KATİL KELEBEĞE ORGANİK ÇÖZÜM ARANIYOR
Katil Kelebek Ricania Simulans - Ricania Japonica Yıldan Yıla Karadeniz'den İçerilere Doğru İlerliyor.
Otobanlar, Madenler, HES'lerle Türkiye'de doğasına en çok zarar
verilen yerlerin başında Doğu Karadeniz geliyor.
Delici emici denilen küçücük bir kelebek konduğu çayın, fındığın,
kivinin, meyve ve sebzenin özsuyunu emerek kurutuyor ve sayıları hızla artıyor.
Ricania Simulans - Ricania Japonica kelebeğinin hikayesi Japonya’da başlıyor. 1892’de Soçi’de
kurulan Rusya’nın en büyük botanik bahçesi Tropik Park’a dünyanın her yerinden
ağaç, bitki, fide getirilir.
Bu
fidelerin üzerinde ‘Ricania Japonica’nın da yumurtaları vardır. Yumurtalardan
çıkan kelebekler etrafa yayılır. Soçi’nin iklimi uygun olmadığından sevdiği
daha nemli bölgelere doğru ilerler.
ilk kez 1956 yılında Gürcistan’da
görülür. 1964 yılında
ise dikkat çekmeye başlayan etkisiyle kayda geçirilir.

DOĞU KARADENİZ'DE KATİL KELEBEK
TEHLİKESİ YÜKSELİYOR
Aynı
kelebeğin yumurtaları ise 1990’lı yıllarda Doğu Karadeniz'e Kivi ve narenciye fideleriyle taşınır. İlk önceleri, ‘Asilidae’
yani yusufçuklar ortadan kaybolmaya başlayana kadar herhangi bir zarar gözlenemedi.
Ta ki Kelebeğin yumurtalarını yiyerek nüfusunu kontrol eden yusufçukların yok
olmasının nedeni doğada tatlı su kaynaklarının azalmasıdır. Buna neden olan ise
dere yataklarını kurutan HES’ler. 
Sonuç: HES’lerin
birçok dereyi ya kurutması ya da can çekişir hale getirmesi nedeniyle yusufçuklar kayboldu ve Vampir Kelebek nüfusu son beş yılda hızla artarak kontrolden çıktı ve katil bir kelebeğe dönüştü. 
KATİL KELEBEK KANSERİ ARTIRIYOR MU.?
Söz konusu Ricania Simulans - Ricania
Japonica kelebeğinin
yaşam alanlarının büyümesi ile birlikte ve öncesinde aslında deniz seviyesine
yakın bölgelerden yüksek dağlık alanlara yönelmeleri ile birlikte gelişen
popülasyonlarındaki ciddi yükselmeler korkutucu durumda. Halk arasında Vampir
Kelebek denilmesi ise bir rastlantı değil. Bu zararlı; kelebeği andıran dış
görünüşü ile birlikte bitkilere tutunarak bitkilerin öz sularını alma yolu ile
besin ihtiyacını karşıladığı için halk arasında Vampir Kelebek olarak ifade
ediyor.
Ayrıca söz konusu Vampir
Kelebeğin ‘Suya karışarak klor ile temas ettiğinde bölgede yüksek olan kanser
oranını daha da artıracağı’ şeklinde yaygın söylentiler dolaşıyor. Yetkililerin
bu konuya ne kadar önem verdikleri, ilgilenip ilgilenmedikleri merak konusu. 
İLAÇ KULLANILAMIYOR, KULLANILSA DA FAYDA ETMİYOR
Tarımsal Araştırmalar
ve Politikalar Genel Müdürlüğü’nün Samsun Karadeniz Tarımsal Araştırma
Enstitüsü, Yozgat Bozok Üniversitesi Tarım ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Bitki
Koruma Bölümü, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji
Bölümü ve Rize Atatürk Çay ve Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nden bilim
insanlarının hazırladığı rapora göre kelebek Sarp sınırından (Hopa) başlayarak Trabzon’un Araklı ilçesine
kadar sahil kesimini etkisi altına almış durumda. 
KİMSE KİMYASAL DA KULLANAMIYOR.
Çünkü salatalığa, fasulyeye, domatese ve meyvelere ilaç atmak demek
aynı zamanda kimyasalları da yemek demek! Üstelik kullanılsa dahi ilaç fayda etmiyor. Çünkü
Türkiye’nin en fazla yağış alan bölgesi olan (Yıllık yağış miktarı 2000–2500
mm) Karadeniz’de yılın büyük bölümü yağmurlu geçiyor. Kimyasal ilaç kullanmak
ilaçların etkisini göstermeden yağmurla toprağa ve suya karışması demek. 
YETKİLİLER KELEBEKLE SAVAŞACAK BÖCEK ARIYOR
Bölge çay üreticileri bu yıl Trabzon'da kelebek nüfusunda bir patlama yaşandığını çaydan meyve ve sebzeye
kadar birçok bahçeye zarar vermeye başladığını belirtiliyor.
Kelebeğin
nüfusunun yusufçukların ortadan kaybolmasıyla, onların ise tatlı suların
HES’lerin susuz bıraktığı dere yatakları ile ortadan kaybolduğunu anlatıyorlar
ve durumun artık çay, fındık ve kivi ile birlikte ekonomik tehdit boyutuna
ulaştığını anlatıyorlar. 
BİYOLOJİK MÜCADELEDEN BAŞKA ÇARE YOK
Yetkililerin
ise İlaç atmak isteyenlere “Madem ilaçlı sebze
meyve yiyeceksiniz, hiç ekmeyin daha iyi. Çarşıdan alın…” diye yanıt verdiklerini ve doğaya daha fazla zarar
verilmemesi için sorun yaşayanları sürekli uyardıklarını söylüyor ve “Zaten ilaç da fayda etmiyor. Burada neredeyse her gün yağmur
yağar. İlaç yağmurla suya ve toprağa karışır. Bu da sorunun büyümesi demek! Ne
yazık ki biyolojik mücadeleden başka çare yok” diyorlar. 
Bölge Ziraat Odaları
yetkilileri; Bakanlığın
bu konuyla ilgili bir çalışmasından haberdar değiller. Şimdilik arapsabunu, pul
biber, sarımsak karışımından elde edilen bir sıvının bitkilere püskürtülmesi,
bahçelerin etrafındaki çalılık ve nemli ortamlar oluşturan bitkilerin ortadan
kaldırılması gibi yöntemlerle mücadele ediyorlar ama henüz etkin bir sonuç
alınamadığını görülüyor.
Trabzon’da üreticiler bahçelerindeki kelebek yağmasını Ziraat Odalarına bildiriyorlar ancak çözüm
yok. Bahçelerde şeker
fasulyesi dışındaki fasulyeler, salatalıklar, biber, domates, böğürtlen, ceviz,
incir, çay… Bahçede ne varsa talan edilmiş, salatalıklar, fasulyeler dallarında
kurumuş, incirler daha olmadan etrafı onlarca kelebek tarafından sarılmış
durumda.
Üreticiler kelebeklerin bu yıl çayda çok
yoğunlaştığını belirtiyor ve Bahçelerini göstererek “Emeğimize yazık” diye dert
yanıyorlar. "Kimse de ne
yapacağını bilmiyor. Çaresiz durumdalar. Herkes ‘Kelebekle başa çıkacak böcek
arıyor’
Karadeniz'de durum bu. 
RİZE'DE VAMPİR KELEBEK İSTİLASI Rize’de bitkilerin özünü emerek zarar
verdiği için vampir kelebek olarak adlandırılan Ricania Simulans bu kez evleri istila etmeye başladı.
Doğu
Karadeniz Bölgesi’nde özellikle sahil kesimlerde geçtiğimiz yıllarda türeyen
Ricania Simulans bu kez rakımı yükseltti ve yüksek bölgelerde de etkili olmaya
başladı.
Yeşil
bitkilerin tümüne konarak özünü emen ve bitkiyi kurutan ’Ricania Simulans’
isimli kelebek türüne Rize halkı bitkinin özünü emdiği için 'Vampir Kelebek’
ismini vermişti. Bu kelebekler artık bitkilerin yanı sıra insanların yaşam
olanı olan evlere dahi girmeye başladı. Havanın kararıp evin ışıklarının
yanmasıyla evleri istila eden kelebekler zıpladığında çarptığı insanın ise
canını da yakıyor.
Giderek
güçlendiği görülen vampir kelebekler ev hanımlarının da korkulu rüyası olmaya
başladı. Hemen her evde kendisine yer bulan kelebekler evde yaşayanlar tarafından ölü vaziyette yerlerden günde bir ksç kez süpürülmek zorunda kalınıyor.

HER BİTKİYE ZARAR
VERİYOR
Doğu Karadeniz
Bölgesi’nin bu illetten kurtulması için acilen bir proje hazırlanıp eyleme
geçilmesi gerektiğini dile getiren Fındıklı Organik Meyve Üreticileri Derneği
yetkilileri, bitkilerin kurumasına sebep olan bu kelebeklerin bir canavar
olduğunu ve her bitkiye zarar verdiğini ifade ediyorlar.
Bu
vampir kelebek. Bütün sebzelere, bütün otlara, üzümden duta kadar her türlü meyveye ve çaya dadandı.

Bizim
buradan yetkililere çağrımız,
Türkiye’de
ki bütün bilim insanları, yada dünyada varsa bu iş ile uğraşan Karadeniz
Bölgesi’ni kurtarma projesi yapılmalı. Yani bu şekilde organik çay yapmamızın
da bir anlamı yok. Çünkü öz suyunu içince bitkinin kurumasına sebep olan bir
canlı bu. Kimyasal ilaçların kullanılmasını kimseye önermiyoruz” diyorlar.

ALMA YUSUFÇUĞUN AHINI - YUSUFCUK GERİ GELMELİ
Yusufçuk adını, yüz
güzelliği ile meşhur Yusuf peygamberden aldığı düşünülüyor. ‘Kız böceği’ ya da
‘helikopter böceği’ de denen yusufçukların ömrü 6-7 yıl arasında değişiyor.
Yumurtalarını ya su kenarına, su içindeki bitkilere ya da suyun içine bırakan
yusufçukların yavrularının büyük bölümü yaşamlarını sualtında geçirerek
solungaç benzeri organlarıyla suyun altında nefes alıyor.
Uçuş hızı saatte 90 km’nin üzerine çıkan, petek
gözleri 1000 ayrı gözden oluşan ve gördükleri her şeyi ağır çekimde
algılayabilen yusufçuklar sivrisinekler, tatarcıklar, arılar ve kelebeklerle
besleniyor. Ayrıca türün dişileri çiftleştikten sonra erkeğinin kafası ile
besleniyor.

KATİL KELEBEK DOĞUDAN BATIYA DOĞRU YAYILIYOR
Kelebeğin en yoğun
göründüğü yer Artvin’in Kemalpaşa ilçesi. Burası Gürcistan’a da en yakın yer.
Bunu sırasıyla Hopa ve Arhavi izliyor. Rize’de ise zararlının en yoğun olduğu
yer Derepazarı. Bunu, Fındıklı, Ardeşen, Pazar ve Çayeli izliyor. Trabzon’da
ise Of’ta bu yıl patlama yaşanıyor. Sürmene’de sorunla yoğun boğuşan
ilçelerden… Kelebekler dağılımı buradan Araklı’nın batısına Arsin ve Yomra’ya
kadar uzanıyor.
Vampir gibi emiyor
Mürver,
fasulye, kivi, yabani böğürtlen, ortanca, incir, kızılağaç, karayemiş, çay ve
asmaya yumurta bırakan, yumurtadan çıktıktan sonra ne bulursa köküne yapışarak
bir vampir gibi bitkinin özsuyunu emen kelebekler Doğu Karadeniz’in sahil
kısmını talan etmeye başladı.
@#ÖkkeşBölükbaşı ©#MedyaGünebakış #herşeyçokguzelolacak,
|