TRABZON-ERZURUM DEMİRYOLU

Trabzon Erzurum Demiryollarıyla Trabzon Limanı Keşfiyatı ve İhsaratının 1340 (1924) Senesi Zarfında İcrasına Dair 476 Numaralı Kanun

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

TRABZON-ERZURUM DEMİRYOLU

Trabzon Erzurum Demiryollarıyla Trabzon Limanı Keşfiyatı ve İhsaratının 1340 (1924) Senesi Zarfında İcrasına Dair 476 Numaralı Kanun

 

 

 

AKSAK DEMOKRASİMİZİN ÖKSÜZ ÇOCUĞU: DEMİRYOLLARIMIZ

Trabzon-Erzurum Demiryolu Projesinin Kaderi

Demiryolunu Anadolunun kalkınması için çok önemli bir altyapı olarak gören Atatürk Türkiye’si, bunu kara ve deniz yolu ile kombine bir şekilde geliştirmeyi planlıyordu. Bu yönde bir adım, 6 Nisan 1924 tarihinde çıkarılan ve Trabzon-Erzurum demiryolu hattının yapımını öngören 476 sayılı Kanun’da görüyoruz.

Eşsiz önder Atatürk 17 Eylül 1924’te Trabzon’daki bir konuşmasında bu projeye büyük destek vermiş ve aynen şu ifadeleri kullanmıştır:  “Efendiler (...), bu feyyaz, ahalisi zeki, müteşebbis, çalışkan olan Trabzonumuzu az zamanda dahile şimendiferle rabtolunmuş (bağlanmış) güzel rıhtım ve limanla techiz edilmiş görmek nuhbei âmalimdir (en büyük isteğimdir)...” Ne yazık ki; Atatürk’ün bu açık desteğine ve aradan geçen bunca yıla rağmen, bu demiryolu yapılamamış, hükmü pek çok hükümet tarafından yerine getirilmemiş olan bu yasa da 1988 yılında (mevzuatı ayıklama sözde reformunun kurbanı olarak) 3488 sayılı Kanun’la yürürlükten kaldırılmıştır.

Özellikle Karadeniz ve Doğuanadolubölgeleri açısından taşıdığı büyük önem ve yasama-yürütme ilişkileri  nedeniyle, Trabzon-Erzurum demiryolu yapımı üzerinde biraz daha durmamız gerekiyor.

Öncelikle şu genel tespitte bulunmamız herhalde yanlış olmayacaktır: Bu dönemde gelmiş geçmiş tüm hükümetler bu yasadan doğan görevlerini maalesef yapmamıştır.

Şöyle ki: Her yasa TBMM’nin hükümetlere bir talimatı, emridir. Burada hükümetlerin (yasada değişiklik olmadığı sürece) bir takdir yetkisi yoktur.

Çünkü Meclis’in çıkardığı her yasanın son maddesi veya genelde sondan bir önceki maddesi yetki hükmünü içerir.

Bu maddede, söz konusu yasayı hangi organın (genelde bakanlar kurulu) uygulayacağı belirtilir.

Örneğimizde bu hüküm, 476 sayılı Kanun’un 4. maddesindedir ve aynen şöyledir: “İşbu kanunun icrai ahkamına Nafia Vekili memurdur. (Günümüz Türkçesi ile; İşbu yasanın hükümlerini Bayındırlık Bakanı uygular.)” 

Diğer tüm yasalarda olduğu gibi, bu yetki ve görev maddesindeki hükmün “...isterse uygular”veya duruma göre  “...uygulayabilir”  şeklinde anlamak mümkün değildir.

Başka bir deyişle, TBMM’nin açık şekilde görevlendirdiği organın bu konuda takdir yetkisi olamaz.

Bu konuda tek istisna şu olabilir: Ekonomik/siyasi durumun gerçekten uygun olmaması halinde, ancak bir makul süreli  erteleme söz konusu olabilir.

Bu da; bütçe yasalarının o yıl uygulanmayacak yasalar cetveline bu yasanın da konulması veya ilgili kanunun yürürlük maddesini yeni bir kanunla değiştirmek suretiyle yapılabilir.

Acaba geçmiş hükümetlerin Trabzon-Erzurum demiryoluna başlamamak için böyle bir  mazereti  varmıydı.?

Bir süre için belki: Planlanmış diğer büyük yatırımlar, isyanlar, Chester Planı (*), 1929 dünya ekonomik buhranının Türkiye yansımaları ve II. Dünya Savaşı gibi sebeplerle, 1945 yılına kadar bu yatırım ağır tempoda yürütülebilir veya ertelenebilirdi.

Bu tarihten sonra ise; işin Atatürk’ün bir tür vasiyeti olduğu da düşünülürse ve ayrıca 1960’larla başlayan planlı dönemde demiryolu yapımına önem verilmesi ilkesinin planlarda yer almış olduğu hatırlanırsa, böyle bir mazeret söz konusu olamaz.

Teknik imkansızlıklar acaba bu yolun yapımında bir engel miydi.? Pek sanmıyoruz. Gerçi, o zamanlarda teknik imkânlar günümüzle kıyaslanmayacak ölçüde yetersizdi. Ancak, 1930’larda yapılan ve en zor güzergâhlardan olan Sivas-Erzurum demiryolu o yetersiz teknik malzeme ile (kazma, kürek, dinamit vd.) inşaa edilebilmişti.

 

Trabzon Bayburt Erzurum Demiryolu kanunu 17 Şubat - 14 Mart 1923

ERZURUM GAZETESİ

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fazıl Çelik, 'Trabzon üzerinden geçen tarihi İpek Yolunu canlandırmak üzere çağdaş ipek yolu güzergâhımızı yeniden tesis edebilir, uluslararası ticaretin önemli bir kısmını üzerimize çekerek Doğu Karadeniz'i tarihteki zenginliğine yeniden kavuşturabiliriz' dedi.

ULAŞIMA AKADEMİK YAKLAŞIM

Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Trabzon'un demiryolu macerasının yaklaşık bir asırdır devam ettiğini, Trabzon-Erzurum demiryolu hattının ilk olarak 1911'de gündeme geldiğini, tarihi süreç içerisinde bu konuda kanun çıkarılmasına rağmen demiryolu hattının bir türlü yapılamadığını belirtti.

İPEKYOLU GÜZERGÂHI

Türkiye üzerinden geçen tarihi ipek yollarının çeşitli nedenlerle önemlerini yitirdiğini, fakat 20. yüzyılın sonlarına doğru Doğru Karadeniz havzasında meydana gelen önemli gelişmelerin, bölgenin önüne paha biçilmez tarihi fırsatlar çıkardığını vurgulayan Çelik. Şunları söyledi: 'SSCB dağılmış, Tuna ve Ren nehirleri birleştirilerek Karadeniz'i Baltık Denizi ile Kuzey Denizi'ne, dolayısıyla Batı Avrupa ülkelerine bağlayan kesintisiz suyolu elde edilmiştir. Bu suyolunun en doğu ucunda bulunan Doğu Karadeniz limanları, tüm Kafkaslar ve Orta Asya ülkelerinin, Karadeniz suyoluna açılan kapıları konumundadır. Ancak, çağdaş ticaret koridorları kombine taşımacılığa uygun suyolu-demiryolu güzergâhları şeklinde gelişmiş olduğundan, bu limanların fonksiyonel olmaları ve uluslararası ticareti üzerlerine çekebilmeleri için eski Sovyet Demiryolu ağına entegre olmaları gerekiyor. Trabzon üzerinden geçen tarihi İpek Yolunu canlandırmak üzere, çağdaş İpek Yolu güzergâhımızı yeniden tesis edebilir, uluslararası ticaretin önemli bir kısmını üzerimize çekerek Doğu Karadeniz'i tarihteki zenginliğine yeniden kavuşturabiliriz.'

