30.YILDÖNÜMÜNDE ÇERNOBİL FACİASI

30.YILDÖNÜMÜNDE ÇERNOBİL FACİASI

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

30. YILDÖNÜMÜNDE ÇERNOBİL FACİASI


http://www.medyagunebakis.com/haber_detay.asp?id=6424&hadi=YEN%DD%20%C7ERNOB%DDL%92LER%20OLMASIN.!&menuno=42

çArşı KANSERE KARŞI

“Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.”

Bunca kötülükten sonra teşekkür ediyorsa Kâzım, elbette bir bildiği vardır. Gözyaşı kardeşliktir, gözyaşı yürek ister.

O saatten sonra ne maç, ne küfür, ne saha kalır.!

Yeryüzünde ‘skorsuz’ biten tek maç da bu olur. Kâzım belki de böyle bir tutku ve kardeşlikten söz etmiştir.

Bir cenaze gider evlerden ırak, bir cenaze gider evlere şenlik…
Kefene sarılı adam zamana takmıştır sözlerini.

Konuşmuştur bir vakit…
Dalga gibi hırçın, kuş tüyü kadar yumuşak, umut kadar ışıl ışıl bir iz bırakmıştır:


“Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar’a, ateş hırsızlarına, Ernesto ‘Çe’ Guevara’ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz…

Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük.

Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük.

Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.”


BİR CENAZE GİDER, KALABALIK, MAHŞER GİBİ…


Kanser; eski, siyah-beyaz bir filmin en hüzünlü sahnesi gibi mi sarar vücudu.?

Kanser; radyasyondan hızlı mı yayılır.?

Kanser; küçücük bir kurdun taze bir inciri çürüttüğü gibi çabuk mu tüketir bedeni.?

Öyle yapar besbelli…

DOST GÜLÜŞÜNDE TEMİZ BİR DÜNYA 
Kâzım Koyuncu, sesleri aynı, sözleri ayrı türkülerin kardeşçe ve el ele söylendiği bir dünya hayal etmiştir… Dost gülüşünde temiz bir dünya…
Bu nedenle ahir ömrü boyunca, kendine uymayan ikiyüzlü duruşa karşı yumruğunu hırçınca kaldırmış ve ıslığını sıktığı dişlerinin arasından çalmıştır.
Koyuncu, muhaliftir… İnsanı olduğu kadar doğayı kirletenleri de eleştirmiştir.

Global değerlerin ahlaksız çarklarında işbirlikçi naralar atanlara postanın en sertini koymuş, bir kez bile olsun gitarının teline şan ve şöhret kaygısıyla penasını dokundurmamıştır.

HAYATIN TRAJİKOMİK TARAFI 
Koyuncu, Çernobil faciasından sonra tavşankanı çayı, “Bize bir şey olmaz.!”

Nidasıyla höpürdeten Bakan’ın, günü kurtarmak için halka yalan söyleyen ‘günübirlik’ siyasetçinin tam karşısında olmuştur.
Çernobil faciasının ardından, iş bilir siyasetçinin söylediğinin aksine Karadeniz’de kanser öyküleri çoğalmaya başlamıştır. Sanatçı kimliğini, başkaldırı ezgileriyle jelatinleyen Koyuncu, kendisi gibi duyarlı olanlarla birlikte böylece harekete geçmiştir.

Kampanyalara katılır. Felakete kayıtsız kalan dönemin yöneticileri hakkında suç duyurularında bulunur.
Hiç çekinmeden kanserden çok korktuğunu da dile getirmiştir. Hayatın trajikomik bir tarafı vardır. Koyuncu, kanserle ve ‘kanserli hücreyle’ mücadele ederken kanser olur…
Gerisi bir mahşer yeridir…

‘KARADENİZ BAĞRINA TAŞ BASTI' 
Uçakla İstanbul’dan Trabzon’a getirilen Kazım Koyuncu’nun cenazesi buradan da memleketi Hopa’da toprağa verilmek üzere yola çıkarılır.

Ailesi, dostları ve yakınları tabutunun peşi sıra ilerlemektedir. O gün Karadeniz’in dalgaları her zamankinden daha hırçın, havası her zamankinden daha pusludur.
Aynı günlerde, sahilde yol çalışması yapılmakta, kocaman iş makineleriyle iri kayalar bir uçtan öteki uca taşınmaktadır. Manzara bu şekildeyken, duruma en uygun sözü, Kâzım Koyuncu’nun kadim dostu Sunay Akın söylemiştir…
“Karadeniz bugün o kadar hüzünlü ki bağrına taş basıyor.!”

UMUT DEVAM EDER
İlginçtir ve her şeye rağmen umut vericidir. O günkü kalabalık henüz dağılmamış, bilakis çok daha fazla olmuştur.!

Kâzım Koyuncu’nun dostları bugün de doğaya ve insana indirilmesi planlanan darbelere, hiçbir şeyden ders alınmadan Karadeniz’de kurulması için uğraşılan termik santrallara ve HES’lere karşı kol kola, bir arada mücadeleyi sürdürmektedir. O mücadeleden Gezi, o mücadeleden büyük bir direniş öyküsü çıkmıştır.!

KÂZIM TRABZONLU’YDU

Kâzım Koyuncu, hayatı boyunca Trabzonspor formasını hiç üzerinden çıkarmamıştır. Tabutunun üzerinde bile ‘10 numara’ bordo-mavi bir forma konulmuştur.
Trabzonspor taraftarı da tıpkı Kâzım Koyuncu gibi başka türlü düşünür. Haksızlığa tahammülsüz ve her koşulda rengine bağlıdır.
Bununla birlikte futbol gibi hayatı da Trabzonspor taraftarı gibi bambaşka bir perspektifte değerlendiren bir başka grup daha vardır.

Beşiktaş takımı denilince, son demde kendine bile karşı olduğunu deklare eden çArşı akla gelir. “Gezi’nin Michelangelo’su” çArşı.!

O MAÇTA NE OLDU.?
İki takımın taraftarı Kâzım Koyuncu’nun ölümünden kısa bir süre sonra Trabzon’da karşılaşır.
Doğal olarak tribün üstünlüğü Trabzonspor taraftarındadır. Beşiktaşlılar maç boyunca, üzerlerine yıldırım gibi düşen Trabzon taraftarının baskısını bertaraf etmekte zorlanır. Ancak işin iyice zıvanadan çıkıp Trabzon taraftarının dizginlenemez bir noktaya geldiği sırada siyah-beyazlı tribünlerde bir hareketlenme olur. Büyük bir pankart, ağır ağır, dalga dalga açılır: ‘çArşı kansere karşı’
Önce bir uğultu, sonra derin bir sessizlik yaşanır. Gözyaşı kardeşliktir. Gözyaşı yürek ister. O saatten sonra ne maç, ne küfür, ne saha kalır.!
Yeryüzünde ‘skorsuz’ biten tek maç da bu olur. Karadeniz’in hırçın dalgaları, horonu, ezgileri ve bin bir rengiyle büyüyüp Trabzonspor’a gönül veren Kâzım Koyuncu, belki de böyle bir tutku ve kardeşlikten söz etmiştir.

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Nisan.2016okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ –– okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb ––––––– E.mail: okkesb@telmar.net,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,- okkesb@gmail.com,

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Nisan.2016okkesb61@gmail.com,


KARADENİZ'DE ÇERNOBİL GERÇEĞİ

ODTÜ'lü İki Bilim İnsanı Prof İnci Ve Ali Gökmen Yıllar Sonra Acı Gerçeği Bir Kez Daha Gözler Önüne Serdiler..

Çernobil'in Karadeniz'e etkileri panelinde konuşan ODTÜ'lü İki bilim adamı prof İnci ve Ali Gökmen yıllar sonra acı gerçeği bir kez daha gözler önüne serdiler..

ETKİSİ AZALTILAMADI

Ankara'da bu yıl  2.si düzenlenen Her yönüyle Trabzon etkinliği çerçevesinde düzenlenen panelde konuşan iki profesör karı koca Gökmenler acı gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi.

ODTÜ"lü kara koca iki bilim insanı Prof Dr Ali Gökmen ile Prof İnci Gökmen Çernobil"in doğu Karadeniz'e etkileri konusunda riski azaltacak hiçbir tedbirin alınmadığını panelde resmen açıkladı. 

İki bilim insanı o dönemde bazı verilerin kamu yararı gözetilerek tehlikenin boyutunun açıklanmaması konusunda da fikir birliği oluştuğunu söyledi..

Atatürk Kültür Merkezindeki panelde konuşan  ODTÜ'lü iki bilim insanı Prof Ali Gökmen ile Prof İnci Gökmen olayın yaşandığı günden bu güne kadar  Karadeniz"de bir çok bilimsel araştırma yaptıklarını belirterek "Bir kere şunu kabul edelim riski azaltma konusunda ciddi hiçbir çalışma yapılmamıştır. Çernobil Karadeniz'i etkilemiştir. Kamu yararı gözetilerek bu gerçek halktan saklanmıştır. Dedi.

TRİOD BEZİ KANSERİ ARTTI

Çernobil'in ve Karadeniz'e etkileri panelinde bazı verilerle somut bilgileri ortaya koyan ODTÜ'lü  Profesör İnci Gökmen'ler özellikle Hopa , Rize ve Trabzon'da Troid bezi kanserinde artışın Çernobil faciası ile direkt olarak  alakalı olabilir Çernobil'in etkilerinin azaltılması ile ilgili olarak çok ciddi bir çalışma yapılmadı.

Elde bir veri yok denilerek Çernobil'in etkilerinin azaltılması ile ilgili olara o dönem ortaya çıkan vurdumduymazlığın üstü kapatılmamalıydı. Kazanın meydana gelmesinden sonra bilim insanları olarak birçok uyarılarda bulunduk. Bu uyarılar hiç ciddiye alınmadı" dedi

İNCİ GÖKMEN'DEN ERDÖL'E CEVAP

Paneli yönetin Ak Parti Trabzon milletvekili Prof Dr Cevdet Erdöl panelin soru cevap bölümünde sigaranın tehlikelerine dikkat çekti. Paneli yöneten Erdöl, Çernobil'e dayalı ciddi bir kanser artışından söz edilemeyeceğini belirterek elde kesin bir veri yok dedi.

Bunun üzerine Erdöl'e müdahale eden Prof Dr İnci Gökmen Türkiye'de hiçbir ciddi veri tabanının bulunmadığını belirterek "Bu konuda elde ciddi veri yok demekle, Çernobil'in insan sağlığına zararı yoktur manasını çıkarmamak gerek. Sigara ve tıptaki radyasyonun Çernobil faciasının yaydığı radyasyonla eş değer tutulması da bilimsel bir yaklaşım tarzı değildir..

ALİ GÖKMEN TEHLİKE FARK EDİLMEDİ

Panelde acı gerçeği bir kez daha gözler önüne seren Prof Ali Gökmen Çernobil'in besin zinciri içine de girdiğini belirterek İnsanlara değil doğaya olan zararları ve  buna paralel olarak bitkiler ve ağılarla ilgili olarak ciddi sıkıntılar ortaya çıktı. Bunlar fark edilmedi. Dedi

Panelde Prof Ali Gökmen Çernobil nükleer santrali gibi Trabzon'a çok yakın Ermenistan'ın Türkiye sınırında sınırında çok eski teknoloji ile hala üretim yapan Metzamoor nükleer santralinin de her an Çernobil gibi kaza olabilir.

Bu konuda kesinlikle Ermenistan devleti ile Türkiye'nin ciddi olarak masaya oturması ve oradaki santralin güvenirliliği konusunda karşılıklı güven tazelemeleri gerekiyor. Diplomatik ilişkilerin olmaması Türkiye'nin  Metpoozor santralindeki  hakkı olan güvenirlilik araştırma yapmasını engelliyor. kesinlikle Ermenistan ile nasıl ilişki kurulursa kurulsun bu nükleer santral masaya yatırılmalı dedi..

KAMU YARARI DİYE GİZLİ TUTULDU

Karı koca Profesörler YÖK  tarafından Çernobil'in sonuçları ile ilgili hazırlanan raporların kamu yararı gözetilerek kamuoyunu duyurulmaması gibi bir ikazla da karşılaştıklarını ilk kez dünkü panelde açıkladılar. Bu arada her iki profesör  karı koca, Çernobili'n yakınlarında radyasyonun insanlara etkilerini gösteren fotoğrafları da ilk kez Türkiye kamuoyuna gösterdiler.

Profesör Gökmenler panelde gösterdikleri fotoğrafları ile bir büyük tehlikeye dikkat çekerken, panele katılanların bir çoğu gördükleri korkunç fotoğraflar karşısında adeta şaşkına döndü.

Öte yandan prof Ali Gökmen, sadece Türkiye'de değil Dünya sağlık teşkilatı ile Dünya Atom enerjisi kurumunun da karşılıklı olarak çernobil'in insan sağılığına etkilerini somut olarak ortaya koyan verileri dünya insanlığına açıklanmaması yönünde bir anlaşmaya vardıklarını açıkladı..

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Nisan.2016okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ –– okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb ––––––– E.mail: okkesb@telmar.net,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,- okkesb@gmail.com,

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Nisan.2016okkesb61@gmail.com,

 

 

 

 

Diğer Haberler

  • BOEİNG WHİSTLEBLOWER JOHN BARNETT
  • DÜNYA KADINLAR GÜNÜ'NDE KADINLARA
  • WUHAN TIANHE AIRPORT TAXI GUIDES
  • ORTADOĞU’DA VEKÂLET SAVAŞLARI.!
  • *IŞIK BİNYILI* *THE LİGHT MİLLENNİUM* TÜYAP KİTAP FUARINDA
  • BEREN KAYALI & GENÇ GİRİŞİMCİ & TÜRK MUCİT
  • KARSU DÖNMEZ MEMLEKETİNİ UNUTMADI
  • TURKEY LETTER GIVEN TO BIDEN FROM 27 US SENATORS
  • RUSYA BİZE NE YAPTI, NE YAPMADI.?
  • JAMES WEBB SPACE TELESCOPE GODDARD SPACE FLIGHT CENTER
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP