MÜLK SAHİPLERİNİN HAKLARI VERİLMİYOR

Kentsel Dönüşümde Sancı Sırası Mevlanakapı-Silivrikapı Proje Alanındaki Vatandaşlarda

Fatih belediyesi "Yeşil Alan-Acele Kamulaştırma" basıkı altında sessiz sedasız proje alanındaki parselleri topluyor.

Yedikuleden Topkapıya, Oradan Ayvansaraya kadar İç Surların cephesindeki, Çoğunluğu yeşilalan, Gecekondulardan oluşan parselleri topluyor.

Proje alanında pek çok parsel el değiştirdi, Bazı büyük parsellerde Belediye -TOKİ mahkemelik olmuş, Davalar devam ediyor.

Mevlanakapı TÜRGEV çevresi boylu boyunca proje alanında.

Hafta başında semt halkı Fatih belediyesi-TOKİ yetkilileri ile bir toplantı gerçekleştirmiş. Toplantıda mülkünü satmak istemeyenlere proje içinden yer, Kat karşılığı, Hasılat paylaşımı konuları tartışılmış.

Toplantıya katılan bazı kişilerden öğrendiğimize göre Yetkililer Proje alanındaki mülk sahiplerine %50 kat karşılığı önerirken Burada yapılacak konutların Fatih sitesinde olduğu gibi on katlı inşa edileceğini vaad etmişler.

Proje alanının gerisinde dahi H 9.50 olan bina yüksekliği, Anıt eser Tarihi Surlar civarında H 6.50 metredir.

Hatta bu gün 5-10 kat olmalarına rağmen Fatih sitesi alanındaki geçerli 1/1000 Ölçekli nazım imar planı H 6.50 metredir.

Fatih belediyesinin Mülk sahiplerine reva gördüğü Sulukule zulmünde olduğu gibi buralarda da oyun içinde oyunlarla mülk sahipleri mağdur edilecek, Mevcut mülk sahiplerinin serbest piyasa ekonomisi şartlarından faydalanmalarına imkan vermeyecektir.

MÜLK SAHİPLERİNE TANIDIĞI HAKLAR VERİLMİYOR

Günümüzde KİPTAŞ'ın Fatih belediyesi işbirliğinde hayata geçirmeye çalıştığı Süleymaniye yenileme projesinde 5366 sayılı yasanın Mülk sahiplerine tanıdığı haklar verilmiyor.

Birçok Adada Parselde Mülk sahipleri kendi evlerini projeye göre kendileri yenilemek istemesine rağmen KİPTAŞ kabul etmiyor.

Açılan davaları KİPTAŞ kaybetmesine rağmen Yaptığı projeleri kendi uygulayabilmek için ne gerekirse yapıyor.

KİPTAŞ sahip olduğu taşınmazları atıl bırakarak bu binaların Bi mekan göçmelerce işgal edilmesine göz yumuyor ve Bu haliyle proje alanı çöküntü alanı haline getirildi.

Çöküntü alanı tespiti yapılan yerlerde belediyenin Acele kamulaştırma hakkı doğuyor...

On yıldır sürüncemede bırakılan Süleymaniye projesi Çöküntü alanı oluşturulması amacıyla akamete uğratıldığına inanıyoruz.

Yakın zamana kadar KİPTAŞ tarafından M2 fiyatları 3-4 bin liralarda dayatılırken, Bu sıralar bu fiyatı 10-13 bin liraya kadar çıkardığı duyumları alıyoruz.

Belediye halkın hizmetinde görev yapması beklenirken, Belediyenin kendisi RANT projeleri ile mülk sahiplerini mağdur etmeye devam ediyor.

TOKİ Bayrampaşa'da 100 M2 binayı 80 Bin liraya mal etmesine rağmen, Bölgedeki mülk sahiplerini Dönüşüm projelerinde 350-450 bin lira borçlandıracağı şikayetleri sosyal medyada şikayet konusu olmaya devam ediyor.

15-20 yıllık binaları, Bu gün depreme dayanıksız hükmü ile dönüşüme tabi tutan Belediyelerimiz, Resmi imarlı Projeli binaların halk tarafından satın alınmasına imkan vermesinden doğan hukuki sorumluluğunu düşünmüyor, Mülk sahiplerinin yok pahasına biriktirdiği tasarrufları ile sahip olduğu binaları, Deprem ve Çürük gerekçesiyle dönüştürürken, 2- 4 misli Kâr amacı gütmesi,  milyonlarca vatandaşın kiracı konumuna düşmesine yol açıyor.

Abdullah Gözaydın

BÖLGEDEN BENZER HABERLER

http://www.fatihhaber.com/yikim-donusum-mevlanakapiya-dayandi_h688.html

http://www.fatihhaber.com/mevlanakapi-da-zorlama-yesilalan-uygulamasi_h738.html

http://www.birgun.net/haber-detay/park-projesi-mulksuz-birakacak-68406.html

Abdullah Gözaydın, İstanbul- Temmuz.2016 agozaydin@hotmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ – okkesb@turkfreezone.com, https://twitter.com/okkesb  –––– E.mail: okkesb61@gmail.com,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,- okkesb@telmar.net,

Abdullah Gözaydın, İstanbul- Temmuz.2016 agozaydin@hotmail.com,

Yeni şehir projesinin temeli 2005’e dayanıyor. Metropolitan Planlama Merkezi (İMP), İstanbul ’un imar anayasası olarak bilinen 1/100000 planını hazırlarken, taş ocakları da düşünüldü. Hatta proje yarışması düzenlemek için Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) başvuruda bulunuldu. Ancak yarışmaya, bu bölgeyle ilgili Erdoğan’ın özel bir projesi olduğu belirtilerek izin verilmedi. 

16 KİŞİLİK EKİP HAZIRLADI 

İMP devre dışı kaldıktan sonra, İBB’ye bağlı İstanbul Konut A.Ş. tarafından bir çalışma başlatıldı. Dönemin Genel Müdürü Musa Yetim, Michigan Üniversitesi’nden mimar Roy Strickland ve Tyson Stevens ile bağlantıya geçti. Üniversitenin Kent Planlama Yüksek Lisans Programı bünyesinde 16 kişilik bir ekip tarafından çalışmalara başlandı. Kurulacak yeni şehir aynen Erdoğan’ın açıkladğı gibi 1 milyon kişinin yaşayabileceği şekilde, ticaret, kültür ve spor merkezlerinin bulunduğu bir yaşam merkezi olarak tasarlandı. Bu projenin temel amacı da Başbakan’ın açıkladığı gibi depremden en az zarar görülmesi olarak belirlendi ve Karadeniz kıyısında inşa edildi. 

HIZLI TREN DE VAR 

Üniversitenin internet sitesi incelendiğinde proje hakkında bilgilere ulaşmak mümkün. Ancak çalışma proje aşamasında olduğu için üzerinde bir çok değişiklik yapılabilir. Sitede verilen bilgilere göre, yeni İstanbul, sahile paralel olarak tasarlandı. 3 tane hilal şeklinde park düşünüldü. Adı ise Atatürk Parkı. İçinde yer altı şehri, göl bölgesi, yamaç otelleri gibi ekstrem projeleri barındıran proje, enerjiyi deniz, rüzgâr ve güneşten sağlayarak, sürdürülebilirlik tasarımı da öngörüyor. Yeraltında inşa edilecek ulaşım sistemleri, hızlı tren ticaret merkezleri, sergi salonları, acil durum üniteleri bulunuyor. Projenin batı bölgesinde tepeler, göl ve göletler de bulunuyor. Özellikle denizin üzerine kurulacak adaya yapılacak stadyum ise dikkat çekiyor. 

UZMANLAR İKİYE BÖLÜNDÜ 

‘İyi bir fırsat’ Sinan Genim (Mimar): İstanbul’un bir ormanı vardır Belgrad Ormanı o da Fatih döneminde oluşturulan yapma bir ormandır. Ormanın rehabilite edilmesi için bence iyi bir fırsat. Uzun süredir ilk defa bir liderin topluma korku yerine özgüven verdiğini ileriye bakmasını sağladığına şahit oluyorum. karşılayacak. 

 ‘KENTLEŞME SORUNUNU ÇÖZER’ 

Hakan Kıran (Mimar): Bunu Büyük Türkiye Projesi olarak görmek gerekiyor. İstanbul’un büyük kentleşme sorununu çözer. Depreme karşı İstanbul’un kuvvetlendirilmesi gerekiyor. Yeni şehir merkezi yapma, bu imkanı sağlayacak. Kanal İstanbul ve üçüncü köprü ile entegre. Bu da makro bir proje çerçevesinde hareket edildiğini gösteriyor. 

 ‘İSTANBUL’UN İNTİHARI’ 

Murat Yalçıntan (Şehir Plancısı): İki şehir, korumaya çalıştığımız ormanlık ve su havzalarımızın yok edilmesi anlamına geliyor. Kuzeye yapılacak her proje İstanbul’un intiharı anlamına gelir. 1960 ve 70’li yıllar boyunca Paris’te bir çok uydu kent yaratıldı, bugün hepsi çöküntü alanları. Başbakan’ın saydığı Kayabaşı, Başakşehir, Taşoluk uydu kent örnekleri. Çalışma alanlarıyla ilişkileri yok. 

 ‘BÜTÜN PLANLAR ÇÖPE GİTTİ’ 

Tayfun Kahraman (Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı): 3. köprü açıklanırken yeni yerleşim alanlarına müsade edilmeyeceği söylendi. Projenin dönüşü olmayan büyük kayıplar getireceği ortada. 2009’da 400 mimar Büyükşehir’e bir plan hazırladı. Bu planda kuzeydeki ormanları ve su havzalarını korumaya yönelik kırmızı çizgiler belirlenmişti. Hepsi çöpe atılıyor. Nüfus 20 milyona ulaşacak. Su krize başlayacak. (Vatan)