SAÐLIÐINI
DÜÞÜNENLERÝN DÝKKATÝNE
“SÝYEZ” KROMOZOMU
DEÐÝÞMEYEN 12 BÝN YILLIK BUÐDAYIMIZ..!
DNA’sý ile Oynanan ve Genetik Özellikleri Bozulan
Günümüz Buðdayýnýn Kromozom Sayýsý 42 - 48’e Kadar Yükseltildi.
Türkiye'de Yetiþtirilen Siyez
Buðdayýnýn ise Kromozom Sayýsý 12 Bin Yýldýr “14”de.
Eskiþehirli
Bakliyatçý Ýlhami Dayar, Bulgur Ve Unu Çok Faydalý Olan 'Siyez' Buðdayýnýn Tam
12 Bin Yýldýr Genetiðinin Ve Kromozomunun Hiç Bozulmadan Bugüne Kadar Geldiðini
Söyledi.
37 Yýldýr
Bakliyat Ürünleri Satýþý Yapan Ýlhami Dayar, Diðer Buðdaylarýn Kromozom
Sayýlarýnýn Zamanla 42-48’e Kadar Çýkarýldýðýný, Ancak Siyez
Buðdayýnýn 12 Bin Yýldýr Kromozom Sayýsýnýn Deðiþmeden 14’de Kaldýðýný Ýfade
Etti.
Ýlhami Dayar,
"
Siyez buðdayý dünyanýn en özel ürünü. Þu anda mevcut
buðdaylarýný hepsinin genetiði deðiþtirilmiþ, kromozom sayýlarý 42 ve 48’e
çýkartýlmýþ ürünler. Siyez buðdayý orijinaldir ve genetiði hiç
deðiþtirilmemiþtir.
12 bin yýllýk
ve kromozom sayýsý 14 olan bir buðday çeþididir. Bu buðdaydan un ve bulgur
yaptýrtýyoruz. Buðdayda glüten diye bir protein vardýr. Diðer buðdaylarda olan
glüten insana zararlýdýr ama Siyez’deki glüten insana faydalýdýr.
Saðlýðýmýzý
düþünüyorsak mutlaka genetiði deðiþtirilmemiþ Siyez bulguru ve ununu
kullanmalýyýz. Normal buðday ile ayný zamanda yani ekim ayýnda ekilerek temmuz
ayýnda hasat edilir. Kastamonu'nun Ýhsangazi ilçesinden getirtiyoruz. Orada bir
kara deðirmene yaptýrýyoruz, bir gram dahi katký maddesi yoktur" diye
konuþtu. 
"Buðday Alerjisi Olan
Müþterilerimiz Kesinlikle Rahatsýz Olmuyorlar"
Siyez buðdayýndan elde edilen ürünlerin
buðday alerjisi olan kiþiler tarafýndan da tüketilebileceðini belirten Ýlhami Dayar, "Buðday alerjisi olan insanlar var.
Bunlar çölyak hastalarý deðiller. Onlara doktorlar buðday ve türevlerini
kesinlikle kullanmamalarý gerektiðini söylüyorlar.
Bizim buðday
alerjisi olan müþterilerimiz bize gelerek Siyez buðdayýndan yapýlma
ürünleri alabiliyorlar ve kesinlikle rahatsýz olmuyorlar. Ýnsanlar rahat bir
þekilde tüketebiliyorlar.
Bulgurunu
bulgur kullanýlan her yerde kullanabiliriz. Ununu da ekmek, kek ve çorba
yapýmýnda kullanabiliriz. Lezzet olarak diðer buðdaylardan çok farklýdýr. Ben
kendi evimde her zaman Siyez ürünlerini kullanýyorum.
Ýnce Siyez
bulgurunun kilogram fiyatý 15 lira, kalýn pilavlýk olan bulgurun da 16 lira.
Unun ise kilogram fiyatý 15 lira. Ayrýca protein bakýmýndan da çok zengindir. Siyez bulgurunu
spor yapanlar kullanýrlarsa gerçekten çok faydasý olur. Çünkü protein ve enerji
bakýmýndan zengin bir üründür" dedi.
"Belçika’ya Dönerken Siyez
Unu Ve Bulguru Götürüyorum"
Belçika’dan
þifalý sular için Eskiþehir’e gelen Hüseyin Kara isimli vatandaþ; Eskiþehir’e
gelmiþken Siyez
unu ve bulgurunu almadan dönmek istemediðini belirterek þunlarý söyledi:
"Eskiþehir’e
geldim. Belçika’ya dönerken Siyez unu ve bulguru götürüyorum. Ýnternetten
araþtýrdýðým kadarýyla kaybolan bir buðday çeþidi. Diðer genetiði oynanmýþ
buðdaylardan deðil. Yani atalýk buðday, Tadý diðerlerine göre mükemmel.
Özellikle ekmeði çok güzel ve þifalý, Yan etkisi yok, ayrýca kilo
yapmaz." 20 Þubat 2019

AVRUPA NÜKLEER
SANTRALLERÝNÝ KAPATIYOR
Ýspanya 2035 yýlýna
kadar bütün nükleer santrallerini kapatmayý planlýyor. Ülkedeki enerji
ihtiyacýnýn tamamýný yenilenebilir kaynaklardan karþýlamayý hedefleyen hükümet,
nükleer santrallerin tamamýný kullaným dýþý býrakacaklarýný açýkladý.
Ýspanya'da sosyalist
Pedro Sanchez hükümeti, 2050 yýlýndan itibaren sadece yenilenebilir enerji
kaynaklarýný kullanma planý kapsamýnda 2025-2035 arasý süreçte ülkedeki yedi
nükleer santralin tamamýný kapatmak istediklerini belirtti.
Enerji Bakaný Teresa
Ribera, hükümetin bütçe tasarýsýnýn reddi halinde erken seçim çaðrýsýnda
bulunacaklarý açýklamasýyla eþ zamanlý olarak
enerji planýný duyurdu.
Fransa: Greenpeace insansýz hava aracýyla nükleer santrale sýzdý
Brüksel'de 35 bin genç iklim deðiþikliðine karþý yürüdü
Video | Zeytin aðaçlarýný evlat edinerek ekonomiye katký
saðlýyorlar
Sanchez Hükümetinden Ýklim Deðiþikliðiyle Mücadele Adýmý
Bakan Ribera, iklim
deðiþikliðiyle mücadeye yönelik taslak planýn hükümet tarafýndan parlamentoya
22 Þubat'ta sunulacaðýný söyledi.
Baþbakan Pedro Sanchez
ise elektrik ihtiyacýnýn yüzde 40'ýný yenilenebilir kaynaklardan saðlayan
Ýspanya'nýn enerji sisteminin yeniden düzenlenmesi için 2021 ile 2030 arasý 235
milyar euro yatýrým talep edileceðini açýklamýþtý.
Geçen yýl hazýrlanan
taslaða göre hükümet 2040 yýlýndan itibaren petrol, dizel ve hibrit araç
satýþlarýný yasaklamayý amaçlýyor. Hükümetin bir diðer hedefiyse rüzgar ve
güneþ enerji santralleri gibi yenilenebilir enerji için yýlda en az 3 bin
megawattlýk tesis kurulumunu teþvik etmek.
Ýspanya'nýn elektrik
ihtiyacýnýn yüzde 20'den fazlasý karþýlayan nükleer enerji santrallerinin
kaldýrýlmasý, muhafazakar seleflerinden geçen yaz güven oylamasý sonrasý görevi
devralan sosyalist Sanchez hükümetinin seçim vaadiydi.
2000’li yýllarda
yaþayan bir insan, 12 bin yýlýnda veya 102 bin yýlýnda yaþayan bir insanla
nasýl iletiþim kurabilir? Bu beklenmedik sorunun cevabý nükleer atýklarda
yatýyor. Nükleer santrallerde enerji üretiminde radyoaktif hale getirilen
maddeler 100 bin yýl daha dünya üzerinde varlýðýný sürdürecek.
Atom enerjisini bulup
nükleer santraller kurmaya baþladýðýmýzdan bu yana oluþan radyoaktif atýklarý
topraðýn derinliklerine, hep biraz daha derine gömüyoruz. Kamuoyu bu konuda
ikiye bölünmüþ durumda: Bir taraf nükleer enerjinin kullanýlmaya devam
edilmesinden yana, diðer taraf kesinlikle karþý çýkýyor.
Her þekilde gelecek
nesilleri arkamýzda býrakacaðýmýz bu sýradýþý mezar hakkýnda uyarmakla yükümlüyüz.
Çünkü atalarýnýn oluþturduðu tonlarca nükleer atýkla binlerce yýl boyunca baþ
etmek zorunda kalacaklar. 
51., 130. ve hatta
1000. yüzyýlda yaþayacak insanlarý topraðýn altýna gömdüðümüz bu atýklarýn
tehlikeli, hatta ölümcül olabileceði hususunda uyarmamýz mühim. Bugün dünya
üzerindeki tüm nükleer santralleri kapatsak dahi bugüne kadar oluþturduðumuz
100 bin yýl sonra yok olacak nükleer atýklarýn idare edilmesi gerekecek.
Söz uçar yazý kalýr
Kazalara engel olmak
için alýnmasý gereken en önemli tedbirlerden biri nükleer atýklarýn depolandýðý
alanlarýn unutulmasýna engel olmak. Peki ama günümüzden binlerce yýl sonra
yaþayacak insanlar için anlaþýlýr mesajlar býrakmayý nasýl baþaracaðýz? Bu
mesajlarýn yok olmayacaðýndan, anlamýný yitirmeyeceðinden nasýl emin
olabiliriz?
Gelecek nesilleri
korumak için kolay ulaþýlýr, anlaþýlýr, dayanýklý arþivler oluþturmalýyýz.
Ýnsanoðlu yazýyý bundan 5500 yýl önce buldu. Tarihin yazýyla baþladýðý sözünün
de hatýrlattýðý gibi, bir þeyi unutmamak istiyorsak, not alýrýz. Fakat
günümüzde, kayýt gereçleri hýzla deðiþiyor: kaðýt, usb anahtarý, bulut depolama
sistemleri...
Nükleer enerji
kullanmaktan yana olan Fransa’da soruna çözüm bulmak önemli. Fransýz Nükleer
Atýklarý Ýdare Ofisi ANDRA, ortak belleðin korunmasýnda ve gelecek nesillere
aktarýlmasýnda tarihçilerin, antropologlarýn ve dil bilimcilerin oldukça önemli
bir rol oynadýklarýnýn altýný çiziyor.
Ofis depolama alanlarý
üzerine iki tip arþiv oluþturuyor: Ýlki klasik kaðýttan çok daha saðlam olan
kalýcý kaðýtlar kullanýlarak oluþturulan arþivler. Ýkincisi ise 400 bin A4
kaðýdýna eþit bilginin depolanabileceði ve 2 milyon yýl boyunca varlýðýný
koruyacak olan safir disk. 
Bilgileri platinyum
tabanlý levhalarda saklayan safir diskin içindeki sayfalar minyatürize
ediliyor. Kýsacasý, bilgilere ulaþmak için tek ihtiyaç duyulan bir mikroskop
olacak.
Nükleer atýk tesislerinin 3 boyutlu denetimi
Avrupa'nýn nükleer atýklarý nerede saklanacak?
Repoter programý bu
hafta Avrupa’daki nükleer santrallerin atýk maddelerini nasýl sakladýðýný konu
alýyor. Avrupa Birliði’nde alýnan yeni karara göre, üye ülkeler nükleer
santrallerin atýklarýný nasýl ve nerede sakladýklarýný açýklamak zorunda.
Fransa, Ýsveç ve Finlandiya radyoaktif madde içeren bu atýklarý nasýl
saklayacak? Gelecek nesiller bu tehlikeden uzun yýllar nasýl korunabilir?
Hepsi Reperter
programýnýn bu haftaki bölümünde…
Burasý belkide
dünyanýn en tehlikeli atýklarýnýn konulduðu yer. Yani nükleer atýklar…
Fransa’nýn güneyinde, yüksek güvenlik þartlarý altýndaki ANDRA laboratuarýndayýz.
Burada bir milyon yýllýk güvenli bir depolama alaný aranýyor. Alain yer altýnda
bize rehberlik edecek. Avrupa Birliði Meclisi, üye ülkelerin nükleer atýklarýný
nasýl bir þekilde sakladýðýný açýklamasýný istedi ve þu anda görüþmeler daha
yoðun bir hal aldý. Ýsveç, Finlandiya ve Fransa’nýn uzun yýllardýr biriken
nükleer atýklarýný þimdi güvenli bir þekilde depolamasý gerekiyor. 
Alain Rolland, ANDRA Laboratuarý,
Teknik Müdür: “Þimdi yerin 500
metre altýna giden asansörü çalýþtýracaðýz. Burada hala
devam eden 50 tane deney yapýlýyor. Bazýlarý 7 yýl sürdü ve bize birçok bilgi
verdi. Amaç gelecek yýllarda saklama yapabileceðimiz alan hakkýnda en iyi
bilgiye ulaþabilmek. Ayrýca bölgedeki sýcaklýðý da ölçüyoruz çünkü bazen ýsý
çok yükselebiliyor. Buna raðmen killi kayalarýn yapýsýnda bir deðiþme
olmuyor.’‘
Almanya kaya tuzu ile
bu iþi çözmeye çalýþýrken Finlandiya ve Ýsveç yerin altýnda granit taþlý
depolar inþa etti. Alain’in söylediðine göre Fransa, 80 bin metre küplük bir
alana radyoaktif maddeleri depolayýp, burayý 160 milyon yýldýr deðiþmeyen kil
tabakasý ile kaplayacak. Ancak yer altýndaki bu alan, tamamiyle nasýl
mühürlenecek?
Alain Rolland, ANDRA Laboratuarý,
Teknik Müdür: ‘‘Ana fikir açýkta kalan yerleri kil ile doldurmak. Tazyikli su
ile basýnç uyguladýktan sonra duvarlar arasýnda açýkta kalabilecek küçük
çatlaklar da kapanacaktýr. Fakat milyonlarca yýl boyunca oluþan diðer kayalarýn
kaymasý durumunda açýða çýkacak bazý sýzýntý boþluklarý olabilir. Bu sebeple
killi katmanýn geniþlemesine kayalarýn tepki göstermesi çok doðal.’‘
Sesini herkese
duyurabilmek. Bure kasabasýnýn bu kilise sokaðýndaki eylemciler bir ahýrý
onarmýþlar. Buraya ‘direniþin yuvasý’ diyorlar. Yüzyýllarca sürecek güvenlik
tedbirlerine inanmýyorlar. 
Froncois da buna
inanmýyor. Nükleer karþýtý bir eylemci olmadan önce kendisi otistik çocuklarýn
eðitmenliðini yapýyordu. Þu anda megafonu tamir ediyor. O sözünü esirgemeyen
biri…
Francois Mativet,
Nükleer Karþýtý Eylemci: ‘‘Durumun yalan olduðunu söylüyoruz ve bunu onlar da
biliyorlar. Buranýn inþasý baþladýðýndan beri bazý zayýf güvensiz bölgelerin
oluþtuðunu gördük. Ancak bu topraklarýn canlý olduðunu unutmamalýyýz. Bazý
çatlaklar olduðunu biliyoruz. Bilimsel olarak suyun hiçbir þekilde
sýzmayacaðýný kim garanti edebilir? Bu utanç verici bir durum.’‘
Bölge görevlisi kesin
bir þekilde durumun kontrol altýnda olduðunu söylüyor. Proje çok büyük. Yer
altý tünelleri için yaklaþýk 100 kilometre kazý yapýlacak.
Þu ana kadar projeye
bir milyon euro harcanmýþ. Ancak buradaki yetkili genel giderlerin toplam 16
milyar euroyu bulduðunu söylüyor. Meclisteki komisyon yetkilileri ise bu
rakamýn iki katýna çýkmasýndan endiþe ediyor.
Muhalefet partileri atýklarýn yere yakýn bir yere gömülmesini teklif etmiþ.
Ancak bu konuda herhangi bir yetkisi olmayan bölge müdürü bu iþin yerin altýnda
yapýlmasýný savunuyor.
Alain Rolland, ANDRA Laboratuarý,
Teknik Müdür: ‘‘Bu tehlikeli atýklarý normal bir alanda nasýl güvenli bir
þekilde saklayacaðýmýzý kontrol edemeyebiliriz. Çözüm olarak yerin altýndaki
derin yerleri keþfettik.’‘
Cevaplarý ararken
Finlandiya’nýn uçsuz bucaksýz ormanlarýndan geçiyoruz. Nükleer atýklarý devasa
kayalarýn içerisine gömmek acaba iyi bir fikir mi.?
Esa Harmada,
Finlandiya Ekonomi Bakanlýðý’nýn enerji departmanýnda çalýþýyor. Bizi evine
davet etti.
Esa Harmala, Maliye
Bakanlýðý, Genel Müdür: ‘‘Buradaki kaya havzasý çok eski ve dünyadaki en sert
yapýya sahip. 2.500 milyon yýldýr sabit duruyor ve daha çok uzun seneler de
böyle kalacaða benziyor.’‘
Dört saatlik bir
yolculuðun ardýndan Finlandiya’nýn nükleer merkezi Olkiluoto þehrine varýyoruz.
Bu yarýmada da santral deniz suyu ile soðutuluyor.
Burada Jussi ile
tanýþýyoruz. Jeoloji mühendisi geçtiðimiz on sene içerisinde yerin altýndaki
kýrýk ve çatlaklarý incelemiþ. Kendisine deniz suyunun nükleer atýk alana girme
riskinin olup olmadýðýný soruyoruz.
Jussi Mattila, Jeoloji
Mühendisi, Posiva: ‘‘Çatlaklarýn yoðun olduðu alanlarda deniz ile baðlantý
kurmuyoruz. Ayrýca burada kýrýklarýn olduðu yerler daha çok denizin altýnda ve
suyu içeri pompalayacak hidrolik baský yok.’‘
Jussi kapýyý açýyor.
Finlandiya’nýn yer altý derinliklerine iniyoruz.
Doksanlý yýllara kadar
Finlandiya nükleer atýklarýný Rusya’ya gönderiyordu. Ancak meclis radikal bir
karar aldý ve bu iþlem yasaklandý. Verilen mesaj þuydu: ‘Kendi nükleer
atýklarýmýzla baþa çýkmayý öðrenmeli ve dýþa baðýmlý olmamalýyýz.’
Ancak derinlerde bir
yerde su çoktan sýzarak kayalýk atýk bölgeye ulaþtý bile… 
‘‘Aslýnda burada su
bulunuyor. Bu sorun olur deðil mi?’‘
Jussi Mattila, Jeoloji
Mühendisi, Posiva: ‘‘Bu sorun olmaz. Nükleer atýklarý metal saklama kaplarýna
koyduktan sonra bu kaplarý ve daha sonra da kayalarýn aralarýný koruyucu
çamurla dolduruyoruz. Ancak burasý çok yoðun bir sývý akýþýna maruz kalýrsa iþe
yaramayacaktýr çünkü koruyucu çamur eriyecektir.’‘
Yeraltý atýklarýnýn
beþte biri nemli olduðu için çok riskli. Bu sebeple kullanýlamýyor.
Bu nükleer atýk
maðarasý için bugüne kadar tam 3 milyon euro harcanmýþ.
Burada bazý çatlaklar
bulunuyor. Nükleer atýk depolarýna bir gün zarar gelirse sonuçlarý ne olabilir?
Jussi Mattila, Jeoloji
Mühendisi, Posiva: ‘‘Yeryüzüne çýkan patika yollar var. Engelleme sisteminin
çökmesi durumunda ana kayaç bloklarýnýn kapasitesi nükleer sýzýntýyý durdurma
gücüne sahip. Yani sýzýntý devam etse dahi yeryüzüne ulaþmasý yüzyýllarý
bulacaktýr.’‘
Maðaranýn bir kýsmý,
hafif ve orta derece nükleer atýklar için kullanýlmaya baþlanmýþ. Jussi bizi
içeri götürüyor. Radyoaktif madde sýðýnaðýn 33 metre derinliðinde
saklanýyor.
Finlandiyalý siyasiler
gerekli kanunlarý çýkarmayý baþarýrsa, yüksek radyasyon içeren atýklarýn ilk
kýsmý 2022 yýlýnda depolanacak. Yüzyýl sonra da maðaralarýn kapatýlmasý
planlanýyor. Ancak bu nükleer atýk deposu gelecek buzul çaðýna dayanabilecek
mi, bilinmiyor.
Jussi Mattila, Jeoloji
Mühendisi, Posiva: ‘‘Finlandiya ve Ýsveç‘in kuzey kesimlerinde buzul çaðý
dönemine ait oluþumlar var. Eðer bahsettiðim buzul tabakasýna zarar verirseniz
yýkýcý bir deprem meydana getirirsiniz. Buradaki senaryo da ayný, Biz de Olkiluoto
da benzer bir þeyi yaþayabiliriz.’‘
Radyo-aktif atýklar,
dev silindirlerin içine konulacak. Finlandiya yer altýnda çok büyük bir bakýr
hazinesi saklýyor.
Jussi Mattila, Jeoloji
Mühendisi, Posiva: ‘‘Bu dev borularýn her biri için yaklaþýk 7 ton bakýr kullanýldý
ve bunlardan bizde beþ bin adet bulunuyor. Ancak hayati önem taþýyorlar. Çünkü
gelecek nesilleri atýk maddelerden bu yöntem ile koruyoruz.’‘
Fransa’ya geri
dönüyoruz. Corinne, sanatýný nükleer atýklardan korunmak için kullanýyor.
Corinne Francois, Nükleer
Karþýtý Eylemci, Bure- Fransa: ‘‘Ýnsanlar bu bilgileri yýllar sonra unutabilir.
Eðer torunlarýmýz bu atýklarýn saklandýðý yerlere bilmeden girerse çok büyük
sorun olur. Çünkü aradan yüzlerce, binlerce sene geçecek. Bölgeye hiçbir
þekilde giriþ yapýlmamalý.’‘
Avrupa nükleer gücün
altýn çaðýný geride býraktý. Peki ya Fransa? Þu anda elektrik enerjisinin yüzde
75’i nükleer santrallerden elde ediliyor ancak hükümet 2050 yýlýnda bu oraný
yüzde 50 oranýna düþürecek.
Þu anda Avrupa’nýn
elektrik ihtiyacý yenilenebilir enerji kaynaklarýndan elde ediliyor.
Finlandiya Maliye
Bakanlýðý Enerji Bölümü Genel Müdürü Esa Harmala, Finlandiya’nýn nükleer enerji
karþýtý kararlarýný ve Finlandiya’nýn nükleer atýk depolama yöntemini ve bunun
için inþa edilen yer altý saklama bölgelerini anlattý. Euronews ekibi kendisi
ile Helsinki’de buluþtu. Röportajýn tamamýný dinlemek için lütfen linki
týklayýnýz. (Ýngilizce) 
Bonus interview: Esa
Härmälä
Bure Stop 55 grubu
üyesi, Fransýz nükleer eneji karþýtý eylemci Corinne Francois, Bure þehrinde
(Meuse/Haute- Marne) yapýlmasý planlanan nükleer atýk deposuna karþý bir savaþ
baþlattý. Euronews ekibi kendisi ile Barle-Duc’da buluþtu. Röportajýn tamamýný
dinlemek için lütfen linki týklayýnýz. (Fransýzca)
Interview bonus :
Corinne François, militante anti-nucléaire
Fransýz nükleer enerji
karþýtý eylemci FrancoisMativet, Bure þehrinde (Meuse/Haute- Marne) yapýlmasý
planlanan nükleer atýk deposuna karþý gösterilerini devam ettiriyor. Röportajýn
tamamýný dinlemek için lütfen linki týklayýnýz. (Fransýzca)
Interview bonus :
François Mativet, militant anti-nucléaire
Bure’deki ANDRA Laboratuvarý
Teknik Müdürü Alain Rolland, Fransa’nýn neden nükleer atýklarýný yerin çok
derin bir bölgesinde inþa edilen bir depoda saklamak istediðini Euronews’e
anlattý. Ýzlemek için lütfen linki týklayýnýz. (Fransýzca)
Interview bonus :
Alain Rolland, directeur technique de l’ANDRA
(Mâide
5) “Ey
insanlar.! Yeryüzünde bulunanlarýn helâl ve tayyib olanlarýndan yiyin, þeytanýn
peþine düþmeyin; zira þeytan, adý tayyib bile olsa sizin alenen düþmanýnýzdýr.
O, size ancak kötülüðü, hayasýzlýðý ve bilmediðiniz þeyleri Allah adýna
söylemenizi, yapmanýzý emreder.”
Can Kemal Özer

@#ÖkkeþBölükbaþý
©#MedyaGünebakýþ
Ökkeþ
Bölükbaþý, Ýstanbul
–Nisan.2019– okkesb61@gmail.com, http://www.medyagunebakis.com/ - okkesb@turkfreezone.com,
|