SESİMİ ÇALMIŞLAR, ÇIĞLIKLARIM ÖKSÜZ…

Kelimelerim Bile Yarım Yamalak, Tüm Sesli Harfler Kırık Dökük Ve Sessizler Daha Sessiz…

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

SESİMİ ÇALMIŞLAR, ÇIĞLIKLARIM ÖKSÜZ…

Kelimelerim Bile Yarım Yamalak, Tüm Sesli Harfler Kırık Dökük Ve Sessizler Daha Sessiz…

Sesimi çalmışlar… Ben görmedim, duyan da yok… Hiç çalınmış bir sesi duyabilir mi zaten gerçeklere sağır kulaklar.?

Az ötede deniz üşüdü, söyleyemedim kimseye… Ya da söyledim duyulmadı…

Karanlık bir tünel… Yok, yok bir uçurumun başı… Yok dibi… Ama karanlık… Kör edecek kadar karanlık bir delik… Karadelik! Ayak sesleri yok… Gölge, çığlıklar, yarasaların kanat çırpışları var ama yok.!

 Önümde bir baston yürüyor, gri bir pardesünün elinden tutmuş… Yaşlılar, nefes alış veremeyişlerinden belli… Arada bir baston tekliyor, pardesü daha sıkı tutuyor elini bastonun… Söyleyemiyorum, duyulmuyor söylediklerim ya da… Belki de sesimi çaldılar… Çığlıklarım öksüz…

Karanlığın gırtlağına yapışıyorum… Korkunç bir tepkisizlik; ne bir hırıltı, ne bir direnme… Karanlık ellerimin arasında sönüveriyor dev bir balon gibi… Sessiz…

Yapraklar kımıldıyor ama yine ses yok ama görüntü net!

 Kâbus mu bu diyor diğer ben… Sessizce…

Sus diyorum… Zaten duymayacaklar boşa nefes tüketme…

Karanlık boylu boyunca yerde uzanmış yatıyor…

Yer ıslak…

Yer sırılsıklam… Karanlığın kara kanı kara toprağın üstüne kara bir örtü gibi serilmiş… Soğuk… Kapkara…

Celile’nin gözleri kara… Karanlık… Sessiz Celile’nin öfkesi de… Gözbebekleri gibi tepkisiz… Kapkara… Soğuk… Karanlığın kara kanı katran karası kara gözlerinin bebeklerine kara bulut gibi karalanmış adeta… Celile’nin gözü kara… Korkusuz ve kara… Bahtı gibi…

Celile nerden çıktı durup duruken?

 Kara, kapkara bir rahimden kara kanlara sarılı bir baloncuğu kapkara elleriyle patlatarak, kara bir gecenin en karanlık saatine doğdu Celile… Ağlamadı… Çığlıksız ve kapkara… Anasının kara bahtlım diye sevdiği kara kuru bir kızdı kara gözlü Celile…

Celile kara kartal anıtının ordaki karabasan sokağında karabatak apartımanının en karanlık dairesinde kapıcı bodrumunda karardı daha çok… Gün görmedi…

İnadına kara basmadan entari diktiler kıza, kararan kara bahtını daha da karartsın diye…

Şaşırdın di mi Şerafettin.?

Şaşırdığın belli ve için karardı seninde.!

Bak içinin karası gözlerinin karasına pişti oldu.!

Şerafettin karadelik büyüyor…

Uçurum diyordum ya… Dibi ya da başı… Ne farkeder ki.? Her iki ucu da karanlık işte… Ha başındasın karanlığın ya dibinde… Cehennemin üstü altından ne kadar farklı olabilir ki.?

 Celile’yi tanısan senin de için şimdi duyduklarından daha çok kararırdı Şerafettin! Ya Şerafettin, senin adın niye Şerafettin… Bu gudubet surata bakmadan mı sana isim vermiş isim baban.?

Kara kara düşünme, hata etmişler… Celile de farksız değil mi zaten! Baksana Celile ne kadar tepkisiz… Şu yere serilmiş yatan pörsümüş karanlık gibi… Ama öfke demek onun adı! Hiddet, şiddet… Ama ne kadar sakin ve soğuk! Ne kadar kara…

Şerafettin senin adın da Karafettin olsun.!

Oldun gitti Karafettin.!

Sesimi çalmışlar Karafettin… Çığlıklarım öksüz…

Bakma öyle kara kara… Karadeniz’de gemilerin mi battı Karafettin.?

Söz sana Celile’yi yapacağım…

İki kara kafa bir arada karanlıkta buluşur gidersiniz işte.!

Hoş kimin umurundaysa sizin birlikte olup olmamanız!

Laf olsun işte!

Ne diyordum… Ha karanlık uzun ve sereserpe yerde yatarken bir karayel esti… Soğuk kırıldı…

Karanlık uçurumun dibi başına, başı dibine girdi… Başı kıçı karıştı ama ben biliyorum… Hem ne fark eder ki! Ha başı ha dibi değil mi Karafettin!

Sonra köşeden bir karafatma çıktı ve uçurumu ucundan dibine taradı… Sonra karanlığın ıslak saçlarını bir güzel ördü ve kara çaputlarla ucunu bağladı… Karanlık kara gecenin ıslak bağrında uyuyakaldı… Sessizce ve kapkara, kara düşlere daldı…

Saçmalamıyorum elbette…

Sesimi çaldılar diyorum… Duyuyor musun sesimi, çığlığım nasıl öksüz baksana.!

Karafettin, karafatmaya dikkat et… Ezeceksin.!

Baksana bütün krallar çıplak aslında.! Bütün çıplaklar kral…

Çünkü gizleyecek bir şeyi olmayanlardır çıplaklığı var eden… Çıplaklık kutsal bir karanlıktır.!

M Yaşar Dilsiz - 17 Ağustos 2013

 

 

DÜŞ MÜYDÜ BİLMİYORUM;

Uzak, Soğuk Ve Yağmurlu Bir Sonbahar Akşamı...

Yine dalmış gitmiştin pencerenin kenarında, elinde paketlerle eve dönecek babayı bekleyen çocuklar gibi... Oradaydın işte...

Pencerenin önünde ve uzaklarda ve belki de artık hiç dönmeyecek birinin hayalini görür gibi orada...

Bayramdı gelen... Baba yoktu.!

Belki de hiç gelmeyen.!

Ama hep beklenen, özlenen, istenen.! Ama gelmeyen...

5 kasım 2011 - uzak bir yer..

M Yaşar Dilsiz - 17 Ağustos 2013

 

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Eylül.2014 - okkesb@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ - okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb E.mail: okkesb61@gmail.com,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Eylül.2014 - okkesb@gmail.com,

Diğer Haberler

  • KÖY ENSTİTÜLERİ UNUTULAMAZ, UNUTULMADI.!
  • İSTANBUL’UN YILDIZLARI TRAFİKTE MUTLULUK DAĞITIYOR
  • GELENEKSEL PERPA ŞİİR GÜNLERİ
  • DÜNYA ANADİL GÜNÜ & BİLİNMEYEN DİL KOMEDİSİ
  • GÖNLÜMDE AÇAN AKÇİĞDEM
  • SERKAN BAYER RESİM SEVERLERLE BULUŞUYOR.!
  • 100.YIL PLATFORMU *CUMHURİYET VE KADIN* ETKİNLİĞİ
  • 100.YIL PLATFORMU ÖĞRETMEN KONFERANSI
  • DOKUN ve BAK
  • DARÜŞŞAFAKA ÖĞRENCİLERİ “J.U.C. AWARDS” dan 13 ÖDÜL ALDI
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP