Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
ÇİLEM DOĞAN; KOCAM ÖLMESEYDİ.!. Kocasını Öldürdüğü Gerekçesiyle 15 Yıl Hapsi İstenen Çilem Doğan Tahliye Oldu.
Bu, kefaletle tutuksuz
yargılanma kararı, kadına şiddet davalarında emsal bir karardır. Bu dava da
öyledir. 50 bin
kefaletle serbest kalan genç kadın yaşadıklarını ve ilginç hayat hikâyesini
Hürriyet'ten Ayşe Arman'a anlattı. - Kefaletle De Olsa Tahliye
Edildin! Neler Hissediyorsun.?
- N’aptın Çıkar Çıkmaz.?
- Senin Davanın,
Kadınların Meşru Müdafaa Davaları İçin Bir Emsal Olduğunu Düşünüyor Musun.?
- Bu 50 Bin
Lirayı Nasıl Bulup Buluşturdu Ailen.?
- Bir Kere Daha
Hikâyeni Kamuoyunun Gözleri Önüne Serelim. Sen Nasıl Bir Şey Yaşadın Ki Kendini Korumak
Zorunda Kaldın.?
- Nasıl Tanıştınız.? - Sana Evlenme
Teklif Ediyormuş İnsanlar.!
AVUKAT İSA AYANOĞLU: KADINLARIN MEŞRU MÜDAFAA HAKKI
İÇİN EMSAL BİR DAVA BU Bir seferinde döverek göle atıyor, bir keresinde silah kabzasıyla başını yaralıyor, dikiş atılıyor kafaya, saçlarıyla yerlerde sürüklüyor. Bunlar benim bildiklerim. Savcılığa yansıyanlar yani, bir de yansımayanlar var. Biz, Çilem için 6 ayrı mahkemeden, 9 ayrı koruma kararı aldık. Fakat bu koruma kararları fiilen yetersiz kaldı. Çünkü her ne kadar koruma kararında, “Hasan Karabulut’un eve gitmesi engellenmiştir!” dense de, Hasan Karabulut hangi kurala, hangi kanuna uyuyordu ki buna uysun? İplemiyordu bile! Kanun-kitap tanımayan biriydi.
Dahası döverek kızcağıza, şikâyetleri geri aldırtıyordu. Bir gün bana geldiler, mahkemede de anlattım, boşanma davasını uzaklaştırmalı olarak ben açmıştım. Dediler ki, “Biz barıştık, davadan vazgeçmek istiyoruz.!” Ben maktulü odadan çıkarttım, Çilem’e dedim ki, “Böyle giderse, senin bu evden cenazen çıkacak. Boşanma davasından vazgeçme! Babana da durumu anlat, ondan da yardım iste, seni korur, kollar.!” O da “Abi, n’apim, şikâyetinden vazgeçmezsen seni de öldürürüm, babanı da diyor” dedi. “Ben bu vazgeçme dilekçesini yazmam.!” dedim. Kızı alıp, aşağıdaki arzuhalcilerin yanına inmiş dilekçeyi yazdırmış. “Benim kocam işadamı. Ben aslında yanlış anladım onu. Kocam beni dövmez, el kaldırmaz, iyi bir insandır. Boşanma davasından vazgeçiyorum.!” Ben Çilem’e kızdım ama onu anlıyordum da. Çilem çok korkuyordu. Ölüm korkusu yaşıyordu. Belki biz de ona, o güvenli ortamı veremedik, maalesef devlet de veremedi.
Bu şahıs, bir polis memurunu bacaklarından vurmuş biri. O polis de şikâyetini çekti. Herkesi korkutan, sindiren biri, Uyuşturucu satıcılığı ve kullanıcılığından sabıkası var. Çilem son çare olarak belki kurtulurum diye, Adana Emniyeti’ne gidiyor, Organize Suçlar Bölge Amirliği’ne ve diyor ki, “Benim kocam tefecilik yapıyor, organize suç örgütü yönetiyor, hap satıyor, beni de satmaya kalkıyor.!” Ondan kurtulmak için onu ihbar ediyor. Devlet de diyor ki, “Zaten bu konuda bir soruşturma var, biz takipteyiz.!” Emniyet Müdürlüğü’nün resmi telefonundan Çilem 4 defa aranıyor. Olaydan üç gün önce de bir gün önce de. Emniyet’e kocasıyla ilgili bilgi veriyor. Olay günü, eşinin kardeşinin ifadeye çağrıldığını öğreniyor. Ve tabii eşinin, Emniyet’e ismini verenin kendisi olduğunu öğrendiğini de. “Anladıysa bu beni öldürecek.! Şimdiye kadar dövdü ama şimdi bittim ben.!” diyor. Korkudan n’apacağını bilmiyor, evde ölümü bekliyor.
Maktul gelirken de telefon açıyor, “Eve gelip şimdi haddini bildireceğim lan sana.!” diyor. Geldiğinde “Çocuğu öbür odaya götür.!” diyor, Çilem’i yatak odasına sokuyor, kapıyı içeriden kilitliyor ve anahtarı cebine atıyor. Aralarında bir tartışma başlıyor, kız elinden kurtularak, yastığın altındaki dolu silahı alıyor, hayatta kalabilmek için, ondan önce davranıp ateş ediyor. Yaşananlar meşru müdafaanın şartlarını oluşturuyor. Mahkeme ise, 5’e karşı 1 ile, “kasten öldürme eylemi” nin vuku bulduğu tespitiyle 15 yıl hapis cezasının tutukluk halinin devamı yönünde karar verdi. Ama mahkeme başkanı Ogün Maden, çoğunluğun görüşüne katılmadı. Eylemin meşru müdafaa olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, muhalefet şerhi yazdırdı. Biz de bunun üzerine tekrar mahkemeye başvurduk. 7 gün içerisinde müracaat hakkımız vardı ve tahliye talebinde bulundum.
İtirazımız
mahkeme tarafından değerlendirildi ve oybirliğiyle kabul edildi. Ama hâlâ 15 yıllık mahkûmiyet
kararı varlığını sürdürmekte. Biz temyize gittik, şimdi Yargıtay
değerlendirecek. İnşallah Çilem, o zaman tahliye edilecek. Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Haziran.2016 – okkesb61@gmail.com, http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com, https://twitter.com/okkesb -----–------ E.mail: okkesb@telmar.net,https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,-okkesb@gmail.com, Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Haziran.2016 - okkesb61@gmail.com, |
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP