DAVİD CAMERON: BREXİT

İngiltere Başbakanı David Cameron İstifa Edeceğini Açıkladı

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

DAVİD CAMERON: BREXİT

İngiltere Başbakanı David Cameron İstifa Edeceğini Açıkladı


İngiltere'nin Avrupa Birliği'nde kalıp kalmamayı oyladığı referandumda resmi olmayan sonuçlara göre, AB karşıtları yüzde 51,9 ile çoğunluğu elde etmiştiÇıkan sonucun ardından David Cameron istifa edeceğini açıkladı. Cameron, AB'den ayrılma sürecini yeni bir başbakanın yürütmesi gerektiğini ifade etti.

İngiltere Başbakanı David Cameron, AB'den ayrılma kararının çıktığı Brexit oylaması sonrası istifa kararı aldı. Cameron, "Bundan sonraki süreçte kararlı bir liderlik olması gerekiyor" diyen 

Cameron, 

"İngiltere’nin AB içinde daha güçlü olacağını düşündüm. Ama İngiliz halkının farklı bir yolu tercih etme hakkı vardı. Önümüzdeki haftalarda ve aylarda elimden geleni yapacağım ama bu ülkenin bir sonraki destinasyonunda ben olmayacağım” açıklamasını yaptı.

İngiltere'nin AB'den ayrılması kampanyasını yürütenlerden UKIP'in Başkanı Farage, Cameron'ı istifaya davet etmişti. İngiltere Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Başbakan David Cameron'un istifa etmeyeceği açıklanmıştı.

Cameron'ın Açıklamaları:

"Bundan sonraki süreçte kararlı bir liderlik olması gerekiyor. Bu ülkenin başbakanı olmaktan gurur duyuyorum. Çok önemli adımlar attık tarihimizde. Eğitim konusunda, yaşam standartları konusunda, çok önemli adımlar attık. Her şeyin ötesinde İngiltere'nin ekonomik gücünün yeniden tesisini sağladık.

İngiltere'nin AB içindeki pozisyonunun yeniden müzakere edilmesi için referandum kararı verdik. Ben bildiğim tarzda bu kampanyayı yürüttüm. Kalbimde ne hissettiysem onları söyledim. İngiltere’nin AB içinde daha güçlü olacağını düşündüm. Ama İngiliz halkının farklı bir yolu tercih etme hakkı vardı. Önümüzdeki haftalarda ve aylarda elimden geleni yapacağım ama bu ülkenin bir sonraki destinasyonunda ben olmayacağım"

David Cameron.?

İngiltere Başbakanı David William Duncan Cameron,  9 Ekim 1966’da aristokrat  kökenli ve varlıklı bir ailenin dört çocuğundan üçüncüsü olarak Londra’da dünyaya geldi.

7 yaşında, Prens Andrew ve Prens Edward’ın mezunları arasında olduğu, Hethaerdown Hazırlık Okulu'na başladı. Daha sonra aile geleneği olarak, 13 yaşında İngiltere’nin en prestijli okullarından Eton Koleji'ne kaydoldu.

Oxford Universitesi'nde Felsefe, Siyaset ve Ekonomi Bölümlerinde eğitim gördü ve birinci sınıf doktora derecesi elde etti. Çok başarılı  bir öğrencilik hayatı geçiren Cameron, bu dönemde siyasetten uzak kalmayı tercih etti.

Oxford’daki eğitimini tamamlamasının ardından Muhafazakar Parti Araştırma Departmanı’nda görev alan Cameron, araştırmacı kimliğiyle burada başarısını kanıtladı.

1992’de dönemin Muhafazakar Başbakanı John Major’ın danışma ekibinde çalışmaya başladı.

Ardından bir süre Muhafazakar Parti Üyesi ve Maliye Eski Bakanı Norman Lamount’un danışmanlığını yürüttü.

Cameron 1994’te İçişleri Bakanı Michael Howard aracılığıyla, İngiltere'nin en büyük medya şirketlerinden olan Carlton Communication’da Kurumsal İlişkiler Direktörlüğü'ne getirildi ve bu görevi 7 yıl boyunca sürdürdü.

Siyasete Girişi Ve Parti Başkanlığı

Carlton'daki vazifesine devam ettiği esnada milletvekili olmaya karar  veren Cameron,  bu amacına nihayet  2001 genel seçimlerinde ulaştı.

Oxfordshire bölgesinin Witney kentinden milletvekili olarak parlamentoya girdi.

Mayıs 2005’te İşçi Partisi’nin zaferiyle sonuçlanan genel seçimlerin ardından, dönemin Muhafazakar Parti Genel BaşkanıMichael Howard görevinden istifa etti. Bunun üzerine Cameron, Eylül 2005'te parti başkanlığına aday olduğunu resmen açıkladı.

Cameron, Muhafazakar Parti liderliği için, aralarında Eton'dan arkadaşları olan Boris Johnson ile William Hague'in de yer aldığı, İngiliz siyasetinin önemli muhafazakar isimlerinin desteğini aldı.

Lakin Cameron, parti kongresinin favorileri arasında gösterilmiyordu. Buna rağmen kongrede yaptığı etkili konuşma, Muhafazakar Parti içinde Cameron’a olan bakışı büyük ölçüde değiştirdi.

Cameron, Muhafazakar Parti'nin Kasım 2005’te yapılan kongresinde güçlü rakibi David Davis ile seçim yarışına girdi. İlk turda 56 oyla Davis’in gerisinde kalan Cameron, ikinci turda 90 oy aldı ve birinci sıraya oturdu.

Seçimin son ayağında Davis favori görülmesine rağmen, rakibinin iki katı oy almayı başaran Cameron, Mufahazakar Parti ve muhalefetin yeni lideri oldu. Çok genç ve tecrübesiz olduğu yönündeki eleştirilere rağmen, karizması ve enerjisi ile partinin ivmesini yükseltmeyi başardı.

BAŞBAKANLIĞI

Muhafazakar Parti, 2010 genel seçimlerinde Cameron’un liderliğinde 18 yıl aradan sonra zafer kazandı.

Muhafazakarlar parlamentoda 306 sandalyeye ulaştılar ama bu sonuç, çoğunluğu sağlamak için gerekli milletvekili sayısından 20 sandalye eksikti.

Seçimlere Başbakan olarak giren Gordon Brown liderliğindeki İşçi Partisi 258; sınıfsal köken ve eğitim açısından Cameron ile benzer bir profil sergileyen Nick Clegg liderliğindeki Liberal Demokrat Parti ise 57 milletvekili çıkardı.

Bu sonuçlarla, İngiliz parlamentosunda 1974’den bu yana ilk kez hiçbir parti çoğunluğu elde edememiş oldu.

Seçim sonrasında Kraliçe 2. Elizabeth tarafından hükümeti kurmakla görevlendirilen Cameron’ın girişimleriyle, Muhafazakarlar ve Liberal Demokratlar arasında koalisyon hükümeti kuruldu.

Gordon Brown'un boşalttığı başbakanlık koltuğuna oturan Cameron da, 1812’de atanan Lord Liverpool’dan bu yana göreve gelen ‘En Genç Başbakan’ unvanını elde etti.

Cameron başbakanlığı döneminde, 2008 mali krizi sonrasında Euro Bölgesi’ndeki borç krizine yönelik politikasından dolayı sert eleştiriler aldı.

Aralık 2011'de 27 Avrupa Birliği ülkesinin 26’sının üzerinde anlaşmaya vardığı ve sıkı bütçe disiplinini öngüren mali anlaşma, Cameron tarafından, ‘İngiltere’nin ulusal çıkarlarına aykırı olduğu’ gerekçesiyle reddedildi.

Cameron’ın, İngiltere’nin AB üyeliği ve AB’nin varlığını sürdürmesi konusundaki desteğine rağmen bu hamleyi yapması,  Almanya ve Fransa'nıın yoğun tepkisini çekti.

Cameron, İsrail’in Gazze ablukasını eleştiren açıklamaları ve Mavi Marmara baskınıyla ilgili Türkiye’ye destek veren ifadeleri nedeniyle uluslararası kamuoyundan yoğun biçimde destek ve eleştiri de topladı. Cameron döneminde de İngiltere, ABD'nin en yakın müttefiki olmayı sürdürüyor.

Türkiye’nin AB üyeliğine destek veren Cameron, karşıt görüş bildirenleri, konuya ‘korunmacı, milliyetçi ve önyargılı’ bir bakıç açısıyla yaklaşmakla eleştirdi.

Cameron, iç siyasette ise İngiltere’nin sorunlarının ekonomiden ziyade toplumsal meselelere dayandığını savundu. Çokkültürlülüğü eleştiren Cameron, ülkenin göç politikasıyla ilgili korumacı bir siyaset izlemesi gerektiğini vurguladı.

Cameron önemli sınavlarından birini ise Ağustos 2011'de Londra’da patlak veren yağmalama ve kundaklama olaylarında verdi.

İşyeri ve mağazaları yağmalayan,  polis araçları  ve bazı binaları ateşe veren eylemcileri çete üyesi olmakla suçlayan Cameron, suça karışanların cezalandırılacağını söyledi.

Bu açıklamaları sol kesimlerin tepkisini toplayan Cameron, olaylarda polisin hatalı davrandığı ve göstericilere aşırı tepki verdiğini ise kabul etti.

Cameron aynı zamanda, Hazine Bakanı ve Sosyal Hizmetler Bakanı ünvanlarını da taşıyor.

Samantha Cameron ile evli olan David Cameron’ın Nancy, Elwen ve Florence isminde üç çocuğu bulunuyor. 24 Haziran 2016 10.29

İngitere'nin AB'den Ayrılma Kararına Dünyadan Tepkiler

İngiltere'nin AB'den ayrılma kararı Avrupa siyasetinde üzüntü ve endişeyle karşılandı.

Hollanda ve Fransa'dan aşırı sağcı liderler ise kendi ülkelerinde de referandum düzenlenmesi çağrısı yaptı.

Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier  İngiltere'deki referandumda sandıktan AB'den ayrılmayı isteyenlerin çıkmasını, "Avrupa ve İngiltere için üzücü bir gün" şeklinde yorumladı.

Almanya Dışişleri Bakanlığı twitter hesabından yaptığı açıklamada, Steinmeier'in açıklamalarına yer verdi. Steinmeier İngiltere'den gelen haberleri "gerçekten hayal kırıklığı" diye tanımladı.

Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz referandum sonucunun ardından İngiltere'nin AB'den ayrılma süreciyle pazarlıkların hızlı bir biçimde başlayacağını belirtti.

Schulz, Alman 2. Televizyon kanalı  ZDF'e verdiği demeçte, "Sonuca saygı duyuyoruz. Ancak İngiltere ayrılma yönünde karar verdi" dedi. Schulz AB'nin İngiltere ile ciddi bir müzakere yürüteceğini söyleyerek, "Ancak İngiltere gelecekte artık 3. ülke muamelesi" görecektir dedi.

Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Alexander Graf Lambsdorff, sonuçtan İngiltere Başbakanı David Cameron'un sorumlu olduğunu söyledi.

Hür Demokrat Partili (FDP) Lambsdorff Alman 2. Televizyon kanalı ZDF'e yaptığı açıklamada, "10 yıl boyunca Avrupa eleştirilip sonrasında altı hafta içinde herşeyin tersine döneceği umut edilemez. Seçmenlerin algısı var" dedi.

'AB DEĞİŞMEK ZORUNDA'

Avrupa Parlamentosu'ndaki muhfazakar EVP Grubu'nun Başkanı Manfred Weber ise İngilizlerin kararının hem İngiltere, hem de AB için büyük zarara yol açacağını söyledi.

Weber twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "AB değişmek zorunda. Daha iyi, akıllı bir Avrupa gerekli" dedi. Weber İngiltere'den AB'den ayrılma konusundaki pazarlıkları en fazla önümüzdeki iki yıl içinde sona erdirme talebinde de bulundu.

Avrupa Parlamentosu'ndaki Yeşiller Grubu'nun Başkanı Rheinhard Bütikhofer de İngiltere'den gelen haberleri üzüntüyle karşıladı.

Bütikhofer dpa'ya yaptığı açıklamada, "23 Haziran Avrupa tarihine çok kara bir gün olarak geçecektir" dedi.

Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz ORF televizyonuna yaptığı açıklamada, referandum sonucunun ardından AB içinde büyük bir değişime ihtiyaç olduğunu belirtti. Kurz, "AB'nin en büyük ülkelerinden biri Birlik'ten çıkıyorsa, o zaman herşey tamamen yerle bir olacak demektir" diye konuştu.

FRANSA VE HOLLANDA'DA REFERANDUM TALEBİ

Avrupa'daki aşırı sağ ise Brexit  sonucunu zafer olarak nitelendirdi.

Hollanda ve Fransa'daki aşırı sağcı liderler İngiltere'de ortaya çıkan sonuçların ardından kendi ülkelerinde de AB'den ayrılmak için referandum düzenlenmesi çağrısı yaptılar.

Fransa'da aşırı sağcı Ulusal Cephe'nin lideri Marine Le Pen, Fransa'nın AB üyeliği konusunda da bir referandum talep etti. Le Pen twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Yıllardır talep ettiğim gibi artık biz de nihayet Fransa ve diğer AB ülkelerinde aynı referandumu düzenlemek zorundayız" dedi.

Hollanda'dan da benzer bir talep geldi. Hollanda'da aşırı sağcı Özgürlükler Partisi (PVV) lideri Geert Wilders referandumla ilgili yaptığı açıklamada, Hollanda'da da benzer bir referandum yapılması çağrısında bulundu.

 Wilders, "Hollandalıların da böyle bir referandum yapma hakkı var" dedi. Wilders'in partisi Hollanda'nın da AB'den çıkmasını istiyor.

© Deutsche Welle Türkçe - dpa,DW, HT/BK

 

 

Brexit Live: David Cameron Resigns After EU Referendum Result

Here is the key quote from Cameron, where he announces his resignation.

I was absolutely clear [in the referendum] about my belief that Britain is stronger, safer and better off inside the European Union. And I made clear the referendum was about this and this alone, not the future of any single politician, including myself.

But the British people have made a very clear decision to take a different path and as such I think the country requires fresh leadership to take it in this direction.

I will do everthing I can as prime minister to steady the ship over the coming weeks and months. But I do not think it would be right for me to try to be the captain that steers our country to its next destination.

This is not a decision I have taken lightly. But I do believe it’s in the national interest to have a period of stability and then the new leadership required.

There is no need for a precise timetable today. But in my view we should aim to have a new prime minister in place by the start of the Conservative party conference in October.

The recriminations in the Labour party continue. Former EU Commissioner and Labourcabinet member Peter Mandelson has accused Jeremy Corbyn of sending “muted” and “mixed messages” on the EU.

Speaking on Sky News he said: “My feeling about the Labour party is that it is drifting without guide map, compass, or strong voice. The problem for Labour voters during this entire referendum is that most of the time, most of them did not know what the Labour party’s position was.”

Mandelson said that two weeks ago he warned Labour’s deputy leader Tom Watson and general secretary Iain McNichol that Labour supporters were not backing remain.

He said: “When they really set to and started galvanising the party in the way they did, we still had a situation where at best Jeremy Corbyn’s voice was curiously muted and when he did say anything there seemed to be mixed messages to Labour voters.”

 

David Cameron stands next to the Leader of the Liberal Democrats, Tim Farron on Wednesday. Photograph: Facundo Arrizabalaga/EPA

 

LibDem leader Tim Farron said the result of the referendum left Cameron no choice but to resign.

In a statement he added: “In this immediate period, the government must act quickly to steady the economy, reassure the markets, and immediately set a new course.
“Greater instability will lead to job uncertainty, falling investment, and greater pressure on public services. 
“There is no doubt this is going to be an incredibly testing, difficult and fractious time.

David Cameron speaks to the press in front of 10 Downing Street. Photograph: Adrian Dennis/AFP/Getty Images

 

“David Cameron has become the latest Conservative leader to fall victim to his party’s dangerous obsession with Europe. The Conservative’s political maneuvering has taken our country to the brink, and today we have toppled over the edge.”

Here is the key quote from Cameron, where he announces his resignation.

I was absolutely clear [in the referendum] about my belief that Britain is stronger, safer and better off inside the European Union. And I made clear the referendum was about this and this alone, not the future of any single politician, including myself.

But the British people have made a very clear decision to take a different path and as such I think the country requires fresh leadership to take it in this direction.

I will do everthing I can as prime minister to steady the ship over the coming weeks and months. But I do not think it would be right for me to try to be the captain that steers our country to its next destination.

This is not a decision I have taken lightly. But I do believe it’s in the national interest to have a period of stability and then the new leadership required.

There is no need for a precise timetable today. But in my view we should aim to have a new prime minister in place by the start of the Conservative party conference in October.

 

He says he is very proud of what he has done as prime minister.

He says he has always thought you have to confront big decisions, not duck them.

He formed a coalition, delivered a referendum in Scotland and gave the public a referendum on Europe.

He fought the referendum with head and heart.

The referendum was not about him, he says.

But the British people have decided to follow another path. So they need a new prime minister.

  • Cameron says he will resign as prime minister.
  • He will do what he can to “steady the ship”.
  • He says he is not announcing a timetable today, but a new prime minister should be in place by the start of the Conservative conference.
  • He says he thinks the new prime minister should decide when to trigger the article 50 renegotiation process. So he will not trigger it himself.
  • He says he would reassure markets and investors that the economy is fundamentally strong.

  • And he would reassure Britons living abroad, and EU nationals here, that there will be no immediate changes.

  • He says he will involved the governments of Scotland, Wales and Northern Ireland in the renegotiation.

 

PİYASALARDA İNGİLTERE SARSINTISI

24 Haziran 2016 09:48a

Karar Sonrası Herkes Döviz Bürolarına Koştu

24 Haziran 2016 10:39İngiltere'deki referandumda AB'den çıkış kararına işaret eden sonuçlarla dolar kuru bu sabah ilk işlemlerde 3 TL'nin üzerine çıktı, borsa sert satışlarla açıldı.

Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi güne yüzde 5.02 düşüşle 74 bin 73 puandan başladı. Bu düşüş Ağustos 2015'ten bu yana en sert düşüş olarak kaydedildi.

BIST Bankacılık endeksi yüzde 5,8 düşüşle son 1 yılın en sert düşüşünü yaşadı. BIST 100 endeksinde 98 hisse düşüş yaşarken 2 hisse değişmedi.

Dolar/TL, İngiltere'deki referandumda ayrılıkçıların önde gittiğine işaret eden sonuçların ardından erken saatlerde 3 seviyesinin üzerini test ederek bir ayın en yüksek seviyesini gördü, sterlin/TL ise Nisan 2015'ten beri en düşük seviyeye geriledi.

Önceki gün akşam saatlerinde 2.8731/2.8754 seviyesinde olan dolar/TL, en son 24 Mayıs'ta gördüğü 3.0015'e kadar yükseldikten sonra bu sabah 2.9680/2.9702 seviyesinden işlem görüyor.

Dün 4.2419 seviyesinden kapanan sterlin/TL ise 14 Nisan 2015'ten beri en düşük seviye olan 3.9205'e kadar geriledikten sonra aynı saatte 3.9789 seviyesinde.

Dün akşam saatlerinde 3.0669/3.0697 seviyesinde olan sepet bazında TL yine bir ayın en yükseği olan 3.16'ya yaklaştıktan sonra bu sabah 3.1084/3.1117, euro/TL ise 3.2488/3.2550 seviyesinde işlem gördü.

Analistler, Brexit kararının, bugüne kadar ters yönde pozisyon alan yatırımcılarda paniğe neden olduğunu ifade ederek, stop-loss (zarar kes) emirlerinin de çalışmasıyla fiyat hareketliliklerin oldukça sert olduğunu vurguluyor.

Bugün İngiltere Başbakanı ve yetkililerden gelecek açıklamaların piyasaların ana gündem maddesi olacağına değinen analistler, piyasalarda artan oynaklığın ardından merkez bankalarından gelmesi muhtemel açıklamaların da takip edileceğini kaydediyor.

İngiltere dün gerçekleşen tarihi referandum sonucunda Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma yönünde oy kullanarak ülkenin geleceğini belirsizliğe sürüklerken, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana daha fazla birlik olmayı hedefleyen Avrupa'nın bu çabalarına da büyük bir darbe vurdu.

Dünya finans piyasaları neredeyse tamamı sayılan oyların yüzde 51.8'e yüzde 48.2 ile ayrılık yanlılarının önde olduğunu göstermesiyle sert bir düşüş yaşadı.

 

İNGİLİZ STRELİNİ 1985'TEKİ SEVİYESİNE İNDİ

Sterlin, ilk sonuçların "kalma" yanlılarının zafer kazanma olalığına ilişkin güveni sarsması sonrası, yüzde 7.8 ile 2008'den bu yana en büyük gün içi düşüşünü gösterdi.

Sterlin dolar kuru akşam ilk sonuçlarla 1,50 seviyesindeydi fakat Brexit ihtimali güçlenince sabah saatlerinde 1,34'e kadar geriledi. Bu rakam en son Sterlin/dolar kurunda en son 1985'de görüldü.

Güvenli liman olarak algılanan Japon Yeni ise bu sabah 31 önemli para biriminin tümü karşısında güç kazandı ve yatırımcıların güvenli liman alımlarını artırmaları sonucu, yendeki yükselişe ABD Hazine tahvilleri ve altın da katıldı.

ALTININ GRAM FİYATI TÜM ZAMANLARIN REKORUNU KIRDI

Ons altın, Brexit kararının ardından yatırımcıların risksiz varlıklara yönelmesi ile sert bir şekilde yükselişe geçerek 1.358 doları görmesinin ardından kazançlarının bir kısmını geri vererek saat 09.20 itibarıyla önceki kapanışa göre yüzde 4,9 artışla 1.318 dolar seviyelerinde dengelendi.

Gram altın ise ons fiyatı ve dolar kurundaki artışla 130,4 lira ile tüm zamanların en yüksek seviyesini görmesinin ardından şu dakikalarda 125 liradan alıcı buluyor.

Analistler, Brexit kararının, bugüne kadar ters yönde pozisyon alan yatırımcılarda paniğe neden olduğunu ifade ederek, stop-loss (zarar kes) emirlerinin de çalışmasıyla fiyat hareketliliklerin oldukça sert olduğunu vurguluyor.

Bugün Brexit ile ilgili yetkililerden gelecek açıklamaların piyasaların ana gündem maddesi olacağına değinen analistler, piyasalarda artan oynaklığın ardından merkez bankalarından gelmesi muhtemel açıklamaların dafiyatlamalar üzerinde belirleyici olabileceğini kaydediyor.

Analistler, teknik açıdan gram altında 130 lira seviyesinin direnç, 120 seviyesinin destek konumuna gelebileceğini belirterek, altının ons fiyatında ise 1.345 dolar seviyesinin orta ve uzun vadeli kritik direnç konumunda olduğunu dile getiriyor.

Kapalıçarşı'da şu dakikalarda çeyrek altın 205 lira, Cumhuriyet altın ise 837 liradan satılıyor.


Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Haziran.2016 - okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb E.mail: okkesb@telmar.net,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,-okkesb@gmail.com,

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Haziran.2016 - okkesb61@gmail.com,

Diğer Haberler

  • DARBE KİMDEN GELİRSE GELSİN KARŞIYIZ..
  • TRABZONLULAR BİRLEŞİNİZ
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI…
  • KUL VE MAHLÛKAT HAKKI..
  • ADAM OLMAK–OLAMAMAK VE GAZETECİLİK
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI..
  • DERNEKLER KANUNUNA MUHALEFET
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP