GRUP YORUM DAVASI ERTELENDİ

"Örgüt kurmak ve yönetmek" suçlamasından yargılanan, Grup Yorum davasında Barış Yüksel tahliye edilirken diğer üyelerin tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

GRUP YORUM DAVASI ERTELENDİ

Barış Yüksel Tahliye Edildi

"Örgüt kurmak ve yönetmek" suçlamasından yargılanan, Grup Yorum davasında Barış Yüksel tahliye edilirken diğer üyelerin tutukluluk halinin devamına karar verildi. Dava 26-27 Mart tarihine ertelendi.

Aralarında ölüm orucu eylemi yapan ve tutuklu olan Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek'in de bulunduğu 7 kişi İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hâkim karşısına çıktı. Barış Yüksel adli kontrol şartı ile tahliye edilirken İbrahim Gökçek dahil tüm Grup Yorum üyelerinin tutukluluğuna devam kararı verildi. Bir sonraki duruşma, Silivri’de görülmek üzere 26-27 Mart 2020 tarihine erteledi.

Eyleminin 240. gününde olan "Örgüt kurmak ve yönetmek" suçlaması ile yargılanan Gökçek, mahkeme başkanına hitaben yaptığı konuşmada, "Bizim katilimiz olmayın. Kimsenin ölümüne izin vermeyin yaşatın. Bu adaletsizliğe boyun eğemeyiz. Eğer düşmansanız bize sizler için bile direniyoruz biz. Sizden öncekilerin yaşadığı adaletsizlikleri yaşamayın" dedi.

Duruşma öncesi İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelen grup üyeleri ve Grup Yorum dinleyicileri davaya ilişkin bir açıklama yaptı. Açıklamayı okuyan Grup Yorum üyesi, şunları söyledi:

"Türkülerini daha özgürce söylemek için direniyorlar. 10 defa çalışma yürüttüğümüz kültür merkezi basıldı, enstrümanlarımız kırıldı, arkadaşlarımız vur emri ile arandı, konserlerimiz yasaklanır hale geldi, hakkımızda birden fazla dosya açıldı. Bugünün Türkiyesi'nde misyonumuzu biliyoruz. Bizler halk için sanat anlayışımızla onurlu bir namusun simgesiyiz. Kavganın tam ortasında olmaktan geri durmuyoruz. Göstermelik delillerle İbrahim, Helin tutsak edildi."


Grup açıklama sonrası, davayı izlemek için İstanbul Adliyesine girdi. Açıklamaya, Grup Yorum üyelerinin yanı sıra, Pınar Aydınlar, Grup Munzur, Temel Demirer, Orhan Aydın ve HDP milletvekilleri Musa Piroğlu ve Züleyha Gülüm destek verdi.

REDDİ HAKİM TALLEBİ REDDEDİLDİ

Bianet'ten Ayça Söylemez'in haberine göre, Avukat Yaprak Türkmen, duruşmanın başında reddi hakim talebinde bulundu:

“Çağdaş Hukukçular Derneği avukatlarına yapılan yargılamada mahkemenizce sergilenen pratik tarafsızlığınızı gölgeledi, tarafsız olmadığınızı düşünüyoruz. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesine heyet olarak, avukatların tahliyesinin ardından tekrar tutuklanmaları üzerine atandınız.

“Bu sırada tanıklardan biriyle ilgili haber yapan Canan Coşkun’a da dava açıldı, yine Akın Gürlek bu mahkemede de başkanlık yaptı. Tanık B.E.’nin bu mahkemede verdiği ifadeyle ilgili daha sonra 26. Ağır Ceza Mahkemesinde, bu ifadenin yalan olduğunu söylemiş, kabul etmediğini beyan etmişti.

“Bu mahkemenin skandal kararlarından biri de Atilla Taş, diğeri Selahattin Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder’e hapis cezasına hükmedilmesiydi. Yine birçok akademisyen Akın Gürlek’in başkanlığını yaptığı mahkemelerde ceza almıştır.”

Mahkeme Başkanı Akın Gürlek, birkaç dakika içerisinde verdiği kararla talebin “kötü niyetli ve yargılamayı uzatmaya dönük olduğu” gerekçesiyle reddetti.

Avukat Sinan Zincir bu kararı da reddettiklerini ve heyetin esasa ilişkin işlem yapamaması gerektiğini ifade etti ancak bu talep de reddedildi.

GÖKÇEK: SUSTURULMAYI KABUL ETMİYORUM

İbrahim Gökçek’in savunma yapabilmesi için sandalye getirildi ve konuşmasını oturarak yapabildi. Savunmasını şimdi yapmayacağını belirten Gökçek şunları söyledi:

“Öncelikle 242 gündür ölüm orucundayım adalet istiyorum, halk sanatçısı olarak yaşamak istiyorum. Bize dava dosyası Salı günü geldi, 1000 sayfa incelemek mümkün değil. Savunmamız istediğimiz gibi hazırlamadık. Asıl savunma için süre istiyorum ancak buraya kadar geldim. Bir kez daha bu salona tekrar gelebilir miyim bu mahkemeyi izlemeye gelen dostlarım tekrar beni görebilir mi bunu bilemiyorum. Ölebilirim, sakat kalabilirim, hafızamı kaybedebilirim. O yüzden, bazı şeyler söylemek istiyorum sizden de bir rica ediyorum sesim sağlığım buna el veriyor dura dura konuşmak zorundayım sonuna kadar dinlemenizi istiyorum.

Bu sürece nasıl geldik, biz nasıl büyük bir suç işledik bunlara değinmek istiyorum. Öncelikle herkese buraya kadar geldikleri için teşekkür ediyorum. Hesabı sorulacak çok şey var, ama ben bunları diyecek durumda değilim. 242 gündür adalet için bekliyorum. 15 yıllık yorum emekçisiyim. Pir Sultanlar nasıl sanat yaptılarsa aynısını yapmaya çalıştım. Saray soytarısı olmadım. Besteler yaptım, bas gitar çalıyorum. Altmıştan fazla şehre, ilçelere gittim. Avrupa ülkelerine gittim. Yüz binlerce insana konser verdim.

15 Temmuz 2016’da ben ve grubum Hatay Samandağ’da konser veriyorduk. Pankartlar inecek bu şarkıları söylemeyeceksiniz diyen polisler bir anda ortadan çekildiler, kayboldular. Ancak 2017 yılında grup yoruma büyük bir linç başladı. FETÖ’nün darbesini fırsat bilen AKP iktidarı kalktı tüm muhalefete ve bize saldırmaya başladı. Şahsıma ait olan İdil Kültür Merkezi 12 defa basıldı. Enstrüman parçalanır mı piyona tuşları parçalandı, Gitarlarımız tek tek parçalandı. Kafa derisi yüzer gibi Bergül Varan’ı kel bıraktılar. Bu nasıl bir düşmanlık. Tüm bunları biz türkülere devam ettik diye yaşadık.

Bu davanın özü Ceyhun Bay’ların Berk Ercan’ların söyledikleri değil. Onlar figür. Biri ağır silahlarla yakalanmış biri çeteci kendini kurtarmak için insanlara iftara attılar. Emin olun bu süreç geçtiğinde ilk sıkacakları siz olacaksınız çünkü artık ruhlarını satmış satamayacakları hiçbir şey kalmamıştır. Ben adalet istiyorum tutsaklar serbest bırakılsın İdil Kültür Merkezi basılmasın istiyoruz. Biz Alişan gibi yeğenlerimize dolar dağıtmıyoruz, bizim öyle paralarımız yok. Biz Yavuz Bingöl’ler gibi belediyelere kapak atıp trilyonları cebimize atmadık. Bizim en fazla aldığımız 15 bin liradır. Bir konsere 15 kişi çıkarız ama fazlasına göz koymayız. Böyle bir gruba işkence yapıyorlar. Konser yasakları son bulsun istiyorum. 21. yüzyılda konser yasaklanıyor, hakkımızda listeler çıkıyor. Teksas mı burası.? İnsan mı öldürdük, katliam mı yaptık.? Biz çocuklara ücretsiz eğitim verdik buna suç dediler. İstanbul Emniyeti çocuk orkestramıza gelen aileleri aradı. Bu düzen çocuklarımıza ne veriyor.? Biz çocuklarımızı kurtarmak istiyoruz onlar neler yapıyorlar.”

Sözünü kesen mahkeme heyetine, “Bunlar son bulsun istiyoruz. Hakkımızda fezleke hazırlayanlar bunlar işte, neden sözümüzü kesiyorsunuz neden duymuyorsunuz” diyen Gökçek şöyle devam etti:

“Bugün 14 Şubat benim evlilik yıldönümüm, eşimle yargılanıyordum dosyayı ayırdılar gelseydi bugün görmüş olurdum. Dışarıda olsak belki bir balık ekmek yemek kısmet olurdu ama olmadı. İddianameyi incelemek mümkün olmadı bu yüzden esas savunmam için ek süre talep ediyorum. Gökçek devamında şunları söyledi:

"Ben ölmeyi değil yaşamayı istiyorum. Bas gitarımı çalmak, arkadaşlarımın yanına gitmek istiyorum. Gizli tanıklar son bulsun. Bizler sanatımızı yapalım. Bizim sanatımızın karşısına ağır silahlarla çıkılmasın. Sanatımızın karşısına sanat koyamayanlar ağır silahlarla karşımıza çıkıyorlar. Pir Sultan, Ruhi Su, Yılmaz Güney yaşıyor hepsi zamanında ki iktidarlardan hakimlerden çok çektiler. Şimdi biz de çekiyoruz. Çektirmeyin. Çünkü şimdi onları dinliyor herkes. Grup Yorum bugünün Pir Sultan’ıdır. Biz onlardan güç alıyoruz başka bir şey değil. Bizim katilimiz olmayın. Kimsenin ölümüne izin vermeyin yaşatın. Bu adaletsizliğe boyun eğemeyiz. Eğer düşmansanız bize sizler için bile direniyoruz biz. Sizden öncekilerin yaşadığı adaletsizlikleri yaşamayın dedi."

'SÜREÇ GEÇTİĞİNDE İLK SATACAKLARI SİZ OLACAKSINIZ'

Gökçek, “Kendini kurtarmaya çabalayan iftiracıların tanıklığıyla sayfalarca iddianame yazıldı. İnan��n, bu süreç geçtiğinde ilk satacakları siz olacaksınız.

“Ben adalet istiyorum. Kültür merkezimiz basılmasın, Grup Yorum üyeleri serbest bırakılsın istiyorum. Biz bu ülkenin medarı iftaharıyız. Diğerleri gibi iktidara belediyelere kapaklanıp milyonları cebimize atmadık. Bir konserden en fazla 10, 15 bin lira alırız. Fazlasını almayız.

“Böyle bir grubu yargılıyorlar, işkence yapıyorlar, küfür ediyorlar… 21. Yüzyıldayız konser yasaklanıyor. Listelere konuluyoruz. Ne yaptık? Elimize silah mı aldık, insan mı öldürdük, katliam emri mi verdik? Çocuklara müzik eğitimi verdik, ücretsiz orkestra kurduk. Suç mu?”

Mahkeme Başkanı Akın Gürlek ise sözünü keserek savunmasını kısa tutmasını, tahliye talebine dair söz verdiğini söyledi. Gökçek de “Neden sözümü kesiyorsunuz? Bu düşmanlık neden? Bu anlattıklarımı yaptığımız için buradayız” diye konuştu.

'YAŞAMAK, GİTAR ÇALMAK İSTİYORUM'

Gökçek sözlerine şöyle devam etti:

“İddianameye kısmen baktım, ama bizim hakkımızda şunlar yazmıyor: Kültür merkezinde çocuk istismarı yapıldı yazamaz, uyuşturucu tacirliği yaparlar yazamaz, ihaleleri peşkeş çekerler yazamaz. Bunları yapanlar dışarıda elini kolunu sallaya sallaya geziyor.

“Grup Yorum ise ücretsiz konser yapar. Bu konserler için belediyelerden yasal şekilde istediğimiz vinç, bariyer gibi eşyaları yasadışı göstererek iddianameye yazılmış. “Terörist” halka korku salanlardır, biz terörist değiliz. Biz bu konserleri kendi emeğimizle yaptık. Kalem yaptık, kalem sattık. Ben poğaça yaptım, poğaça sattım. Konserlerimizin masraflarını biz böyle karşıladık.

“Grup Yorum’a saldırılar son verilmeli. Grup kurulduğunda 5 yaşındaydım, hala devam ediyor, bugün 35 yaşında. Kaç iktidar geldi geçti, devam ediyor. Grup Yorum böyle susmaz. Sanatını yapmak için ölümü göze almış insanlar varken susmaz. Helin Bölek’le ben varız. Bugünün Türkiye'sinde sanat yapmak için ölümü göze aldık.

“Ben yaşamak istiyorum, gitar çalmak istiyorum, konser vermek, sevdiklerimi görmek istiyorum. Ama bunun koşullarının sağlanması lazım. Sanatımızın karşısına ağır silahlarla ağır cezalarla çıkılmasın."

İbrahim Gökçek mahkemeye “Bizim katilimiz olmayın” diye seslendi: “Biz sizler için bile direniyoruz, sizden öncekilerin yaşadığı adaletsizlikleri yaşamayın diye. Biz böyle insanlarız."

Duruşma, diğer sanıkların savunmalarıyla devam ediyor.

'HALKIN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİNİ EZDİRMEYECEĞİZ'

İbrahim Gökçek'ten sonra Emel Yeşilırmak savunmasına başladı, “Bir yıldır sorgusuz sualsiz tutukluyuz. İddianamede hakkımdaki dosyalar yazılmış, aynı dosyayı 6 kere yazarak hakkımdaki iddiaları kabartmaya çalışmışsınız. Hakkımda açılan bütün davalar hak mücadelesi verdiğim içindir, siz bana 1 Mayıs'a katıldığım için 5 yıl ceza verdiniz” dedi.

Ardından söz alan Ümit İlter, “Ülkemizdeki her muhalifin kaderi sizin heyetinizle tanışmak zorunda kalmak. Bir biz kalmıştık, bize de nasip oldu. Bakalım memnun olacak mıyız?” dedi ve şöyle devam etti:

“Sıkıyönetim mahkemelerini gördük. DGM'leri gördük. Müptezel Zekeriya Öz'ü gördük. Şimdi de sizi görüyoruz. Biz 12 Mart balyozundan bu yana bu mahkemeleri görüyoruz.

“Halkın hak ve özgürlüklerini ezdirmeyeceğiz. Haklar halkça, bizce kazanılır. Kan dökülerek kazanılır. Sonra bir takım vekiller bunları yasalara geçirirler. Mecburen yasalara yazarlar ama asla gerçek anlamda uygulanmazlar.

“Peki, bizim avukatlarımız nerede? Yan hücremizde kalıyorlar. Halkı savunan, doğayı savunan avukatlarımız yan hücrede kalıyorlar. Ama onları hapsetseniz bile halkın savunulmasını engelleyemezsiniz.

“Kararınız baştan belli olduğu için hukuki prosedürleri tamamlamak bile size zul gelebilir. Biliyoruz. Sizin hukuki yargılama yapacağınıza da tarafsızlığınıza da güvenmiyorum. Sizi reddediyorum. Tahliyemi, arkadaşlarımın tahliyesi ve beraatlarını talep ediyorum.”

Sonrasında konuşan Sadık Eroğlu da “Yalnızca kendim değil, arkadaşlarım için, İbrahim Gökçek için, Mustafa Koçak için ve bugün burada olması gereken, bedenlerini açlığa yatırmış avukatlarım için de adil bir yargılanma istiyorum” diye konuştu.

Grup Yorum üyesi Barış Yüksel, “Ben bir mühendisim. Biz ışığı kesilen ailenin ricasıyla köye gittik ve onların da emekleriyle sorunlarını çözdük, su tribünü ile elektriklerini ürettik. Ben aynı zamanda müzisyenin. Grup Yorum'la sahneye çıktığım her konserde kalabalığın coşkusunu görme onurunu iliklerime dek yaşadım” dedi.

BARIŞ YÜKSEL TAHLİYE EDİLDİ

Duruşma, öğle arasının ardından avukatların beyanlarıyla devam etti. Duruşma sonunda Barış Yüksel adli kontrol şartı ile tahliye edilirken İbrahim Gökçek dahil tüm Grup Yorum üyelerinin tutukluluğuna devam kararı verildi. Bir sonraki duruşma, Silivri’de görülmek üzere 26-27 Mart 2020 tarihine erteledi.

İDDİANAME

159 sayfalık iddianame, 30 Mart 1972’deki Kızıldere’den başlıyor. İddianamede, 2005 yılından itibaren tutulmuş olan TEM kayıtları, dokuz ayrı tanık ifadesi ve Gökçek’in gözaltında bulunduğu sürede gösterdiği iddia edilen “örgütsel tavırdan” başka delil yok.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nin kayıtları, 2004, 2005 yıllarından başlıyor. İlk arşiv kaydında Gökçek ile ilgili ifade veren bir tanık, “İsmini ve açık kimliğini sizden öğrendim. Kendisi DHKP/C örgütünün legal kurumlarından İdil Kültür Merkezi bünyesinde bulunan Grup Yorum isimli müzik grubunun üyesidir” diyor.

Kayıtlarda, dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesince verilen 2003 tarihli bir karar da var. Bu kayıtların hiçbirinde Gökçek hakkında bir suçlama yer almıyor. Hakkındaki UYAP kayıtlarında ise İçişleri Bakanlığı’nın “Terör Arananlar Listesinde” de GRİ kategoride yer aldığı belirtilirken bunun nedeni ise açıklanmıyor.

Gökçek’in aleyhindeki deliller arasında bir de “gözaltı işlemlerinde örgütsel tavrı” başlıklı bir bölüm yer alıyor ve kendisine ikram edilen yemeği yememesi “örgütsel tavır” sayılıyor:

“Şüpheli İbrahim Gökçek gözaltında bulunduğu süre içerisinde görevlilere mukavemette bulunduğu, slogan attığı görevli personeli tehdit ettiği, kendisine verilen yiyecekleri kabul etmeyerek açlık grevine gittiği, avukat görüşme tutanağına imza atmamış, kendisine ikram edilen yiyecekleri kabul etmeyerek açlık grevine gittiği anlaşılmıştır.”

Birgün Haber Merkezi -14.02.2020  

 

@#ÖkkeşBölükbaşı ©#MedyaGünebakış

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul - Şubat.2020- okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,

 

GRUP YORUM ÜYELERİ İÇİN ACİL EYLEM ÇAĞRISI YAPILDI.!

HDP Grup Yorum Üyeleri İçin Uluslararası Acil Eylem Çağrısı Yaptı

HDP açlık grevinde olan Grup Yorum üyeleri için uluslararası kamuoyuna acil eylem çağrısında bulundu.

HDP Dış İlişkiler Komisyonu, açlık grevinde olan ve kritik bir evreye giren Grup Yorum üyeleri için uluslararası camiaya acil eylem çağrısında bulundu. HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Hişyar Özsoy imzasıyla yapılan çağrıda HDP'nin açlık grevi eylemcilerinin taleplerine destek verdiği, uluslararası kurumların da acilen ölümleri önlemek amacıyla harekete geçmesi istendi. "Haziran 2019’dan beri ölüm orucunda olan Grup Yorum üyelerinin durumu kritik" başlığı ile yapılan çağrıda şu görüşlere yer verildi: "Türkiye’nin tanınan politik müzik grubu olan Grup Yorum, özellikle Temmuz 2016’daki darbe girişiminden sonra sürekli olarak hükümetin baskısına maruz kalmaktadır. Grup üyeleri siyasi görüşlerinden dolayı, gözaltı, tutuklama ve yasaklarla karşı karşıyadır. Grubun bazı üyeleri bu baskıları protesto etmek için 230 günü aşkın bir süredir açlık grevindeler. Grubun iki üyesi ocak ayında açlık grevini ölüm orucuna çevirdi.

23 ALBÜM BİR FİLM ÜRETTİLER

Grup Yorum’un 1980 askeri darbe sonrası gelişen baskı politikalarına karşı kurulan bir müzik grubu olduğu belirtilen çağırıda “1985’den bu yana 23 albüm ve bir film ürettiler. Grubun birçok konseri ve albümleri yasaklandı, bazı grup üyeleri tutuklandı ve hatta işkenceye maruz kaldı. Tüm bu baskılara rağmen grup hem Türkiye’de hem de yurt dışında hala oldukça popüler. Geçtiğimiz üç yıl içerisinde grubun etkinliklerini gerçekleştirdiği İdil Kültür Merkezi'ne en az 8 kez polis operasyonu gerçekleşti. Baskınlar sırasında grubun enstrümanları kırıldı veya enstrümanlarına el konuldu, albümleri zarar gördü. Gruptan yapılan açıklamalara göre bu baskınlarda toplamda 30 kişi tutuklandı. Grup üyeleri tüm bu baskıları protesto etmek için Haziran 2019’da açlık grevi başlatarak arkadaşlarının serbest bırakılmasını, grup üyelerine yönelik tutuklama kararlarının kaldırılmasını, İdil Kültür Merkezi'ne yönelik polis baskınlarının ve konserlerine yönelik yasaklamaların son bulmasını talep etti” denildi.

DURUŞMA 14 ŞUBAT'TA

Grup Yorum üyelerinin davası 14 Şubat Cuma günü saat: 10.00'da İstanbul 37’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Grup üyesi İbrahim Gökçek 1 Mart 2019’dan beri Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor. 18 Haziran’dan bu yana açlık grevinde ve açlık grevini 4 Ocak 2020’de ölüm orucuna çevirdi. Bir diğer açlık grevi eylemcisi Helin Bölek 19 Haziran’da, hala cezaevinde iken açlık grevine başladı. 20 Kasım 2019’da tahliye edildi fakat açlık grevine dışarıda devam etti. Helin Bölek de 20 Ocak 2020’de açlık grevini ölüm orucuna çevirdi. 

Birgün Haber Merkezi

 

@#ÖkkeşBölükbaşı ©#MedyaGünebakış

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul - Şubat.2020- okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,

 

GRUP YORUM ÜYELERİ ÖLÜM ORUCUNA BAŞLADI

Konser yasaklarının kaldırılması, İdil Kültür Merkezi’ne yönelik baskınların son bulması, tutuklu Grup Yorum üyelerinin serbest bırakılması ve açılan davaların düşürülmesini talebiyle başlatılan açlık grevi ölüm orucuna çevriliyor. Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek'in ardından Helin Bölek de açlık grevini ölüm orucuna çevirdiğini açıkladı. İstanbul Tabip Odası, İstanbul Barosu ve Sanat Meclisi, Grup Yorum üyelerinin taleplerinin bir an önce yerine getirilmesi için heyet oluşturma kararı aldıklarını duyurdu.

İstanbul Tabip Odası, İstanbul Barosu ve Sanat Meclisi, Taksim’de İstanbul Barosu'nda bir araya gelerek ortak bir basın açıklaması yaptı.

Açıklamaya; İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Nazan Moroğlu, Grup Munzur üyeleri. Kanun Hükmünde Kararname ile (KHK) ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen. Tiyatro oyuncusu Orhan Aydın şair İbrahim karaca, Ekrem Ataer, müzisyen Vedat Sakman, Pınar Aydınlar, Mehmet Esatoğlu, Mehmet Özer, Grup İsyan Ateşi, Avni Sağlam, Mustafa Kös, Mehmet Gümüş, İkbal Kaynar, Mehmet Dersulu - Direnişçiler Meclisi  (Yüksel Direnişi), Cenk Dostverdi ve çok sayıda sanatçı destek verdi. Basın açıklamasını okuyan Sanat Meclisi temsilcisi Ece Ataer, devlet eliyle sanata baskı uygulandığını vurgulayarak, “Sanat alanı uzun süredir yoğun bir engelleme, baskı, tehdit ve saldırı altındadır. Uzun süredir konser yasaklarıyla sahneye çıkması engellenen Grup Yorum üyeleri gri bültenlerle başlarına para ödülü konulunca, bedenlerini ölüme yatırdılar. Biz sanat insanları olarak bu duruma karşı seyirci kalamayız. Herkesi çözüm için çağırıyoruz” ifadelerini kullandı. 

MEHMET DURAKOĞLU:

GRUP YORUM ÜYELERİNİN HAKLARI İHLAL EDİLİYOR

İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu, “Grup Yorum üyelerinin açlık grevlerine başlamış olmaları, bu açlık grevlerinin giderek yaşam haklarını tehdit eden boyuta varmış olması karşısında hukuksal temelli olarak bir ilerlemenin sağlanamıyor olmasını anlamakta ciddi bir şekilde güçlük çekiyoruz. Grup Yorum üyelerinin demokratik haklarının ihlal ediliyor. Buna bir an önce son verilmeli” dedi.  İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip ise ölüm orunda olan Grup Yorum üyelerinin sağlık durumlarının kötüye gittiğine dikkat çekti. 

‘SANATA, SANATÇIYA KİN BESLENİLİYOR’

Sanat Meclisi üyesi gazetemiz yazarı şair Ataol Behramoğlu da iktidarın sanata, sanatçıya ve yaratıcılağa karşı kin beslediğini vurgulayarak “Grup Yorum’a senelerdir süren baskılar bir terör örgütüne bile yapılamaz. Hukuk dışı zalimce insafsızca hiçbir özrü tanımaksızın yapılmakta ve sürmektedir. Birkaç yıl önce tanık oldum şu olaya, Grup Yorum’un bürosuna çağırdılar bir kuşatma ve baskı vardı. Dehşete düştüm girdiğim zaman oraya Enstüramanlar kırılmış, yerlerde kitap sayfaları notalar sürüklenmekte. Sanatçıları susturamayacaklarını iyi bilsinler, bir an önce sorumluluklarını yerine getirerek açlık grevlerini sona erdirmeleri için Grup Yorum’un insani taleplerini yerine getirsinler. Parlamentodaki bütün milletvekillerini başta muhalefet olmak üzere de bu konuda duyarlı olmaya ve bir an önce girişimlerde bulunmaya davet ediyorum” diye konuştu.

‘ÇOCUĞUMUN ÖLMESİNİ İSTEMİYORUM’

Ölüm Orucunun 215. gününde olan Helin Bölek’in annesi Aygül Bilgi de “Gece uyku uyuyamıyor, çünkü sinir uçları iltihaplandı, çok acı çektiği için uyku diye bir şey yok. Kızımın yeniden türkü söylemesini çok istiyorum. Çocuğumun ölmesini istemiyorum. O pırıl pırıl insanları sahnede görmek istemez misiniz? O yüzden rica ediyorum, konuşmamı duyan herkes bir şeyler yapsın ama hızlı yapsın” ifadelerini kullandı.

Kübra Köklü - 20 Ocak 2020

@#ÖkkeşBölükbaşı ©#MedyaGünebakış

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul - Şubat.2020- okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,

Diğer Haberler

  • DARBE KİMDEN GELİRSE GELSİN KARŞIYIZ..
  • TRABZONLULAR BİRLEŞİNİZ
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI…
  • KUL VE MAHLÛKAT HAKKI..
  • ADAM OLMAK–OLAMAMAK VE GAZETECİLİK
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI..
  • DERNEKLER KANUNUNA MUHALEFET
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP