CELVETİ SELAMİ ALİ EFENDİ
Selami Ali Mahallesi, Selami Ali Çeşmesi,
Selami Ali Efendi Camii, Selami Tekkesiyle Celveti Tarikatı Mensubu..
İnsanoğlu Her Zaman Bir Şeylere İnanıp Bağlanmak İster, Kutsal
Sayılan Yerlerde Edilen Duaların Çabuk Kabul Edileceğine İnanır.
Selami
Ali Efendi, Selamiyye ismiyle bilinen ve türbesi Kısıklı’da Çamlıca’ya giden
yol üzerinde olan,
Celveti
Şeyhi Selami Ali Efendi’nin Muğla’da başlayan hayat hikayesi İstanköy kadılığı
ile devam eden,
Tasavvufi
eğitimini tamamlayıp önce Bursa ve sonra Üsküdar’da dört asitane inşa ettiren,
Selami Ali
Mahallesi, Selami Ali Çeşmesi, Selami Ali Efendi Camii, Selami Tekkesiyle
adının yaşatıldığı,
Tek
eseri olan ‘’Tarikat-name’’sinde Celvetiyye
mensuplarına ait uygulamaları ana hatlarıyla anlatan,
Halifelerin
mürşidlerine ve dervişlerine karşı davranışlarını, halka ve Hakk’a sorumluluklarına
değinen,
‘’Selamsız Şeyh’’ olan diğer lakabı
Üsküdar’da ki Selamsız mahallesiyle özdeşleşen,
Şeyh
Hayrullah Taceddin Efendi ‘’Asrının
bir danesi’’ dediği Selami Efendi kabrini ,
Aşıkların
edeple ziyaret etmesi gerektiğini şiirindeki beyitlerinde dile getiren,
‘’Ya Allah, Ya Hu’’ diye zikreden,
servetinin tamamını hayır işlerinde kullanan,
Varlıklı
mutasavvıf Selami Efendi, Bursa’da zaviye, Üsküdar’da bir tekke ve cami,
Acıbadem
ve Bülbülderesi’nde tekke ve cami, Kısıklı’da zaviye, kırka yakın çeşme inşa ve
tamir ettiren,
Kısıklı Selami
Ali Efendi Tekkesi ve Camisinde üzeri açık
türbesi bulunan,
Muhteşem
manzarası olan mabet, bir Celveti Tekkesi olarak inşa edilen,
Şeyh
Selami Ali Efendi tarafından yaptırılan Üsküdar Toygartepesi’ndeki Selamsız
Tekkesi,
Acıbadem
Tekkesi, Fıstıkağacı adıyla bilinen, Selamsız Hamamı,
Bülbülderesi
Camii, Şeyhin aziz hatırasını yad etmek için yaptırılan Şeyh Selami Ali Efendi
Çeşmesi gibi eserleri bulunan,
‘’Selami Baba, yolda
yürürken sağına soluna bakmaz önüne bakarmış, Müritleriyle birlikte Cuma namazına giderken,
yolun kenarında kendisine selam veren halkı görmezmiş.
Yanındaki
dervişlerden biri, Azizim insanlar saygıyla ayağa kalkıp sizi selamlıyorlar
fakat siz başınızı sağa sola çevirmeden yürüyorsunuz, bunun sebebi nedir.? diye
sorar. Selami Baba’da ‘’bir daha selam vermek isteyenler olursa bana haber
ver’’ diye cevap verir.
Biraz
ilerleyince yine halk ayağa kalkar ve Derviş, Sultanım sizi selamlıyorlar
dediğinde Selami Baba, Derviş’in gözlerindeki perdeyi kaldırır ve Derviş selam
verenleri çeşitli mahlukat olarak görür.
At,
katır, kedi, köpek, gibi görür ve sokak hayvanlarla dolmuş diye bağırarak
camiye girer. Oradakileri de hayvan gibi görür ve ‘’manda ezan okuyor, deve hutbe
okuyor’’ diyince halk onu döver ve büyük bir acıyla Selami Baba’nın
yanına gelir. ‘’Geçmiş
olsun’’ dediğinde başına gelenleri anlatınca Selami Baba ona
‘’bundan sonra benim selamıma karışma, olur mu’’ der.
O günden
sonra ‘’Selamsız Şeyh’’ olarak anılır.
Üsküdar’daki bir semtin adı da Selamsız olarak kalır.
Celvetiyye
yolunda yetişen velilerden olan Selami Ali Efendi, ‘’Hak sahibi olan Sufiler, Sünnete
bağlı olmalı, Hazreti Muhammed’in ve sahabenin sünnetine tabi olup onların halleriyle hallenmelidir’’ der
Tarikat-namesinde.
1691
yılında İstanbul’da vefat eden Selami Ali Efendi’ye göre, Tevekkül edebilmek
kolay değil, Tevekkül eden az bulunur, Tevekkül için Allahü tealanın rahmet,
sonsuzluk ve kudretine, büyük olduğuna kalbin inanmasıdır.
İnsanoğlu
her zaman bir şeylere inanıp bağlanmak ister, Kutsal sayılan yerlerde edilen
duaların çabuk kabul edileceğine inanır. Kutsal mekanlara türbelere gidilip dua
edilir.
Üsküdar’ın
en ünlüsü Selami Baba’da edilen tüm duaların kabul olup gerçekleşmesi
dileğiyle…
Sema Özbay, İst.- EKİM.2016 – semaakkoyunozbay@gmail.com,
http://www.medyagunebakis.com/ - medyagunebakis@gmail.com,
|