LAİKLİĞİN SON DİRENÇ NOKTALARI 
Türkiye Her Geçen Gün Bir Maceranın
Derinliklerine Sürükleniyor. 
"Otoriterleşme ile birlikte onu
sürekli kılmanın yolu olarak görülen, laikliğin son direnç noktalarının yok
edilmesi aşamasındalar.
Özellikle eğitim alanında bakanlıklar, resmî kurumlar aracılığı
ile yukarıdan, cami cemaatleri aracılığı ile aşağıdan mahalleler temelinde bir
örgütlenme yürütülüyor. 
Bu tablonun laik demokratik Cumhuriyet için çaba gösterenlerde
umutsuzluk yaratması, kaçış eğilimini güçlendirmesi doğaldır.
Bunun bilincinde olanlar farklı, birbirinden kopuk da olsa bir
araya gelmeye, nasıl direneceklerini tartışmaya, birlikler oluşturmaya
çabalıyorlar. Ama her nedense bu girişimlerin sinerji yaratmasını sağlayacak
temel ilke konusunda bir savrulma ya da işi daha baştan zedeleme çabaları eksik
olmuyor. 
Durumun parlak olmadığı, iktidar
partisinin projesini hayata geçirmek için elverişli koşullarda ilerlediğini
kabul etmek gerekiyor. Türkiye her geçen gün bir maceranın derinliklerine sürükleniyor.
İktidarının sürekliliği gibi bir hayale kapılmış parti, hukuk dışılığı esas
almış, tehlikeli adımlar atıyor. Böyle koşulların özellikle de aydınları
etkilemesi doğaldır; kaçış eğilimi ağır basar.Bu duygu yüzyıllardır okumuş
yazmışları etkileyen, kaçış eğilimini güçlendiren duygudur Peki, ama
nereye.? 
Çehov, Aşk Üzerine adlı hikâyesinde kahramanlardan, İvan İvaniç’e şöyle söyletiyordu: “Bugünlerde bizim
aydın sınıfın toprağa heves
etmesinin iyi bir şey olduğunu söylüyorlar. Şehirden,
mücadeleden, hayatın günlük hırgüründen kaçmak.!
Bu hayat
değil, bencillik, tembellik ve kendine özgü bir tür keşişliktir.”
İnsani bir duygudur kaçıp “kurtulmak.” Ama sonunda insan
olarak yaşanabilecek bir dünya kalır mı elimizde.?"
Dünyanın en güzel ve önemli coğrafyasındaki bir toplum; Ulusal
gelirden yeşil alana,hukuktan trafiğe,insan haklarından adalet kavramına,
demokrasiden iç kargaşalara,temiz gıdadan yolsuzluklara yıllarca
süregelen bir çalkantı içinde uygarlığın tüm nimetlerinden mahrumsa bunun bir
nedeni olmalı.! 
Parlamentolar, hükümetler, cumhurbaşkanları, anayasalar gelip
geçmiş ve bu yazgı değişmemişse.!
93 yılda devletini oluşturacak müesseseleri sağlamca,adilce,ilkeli şekilde hala
yerine oturtamamış,ülkeyi geleceğe taşıyacak neslini eğitememiş ise, o toplum
durup bir önüne bakmalı..
Toplumdan ziyade bir kalabalık görüntüsünde olduğunu fark etmeli.!
Kötü bir kalabalık.., İlkesiz,
Tepkisiz, Pısırık ve
Bilgisiz..
kalitesiz
Yöneticilerine "Çalsın
Ama İş Yapsın"
diyecek kadar ahlaksız Zengini solcu, yoksulu sağcı olacak kadar bilgisiz, 
Aydınlarını ve sanatçılarını hain, teröristleri kahraman sayacak
kadar ilkesiz....
Yüz yıl öncesinin çırpınışlarını andırırcasına
Kendi gücünden,bilgisinden başka herkesten medet umacak kadar
ezik..
29
EKİM .1923 Bu ülkenin kargaşalardan sıyrılarak Cumhuriyete
uzanmasını sağlayan bir dönüm noktası, yeni bir devrin başlangıcıdır.
Cumhuriyet...
Eğer koruyabilirsen.! Seni geleceğe taşır
Onun
getirdiği demokratik hakların faşist ellerde istenildiği gibi yoğrulmasına ses çıkartamayacak
kadar ürkeksen.!

CUMHURİYETİ
HAK ETMİYORSUN.
Yaşamın Şu Andaki Getirileri Galebe Çalıyor, Düşüncelerinin
Gerekliliklerini Kendin Yerine, Başkalarının Yapması Beklentisi İçine
Giriyorsan Eğer..., 
Zaman sürüp giderken; ileriye bakma cesaretini gösterebildiğin
ölçüde,..
Ürküntü ve nemelazımcılıkla yitirdiğin yılların karanlıkları,
Geleceğini ne denli gölgelediğini fark edeceğimiz günler
yakındır...

Cumhuriyet bize ne armağan edilmiş nede referandum veya
seçimle kazanılmıştır,,
Bu topyekûn ve yıllar süren zorlu ve kanlı bir savaşların,
uğraşların kazanımıdır...
Bu kazanımın maliyeti ne olursa olsun gerektiğinde kazanıldığı şekilde korunarak,
bozulmadan,zedelenmeden, ilkelerinden ödün verilmeden geleceğe
iletilmesi yaşamsal gerekliliktir.
Bayramınız
kutlu olsun. 
PeyamiSungur
Peyami
SUNGUR, İstanbul – Kasım.2016 – robbe@ttmail.com,
http://www.medyagunebakis.com/ -
okkesb@turkfreezone.com,
https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi, -okkesb@telmar.net,
Peyami
SUNGUR, İstanbul – Kasım.2016 – robbe@ttmail.com,
BİR GECEDE NELER ÖĞRENDİK.?
Öğrenmenin yaşı yoktur.! CB -
Cumhurbaşkanı Sayesinde, Bir Gecede Neler Öğrendik.?
*Öğrendik ki, sivil
halk zarar görmesin ve karışmasın diye sabaha karşı yapılan darbe, insanların
sokağa dökülebilmesi için gece yapılabiliyor muş.!
* Öğrendik ki,
binlerce subayın olduğu ordumuz 20-30 sözde Fethullahçı subayı içlerinde
eritememiş.!
* Öğrendik ki,
ordumuzun 3 tane F16'sı, 5 tane helikopteri, 20 tane de tankı varmış.!
* Öğrendik ki, bu
20-30 subay darbe yaparken, diğer binlercesi pokemon oynuyorlarmış.!
*
Öğrendik ki, binlerce subay, uçaklarımızla, tanklarımızla bu azınlığa engel
olamıyormuş. Siviller gerekiyormuş.!
*Öğrendik ki bu
sivil kurtarıcılar da zaten hazır olup böyle bir yardım çağrısını
bekliyorlarmış.!
* Öğrendik ki,
meclis bombalanabiliyor, ama CB sarayı bombalanamıyormuş.!
* Öğrendik ki, CB
Marmaris'ten çıkmadan önce kaldığı yer bombalanamıyormuş. Çıkması
bekleniyormuş.!
* Öğrendik ki,
Atatürk Hava Limanına sivil uçak indirmeyen darbeciler, CB uçağına engel
olamıyormuş.!
*
Öğrendik ki, jetler CB uçağını havada taciz edebiliyor, ama askeri havaalanına
indiremiyormuş.!
*Öğrendik ki
F16 uçağı ile havada,Tank ve zırhlı taşıyıcıları ile karada her türlü donanıma
sahip TSK, MP 5 li polislerle başa çıkamayıp donlarına kadar soyulup derdest
edilebiliyormuş.!
* Öğrendik ki, Genel
Kurmay Başkanını esir alıp, CB'nı alamıyorlarmış.!
*Öğrendik ki , Hava
Kuvvetleri komutanı ve etrafı moda deniz kulübünden helikopterle alınabilir ama
CB'nı Marmaris de ki otelden alınacak dakiklik gösterilemeyebiliniyormuş.!
*
Öğrendik ki, polisimiz bu işi askerimizden daha iyi biliyormuş.!
* Öğrendik ki, CB
isteyince sokağa çıkılabiliyor, protesto edilebiliyor, hatta asker
dövülebiliyormuş.!
* Öğrendik ki, CB
isteyince silahlının karşısına sivil sürülebiliyormuş.!
* Öğrendik ki, bazı
hırslar için vatandaşın, polisin ve askerin canının önemi yokmuş.200 insanımız
ölebilir 1500 kadarı da yaralanabilirmiş.!
* Öğrendik ki,
yakalanan darbeciler tebessüm edebiliyormuş.!
*
Öğrendik ki, dilimizde kalkışma diye bir sözcük varmış.!
* Öğrendik ki,
medyamız TRT ve Doğan grubundan ibaretmiş.Bunları ele geçirmek içinde bir
tim adedi asker bile fazla imiş.!
*Öğrendik ki
darbe nin metni okunurken diğer TV kanallarından CB nının konuşma fonu oluşturması
daha etkileyici oluyormuş.!
*
Öğrendik ki, bu durumda interneti kesmek gerekmiyormuş.!
*Öğrendik
ki;Silahsız halk tarafından gösteri ler şeklinde yapılan GEZİ olaylarının
bastırılmasında haftalarca alana hakim olamayan polisimiz kazandığı engin
deneyimle silahlı bir darbe teşebbüsünü 10 saatte bastırıp asileri
yakalayabiliyormuş.!
*
Öğrendik ki, darbe yapınca köprülerin bir yönünü kesmek yeterliymiş.!
* Öğrendik ki, TV'de
okuttukları metinde demokratik ve laik Türkiye dediklerine göre
Fethullah'çılar laikmiş.!
* Öğrendik ki TSK
nın itibarsızlaştırılması için askerlerin donlarına kadar soyulması yeterli
oluyormuş..yeniden dizayn edilebilir hale gelebiliyormuş.!
*Öğrendik
ki, kırk katır Amerikan destekli Fethullahcı darbe, Kırk satır başkanlık
sistemiymiş.! 
Peyami
SUNGUR, İstanbul – Kasım.2016 – robbe@ttmail.com,
http://www.medyagunebakis.com/ -
okkesb@turkfreezone.com,
|