12.04.2021
 
 
Kategoriler
   Güncel Haber
   Ýstanbul Haber
   Dünya Haber
   Trabzon-K.Maraþ
   Eðitim-Kültür-Sanat
   Siyaset-Politika
   Çevre-Doða-Turizm
   Sosyal Yaþam
   Söyleþi - Araþtýrma
   Saðlýk-Gýda-Tarým
   Sinema-Tiyatro-Dizi-Film
   Konuk Yazarlar
   Ekonomik Bakýþ
   Hukuksal Bakýþ
   Magazin-Aktüel
   Reklam-Ýlan-Satýþ
   Bilim-Teknoloji-Zirve
   Sosyal Bakýþ
   Toplumsal Bakýþ
   Tarihsel Bakýþ
   Müzik Magazin
   Medyatik.Bakýþ
   Cevap Hakký
   Black Sea
   Spor-Golf-Tenis-Boks
   Arþiv

Yazarlar
Bizden.Size

Ökkeþ BÖLÜKBAÞI
KANAL ÝSTANBUL & ECUNEMOPOLÝS
Tüm yazýlarý..
DOÐAMIZ

Mikdat KADIOÐLU
BULUTLAR
Tüm yazýlarý..
Hatýralarým

Nuran NUHOÐLU
HEPÝMÝZ KERKENEZÝZ
Tüm yazýlarý..
Eko-Bakýþ

Abdurrahman YILDIRIM
Trabzon Turistik Merkez Olur mu.?
Tüm yazýlarý..
Uzay.Bakýþ

Musa ALÝOÐLU
TRABZON HAVALÝMANI
Tüm yazýlarý..
Tarihten Bir Yaprak

Mahiye MORGÜL
PÝSAGOR 8.SINIFTA BÖYLE ÖÐRETÝLÝYORSA.!
Tüm yazýlarý..
Hukuksal Bakýþ

Av. Cemil CAN
KILIÇDAROÐLU’NUN MUHTEREM EFENDÝSÝ.!
Tüm yazýlarý..
Eðitim Kültür Sanat

Emel Vildan Düzenli
TRT - Te. Re. Te. - TRT - Te. Re. Te. - TRT
Tüm yazýlarý..
68 DENÝZ 68

Selçuk Þahin POLAT
68'LÝLER VE DOSTLARI.! BASIN VE KAMUOYUNA
Tüm yazýlarý..
Sosyal Bakýþ

Fatih BACAK
TMTF 2018-2019 ALÝ ABALI PLAYOF MÜSABAKALARI
Tüm yazýlarý..
Geçmiþten Günümüze

Hüseyin IRMAK
CUMHURÝYET’E HEP DESTEK, TAM DESTEK
Tüm yazýlarý..
MEDENÝYET

Abdullah GÖZAYDIN
GEZÝCÝLER, AÐAÇSEVENLER NEREDELER.?
Tüm yazýlarý..
Sportif Bakýþ

Tekin KÜÇÜKALÝ
HAKSIZLIÐA KARÞI TEK YÜREK
Tüm yazýlarý..
Ýstanbul; Ýstanbul.!

Aslý Didari
DEÐÝÞMEYEN ÝSTANBUL; DEÐÝÞME ÝSTANBUL.!
Tüm yazýlarý..
Sosyal Bakýþ

Muhammet Akosman
BÝZANS’DA “HAYIR” DÝYOR.!.
Tüm yazýlarý..
Saðlýklý Bakýþ

Prof. Dr. Özler Aykan
RUHUNUZA & RUHUMUZA SAÐLIK…
Tüm yazýlarý..

Reklamlar




























Döviz Alýþ Satýþ
Dolar 1.6387 1.6466
Euro 2.1036 2.1137

    Hukuksal Bakýþ >> Manþet Haberler
  BU YARGIYLA SÝVÝL ANAYASA YAPILIR MI.?

  PTT ve KURUMSAL SOYGUN

  AKP; 17 ADAMIZI, YUNANÝSTA’A VERDÝ.!

  KUZU; KURTLUK YAPARKEN YAKALANDI.!

  NADÝRA KADÝROVA ÝNTÝHAR MI ETTÝ, ÖLDÜRÜLDÜ MÜ.?

  ÞÝKÂYETNAME-Ý & ABDURRAHMAN DÝLÝPAK.!

  SUÇLULARI YANLIÞ KULVARDA ARIYORSUNUZ.!

  DÝZÝ SETLERÝNDE BAYANLARA TACÝZ OLAYI

  ABD ÞÝRKETÝ CARGILL'Ý KOVACAKMIYIZ.

  VATANA ÝHANET, ANAYASAL SUÇ, ÝNSANLIK SUÇU.!

  EYY AHALÝ... BU DOÐRU MU.?

  DÖNÜÞTÜK MÜ.? DÖNÜÞTÜK.!

  DOLANDIRICILIÐA HUKUKÝ DESTEK

  HUKUKSUZLUÐA ALIÞACAK MIYIZ.!

  SÝZ KÝMSÝNÝZ, NESÝNÝZ, ÞÝMDÝ NEREDESÝNÝZ.?

    VATANA ÝHANET, ANAYASAL SUÇ, ÝNSANLIK SUÇU.!
HABERÝ PAYLAÞ : Google'da Paylaþ



VATANA ÝHANET, ANAYASAL SUÇ, ÝNSANLIK SUÇU.!

“Suçta ve cezada kanunilik” prensibine göre,

iþlendiði sýrada suç olarak tanýmlanmayan ve

karþýlýðýnda ceza öngörülmeyen bir eylemden

dolayý kimse cezalandýrýlamaz.

Vatana Ýhanet, Anayasal Suç, Ýnsanlýk Suçu

Bu kavramlarý çok duyarýz, olur olmaz yerlerde “vatana ihanet ediyor”, “anayasal suç iþliyor” veya “insanlýk suçu iþlendi” sözlerinin kullanýldýðýný görürüz.

Herhalde bu tür bir söz, içerdiði kelimelerin siyaseten yol açtýðý tesir gücü sebebiyle tercih edilmektedir. Oysa bu kavramlarýn, Ceza Hukuku bakýmýndan ne anlam ifade ettiði ve içlerinin dolu olup olmadýðý önemlidir. “Darbe suçu” kavramýnýn da çokça kullanýldýðý görülür, fakat bir eylemin “darbe suçu” olarak nitelendirilebilmesi için, öncelikle bu suçun Ceza Hukukunun ilke ve esaslarý kapsamýnda kanunla tanýmý yapýlmalý ve iddiaya konu edilen eylem de bu tanýma uymalýdýr. Aksi halde sýkça kullanýlan “darbe suçu” kavramý, Ceza Hukukunda karþýlýk bulamaz.

“Suçta ve cezada kanunilik” prensibine göre, iþlendiði sýrada suç olarak tanýmlanmayan ve karþýlýðýnda ceza öngörülmeyen bir eylemden dolayý kimse cezalandýrýlamaz.

1. “Vatana ihanet” kavramýný; 1632 sayýlý Askeri Ceza Kanunu’nun 54. maddesinde “TCK m.302 ila 339’da tanýmlanan vatana karþý suçlar”, 55. maddesinde “savaþ ihaneti” ve 56. maddesinde “milli savunmaya ihanet” olarak ve Anayasa m.105/3’de görmekteyiz.

“Sorumluluk ve sorumsuzluk hali” baþlýklý Anayasa m.105/3’e göre, “Cumhurbaþkaný, vatana ihanetten dolayý, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayýsýnýn en az üçte birinin teklifi üzerine, üye tamsayýsýnýn en az dörtte üçünün vereceði kararla suçlandýrýlýr”.

“Vatan”; yurt, bir kimsenin doðup büyüdüðü yer, vatandaþlýk baðý ile üzerinde yaþanýlan ülke olarak tanýmlanabilir. Bu kavram kutsal olup, her yerde özel koruma görür. “Ýhanet” kavramý ise; kutsal sayýlan deðerlere el uzatma, kötülük etme, karþý gelme, hainlik, güveni kötüye kullanma, aldatma ve vefasýzlýk olarak açýklanabilecek bir geniþliðe sahiptir.

Bir kimsenin; yurduna, doðup büyüdüðü veya vatandaþ olarak baðlandýðý ülkesine hainlik yapmasýna “vatana ihanet” denir.

Gerek “ihanet” kavramýnýn anlam geniþliði ve gerekse sayýsýz eylem ve tasarrufun “vatana ihanet” olarak nitelendirilerek, bu kavramýn ifade hürriyeti ile kiþi hürriyeti ve güvenliði hakký aleyhine keyfi kullanýlabilme olasýlýðý mutlaka gözetilmelidir.  Kanun, vatana ihanetin ne þekilde gerçekleþeceðini ve hangi unsurlarýn varlýðý halinde “vatana ihanet” suçunun oluþacaðýný Ceza Hukukunun ilke ve esaslarýna uygun þekilde göstermelidir.

“Vatana ihanet” kavramýnýn tanýmý, Anayasa ve kanunlarda yer almamaktadýr. 07.02.1921 tarihli 1 sayýlý Resmi Gazete’de yayýmlanan 2 sayýlý Hýyanet-i Vataniye Kanunu, 12.04.1991 tarihinde yürürlüðe giren 3713 sayýlý Terörle Mücadele Kanunu m.23/a bendi ile yürürlükten kaldýrýlmýþtýr.

12.04.1991 tarihinde yürürlükten kaldýrýlan 2 sayýlý Kanunun 1. maddesinde “vatana ihanet” tanýmlanmýþtýr. Bu maddeye göre, “Yüce Hilafet Makamý ile Saltanatý ve Ülkeyi, yedi yabancý devlet gücünden kurtarmak ve saldýrýlarý önlemek amacýyla kurulan Büyük Millet Meclisi’ne karþý sözle, fiille veya yazýyla muhalefet ve bozgunculuk eden ‘vatan haini’ olarak kabul edilir”. Kanunun 2. maddesine göre, “Bilfiil vatan hainliði yapanlar asýlarak idam edilir. Bu hainliðe katýlanlar ile teþebbüs edenler, Ceza Kanunu’nun 45 ve 46. maddelerine göre cezalandýrýlýrlar”.

Hýyanet-i Vataniye Kanunu’na göre esas olan, egemenliðin kayýtsýz ve þartsýz Millete ait olduðunu kabul eden 1921 Anayasasý ile kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin korunmasýdýr.

13.03.1926 tarihinde yürürlüðe girip, 1 Haziran 2005 tarihine kadar yürürlükte kalan 765 sayýlý Türk Ceza Kanunu’nun 146. maddesinde de, Büyük Millet Meclisini ortadan kaldýrmaya veya vazifesini yapmayý engellemeye cebren teþebbüs edenlerin idam cezasýna mahkum edilecekleri, bu suça fer’i olarak iþtirak edenlerin de hukuki durumlarýna göre idam veya aðýr hapis cezasý ile cezalandýrýlacaklarý ifade edilmiþtir.

Görüleceði üzere kanun koyucu, egemenliðin kayýtsýz þartsýz Millete ait olduðunun net bir göstergesi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin her ne þekilde olursa olsun varlýðýný korumayý hedeflemiþtir.

Kanun koyucu; mülga TCK m.146 ve yerine yürürlüðe giren 5237 sayýlý TCK m.311’de cebir ve þiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldýrmaya veya görevini yapmasýný engellemeye teþebbüs edenlerin cezalandýrýlmalarýný öngörürken, 2 sayýlý Hiyanet-i Vataniye Kanunu’nun 1. maddesi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne karþý cebir ve þiddete baþvurmayan, fakat sözle, fiille veya yazýyla muhalefet ve bozgunculuk edenlerin dahi en aðýr þekilde cezalandýrýlacaklarýný ifade etmiþtir. Hýyanet-i Vataniye Kanunu, kabul edildiði dönemin özelliklerini, sertliðini ve tavizsiz bir þekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne karþý olabilecek her türlü müdahaleyi ne pahasýna olursa olsun önlemeyi amaçlamýþtýr.

1921 yýlýnda kabul edilen Hýyanet-i Vataniye Kanunu’nda tanýmlanan “vatana ihanet” kavramý ile Anayasa m.105/3’de yer alan “vatana ihanet” kavramýný ayný nitelikte görmek, Hýyanet-i Vataniye Kanunu yürürlükten kaldýrýldýðý için “vatana ihanet” kavramýnýn tanýmsýz kaldýðýný ve bu tür bir suçun olmadýðýný ileri sürmek isabetli deðildir. Mevcut þartlarda, 2 sayýlý Kanunda öngörülen “vatana ihanet” kavramý ile Türk Milleti’nin benimsediði Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne karþý yapýlacak sözlü, fiili veya yazýlý muhalefet ve bozgunculuk içeren eylemleri, ifade hürriyetinin geldiði aþama da dikkate alýndýðýnda Ceza Hukuku açýsýndan “vatana ihanet” kabul etmek isabetli olmayacaktýr.

Sonuç olarak; Anayasa m.105/3’de yer alan “vatana ihanet” kavramý, Hýyanet-i Vataniye Kanunu’nun 1. maddesinden lafzý, ruhu ve amacý itibariyle farklýdýr.

Ýsabetli olan, hangi eylemin “vatana ihanet” kabul edileceði konusunda bir tanýmlamanýn Anayasada veya kanunda yer almasýdýr. Kanaatimizce, “vatana ihanet” kavramý Anayasada yer aldýðýndan ve tanýmýnýn kanunla yapýlacaðýna dair bir atýf da Anayasada yer almadýðýndan, bu kavram Anayasada tanýmlanmalýdýr. Anayasanýn Baþlangýç, Genel Esaslar ile 14. maddesini dikkate almak suretiyle “vatana ihanet” tanýmlamasýný yapmak da doðru deðildir.

Mevcut durumda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, Cumhurbaþkanýný vatana ihanetten dolayý suçladýðý fiillerin “vatana ihanet” kavramýný oluþturacaðý söylenebilir. Bu düþünceye katýlmamaktayýz. Bizce, hangi fiillerin ve dolayýsýyla suçlarýn “vatana ihanet” sayýlacaðýný ceza normlarý ile tespit etmek gerekir. TCK m.302 ile 339. maddeleri arasýnda sayýlan suçlardan bazýlarýný “vatana ihanet” kapsamýnda deðerlendirilebilir. “Devletin Güvenliðine Karþý Suçlar”, “Anayasal Düzen ve Bu Düzenin Ýþleyiþine Karþý Suçlar”, “Milli Savunmaya Karþý Suçlar” ve “Devletin Sýrlarýna Karþý Suçlar ve Casusluk” baþlýklarý altýnda düzenlenen bir kýsým suçlarda “vatana ihanet” kavramý temel alýnmýþtýr. Belirtmeliyiz ki, “vatana ihanet” sayýlabilecek her suçun aðýrlýðýna göre ceza belirlenmiþtir. Bazý suçlarda aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet hapis, bazýlarýnda da fiilin aðýrlýðýna göre hapis cezalarý öngörülmüþtür.

Devletin birliðini ve Ülke bütünlüðünü bozmak (TCK m.302), düþmanla iþbirliði yapmak (TCK m.303), Devlete karþý savaþa tahrik (TCK m.304), temel milli yararlara karþý faaliyette bulunmak için yarar saðlama (TCK m.305), yabancý devlet aleyhine asker toplama (TCK m.306), askeri tesisleri tahrip ve düþman askeri hareketleri yararýna anlaþma (TCK m.307), düþman devlete maddi ve mali yardým (TCK m.308), Anayasayý ihlal (TCK m.309), Cumhurbaþkanýna suikast ve fiili saldýrý (TCK m.310), yasama organýna karþý suç (TCK m.311), Hükümete karþý suç (TCK m.312), Türkiye Cumhuriyetine karþý silahlý isyan (TCK m.313), silahlý örgüt (TCK m.314), silah saðlama (TCK m.315), suç için anlaþma (TCK m.316), askeri komutanlýklarýn gasbý (TCK m.317), yabancý hizmetine asker yazma, yazýlma (TCK m.320), savaþ zamanýnda emirlere uymama (TCK m.321), savaþ zamanýnda yükümlülükler (TCK m.322), savaþta yalan haber yayma (TCK m.323), seferberlikle ilgili görevin ihmali (TCK m.324), düþmandan unvan ve benzeri payeler kabulü (TCK m.325), TCK m.326 ila 339’da sayýlan Devlet sýrlarýna karþý suçlar ve casusluk suçlarýnýn “vatana ihanet” kapsamýnda deðerlendirilmesi mümkündür.

2. “Anayasal suç” veya “Anayasa suçu” ne demektir?
Anayasa bir ceza kanunu deðildir. Anayasa; normlarýn tepesinde olan, Ülkenin yönetim þekli ile kiþi hak ve hürriyetlerini tanýmlayan çerçeve kanundur. Anayasada yer alan kurallara aykýrý hareket, anayasal suç veya Anayasa suçu olarak deðerlendirilemez. Anayasada veya Türk Ceza Kanunu’nda, Anayasanýn deðiþtirilemez maddeleri ile temel hak ve hürriyetlere aykýrý eylemeleri anayasal suç sayan bir hüküm bulunmamaktadýr.
TCK m.309’da, “Anayasayý ihlal” suçunun tanýmlandýðý görülmektedir. TCK m.309/1’e göre, “Cebir ve þiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasý’nýn öngördüðü düzeni ortadan kaldýrmaya veya bu düzen yerine baþka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasýný önlemeye teþebbüs edenler aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet hapis cezasý ile cezalandýrýlýrlar”. Ancak bu suç, “anayasal suç” kavramý ile anlatýlmak istenenin karþýlýðý deðildir.
Anayasal suç; Anayasa ile tanýmlanan emredici kurallara, hukukun evrensel ilke ve esaslarýna, “kuvvetler ayrýlýðý” ilkesi ýþýðýnda sayýlan görev ve yetkilere, niteliklere aykýrý düþünce veya hareketler için kullanýlmaktadýr. “Anayasal suç” kavramý siyaseten kullanýlsa bile, Ceza Hukukunda anlam ifade etmez. Bir eylemin suç sayýlýp failinin cezalandýrýlabilmesi için, “suçta ve cezada kanunilik” prensibi uyarýnca suça konu eylemin ve cezasýnýn kanunda yer almasý gerekir. “Anayasal suç” adý ile geniþ, muðlak, kiþi hak ve hürriyetlerine aþýrý sýnýrlama getirme eðilimi taþýyan suç tipleri ilk bakýþta etkileyici gözükse de, ifade hürriyetini ve örgütlenme hakkýný kýsýtlayan “fikri suç” ile “suçta ve cezada kanunilik” prensibinin “öngörülebilirlik ve bilinirlik” sonucuna ters düþen “soyut suç” kavramlarýný gündeme getirmek suretiyle “siyasi suç” türünü geniþletecektir. “Siyasi suç” kavramý; cebir ve þiddetle birleþmediðinde, yani ifade hürriyeti aþamasýnda kalýp, “tehdit/manevi cebir” ve “örgüt” kavramlarý ile birlikte en kolay sindirme, baský, ceza yargýlamasýna ait koruma tedbirlerinin geniþ olarak uygulanýp cezalandýrma yöntemine dönüþebildiði suç tiplerini kapsar.
3. “Ýnsanlýk suçu” ne demektir?
Esasýnda bu tür bir suç tipi de ceza hukukuna yabancýdýr. Birçok suçun koruduðu hukuki yarara bakýldýðýnda, temelinde insanýn korunmasý esas olup, bu esasýn ihlal edildiði durumda “insanlýk suçu” ortaya çýkar. Bu kavramýn; insanýn kabul edemeyeceði, insanlýk onuruna, þeref ve haysiyetine ters düþen davranýþlarýn tümü için kullanýldýðý görülmektedir. Bu genel kullaným elbette insanlýk suçunu açýklamak için yeterli deðildir.
Günümüzde insanlýk suçu; soykýrým ve insanlýða karþý iþlenen suçlar olarak iki baþlýk altýna incelenmektedir. Soykýrým, henüz taraf olmadýðýmýz Uluslararasý Ceza Mahkemesi Roma Statüsü’nün 6. maddesi ile TCK m.76’da düzenlenmiþtir.
“Soykýrým” kavramý ilk defa, 2. Dünya Savaþý’nýn yýkýcý sonuçlarýnýn ardýndan Birleþmiþ Milletler Genel Kurulu tarafýndan 09.12.1948 tarihinde kabul edilip, 12.01.1951 tarihinde yürürlüðe giren “Soykýrým Suçunun Önlenmesi ve Cezalandýrýlmasý Sözleþmesi” ile tanýmlanmýþtýr. Hukuka aykýrý fiillerin soykýrým suçunu oluþturup oluþturmadýðý, bu Sözleþme ile Uluslararasý Ceza Hukukunun kapsamýna girmiþtir.
Türkiye Cumhuriyeti, milli, ýrki ve dini kitlelerin kýsmen veya tümü ile ortadan kaldýrýlmasýnýn önlenmesi ve bu tür fiiller ile teþebbüs aþamalarýnýn cezalandýrýlmasý amacýyla düzenlenen bu sözleþmeye, 23.03.1950 kabul tarihli ve 5630 sayýlý “Milli, Irki, Dini Kitlelerin Kýsmen veya Tamamen Ýmhasý Suçunun ‘Genocide’ Önlenmesi ve Cezalandýrýlmasý Hakkýnda Sözleþmeye Türkiye Cumhuriyeti’nin Katýlmasýnýn Onanmasýna Dair Kanun” ile baðlayýcý olarak taraf olmuþtur. Ýþbu Kanun, 29.03.1950 günlü ve 7469 sayýlý Resmi Gazete’de yayýmlanmak suretiyle yürürlüðe girmiþtir.
Bu Sözleþmenin “Soykýrým oluþturan eylemler” baþlýklý 2. maddesinde göre; milli, etnik, ýrki veya dini bir grubu kýsmen veya tamamen ortadan kaldýrmak amacýyla iþlenen insan öldürme, insana zarar verme, grubu ortadan kaldýrmaya yönelik yaþam þartlarýný deðiþtirme, grup içinde doðumlarý engelleme veya gruba mensup çocuklarý zorla baþka bir gruba nakletme eylemleri soykýrým sayýlacaktýr.
Türkiye Cumhuriyeti’nin henüz baðlayýcý olarak taraf olmadýðý Uluslararasý Ceza Mahkemesi Roma Statüsü’nün “Soykýrým” baþlýklý 6. maddesinde de benzer bir tanýma yer verilmiþtir.
Türkiye Cumhuriyeti 01.06.2005 tarihinde yürürlüðe giren 5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu’nun “Soykýrým” baþlýklý 76. maddesinde, soykýrým olabilecek eylemleri sýralamýþ ve cezasýný aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet hapis olarak öngörmüþtür.



TCK m.76’da “bir planýn icrasý suretiyle iþlenmesi” soykýrým suçunun unsuru olarak arandýðý halde, bu unsura uluslararasý düzenlemelerde yer verilmemiþtir. Bu husus, TCK m.76 ile uluslararasý sözleþmeler arasýnda tespit edilebilecek önemli bir farktýr.
“Suçta ve cezada kanunilik” prensibi uyarýnca, insanlýk suçunu bir kanunla kabul edilmiþ uluslararasý sözleþmede, genel veya özel ceza kanunu hükmünde görmek gerekir. “Ýnsanlýk suçu” veya “insanlýða karþý suç” olarak adlandýrýlan ve Ýngilizcesi “crimes against humanity” olan bu suç tipini, henüz tarafý olmadýðýmýz Uluslararasý Ceza Mahkemesi Roma Statüsü’nün “Ýnsanlýða karþý suçlar” baþlýklý 7. maddesinde ve ayný baþlýklý TCK m.77’de görmekteyiz. 
Statünün 7. maddesine göre insanlýða karþý suç; öldürme, toplu yok etme, köleleþtirme, nüfusun sürgün edilmesi veya zorla nakil, hapsetme veya deðiþik yöntemlerle kiþiyi hürriyetinden alýkoyma, iþkence, cinsel hürriyete karþý eylemler, siyasi, ýrki, milli, etnik, kültürel, dini, cinsel veya kabulü mümkün olmayan nedenlere dayalý zulüm, zorla kaybedilme, ýrk ayrýmcýlýðý, eziyet yöntemleri kullanýlarak, herhangi bir sivil nüfusa karþý yaygýn veya sistematik bir saldýrýnýn parçasý olarak iþlenen fiillerdir.
TCK m.77’ye göre ise insanlýða karþý suç; kasten öldürme, kasten yaralama, iþkence, eziyet veya köleleþtirme, hürriyetten yoksun kýlma, bilimsel deneylere tabi tutma, cinsel saldýrý ve cinsel istismar, zorla hamile býrakma veya zorla fuhuþa sevk etme yöntemleri kullanýlarak, siyasi, felsefi, ýrki veya dini saiklerle toplumun bir kesimine karþý bir plan doðrultusunda sistemli olarak iþlenen fiillerdir.
Ýnsanlýða karþý suçlar TCK m.77’de, Roma Statüsünün 7. maddesine göre daha dar düzenlemiþtir. Suçun, hem seçimlik hareketleri hem de unsurlarýnýn TCK m.77’de daha sýnýrlý olduðu görülmektedir.
Soykýrým ve insanlýða karþý suçlarda zamanaþýmý iþlemez. Bu suçlarýn örgütlü olarak iþlenmesinde cezalarýn aðýrlaþtýrýlmasý öngörülmüþtür. TCK m.76 ve 77’de gösterilen seçimlik hareketlerden birisinin iþlenmesi, soykýrým veya insanlýða karþý suçun gerçekleþmesi için yeterli olmakla birlikte, suçun manevi unsuru bakýmýndan failde her iki maddede öngörülen özel kastýn varlýðýnýn tespiti gerekir.
Soykýrým suçu; 29.03.1950 tarihinde yürürlüðe giren 5630 sayýlý Milli, Irki, Dini Kitlelerin Kýsmen veya Tamamen Ýmhasý Suçunun “Genocide” Önlenmesi ve Cezalandýrýlmasý Hakkýnda Sözleþmeye Türkiye Cumhuriyeti’nin Katýlmasýnýn Onanmasýna Dair Kanun ile Türkiye Cumhuriyeti tarafýndan baðlayýcý olarak kabul edilmiþtir. Bu tarihten önce iþlendiði iddia edilen soykýrým veya etnik temizlik eylemlerinden dolayý Türkiye Cumhuriyeti’ne sorumluluk yüklenmesi mümkün deðildir. Ýç hukukta cezai düzenleme ise, 01.06.2005 tarihinde yürürlüðe giren 5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu’nun 76. maddesi ile kabul edilmiþtir.
Ýnsanlýða karþý suçlar; 01.06.2005 tarihinde yürürlüðe giren 5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu’nun 77. maddesinde tanýmlanmýþ bu tarihten sonra “insanlýk suçu/insanlýða karþý suç” kavramý Türk Ceza Hukuku’na girmiþtir.


Prof. Dr. Ersan Þen

 

@#Ökkeþ Bölükbaþý ©#MedyaGünebakýþ

Ökkeþ Bölükbaþý, Ýstanbul –Aðustos.2018- okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ --- okkesb@turkfreezone.com,


    Diðer Haberler
  • BU YARGIYLA SÝVÝL ANAYASA YAPILIR MI.?
  • PTT ve KURUMSAL SOYGUN
  • AKP; 17 ADAMIZI, YUNANÝSTA’A VERDÝ.!
  • KUZU; KURTLUK YAPARKEN YAKALANDI.!
  • NADÝRA KADÝROVA ÝNTÝHAR MI ETTÝ, ÖLDÜRÜLDÜ MÜ.?
  • ÞÝKÂYETNAME-Ý & ABDURRAHMAN DÝLÝPAK.!
  • SUÇLULARI YANLIÞ KULVARDA ARIYORSUNUZ.!
  • DÝZÝ SETLERÝNDE BAYANLARA TACÝZ OLAYI
  • ABD ÞÝRKETÝ CARGILL'Ý KOVACAKMIYIZ.
  • VATANA ÝHANET, ANAYASAL SUÇ, ÝNSANLIK SUÇU.!



























  • Editörden

    TRABZONLULAR BÝRLEÞÝNÝZ

    Trabzonlular Birleþiniz. Trabzonlu Ýþadamlarý, Ýþkadýnlarý, Çalýþanlar, Genç Kýzlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüðü Saðlamak Sizin Ellerinizde..!
    Devamý..
    Son Dakika
      - BU YARGIYLA SÝVÝL ANAYASA
      - PTT ve KURUMSAL SOYGUN
      - AKP; 17 ADAMIZI, YUNANÝST
      - KUZU; KURTLUK YAPARKEN YA
      - NADÝRA KADÝROVA ÝNTÝHAR M
      - ÞÝKÂYETNAME-Ý & ABDURRAHM
      - SUÇLULARI YANLIÞ KULVARDA
      - DÝZÝ SETLERÝNDE BAYANLARA
      - ABD ÞÝRKETÝ CARGILL'Ý KOV
      - VATANA ÝHANET, ANAYASAL S
      - EYY AHALÝ... BU DOÐRU MU.
      - DÖNÜÞTÜK MÜ.? DÖNÜÞTÜK.!
      - DOLANDIRICILIÐA HUKUKÝ DE
      - HUKUKSUZLUÐA ALIÞACAK MIY
      - SÝZ KÝMSÝNÝZ, NESÝNÝZ, ÞÝ
      - ANITKABÝR ÝDDÝASINI M.GÖK
      - KULLANILMANIN BÖYLESÝ GÖR
      - REFERANDUM YASASI HUKUKSU
      - R E Ý S... ALDATMA, ALDAT
      - ATI (Ç)ALAN GETÝRÝR MÝ.?


    Günün Sözü

    HÜKÜMETLERÝN ÝCRAATI MENFÝ OLUP DA MÝLLET ÝTÝRAZ ETMEZ VE ÝKTÝDARI DÜÞÜRMEZSE BÜTÜN KUSUR VE KABAHATLERE KATILMIÞ DEMEKTÝR.

    M.K. ATATÜRK


    Anket
    KÜRESEL EKONOMÝK KRÝZ
    TEÐET GEÇTÝ
    DELDÝ GEÇMEDÝ





    Reklamlar












































     



    © 2009 Bu Site Ökkeþ BÖLÜKBAÞI tarafýndan hazýrlanmakta ve yayýnlanmaktadýr.
    Her hakký saklýdýr. Ýzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayýnlanamaz.