler, olağan dönemlere nazaran daha büyük ölçüde sınırlandırılabilir ve hatta geçici olarak kısmen veya tamamen durdurulabilir.

Bir Ön Sorun: m.13 mü, m.15 mi.?- Ancak burada, bir ön sorunu çözmek gerekir. Zira, Anayasamızda temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması konusunda, biri 13’üncü maddede, diğeri 15’inci maddede olmak üzere iki ayrı sistem öngörülmüştür. Olağanüstü hal rejimlerinde temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasında uyulması gereken sistem hangisidir.?

Bu sistem 13’üncü maddede mi, yoksa 15’inci maddede mi belirlenmiştir.?

Eğer 15’inci maddede belirlenmiş ise, bu maddenin öngördüğü sistem yanında 13’üncü maddenin öngördüğü sistemde yer alan yukarıda gördüğümüz ilkeler (kanunla sınırlama, genel ve özel sebeplere, Anayasanın sözüne ve ruhuna ve nihayet demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olma şartları) olağanüstü hallerde de uygulama alanı bulur mu.?

Kanımızca, 1982 Anayasası, bu soruların cevabını çok açık bir şekilde vermiştir. Anayasanın 15’inci maddesine göre, “savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde..., temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir”. Bu ifadeden açıkça anlaşılmaktadır ki, olağanüstü hal rejimlerinde, sadece 15’inci madde uygulanır; Anayasanın diğer maddelerinde belirtilen güvenceler geçerli değildir.

Buna göre, olağanüstü hal rejimlerinde temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması sistemi Anayasanın 15’inci maddesinde belirtilmiştir. Yani olağanüstü hallerde temel hak ve hürriyetler, 15’inci maddeye uygun olmak şartıyla, başta 13’üncü maddeye, sonra diğer maddelere aykırı olarak sınırlandırılabilir. Örneğin olağanüstü hallerde yapılan temel hak ve hürriyet sınırlandırmalarının demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olması şartı aranmaz. Yine yapılan bir düzenlemeyle olağanüstü hallerde, 15’inci maddenin koşullarına uygun olmak şartıyla basın hürriyeti (m.28) veya seyahat hürriyeti (m.23) Anayasanın ilgili maddelerine aykırı olarak sınırlandırılabilir.

Açıkçası, olağanüstü hallerde temel hak ve hürriyet sınırlandırmalarının Anayasaya uygunluğunu/aykırılığını tartışılırken araştıracağımız tek şey, sınırlamanın 15’inci maddede belirtilen şartlara uygun olup olmadığıdır.

O halde şu sonuca ulaşıyoruz: 1982 Anayasası, olağanüstü hal rejimlerinde temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması bakımından 13’üncü maddenin dışında ve ötesinde bir sınırlandırma sistemi öngörmüştür. Bu sistem 15’inci maddede ifade edilmiştir. Buna göre, 13’üncü madde ile 15’inci madde özgürlüklerin sınırlandırılmasında ayrı sistemler getiren iki çerçeve maddedir. Diğer bir ifadeyle, bu iki madde, alternatif sistemleri getiren paralel maddelerdir. Şöyle ki, olağan hallerde özgürlükler 13’üncü maddeye, olağanüstü hallerde ise 15’inci maddeye göre sınırlandırılır; 15’inci madde uygulandığında, 13’üncü madde uygulanmaz.

Bu sonuç, 1982 Anayasasının 121’inci maddesinin 2’nci fıkrasın hükmüyle de desteklenmektedir. Bu fıkraya göre, “olağanüstü hallerin her türü için ayrı ayrı geçerli olmak üzere, Anayasanın 15 inci maddesindeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı ve durdurulacağı... Olağanüstü Hal Kanununda düzenlenir”. İtalikle verdiğimiz ifadeden de açıkça anlaşılacağı üzere, olağanüstü hallerde temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması, “Anayasanın 15 inci maddesindeki ilkeler doğrultusunda” olacaktır.

Anayasa Mahkemesi de 10 Ocak 1991 tarih ve K.1991/1 sayılı Kararıyla olağanüstü hallerde temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasında uyulması gereken maddenin 15’inci madde olduğuna karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi şöyle demiştir:

“Anayasa genel olarak temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasını 13. maddesinde düzenlemiştir. Ancak, savaş, seferberlik, sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasını ve hatta durdurulmasını özel olarak düzenleyen 15. maddedir”.

15’inci  Maddenin Sistemi;

- İlk önce Anayasanın “Temel Hak ve Hürriyetlerin Kullanılmasının Durdurulması” başlığını taşıyan 15’inci maddesinin metnini görelim:

“Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.

Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler ile, ölüm cezalarının infazı dışında, kişinin yaşama hakkına, maddî ve manevî varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz”.

Görüldüğü gibi, Anayasanın 15’inci maddesine göre, bazı şartlar altında “savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir”. Burada 15’inci maddede öngörülen şartları görmeden önce “sınırlama” ve “durdurma” kavramları üzerinde durmak gerekir.

“Durdurma” ve “Sınırlama”  Kavramları;

- Temel hak ve hürriyetler konusunda “durdurma”, “sınırlama”yı aşan bir kavramdır. “Sınırlama” halinde, sınırlamadan sonra da genellikle, temel hak ve hürriyet tamamıyla ortadan kalkmamakta, temel hak ve hürriyetin bazı kullanım olanakları yine de devam etmektedir. Oysa “durdurma” halinde, temel hak ve hürriyetin kullanım olanakları dondurulmuştur. Durdurma, belli bir hakkın, belli bir süre için kullanılmasının mümkün olmamasını ifade eder. Diğer bir ifadeyle, durdurma, temel hak ve hürriyetin kullanılmasının geçici olarak ertelenmesi anlamına gelir. Durdurma geçicidir. Olağanüstü hal rejiminin süresi bitince durdurmada kendiliğinden ortadan kalkar.

Görüldüğü gibi geçici nitelikte olmakla birlikte durdurma kavramı, sınırlamaya göre daha ağırdır. Bununla birlikte, olağanüstü hal rejimlerinde durdurma düzeyine varmayan sınırlamalar yapılması da mümkündür. Bu sınırlamalar da yine Anayasanın 13’üncü maddesindeki şartlara değil, 15’inci maddesindeki şartlara tâbidir.


Anayasada Öngörülen Güvencelere Aykırı Tedbirler Almak.- Anayasanın 15’inci maddesine göre, bazı şartlar altında “savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, temel hak ve hürriyetler... için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir”. Burada geçen “Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler”in ne olduğunu görmek gerekir. Yukarıda gördüğümüz gibi, Anayasanın birçok maddesi, o maddede düzenlenen temel hak ve hürriyet için “ek güvenceler” veya “özgül güvenceler” getirmiştir. Örneğin, “hâkim kararı olmadıkça” “kimsenin konutuna dokunulamaz” (m.21); “hâkim kararı olmadıkça” “haberleşme engellenemez ve gizliliğe dokunulamaz” (m.23); “basın... sansür edilemez” (m.28/1); “süreli ve süresiz yayın önceden izin alma şartına bağlanamaz” (m.29/1); “herkes önceden izin almaksızın dernek kurma hakkına sahiptir” (m.33/1), gibi. Yukarıda gördüğümüz gibi normal dönemlerde kanun koyucu, bu gibi ek güvencelere dokunamaz; dokunursa, Anayasanın sözüne aykırı olur. Oysa olağanüstü hallerde Anayasanın öngördüğü bu güvencelere aykırı tedbirler alınabilir. Örneğin, hâkim kararı olmadan bir kimsenin konutuna girilebilir; yine hâkim kararı olmadan haberleşme engellenebilir veya gizliliğine dokunulabilir; basın sansür edilebilir; süreli ve süresiz yayın yapma hakkı önceden izin alma şartına bağlanabilir; dernek kurma hakkı izne bağlanabilir.

Şimdi temel hak ve hürriyetlerin durdurulmasının Anayasanın 15’inci maddesine göre şartlarını görelim.

1.        Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerden biri mevcut olmalıdır.

2.        Milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl edilmemelidir

3.        Ölçülülük ilkesine uyulmalıdır.

4.        15’inci maddenin ikinci fıkrasında sayılan hak ve ilkelerden oluşan çekirdek alana dokunulmamalıdır.

 

ÇEKİRDEK ALANA DOKUNMA YASAĞI 

1982 Anayasasının 15’inci maddesinin ikinci fıkrası, çok önemli hak ve ilkelerden oluşan bir “çekirdek alan” öngörmüştür. Anayasaya göre bu çekirdek alana, olağanüstü hallerde, hatta savaş halinde bile dokunulamaz.

Mutlak olarak korunması gereken, bu dokunulmaz hak ve ilkeler şunlardır:

a)       “Savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler ile, ölüm cezalarının infazı dışında, kişinin yaşama hakkı na, maddî ve manevî varlığının bütünlüğüne dokunulamaz.”

b)       “Kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz.”

c)       “Suç ve cezalar geçmişe yürütülemez”.

d)       “Suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz”.

Böylece olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl edilmemek kaydıyla ve ölçülülük ilkesine uyulmak şartıyla, yukarıda sayılan hak ve özgürlüklerin dışında kalan hak ve özgürlükler, örneğin basın, seyahat, haberleşme toplantı ve gösteri, grev ve lokavt hak ve özgürlükleri sınırlandırılabilecek, hatta bu hak ve özgürlüklerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilecektir.

Anayasa Mahkemesi de 10 Ocak 1991 tarih ve K.1991/1  sayılı Kararında aynı şekilde karar vermiştir:

                   “Sınırlandırma, 15. maddenin ikinci fıkrasında sayılan temel hak, özgürlükler ve ilkelere dokunmamalıdır. Anayasanın 15. maddesinin ikinci fıkrasına göre mutlak olarak korunması gereken hak, özgürlük ve ilkeler şunlardır:

a) Savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler ile, ölüm cezalarının infazı dışında, kişinin yaşama hakkına, maddî ve manevî varlığının bütünlüğüne dokunulamaz;

b) Kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz;

c) Suç ve cezalar geçmişe yürütülemez;

d) Suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.

                   Şu durumda olağanüstü yönetimlerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülüklere aykırı olmamak ve ölçülülük ilkesine uyulmak koşuluyla, yukarıda sayılan hak ve özgürlükler, sınırlandırılabilecek, hatta bu hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması kısmen veya tamamen durdurulabilecektir”.

O halde, olağanüstü hal ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnameleri ile savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler ile, ölüm cezalarının infazı dışında, hiçbir şekilde kişinin yaşama hakkına  dokunulamayacak, kişiye işkence edilemeyecek, kimse din, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamayacak ve bunlardan dolayı kınanamayacak, suç ve cezalar geçmişe yürütülemeyecek, suçluluğu mahkeme kararıyla saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamayacaktır.

Görüldüğü gibi, Anayasanın 15’inci maddesinde getirilen sınırlandırmalar (milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler, ölçülülük ilkesi ve çekirdek alana dokunma yasağı), olağanüstü hal ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnameleri konu bakımından önemli ölçüde sınırlandırmaktadır.

 

Bibliyografya .-. Kemal Gözler;

“Olağanüstü Hal Rejimlerinde Özgürlüklerin Sınırlandırılması Sistemi ve Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinin Hukukî Rejimi”, Ankara Barosu Dergisi, Yıl 47, Ağustos 1990, Sayı 4, s.561-590; Tekin Akıllıoğlu,

“Temel Hakların Durdurulması”, Bahri Savcı’ya Armağan, Ankara, Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yayınları, 1988, s.54-68; Özbudun, Türk Anayasa Hukuku, op. cit., s.87-89; Sabuncu, Anayasaya Giriş, op. cit., s.550-51; Rumpf, Türk Anayasa Hukukuna Giriş, op. cit., s.150-151; Kuzu, 1982 Anayasasının Temel Nitelikleri, op. cit., s.243-249; Yüzbaşıoğlu, Türk Anayasa Yargısında Anayasallık Bloku, op. cit., s.316-328; Mehmet Turhan, Siyaset ve Anayasa, Ankara, Gündoğan Yayınları, 1995, s.169-175; Çavuşoğlu, Anayasa Notları, 84-94.

 

Adnan Tanrıverdi & Eyalet Sistemi

https://youtu.be/1Zi-Sbg-_Yw

Cumhurbaşkanı Danışmanı Adnan Tanrıverdi

Bölünme ve Eyalet İstedi


Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Mart.2017 okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb E.mail: okkesb@telmar.net,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,-okkesb@gmail.com,

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Mart.2017 okkesb61@gmail.com,

https://youtu.be/1Zi-Sbg-_Yw Cumhurbaşkanı Danışmanı Adnan Tanrıverdi Bölünme ve Eyalet İstedi " title="YouTube video player" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture" allowfullscreen>

Diğer Haberler

  • DARBE KİMDEN GELİRSE GELSİN KARŞIYIZ..
  • TRABZONLULAR BİRLEŞİNİZ
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI…
  • KUL VE MAHLÛKAT HAKKI..
  • ADAM OLMAK–OLAMAMAK VE GAZETECİLİK
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI..
  • DERNEKLER KANUNUNA MUHALEFET
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP