ALMANYA MESUT ÖZİL
İÇİN İKİYE AYRILDI.!
Almanya'nın En Büyük Gazete Ve Haber
Sitesine Sahip Bild, Açıkça Mesut Özil Karşıtı Bir Kampanya Başlattı. 
Milliyetçi ve dinci kombinasyonlarıyla
her ülkedeki sağın, halkları birbirine düşman edici bir “virüs deposu” olduğu, Mesut Özil kampanyasıyla bir kez daha ortaya çıktı. Mesut Özil,
başarılı futbol kariyerine rağmen son Dünya Kupası'nda kötü oynayınca ve Alman
milli takımı kupadan çok erken elenince dikkatleri üzerinde topladı. Ancak
burada en önemli gerekçe, ünlü futbolcunun, maçlara hazırlanırken takım
arkadaşı İlkay Gündoğan eşliğinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile fotoğraf
çektirmesi ve adeta bir tür seçim desteği vermesiydi. Son yıllarda Alman
toplumunun büyük tepkisini toplayan “İslamcı
Erdoğan'a” bu yakınlık, toplumu iyice gerdi ve formsuz Mesut Özil başarısız takımıyla
birlikte tam hedef oldu.
Attığı şaşırtıcı gollerle bir dönemin kahramanı olan Mesut Özil, medya ve
toplumdan sert tepki gören fotoğraf olayı sonrasında maçlarda Alman
seyircilerin ıslığıyla karşılaştı. Önce bir yanıt vermedi. İki ay kadar sustu
ve bu da eleştirildi. Zamanla üzerindeki baskıların arttığını, Alman spor
kamuoyu ile seyircilerin kendisinden hızla uzaklaştığını hissetti. Bunun
üzerine hafta sonunda, bundan böyle Alman milli takımında oynamayacağını
duyurdu.
Mesut Özil, İngilizce yayımladığı
açıklamalarında, kendisine yönelik tepkilerde açık adres vermeden ırkçı bir yan
olduğuna değindi. Bunun üzerine, klasik medyada olduğu kadar, sosyal medyada
olay bir anda yeni bir “anlam” kazandı. Gerginlik arttı. Başbakan Angela Merkel
bile Özil'in futbolculuğunu övmek zorunda kaldı. Ancak taşların iyice yerinden
oynadığı ve Özil'in bizzat eleştirdiği Alman Futbol Federasyonu Başkanı'nın da
koltuğunda daha fazla oturamayacağı anlaşılıyor. 
MEDYANIN SAĞCILIK OYUNU
Ülkenin en büyük gazete ve haber
sitesine sahip Bild, haftayı açıkça Mesut Özil karşıtı bir kampanyayla açtı.
Diğer medyanın da manşet veya birinci sayfa haberleriyle olayı değerlendirdiği
gözlenirken, Türk ve Alman toplumları arasındaki gerginliğin dozunda bir artış
dikkatlerden kaçmadı. Ayrıca iki toplumun ayrı ayrı kendi içinde de
cepheleşmeler ortaya çıktı. 3 milyonluk Türkiye kökenli toplumda görece yaşlı
kuşağın Mesut Özil'in açıklamasında da ima edilen “Kazanınca iyiyiz, kaybedince bizden kötüsü yok” duygusuna kapıldığı, bu arada özellikle
Türk gençlerinin büyük bir kırgınlık yaşayarak yer yer Erdoğan'ın dümen suyuna
girdiği görüldü. Recep Tayyip Erdoğan, Almanya'daki seçim sandıklarından
yaklaşık yüzde 65'lik bir oy oranıyla önde çıktığı biliniyor. 
SÜRTÜŞME DERİNLEŞİYOR
Olay yeni boyutlar kazanıyor. Ama asıl
önemlisi, ünlü futbolcunun Alman milli takımından çekildiği açıklamasıyla,
toplum ve medyanın resmen ikiye bölünmesi oldu. Özellikle yükselen yeni sağ ve
AfD (Almanya için Alternatif) partisinin gelişmelerden duyduğu mutluluk, çok
açık. “Demokrat” kesimin, Özil'in Erdoğan'a yakınlığını eleştirdiği, ancak
Almanya'daki bu Özil karşıtlığına da sert tepki gösterdiği
belirlendi. Yani Alman sağı, ülkenin en büyük yayın grubu desteğiyle ve
Başbakan Angela Merkel'in uyarılarına rağmen, habercilik adı altında
Özil-Gündoğan-Erdoğan fotoğrafları nedeniyle sert tepkiler içeren medya
kampanyaları düzenlerken, Alman toplumunun da ikiye bölündüğü gözlendi. Benzer
bir bölünme sürecinden Türkiye kökenli toplumun da geçtiği anlaşılıyor. 
Aslında Dünya Kupası hazırlık
maçlarında bile Özil ve Gündoğan'ın topu her ayaklarına alışlarında kendi
taraftarlarınca ıslıklanması, ortamın iyice gerileceğini dair erken bir
işaretti. Bu iki futbolcunun Erdoğan gibi artık Avrupa'da açıkça “otokrat” olarak tanınan bir politikacıya verdiği fotoğraf ve seçim desteği, Alman
yeni faşizan sağını çok sevindirdi. Erdoğan'ın, İslamcı bir siyaset adamı
olarak Almanya'yı da Türk toplumu üzerinden karıştırmaya meraklı olduğu görüşü,
olay fotoğraflar sonrasında iyice yaygınlık kazandı. Özellikle SPD'yi de
geçmeyi hedefleyen ve şu sıralarda ana muhalefet partisi olan aşırı sağ
eğilimli AfD, bu sayede yelkenlerine yeni bir destek rüzgârı doldurmayı
başardı. 
UYUM VE “İNGİLTERE'DEKİ BİR MÜLTİ MİLYONER OLAYI”
Mesut Özil ve çevresinde patlak veren
medya dramının yayılmaması için, üst düzey Alman siyasetçiler yatıştırıcı
açıklamalar yapmaya çalışıyor. Dışişleri Bakanı Heiko Maas Bild'de
yayımlanan açıklamasında “İngiltere'de yaşayan bir mülti milyonerin olayı,
Almanya'nın entegrasyon yeteneğiyle ilgili bir bilgi vermez” dedi. Onu, Alman
Futbol Federasyonu'nun, Özil'in duyurusunda kurumun “ırkçılık ile birlikte
anılmasına” gösterdiği sert tepki izledi.
Sonuçta, Mesut Özil'in iki aydır gündemi
karıştıran “Erdoğan'la fotoğraf” olayı ve ertesinde yaşananlar, göçmenler ve
yabancılar konusunu kaşıyarak okur kazanabileceğini düşünen bir yayın gurubunun
desteğiyle, toplumdaki dikiş yerlerinin iyice gerildiğini gösterdi.
Türkiye kökenli toplumun da kendi içinde
bir anda ikiye bölünmesi, Alman toplumunun bu kaderden kaçamayacağına dair yeni
bir işaret olarak yorumlanıyor. Gerek Türk gerekse Alman toplumunun “yekpâre
bir bütün oluşturmadığı” da böylece bir kez daha ortaya çıkmış oluyor. 
Osman Çutsay – Frankfurt - Odatv.com
@#MedyaGünebakış
©#MedyaGünebakışÖkkeş
Bölükbaşı,
İstanbul-Temmuz.2018- okkesb61@gmail.com, http://www.medyagunebakis.com/
--- okkesb@turkfreezone.com,
|