 //KARADENİZ HAVZASINA AÇILAN EN UYGUN KAPI

Çağdaş ipek yollarının, yani uluslararası ticaret koridorlarının, kombine taşımacılığa uygun suyolu-demiryolu güzergâhlarından geçtiğini belirten Çelik, şöyle devam etti:

'Doğu Karadeniz limanlarımızın Batum demiryoluna bağlı olmaması, Kafkaslar'dan Uzak Doğuya kadar çok geniş bir coğrafyaya demiryolu aracılığı ile uzanamama anlamına gelmektedir. Sarp Sınır kapısının açıldığı günden beri öncelikle Hopa Limanı'nın, 30 kilometre gibi çok kısa bir demiryolu bağlantısıyla Batum demiryollarına bağlanmasını, sonra bu demiryolunun Rize ve Trabzon limanlarına, hatta Samsun'a kadar uzatılmasını savunduk. Doğu Karadeniz limanları, İran'ın Karadeniz'e açılan kapısı konumundadır. İran'ın, Kafkaslardan geçmeyen en kısa Karadeniz-Tuna-Baltık yoluyla Avrupa bağlantısı Doğu Karadeniz üzerindendir. İran, Karadeniz'in doğusundaki en büyük limanlar olan Gürcistan'ın Batum ve Poti limanlarını kullanma konusunda anlaşmıştır ama Hopa ya da Trabzon Limanı'nın demiryoluyla İran'a bağlanması halinde bu güzergâh daha ekonomik olacak ve tercih edilecektir.'

Doğu Karadeniz limanlarının tercih edilen güçlü bir seçenek olabilmesinin, bu limanların demiryolu sistemlerine entegre olmalarıyla mümkün olabileceğini vurgulayan Çelik, 'Bu limanların içe bağlanmalarını gerekli kılan başka bir olgu da Türkiye'nin varını yoğunu harcadığı GAP Projesi'dir. GAP tarım ürünlerinin ve tarım ürünlerine bağlı sanayi ürünlerinin Karadeniz havzasına açılan en uygun kapısı Doğu Karadeniz limanlarıdır. Dolayısıyla bu limanların GAP Demiryoluna bağlantısı çok önemlidir' diye konuştu.

 

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Şubat.2015 - okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb web: http://www.trabmarder.org,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi, okkesb@telmar.net,

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Şubat.2015 - okkesb61@gmail.com,

 

 

TRABZON DEMİRYOLU HAYAL OLDU

Trabzon’a Her Seferinde Vaat Olarak Verilen Ve Bir Türlü Projesi Dâhil Hazırlanmayan Demiryolu Yine Başka Hayallere Kaldı.

Haber merkezimizin sürekli gündeme getirdiği ve bir türlü Trabzon bürokrasisinin harekete geçemediği bu proje rafa kalkarken Erzincan’ın ise bu yol için bastırdığı biliniyor.

İran ve Gürcistan üzerinden gelecek olan Demiryolu’nun Erzincan’a bağlamak isteyen o bölge bürokrasisi bu adımını gerçekleştirmek için tüm hızıyla caba sarf ediyor. TCDD genel müdürlüğü görevinden istifa eden Erzincanlı bürokrat Süleyman Karaman’ın ulaştırma bakanı olması beklenirken eğer bu adım gerçekleşirse Trabzon demir yoluna veda edecek.

Trabzon bürokrasisi ise sadece Milletvekili olmak için görevlerinden istifa etmeye devam ediyor.

 

 

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Şubat.2015 - okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb web: http://www.trabmarder.org,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi, okkesb@telmar.net,

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Şubat.2015 - okkesb61@gmail.com,

Diğer Haberler

  • DARBE KİMDEN GELİRSE GELSİN KARŞIYIZ..
  • TRABZONLULAR BİRLEŞİNİZ
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI…
  • KUL VE MAHLÛKAT HAKKI..
  • ADAM OLMAK–OLAMAMAK VE GAZETECİLİK
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI..
  • DERNEKLER KANUNUNA MUHALEFET
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP