TARİHİN İLK KADIN BİLİM ŞEHİDİ: HYPATİA

İskenderiyeli Hypatia; 370-415 Yılları Arasında İskenderiye’de Yaşamış Filozof, Matematikçi Ve Astronomdur.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

TARİHİN İLK KADIN BİLİM ŞEHİDİ: HYPATİA

İskenderiyeli Hypatia; 370-415 Yılları Arasında İskenderiye’de Yaşamış Filozof, Matematikçi Ve Astronomdur.

Hypatia, Bilinen İlk Kadın Matematikçi.

İskenderiyeli filozof Theon’un kızı. Babası tarafından yetiştirildi.

Engin bilgisi, olağanüstü zekâsı ve sağlam karakteri ile “erkekler dünyası” olarak bilinen bilim ve felsefe alanında zirveye çıktı.

Yüksek bilgisinin kendisine sağladığı benlik bilinci ile, yöneticilere karşı korkusuz davranıyor, erkeklerin toplantılarına katılmaktan hiç çekinmiyordu. 


Böyle bir kadının dönemin gericilerinin tepkisini çekmesi kaçınılmazdı.

Başrahip Cyril halkı Hypatia’ya karşı kışkırttı. İskenderiye’yi “şeytani büyü” ile etkisi altına alan Hypatia’yı öldürmek için Kilise’de yemin edildi.

MS 415’te bir yobaz güruhu tarafından sürüklenerek kiliseye götürüldü; çırılçıplak soyuldu, taşlanarak linç edildi ve parçalanmış cesedi yakıldı. 
Bilinen ilk kadın matematikçi Hypatia, bilinen ilk kadın bilim şehidi oldu.

İskenderiyeli Hypatia; 370-415 yılları arasında İskenderiye’de yaşamış filozof, matematikçi ve astronomdur. Ünlü filozof, matematikçi ve gökbilimci Theon’un kızıdır. Ayrıca güzelliği ile de ünlü bir kadındır.

Hypatia’nın yaşadığı dönemde, İskenderiye Roma’nın bir eyaletiydi. İskenderiye’nin en önemli özelliği ve ünü ise müzesi ve kütüphanesiydi.

Hatta hepimizin çok yakından tanıdığı matematikçi Öklid (Euclid M.Ö-300) bu merkezde yaşamıştır.

Hypatia, İskenderiye’deki Museion’da felsefe, matematik ve astronomi dersleri vermiştir. Hypatia çeşitli bilim dallarında çalışmıştır; özellikle çok iyi bir eleştirmen ve yorumcu idi.

Astronomik tablolar, appolonius konik kesitleri ve diophant üzerine yorumları vardır. Platon ve Aristotales’in tanıtılmasında dersleri etkili olur. Yeni-Platoncu okullarla bağlantı halindedir. Museion’da verdiği dersler ve konferanslar Hypatia’nın ününü arttırmıştır.
4’üncü yüzyılda roma imparatorluğu egemenliğindeki İskenderiye’nin ünlü kütüphanesine de müdürelik yapan bu zeki ve güzel kadının bilim dünyasındaki katkılarının hiçe sayılması ve linç edilerek öldürülmesi, üretken kadının baskıyla susturulmasının örneklerinden biridir.”Tarihte sık sık yaşandığı gibi cadılıkla suçlanarak çok tanrılı olduğu gerekçesiyle Hıristiyan dinine hizmet ettiğini sanan yobazlar tarafından acımasızca katlettirilmiştir. “Böylece Hypatia yok oldu ve ölümüyle Yeni Plâtoncu İskenderiye Eklektik Okulu da sona erdi. Hypatia’nın ölümü dünyanın bin yıl cehalet ve batıl inançlar bulutlarıyla kaplandığı Karanlık Çağların başlangıcını işaret etmiştir.”



Hypatia’nın katledilmesi yerleşik ataerkil düzenin kadın korkusunun, antik inançlara olan düşmanlığın ve daha önemlisi özgür düşünceye karşı düşmanlığının onlarca ama en vahşi örneklerinden biridir. Zeki kadını korkutucu bulan genel avam görüşün halen artarak yaşadığı da ayrı bir mevzuudur. ”Ölümünden bu yana hakkında birçok ülkede birçok roman/oyun/şiir yazılmış ve yaşamı bir efsaneye dönüştürülmüştür. Günümüze dek, bilim ve sanat alanında, güzellik ve bilgeliğin vücuda geldiği bir figür olarak yaşatılmıştır.
45 yaşındayken bu dünyadan göçüp giden İskenderiyeli Hypatia’nın sonu trajiktir. Ancak adını tarihe “düşünce ve aydınlanma savaşçısı” olarak yazdırır. “Eğer Hypatia yaşıyor olsaydı, muhtemelen ruhun cinsiyetsiz olduğunu ifade edip, özde tüm sorunların ve ihtiyaçların “ortak insan sorunları” olduğunu, bunları anlamak için felsefe yoluyla kendi bütünlüğünü kurmaya çalıştığını söylerdi. Doğru bildiğini yaşamaya çalıştığını geri kalan şeylerin de yaşamında karşısına çıkan, değiştirebildiği veya değiştiremediği bazı olaylar olduğunu söylerdi.

 

Hypatia dinsizlikle itham edilmiş, kurmuş olduğu siyasi ilişkiler düşmanlarının gözünü korkutmuş ve hakkında dedikodular ortaya atılmıştır. Yaşadığı dönem İskenderiye’de Hıristiyanlığın yayılmaya başladığı dönemdir. Çok tanrılığa karşı bir seferberlik ilan edilir, çok tanrılı tapınakların kiliseye devredilmesi söz konusudur. Bu durum şehirde ayaklanma çıkmasına neden olur. Asilerin başında Hypatia ile yakınlığı bilinen Olympius da vardır. Aslında Hypatia bu hareketin içinde değildir. Ancak Olympius ile olan yakınlığı karşı taraf için bir bahane olmuştur.

415 yılında, Petro’nun önderliğindeki Cyril’in keşişleri, Hypatia’nın ders verdiği Museion’un önünde toplanır. Pusuya yatan keşişler, Hypatia’nın arabasını durdurup etrafını sararlar. Giysilerini zorla çıkartarak onu bir kiliseye sokarlar. Koridorlarda sürükleyip sunağın önüne getirirler ve burada Pedro ve keşişler tarafından öldürülür. Öldürüldükten sonra bedeni sokaklarda sürüklenir, parçalara ayrılıp ve kütüphanesi ile birlikte yakılır.

Posted on Ekim 19, 2014

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Ocak.2016 – okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb E.mail: okkesb@telmar.net,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,-okkesb@gmail.com,

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Ocak.2016 - okkesb61@gmail.com,

Diğer Haberler

  • DARBE KİMDEN GELİRSE GELSİN KARŞIYIZ..
  • TRABZONLULAR BİRLEŞİNİZ
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI…
  • KUL VE MAHLÛKAT HAKKI..
  • ADAM OLMAK–OLAMAMAK VE GAZETECİLİK
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI..
  • DERNEKLER KANUNUNA MUHALEFET
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP