MİMAR SİNAN’I YENİ BİR SOLUKLA ANLAMAK.!

Mimar Sinan Ölümünün 428. Yılında Süleymaniye’de Mezarı Başında Mimarlar Odası Yönetici Ve Üyeleri Tarafından Anıldı.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

MİMAR SİNAN’I

YENİ BİR SOLUKLA ANLAMAK.!

Mimar Sinan Ölümünün 428. Yılında Süleymaniye’de Mezarı Başında Mimarlar Odası Yönetici Ve Üyeleri Tarafından Anıldı.

Mimarlar Odası yayınladığı bildiri ile Mimar Sinan’ı anarken, büyük kentsel müdahaleleri ve rant odaklı gelişimleri de kaygı ile izleklerini vurgulayarak,  herkesi mimarlığa, kültür mirasına, insan yaşamına ve çevreye saygıya davet etti.

Ölümünün 428. yılında Mimarlar Odası’nın tüm birimlerince anılan Mimar Sinan’ın, Süleymaniye Külliyesinde bulunan mezarı başındaki anma etkinlikleri bu yıl Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun bölgedeki ziyareti nedeniyle alınan güvenlik önlemlerini geçmeyi başarabilen mimarlar, mimarlık öğrencileri ve yurttaşlar tarafından güçlükle gerçekleştirildi.

428. ölüm yıldönümü dolayısı ile Mimarlar Odası, Mimar Sinan’ın, Süleymaniye Külliyesi’nde bulunan mezarı başında anma etkinliği düzenledi.

Mimarlar odası bir bildiri yayınlayarak, Mimar Sinan’ı andı.

Yayınlanan bildiride, “Yüzyıla yaklaşan yaşamı boyunca tasarlayıp gerçekleştirdiği, her biri dünya mimarlığına esin kaynağı olan eşsiz yapıtlarıyla ülkemizin ve toplumumuzun kültür elçisi olan büyük usta Mimar Sinan’ı ölümünün 428. yılında saygıyla anıyoruz.” ifadeleri yer aldı.

Mimar Sinan’ın Anadolu’nun yanı sıra, Balkanlar’dan Yakın Doğu’ya kadar geniş bir coğrafyada yapı sanatı ve mimarlık kültürünü harmanlayarak eriştiği sentezle çağının özgün ve görkemli mimarlığını yarattığı vurgulanırken, Süleymaniye ve Selimiye Külliyeleri’nin UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde yar aldığı hatırlatıldı.

“Sinan’ın bıraktığı bu miras, bizler için bir yandan kent bütünlüğü içinde korunması gereken görkemli anıt yapılar, diğer bir yandan da her baktığımızda mimar olarak kente ve topluma karşı sorumluluklarımızı hatırlatan tarihsel belgelerdir.” saptamasında bulunan Mimarlar Odası’nın  “büyük kentsel müdahaleleri ve rant odaklı gelişimleri de kaygı ile izleklerini belirtti.

BİLDİRİDEKİ İFADELER

“Büyük usta Sinan’ın eşsiz mirası olan yapılara sahip ülkemizde ve kentlerimizde; mimarlık, yapı sanatı ve kültürü ile şehircilik ve planlama adına ortaya konan büyük kentsel müdahaleleri ve rant odaklı gelişmeleri kaygıyla izliyoruz.

Mülkiyet hakkı, barınma hakkı gibi Anayasal hakları hiçe sayarak insanları yerlerinden eden kentsel dönüşüm ve acele kamulaştırma kararları, kentsel yıkım ve tahribat nedeniyle oluşturulan toplumsal sorunlar, mimarlık kültürümüz ve birikimlerimiz açısından kabul edilemez uygulamalardır.

Kültür varlığımız olan yapılara yönelen hoyratça tutum, toplumumuzun geçmişiyle bağını kopartmakta, kültürel kimliklerimizi yok etmektedir. Ayrıca, çağın bilimsel düzeyine, yapı teknolojisine, estetik algısına, yaratıcı potansiyeline uygun olmayan, geçmişe de haksızlık eden ve taklitçiliği dayatan mimarlık anlayışı da reddedilmesi gereken merkezi politikalardır.

Usta Sinan’ı, kültürümüze ve uygarlık tarihine yapmış olduğu katkıları nedeniyle saygıyla anarken, başta karar vericiler olmak üzere herkesi mimarlığa, kültür mirasına, insan yaşamına ve çevreye saygıya davet ediyoruz. Yönetimlerin yüzyıllar içinden yoğrularak, harmanlanarak gelişmiş olan kent kültürünün ve değerlerinin farkında olmasını diliyoruz. Bu bilinçle yöneticileri toplumun yaşam kalitesini yükseltmede başat güç olan nitelikli mimarlık için politikalar geliştirmeye ve bunları desteklemeye davet ediyoruz.”

HEM MİMAR HEM GİRİŞİMCİ

Büyük Usta Mimar Sinan’ın 428’inci ölüm yıl dönümünde TÜ Mimarlık Fakültesi’nde “Mimar Sinan’ı Yeni Bir Solukla Anlamak” adında bir panel düzenlendi.

Panelde konuşan TÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burcu Özgüven “Burada çeşitli anıtsal binaları anlatıyoruz. Ancak aynı zamanda bir mimarlık örgütlenmesinden de söz ediyoruz. Hassa Mimarlar Ocağı diye andığımız ve Türkiye’deki ilk mimarlık örgütlenmesi olan geniş kapsamlı bir organizasyondan bahsediyoruz” dedi.

TÜ - Trakya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Edirne Belediyesi ve Mimarlar Odası Edirne Temsilciliği’nin iş birliğiyle ölümünün 428’inci yıl dönümü kapsamında Mimar Sinan anıldı.

Mimar Sinan Haftası kapsamında çeşitli etkinlikler yapılırken, TÜ Mimarlık Fakültesi’nde gerçekleştirilen “Mimar Sinan’ı Yeni Bir Solukla Anlamak” panelinde Sinan’ın eserleri katılımcılara tanıtıldı. Sinan’ın eserlerinin akademik anlamda incelenmesi adına düzenlenen panelin sunumunu ise Sofya Mimarlık Mühendislik ve Jeodezi Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Emil Momchilov Yordanov üstelendi.

Programa başta Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Selçuk Çakır, TÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Burcu Özgüven, Mimarlar Odaları Birliği Edirne İl Koordinasyon Kurulu Temsilcisi Nihat Çolak olmak üzere öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Açılış konuşmasını üstlenen Mimarlar Odası Edirne Temsilciliği Başkanı Emin Parlakçı, Mimar Sinan’ı anmayı sürekli hale getirmek istediklerini kaydederek, “Bugün burada Edirne Belediyesi, Trakya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Mimarlar Odası Edirne Temsilciliği olarak Mimar Sinan’ı 428’inci ölüm yıl dönümü için bir araya geldik. Bu etkinlikler çerçevesinde çeşitli programlar düzenlendik.

Bugün düzenlediğimiz panelle Mimar Sinan’ın eserlerini akademik düzeyde yeni bir bakışla yorumlayıp değerlendirmeyi amaçladık. Mimar Sinan’ı anmayı sürekli hale getirerek, kurumsallaşmasını sağlamak ve etkisinin ulusal bir düzeye yükselmesini arttırmak olanaklı görünmektedir” ifadelerini kullandı.

ÖZELEŞTİRİ

Ardından kürsüye gelen günün anlam ve önemini yapmak üzere TÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burcu Özgüven ise özeleştiride bulundu.

Özgüven, Sinan’ın ne kadar tanıtıldığını, eserlerinin ne kadar irdelendiğini sorarak, gelecek kuşaklara Sinan’ın daha iyi tanıtılması gerektiğinin altını çizdi.

Trakya sınırları içerisinde Sinan’ın eserlerinin tanıtılması gerektiğine de vurgu yapan Özgüven, “Bugün 1932 yılından itibaren Mimar Sinan’ı Anma Günü olarak kutlanmaya başlandığını biliyoruz.

Bu Kutlamanın İlk Başlangıcını Mustafa Kemal Atatürk Önermiştir.

Öncelikle Sinan’ın büstünün yapılması Sinan’ın eserlerinin araştırılması ile ilgili direktifleri kendisi vermiştir. Daha sonra Sinan ile ilgili araştırmalar başladı ve günümüze kadar ulaştı. Sinan’ı ne kadar tanıyoruz.?

Aslına bakarsanız bu soruyu sorarken yeni kuşaklara bu sorunun cevabını tam anlatabiliyor muyuz diye düşünmek gerek. Çünkü Sinan ile ilgili kapsamlı araştırmalar 1970’li yıllardan sonra başladı. Sinan’ın tabi ki çeşitli yönleri var. Sadece büyük ve anıtsal binalar yapan değil aynı zamanda bir teşkilatçılık özelliği de var.

Mesela imparatorluk coğrafyasına yayılmış Sinan dönemini anlatırken büyük bir coğrafyadan bahsediyoruz. Burada çeşitli anıtsal binaları anlatıyoruz. Ancak aynı zamanda bir mimarlık örgütlenmesinden de söz ediyoruz.

Hassa Mimarlar Ocağı diye andığımız ve Türkiye’deki ilk mimarlık örgütlenmesi olan geniş kapsamlı bir organizasyondan bahsediyoruz.

Bütün imparatorluk coğrafyası içerisinde binlerce mimarın seferber olduğu ve imparatorluk üslubu ortaya çıkmıştır.

Bu da Sinan’ın eseridir aynı zamanda. Bu durumda Sinan yalnızca bir mimar değil bir girişimci, bir organizatördür. Bunun dışında Sinan’ı tanırken kendisinin çeşitli eserlerini inceliyoruz.

Ancak bunu ne kadar doğrulukta yapabiliyoruz.?

Rölövelerini ne kadar hassasiyetle alabiliyoruz bunlar da bir başka soru doğuruyor.

Nitekim Selimiye’nin rölövelerinden biliyoruz ki yakın zamanda çalışmaya başladık.

Sinan’ı ne kadar tanıyoruz diye sorarken kendisini gelecek kuşaklara da ne kadar anlatabiliyoruz sorusu da karşımıza çıkıyor.

Genç kuşaklar Sinan’ı hem ulusal hem de uluslararası platformda tanımalı. Son olarak da turizmde yerimiz nedir.?

Bunu da sormak gerek. Sinan’ın köprülerini, kervansaraylarını, medreselerini ne kadar tanıtabiliyoruz.?

Örneğin Trakya sınırları içerisinde Sinan’ın yapıları ne kadar tanıtılıp korunabiliyor.?

Bunları da sormamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

Programa katılan Belediye Selçuk Çakır da Sinan’ın sözlerinden alıntı yaparak, “Burada bu şekilde hitap etmek benim için de anlamlı. Ben daha önce öğrenci arkadaşlarıma söylüyorum. Sizlerin Öğrenci İşleri Daire Başkanınız idim. Şimdi bu göreve devam ediyoruz.

O yüzden sizin karşınızda konuşmak biraz zor siz benim öğrencilerimdiniz. (Dünya durdukça bunları görecek zevk sahiplerinin çabamın ciddiyetini göz önünde bulundurarak insaf ile bakacaklarını ve hayırlı dualarla anacaklarını umarım inşallah) demiş Mimar Sinan.

Güzel bir giriş vardı. Mimar Sinan’ı anlamak. Halen anlamamışsak ne yazık bize ama anlatmaya da devam etmek gerekiyor” dedi.

Konuşmaların ardından Sofya Mimarlık Mühendislik ve Jeodezi Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Emil Momchilov Yordanov sunumunu yaptı. 


Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Nisan.2016 - okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb E.mail: okkesb@telmar.net,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,-okkesb@gmail.com,

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Nisan.2016 - okkesb61@gmail.com,


MİMAR SİNAN'IN MATEMATİĞİNİ ÇÖZMEK.!

Mimarı Sinan'ın Osmanlı'dan Bugüne Ulaşan Tarihi Eserlerin Matematiği Çözülebildi mi.?

Türkiye Tarihi Eserlerine Restorasyon Danışmanlığı Yapan Vahit Okumuş, 25 Yıllık Araştırmalarının Sonucunu Aldı mı.?

Başta İstanbul olmak üzere Türkiye'nin  pek çok ilindeki tarihi yapıların restorasyonunda danışmanlık görevinde bulunan  Vahit Okumuş, 25 yılını adadığı araştırmalar sonucu, Osmanlı'dan günümüze ulaşan  tarihi eserlerin mimarı Sinan'ın matematiğini çözmeyi başardığını kaydetti.

 Türkiye'de tarihi eser restorasyonu denildiğinde akla ilk gelen  isimlerden Okumuş'un mesleki anlamda hayatını adadığı iki konu, Sinan ve  tarihi eser restorasyonu. Okumuş, tarihi eserlerin aslına uygun restore edilmesi adına, kimi  zaman karşısına çıkan bürokratik engellerle de sonuna kadar mücadele ettiğini  anlattı.

Mesleğine aşık bir inşaat mühendis olmasının,  yanı sıra Mimar Sinan  uzmanı olarak tanınan Okumuş, Sinan, ne mühendis ne de bir mimardır. Bu iki  unvana sığmaz çünkü o bir filozoftur dedi.

Hayatını, Mimar Sinan'ın eserlerindeki matematiği çözmeye adayan ve  tek arzusunun üniversitelerde, eski eser mühendislik bölümü kurularak, Mimar  Sinan'ın tekniğinin genç mühendis adaylarına öğretilmesi olduğunu belirten Vahit  Okumuş, Mimar Sinan'ın 428. ölüm yıl dönümünde, 25 yılını adadığı araştırmalarını  anlattı.



Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Nisan.2016 - okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb E.mail: okkesb@telmar.net,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,-okkesb@gmail.com,

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Nisan.2016 - okkesb61@gmail.com,

Diğer Haberler

  • HZ. MUHAMMED'İN HIRKASINA SÜRTÜLEN DESTİMALLER
  • ŞEYHİMİZ, ŞIHIMIZ ÇOK, FİLOZOFUMUZ YOK.!
  • BEYAZ KÜRTLERİN GİZLİ İKTİDARI
  • BÜYÜK YAHUDİ GÖÇÜNÜN GERÇEK HİKÂYESİ
  • 74 YILLIK FAİLİ MEÇHUL: NURİ KİLLİGİL PAŞA
  • BUGÜN GÜNLERDEN ÂŞIK VEYSEL
  • CHESTER PROJESİ, OLTADAKİ BALIK TÜRKİYE
  • BAD-EL HARAB-ÜL BASRA.! & BAD-EL HARAB-ÜL TÜRKİYE.!
  • YENİ İSRAİL DEVLETİ KARADENİZ’DE KURULUYOR.!
  • SELANİK’TE BİR EVİN HİKÂYESİ
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP