ATATÜRK'E
HAKARET SUÇ OLMAMALIYMIŞ.! 
Bence, hiçbir
hakaret suç olmamalı. İftira suç olabilir. Bir hakaret sana zarar vermez ki.
Hakaretin suç olmaması gerekir."
Nesin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Geçen hafta
Anıtkabir’de Atatürk’e hakaret eden Safiye İnci’nin tutuklanmasına tepki
gösteren Nesin, "Bir insan bundan dolayı tutuklanmaz. Tamam, suç. Ama bu,
tutuklanması için bir neden olamaz ki. Tutuklandı değil mi.? Olacak iş mi yan.i?
Bence, hiçbir hakaret suç olmamalı. İftira suç
olabilir. Bir hakaret sana zarar vermez ki. Hakaretin suç olmaması
gerekir." dedi

Nesin:
Atatürk'e hakaret suç olmamalı Matematik Köyü Kurucusu Prof. Dr. Ali Nesin
Habertürk TV'deki Açık ve Net programında Kübra Par'ın sorularını yanıtladı.
Ali Nesin, Atatürk'e hakaret eden Safiye İnci'nin tutuklanmasına ilişkin,
"Bir insan bundan dolayı tutuklanmaz. Tamam, suç. Ama bu, tutuklanması
için bir neden olamaz ki. Tutuklandı değil mi? Olacak iş mi yani? Bence, hiçbir
hakaret suç olmamalı. İftira suç olabilir. Bir hakaret sana zarar vermez ki.
Hakaretin suç olmaması gerekir." dedi.
Prof Dr. Ali
Nesin, 'Türkiye'de eğitim sistemi nasıl olmalı?' sorusuna üzerine "Ben
üniversite sınavı yapacak olsam, benim bölümüme girecek öğrencilere, çok zor,
imkânsız bir soru sorarım ve 6 saat sürer veririm. 6 saat sonunda kim kalmışsa
onları alırım.
Matematik
köyündeki derslerde de bu yöntemi uyguladığını anlatan Nesin, "Matematik
köyünde çocuklar bazen iki saat düşünüyorlar. Önce, on, on beş dakika boyunca
herkesin problemi anladığından emin oluyorum. Sonraki on, on beş dakikada cevap
vermelerini engellemeye çalışıyorum. Sonra, "Şimdi sıra sizde" diyorum.
Bir, bir buçuk saat boyunca kenara çekiliyorum. Öğrenciler, beni yan gözle
görebilirler. Psikiyatristlerde olduğu gibi; hasta yatar, psikiyatrist
kenardadır. İki saat boyunca düşünüyorlar. Çoğu cevabı buluyor; bir kısmı da
bulamıyor. Önemli değil. Sonra ben anlatıyorum. Sorular da kolay değil; değme
bir hocaya versen yapamayabilir, yapamıyorlar da zaten çoğu zaman. Ben yaptığım
zaman "Tabi tabi" diyorlar çünkü benim gibi yapamıyorlar ama ona
benzer şeyler yapmışlar ya da hissetmişler. "Çok güzeldi" diyorlar.
"Ne hoşunuza gitti?" diyorum, "Ders" diyorlar. "Ben
ders vermedim ki, siz düşündünüz" diyorum. Düşünmek, emek vermek, uzun
süre soruyla boğuşmak o kadar hoşlarına gidiyor ki, hiç yapmadıkları bir
şey" dedi. 
"BÜTÜN
BİR ÜLKEYE TEK BİR KİTAP YAZILMAZ"
Nesin, Ben bir matematik
kitabı yazıyordum. Ama herkese yazmaya çalışıyordum; yazamadım. Kitabı
yazıyorum sonra köyden telefon geliyor, "Hocam fen lisesinden öğrenciler
geldi" diyorlar. Ders vermeye gidiyorum. "Bunlar benim yazdığım
kitabı okuyup anlayamazlar" diyorum. Kitabı basitleştirmeye çalışıyorum.
Sonra bir telefon daha geliyor, "Hocam bir fen lisesi daha geldi"
diyorlar. "Bunlar da canavar gibi, bunlara da kolay gelir" diyorum.
Olmaz, bütün bir ülkeye tek bir kitap yazılmaz. Üç kitabım çıktı, dördüncüsünün
üzerinde çalışıyorum. Bütün ülkeye yazmaktan vazgeçtim" şeklinde konuştu.
Kübra Par'ın,
"MEB o kitapları belli başlı fen liselerinde mi öğretecek?" sorusu
üzerine, "Sunmadım bile. Nabi Avcı benden rica etmişti. O bakanlıktan
ayrıldıktan sonra sunmadım. Kabul edilmezdi; kabul edilseydi yine de kötülük
yapmış olacaktım. Herkese kitap yazılmaz" diye ekledi. 
"TÜBİTAK'IN
MATEMATİK KÖYÜ'NÜ DESTEKLEMEMESİNE ÇOK ÜZÜLDÜM, SOYADIMIN NESİN OLMASI DIŞINDA
NE YAPTIM BEN ONLARA.?"
Matematik Köyü
Kurucusu Nesin, "Yüz kişilik, küçük bir köy istiyordum. Lisans ve
lisansüstü öğrencilere odaklanmak istiyordum. O zamanlar hesaplamıştık, bize 30
- 40 bin lira yetiyordu. 30 - 40 bin lira para değil ki; vermediler. Bunu
bizden esirgediler. Çok üzüldüm. Kendim için değil; ülke için üzüldüm. TÜBİTAK
gibi bilimi, eğitimi desteklemesi gereken bir kurum, buna destek vermezse neye
destek verir? Kusura bakmasınlar ama belli bir konuma ve yaşa gelmiş, kitaplar
yazmış, saçı sakalı ağarmış birisiyim. Güle oynaya birisi geliyor, "Ben
eğiteceğim, yapacağım" diyor ve sen "Hayır" diyorsun. Korkunç
bir şey, hainlik bu. Ben onlara ne yaptım ki? Soyadım Nesin, bundan başka bir
şey yapmadım ben onlara" şeklinde konuştu. 
"DEVLETE
KIZGINIM, BEN BU ÜLKENİN DÜŞMANI DEĞİLİM,
BURAYA
HİZMET ETMEK İÇİN DÖNDÜM"
Nesin, Kübra
Par'ın "Devlete kırgın mısınız?" sorusu üzerine, "Kırgın değilim
kızgınım. Buna hakları yok. Ben bu ülkenin düşmanı değilim. Farklı
düşünebilirim, farklı inançlara sahip olabilirim ve yaşam biçimim farklı
olabilir; ama ben kimsenin düşmanı değilim. Ben bu ülkeye bir şey yapmak için
geldim. Ne arabam ne evim var. Hiçbir şeyim yok. Bir tek kitaplarım var, onları
da köye bağışladım. Hiçbir şeyim kalmadı, çocuklarım var o kadar. Daha kötüsünü
söyleyeyim; Nesin Vakfı'nın önünde vızır vızır işleyen bir yol ve viraj var.
"Dikkat! Çocuk" tabelası koydurmam 15 yılımı aldı. 15 yıl boyunca
reddettiler. Ve 15 yılın sonunda birinin torpiliyle aldık" şeklinde yanıt
verdi. 
"BABAMLA
SİYASİ KONULARDA ANLAŞAMAZDIK
BAZEN
YILLARCA TARTIŞIRDIK"
"Farklı
bir şey söylüyorum. Eleştirilmem önemli değil. Çok düşmanca saldırıyorlar.
Tamam, aynı düşünmüyoruz da niye bana düşmansın? Ben babamla da aynı
düşünmezdim. Yıllar boyunca babamla tartışmışızdır" diyen Nesin, Kübra
Par'ın "Aziz Nesin'le Ali Nesin hangi konularda ayrışırlardı?" sorusu
üzerine "Siyasi konularda anlaşamazdık. O, 27 Mayıs'a sadece son
yıllarında karşı çıktı. Ama daha önce 27 Mayıs'ı hep korurdu. Ben 27 Mayıs'a
karşıydım. Başlangıçta ben de herkes gibi düşünürdüm. Bir zaman sonra ben de 27
Mayıs'ın doğru bir şey olmadığını anladım. Ama o, 27 Mayıs'a uzun süre karşı
çıktı. Özal zamanında 141,142 ve 163. Maddeler kalkacaktı. Babam 163'ün
kalmasını istemiyordu. Ben, onun da kalkması gerektiğini düşünüyordum. Aramızda
çok kaliteli ve yıllar süren tartışmalar geçerdi. Bazen babamı köşeye
sıkıştırırdım. Ses çıkarmazdı, uzaklaşırdı. "Allah Allah" derdim. Üç
gün sonra, yanıma koşarak gelirdi, tartışmaya kaldığı yerden devam ederdi. Çok
hoştu onunla tartışmak" yorumunda bulundu. 
"ATATÜRK'E
HAKARET SUÇ OLMAMALI,
ANITKABİR'DEKİ
KIZIN TUTUKLANMASI YANLIŞ"
Geçen hafta
Anıtkabir'de Atatürk'e hakaret eden Safiye İnci'nin tutuklanmasına tepki
gösteren Nesin; "Bir insan bundan dolayı tutuklanmaz. Tamam, suç. Ama bu,
tutuklanması için bir neden olamaz ki. Tutuklandı değil mi? Olacak iş mi yani?
Bence, hiçbir hakaret suç olmamalı. İftira suç olabilir. Bir hakaret sana zarar
vermez ki. Hakaretin suç olmaması gerekir. Ama bu toplum böyle. Yoksa insanlar
kendi hesaplarını kendileri görürler, adaleti kendi ellerine alırlar. Tamam, hakaret
suç. Ama birine hakaret ettin diye bir insan tutuklanmaz ki. Olmaz ki bu. Ben
hukuk adamı değilim. Ama bu kadarını da biliyorum sanki" diye konuştu.
Ali Nesin
@#ÖkkeşBölükbaşı ©#MedyaGünebakış
Ökkeş Bölükbaşı,
İstanbul –Ağustos.2018- okkesb61@gmail.com,
http://www.medyagunebakis.com/ - okkesb@turkfreezone.com,
|