Sultan Beşiktaş
“Yoklansın kafası mezarda her ölenin.
Farkı var mı bakalım
hükümdarla kölenin... ” diyor Sultan, Ama bu Sultan,
Gazneli Mahmud Sultan’dı. Ben de artık fazla kasmıyorum hayatı. Sonuçta, herkes
eşitleniyordu nasılsa! Varsın bu dünya, kalbi nefretle dolu olanların olsundu.
Ama Beşiktaş “Bizim” olsundu..
‘Ne yaparsanız yapın hayatı öldüremezlerdi ki..’.. Memlekette
Beşiktaş’tan başka umut veren bir şey de yoktu ki zaten.. Napoli karşısına
defans dörtlüsünü bozarak çıkan Beşiktaş’ta Tosic sol bekteydi. Bu yılın stoperde
yıldız oyuncusu Tosic’ti! Sol beke çekmenin alemi yoktu ki! Beceremiyordu işte
orayı.. Bir atakta ileri çıktı. Zorladı kendini, sakatlanarak çıktı. Kendi
sahasında Beşiktaş yenilgisini tadan Napoli, Siyah - Beyazlılara top yaptırmamak
için alan daraltıp topa basmak için pres yaptı. Beşiktaş da rakibine aynı
taktikle karşılık verdi.
Cenk oyuna girince de sol önde oynayan Adrinao sol beke geldi. Cenk santrfora, Aboubakar sağa döndü. Oysa tersi olması
lazımdı. İkinci yarı, bu durum fark edildi de Aboubakar ortaya, Cenk kanada
geçti. Gökhan İnler yerini Oğuzhan’a
bıraktığında ise İnönü adeta yıkıldı. Demek ki Oğuzhan’ı taraftar özlemişti. O
da Abuobakar’a iyi ara pası yaptı. Abuobakar’ın ortası ta penaltı oldu. Penaltı Quaresma için çerez bir vuruş oldu. 1-0
öne geçen Beşiktaş öyle bir açık verdi ki o da gol oldu. 1-1
Maçın başından itibaren beraberlik kokan maç, o
sonuçla da bitti. Beşiktaş yakaladığı fırsatı elinde tutamadı.
Hayat
gibi ‘maç da’ eşitlendi..
Ama 1 puan sıfır puandan iyiydi.
Demek ki, Beşiktaş varsa “Umut” da var olacaktı (.!)
KİBİR IZDIRABI
Kuşadası’na
İlk Gittiğimde Çok Kuş Aramıştım, Hiç Yoktu: Sonra Anlamıştım Ki, Kuş
Bizmişiz..
Milli takım 4-4-2 ile sahadaydı.
Diziliş buydu..
Akıllarda ise hala “Prim” olayı vardı.
Hoca “Olay prim değil” dese de “Ayaklanmanın” özü para oydu! Adil olmayan para
dağılımı yani..
Hoca, “yok değil” dedi.. Ya peki ya neydi?
Hoca ile öğrenci arasında futbol dışında ne
olabilirdi ki.. Bu açıklama bizi “kuş” yerine
koyuyordu.
Doğru ya,, Kuşadası’na ilk gittiğimde çok kuş aramıştım,
hiç yoktu: Sonra anlamıştım ki, kuş bizmişiz.. Anlayış
buydu!
Biz bu topraklarda yaşayan halkız…
Ülkemizi de uğrunda ölecek kadar severiz.!
Aldığınız ve alacağınız paralar da sizin olsun..
4-4-2 mi oynatırsın, 4-5-1 mi, 4-2-4 mü, 4-3-3
mü ‘bilmezük’.. İstersen
4-65-95 eksi 7 oynat. İstersen “Ayşe tatile çıksın” oynat! İstersen “Ankara
Havası” oynat!
İstersen “Pis yedili” oynat! Taktik “modellerinde” ne varsa onu oynat! Biz, onu bunu ‘bilmezuk’, ‘Anlamazuk’ kardeşim, galibiyet ‘beklerük’, başarı ‘beklerük.!’ Tabii, bunları yazarken, durum
0-1 “taktiğiden” 0-2 oldu!
Her milli maç ayrı bir on bir… İlk yarı, 2
forvet vardı ama kanatlardan destek yoktu.!
0-2’den sonra Emre Mor işi sıkı tutunca kanat
hareketliliği başladı. Son korner golü getirdi de 1-2 oldu… İkinci yarı milli
takımda 2 değişiklik vardı. Bir stoper, bir orta saha oyuncusu girdi. İlk devre
2 gol yedikten sonra tek forvete dönüldü..
Ben ve benim gibiler bu maçta, “Hatice’yi” değil “Neticeyi” bekliyorduk.!
İkinci yarı, pozisyon verse de pozisyon bulan bir milli takım vardı.
E, adama sormazlar mı “ilk
yarı neredeydiniz.?” diye
Sorarlardı elbet.! Cevabı basitti ama “öyle taktiğe öyle
futbol.!” Gol atma arzusu pozisyon getirdi ve penaltı oldu.
Aslında Cenk yarattı penaltıyı.!
Hakan
Çalhanoğlu 2-2
yaptı!
Milli takım Beşiktaş gibiydi.
Yanlış kadroyla başladı, ikinci yarı “Dirildi.!”
Emre Mor ikinci yarı adeta “Atom
Karıncaydı.!”
Maç 2-2 bitti..
Kaderimiz de “Kibir Izdırabına Devam” dedi!
En
Kalbi Muhabbetlerimle..
Ben CAN; Orhan Can..!
Orhan
CAN, İstanbul – Eylül.2016
– orhancan@hotmail.com,
http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,
https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,-okkesb@telmar.net
Orhan
CAN, İstanbul – Eylül.2016
– orhancan@hotmail.com,
|