YENİ FİZİK MÜFREDATI & IŞIK BİLGİSİ YOK.!

Yeni Fizik Müfredatında Işık Bilgisi Neden Yok.!

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

         YENİ FİZİK MÜFREDATI & IŞIK BİLGİSİ

            Yeni Fizik Müfredatında Işık Bilgisi Neden Yok.!

           

            ABD’nin en çok istediği şey Türk gençleri Işık Bilgisinden mahrum kalsın, uzayda kendisine rakip çıkmasın.

Yeni(!) müfredatla liseden kaldırılan konular üzerine özellikle fizikçi dostlarımla yazışıyorum. Sonuçlarını ne olarak göreceğiz diye soruyorum. Çoğu farkında değil.

Halen önemli bir kürsüde çalışan ismi bende saklı bir bilim adamımızdan cevap aldım. Bu yazışmayı okurlarımla paylaşmak istiyorum.

Soru:

           Yeni lise fizik müfredatıyla karşınıza gelecek olan çocuğa siz fakültede ne verebilirsiniz.? 

İneceksiniz iki üç yıl geriye, o eksiği kapatmak için seviyenizin altına ineceksiniz, kaç yıl sonra şimdiki öğretim seviyenize geleceksiniz?

Bu soruyu bir kaç yıl önce Bilkent Mühendislikte öğretim üyesi yeğenime de sormuştum, evet artık karşımıza eski öğrenciler yok, doktora öğrencisine bile bildiğimizin çok altında şeyler vermek zorunda kalıyoruz, demişti. 

Ya bundan sonra.?

Her değişim döneminde üç yıl geriye gitti müfredat. Liseler 2 yıla inecek, çünkü bu kadar az bilgi için 4 yıl çok, zaten o da açık öğretim olacak. Hiç laboratuar görmeden size öğrenci gelecek. 

Ağlasın Pisagor. Ki onlar ailece Seferihisar’daki bilim evinde yaşıyorlardı, kızı Maye (adaşımdır) çocukların ritimsel gelişim özelliklerini saptamıştı, ben de tesadüf bu alanda uzmanlaştım, Kodaly, Orff ve Drama yöntemlerinde kitaplar yazdım.

Bilim ile sanatı birbirinden ayırdığın zaman öğrenmede motivasyon yok oluyor. Bunu bile geride bıraktık, bilimi laboratuarda öğrenmeyen nesle geldik.

            Cevabınızı sonuçlarını ne olarak göreceğiz üzerinden verirseniz sevinirim. Çünkü velileri direnmeye sevk edebilmek için çocuğuna vereceği zararı görmesi gerekir, ileride hangi mesleklere çocuğu erişemez, bunu anlatmak lazım.

Cevap: (Türkçe karakteri olmayan klavyede yazılmıştır)

Zaten hali hazırda aşağıya doğru bir gidiş var. 1990larda sorulan türden soruları 2010lardaki öğrencilere sorabilir durumda değiliz. Sizin PDF olarak sitenize yüklediğiniz bazı lise kitaplarına baktım, onlardaki soruları üniversitedeki ilk yıl fizik derslerini zar zor gecen öğrencilerden yapamayanlar çıkacaktır.

Eğitim sisteminde çok ciddi ve çok temel değişikliklere gidilmesi gerekiyor. Bilgi insanların parmaklarının ucunda artik, ezberci eğitim sistemi iyice anlamsızlaştı. Belki 19. ve bir nebze de olsa 20. yüzyılda bilgiye ulaşmak zor olduğundan, kendi hafızasında bilgi tutan bireylerin yapabilecekleri isler vardı. Ama artik 21. yüzyılda kendisine hayat kuracak bireylere ezber vermek çok ama çok anlamsız. 

Traktör çıktığında, nasıl ki hayvan ve insan gücüne olan ihtiyaç ciddi şekilde azaldıysa, bilgisayar ve yapay zeka uygulamalarının hızla çoğaldığı dünyamızda başka bir çok meslek ortadan kalkacak. Kendi kendini suren arabalar sayesinde otobüs, taksi, kamyon şoförlüğü bitecek örneğin. Veliler çocuklarının geleceğini heba ediyorlar var olan sistemde. Bu arada “benim çocuğum zaten özel okula gidiyor” ve benzeri argümanlarla hareket edenler de çok yanılıyorlar; çünkü tek başına is yapmak diye bir şey yok. Genel seviye düştükçe, iyi eğitimlinin de seviyesi düşecek (çünkü karsılaştırılacakları seviye inmiş olacak); ayrıca is kuracakları zaman beraber çalışacakları, ticaret yapacakları, hizmet alacakları insanların seviyesi düşmüş olacak.

Size bir cümle cevap veremiyorum. Çünkü sorun sadece lise müfredatıyla alakalı değil, çok daha derin. Eğitimin mantığının 21. yüzyıla adapte edilmesi gerekiyor ve maalesef bunu yap(a)mıyoruz. (15.1.2016)

Cevabım: (16.1.2016)

Sorun elbette sadece Lise değil, liselerin de berhava edilmesi aşamasına geldiler, alt bölüm çoktan bitti, ezbercilikten değil,  asimetrik görsel bombardımanıyla akıl tutulması yarata yarata geldiler. Ezberci eğitim dedikleri sadece o müfredatı yıkmak için icat edilmiş anahtar kelime idi.  

            "Yağmur Damlalarını Say Çocuğum" diye başlayan doğal sayılar, haklı olarak "saymak istemiyorum" diyen öğrenmekten soğuyan çocuklar yarattı. O matematik kitaplarına davalar açtım. Sıra fizikten IŞIK BİLİMİ-GÖK BİLİMİ konularını kaldırmaya geldi; Uzayda rakip istemiyor ABD. Ezberle hiç alakası yok.

NASA'ya 2 bin fizik bilimci gönderdiğimiz 1970'li yılların müfredatını ezberci diye yaftalayarak bir kalemde çöpe atmalarına yüreğim dayanmıyor. Çığlıklarım ondandır.

            Size tekrar teşekkür ediyorum, sağlıkla ışıkla kalın.

Bu yazıyı hazırlarken MSB’dan açıklama yapıldı; “Ey miralay miralay, askerlik alay alay, Al kızları askere, askerlik olsun kolay...”

Küresel liberal sisteme uygundur, İslami olup olmadığına burada bakmıyor, Talep varsa ders var, ancak mezunlar tayin edilmez, kendisi iş bulur, bunu açıklamıyorlar. Çünkü diplomayla değil, artık sözleşmeyle işe giriliyor. 

Nedir bu adam kandırmalar; subaylık eğitiminde lazım olacak temel fen derslerini liseden kaldırıyorsun, sonra gel fakültede subay ol diyorsun. O askerlik fakültesinden çavuş çıkartırsın bu çocukları, kızları da aldık bak diyerek yaldızlama yaptırmayı bırakın. Amerikan tipi 2 yıllık askeri özel harp okulu açmak için perdenin arkasında bekleyen küresel şirketler var. Siz sadece yolu açıyorsunuz.

ABD patentli görsellerle ders kitabı yazıldığını daha önce anlatmıştım, EDAM diye bir özel eğitim danışmanlık şirketinin hazırladığı bir kitaptan örnek vermiştim. Kelime-i Şehadet yazısının üzerinde silik harfler heceler vardı. Şimdi dikkatimi çekti, aynı teknikle silinerek bozularak yazılmış TC Milli eğitim Bakanlığı yazısının önünde bakan İsmet Yılmaz heyetiyle oturmuş yeni müfredatı açıklıyor.

           

Lütfen bir de yüzlerindeki ifadeye bakın. Mimikleri bu açıklamayı gönülsüz yaptıklarını söylüyor. Arkadaki TC MEB yazısı bile bozulmuş. Bunların hazırladığı müfredattan akıl sağlığı bozulmuş bir nesil çıkar.

İlköğretimin içinde neler değişti, merak ederseniz, bekleyin kitapların resimlendirilmesine bakın, yazım kurallarına aykırı neler yapmışlar ona bakın. İnce silahlar görsellerinde gelecek.

Bütün derslere 8 tane ana ilke koymuşlar. 2005’den beri yazılan kitaplarda gördüğümüz bilginin kaosa çevrilmesi, mili ve manevi değerlerin aşağılanması ve kavgacı bir neslin yaratılması da aynı bu başlıklar altında gelmişti.

-Ana dilde iletişim,

-diğer başka bir dilde iletişim, 

-bilim ve teknolojik yetkinlikler,

-öğrenmeyi öğrenmek,

-vatandaşlık ve sivil yetkinlik,

-insiyatif kullanma ve

-girişimcilik ile kültürel dışa vurum.

-Kendisine özgüveni olsun.

-Kusur ve hataları görmek ve başkalarının da bu hataları yapabileceğini bilmek.

Eyvah eyvah ki halkımız bu olan bitenin farkında değil. Bu nesil ile yapılacak seçimlerden ne hayır gelir ki... Bir de 18 yaşında gel mebus ol diye bunları meclise sokacağız. 

Akıl ışığınız hiç eksilmesin. Işık bilgisini liseden kaldıranlara Allah akıl fikir ihsan etsin.

Ekonomist Bartu Soral’a Açık Soracağım...

Eğitimde olan bitenleri görmeyen aydınımız da çok. Örneğin, 2005’den beri “ezberci eğitim” teranesi ve OECD sonuçları bir yem olarak atıldı, birileri de bu yemi yuttu.

Sayın Bartu Soral dün akşam bir ekranda Prof.Birgül Ayman Güler ile beraberdi, tam Birgül Hanım “lise müfredatlarında kaldırılan konular...” diye söze girdi, Bartu Bey hemen “Eberci eğitim, OECD sonuçları “diye sözü değiştirdi.

Oysa bu programda Birgül Hanım çok önemli bir hususu açıkladı ve Bartu Bey de onayladı. Devlet eliyle yapılması gereken denetimlerin Dünya Bankasının emrinde çalışan piyasa üst kurullarının eline geçtiğini açıkladılar. Piyasa üst kurullarında çalışacak kişilerin seçiminde IMF’nin önerdiği isimler yer alıncaya kadar İMF taahhüt ettiği parayı vermedi bekletti, bunu bu programda öğrendik. Eğitimin de aynı merkezin elinde olduğunu tam söylemeleri gerekirken, Bartu Bey lafı ezberci eğitime çevirdi, Sayın Doğu Perinçek de oradaydı,  bu yanlış düzeltilmeden kaldı.

Piyasa üst kurullarının devleti etkisiz bıraktığını ve bunun Tansu Çiller ile Kemal Derviş eliyle getirildiğini biliyorlar, bu güzel... Şimdi, TBMM’yi etkisiz ve yetkisiz bırakacak olan, Bakanlar kurulunu Dünya Bankasından atanmışlara verecek olan bir anayasaya karşı çıkacaksın, ama bundan sonra oy kullanacak neslin seviyesini aşağı çekmeyi de planlamış olduklarını görmeyeceksin, üzgünüm.

Bartu Bey, yeni müfredatın da Dünya Bankasından geldiğini neden söylemiyorsunuz.?

 

Mahiye Morgül, Ankara - 16.1.2016

Mahiye Morgül, Ankara – Şubat.2017 -–- mahiye@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ - okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb ----–------ E.mail: okkesb@telmar.net,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,- okkesb@gmail.com,

Mahiye Morgül, Ankara – Şubat.2017 -–- mahiye@gmail.com,

Diğer Haberler

  • DARBE KİMDEN GELİRSE GELSİN KARŞIYIZ..
  • TRABZONLULAR BİRLEŞİNİZ
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI…
  • KUL VE MAHLÛKAT HAKKI..
  • ADAM OLMAK–OLAMAMAK VE GAZETECİLİK
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI..
  • DERNEKLER KANUNUNA MUHALEFET
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP