TÜRKİYE İÇİN TEHLİKE SİNYALLERİ

Erdoğan’ın Başarısı Kişisel, CHP’nin Başarısı Kurumsaldır.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

TÜRKİYE İÇİN TEHLİKE SİNYALLERİ

Erdoğan’ın Başarısı Kişisel, CHP’nin Başarısı Kurumsaldır.

 

Dünyanın neredeyse en başarılı, karizmatik, en çalışkan ve ümmetin derdiyle dertlenen Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'yi aldığı yerden getirdiği yere baktığınız halde ancak % 52-53 bandında oy alabiliyorsa ve bir de kendi partisinin oyu kendi oyundan %10 daha az ise bizi ak değil kara günler bekliyor demektir. Neden mi?

 

Sadece liderin başarısı ile ancak bu kadar oluyor. Liderli AkP % 42 civarında oy alırken, Muharrem İnce gibi bir “görüntü” % 31 oy alıyorsa, halkın neredeyse üçte biri tarafından ülkeyi yönetmek için uygun görülüyorsa bunun sebebi çok açıktır.

Erdoğan’ın başarısı kişisel, CHP’nin başarısı kurumsaldır. Demek ki seçmenler CHP’nin adayının kim olduğuna bakmıyor, bakmaya ihtiyaç bile duymuyor. Neden mi.?

Çocuğunuzu ilkokul birinci sınıfa kaydettirdiğiniz günden üniversiteyi bitirdiği güne kadar potansiyel CHP’li olarak yetiştiriliyor.

Allah aşkına ilkokul kitaplarına, ortaokul, lise kitaplarına bir bakın. Bu eğitim sistemi ile bu müfredatla bırakın dindar olmayı, milliyetçi bile olamazsınız.

Siz ey iktidar partisi.! Öncelikle doğru adamlarla –şakşakçılarla değil, tanıdığız olanlarla değil, gücü ve parası yetip makamınıza ulaşabilenlerle değil- bir üst akıl oluşturun. Elinize şu ülkede okutulan kitapları alın ve baştan sona okuyun. Tabii bakınca görebilirseniz. Bakın bakalım 16 yıl boyunca bu milletin çocuklarına ne öğretiyorsunuz. Sonra da bir düşünün ve aldığınız bu oya yatıp kalkıp şükredin.

Gençliğin hali perişan, sokaklar perişan, ahlaksızlık beyinleri ürpertiyor. Âkif merhum’un ifadesiyle;

 

Türlü adlarla çıkan namütenahi gazete,

Ayrılık tohumunu bol bol atıyor memlekete.

İt yetiştirmek için toprağı gayet münbit

Bularak fuhş ekiyor salma gezen bir sürü it

Yürüyor dine beş on maskara, alkışlanıyor,

Nesl-i hazır bunu hürriyet-i vicdan sanıyor.

 

Siz kazanasınız diye bu milletin gizli orduları gökten melekleri indirdi, yerden evliyaları çıkardı. Siz sakın ha bu başarıyı kendinizden bilmeyin. O aldığınız oylarda Bosnalılar var, Çeçenler var, Filistinliler var, Yemenliler var, Libyalılar, Somalililer, Sudanlılar var, koca bir ümmet var.

Sokakta miting yapmakla, bayrak asmakla, mesaj yazmakla ancak bu kadar oluyor.

 

Eğer Recep Tayyip Erdoğan olmasa –Allah geçinden versin ki o da bir fanidir ve bir gün emanetini teslim edecektir– gelecek günler bu gafletle, bu dalâletle karanlık görünüyor.

Biz bize düşeni yaptık. Kimse ile ne kan bağımız var, ne de nikâh. Bir kez daha ipten alındınız. Bu son fırsattır, bu fırsatı iyi değerlendirin. Yoksa Filistinliler gibi sadece yeni bir Selahaddin Eyyubî bekler durursunuz.

Dost Acı Söyler. Vesselam.  Prof  Ahmet Ünsal

 

@#MedyaGünebakış ©#MedyaGünebakış

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul –Temmuz.2018- okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ --- okkesb@turkfreezone.com,

 


Sosyolojide

Cemaat;
üyelerinin ortaklaşa paylaştıkları bir şeye, ge­nellikle de ortak bir kimlik duygusuna dayanan ve özel olarak oluşturulmuş bir toplumsal ilişkiler bütünüdür.

Ümmet;

İslam kültürü içinde ele alınıp değerlendirilmesi gereken bir kavramdır. Hiç kuşkusuz ümmet de cemaat gibi Kur’an temellidir ve onun semantik dünyası­na yeterli bir özenle yaklaşılmadıkça dinî-sosyolojik anlam ağına nüfuz etmek mümkün olmayacaktır.

Ümm kökünden gelen ümmetin kavramsallaşma süreci Müslüman kültüründe şekillenmiştir. İmam, ümem, ümm gibi kavramlarla ortak bir şebeke üreten kavramın doğrudan vurgu yaptığı esas anlam, bir şey üzerinde ittifak etmiş topluluktur.

Mil­let;

Millet, bir topluluğun çevresinde toplandığı ve üzerinde yürüdüğü bir diğer değişle toplumsal ruhunun tabi olduğu egemen pren­sipler ile tutmuş olduğu yoldur. Hakkı hak, batılı batıl, eğrisi eğri, doğrusu doğrudur. Demek ki millet toplumun kendisi değildir. Ona cemaat, ümmet, kavm veya ehl-i mil­let deniliyor.

“Din, şeriat ve millet gerçekte aynı şeylerdir; fakat kavram olarak her birinin belli bir yönü vardır. İtikad yönüyle din, amel yönüyle şeriat, birlik, toplama yönüyle de mil­let denilir. 

Günümüzdeki kullanımıyla otantik anlamlarından uzaklaştırılan millet kavramı gerçekte din, şeriat, dinde gidilen yol, tarikat, sünnet ve yol anlamlarına gelir.

Bu anlam takip edildiğinde hem Yahudi, Hıristiyan ve müşriklerin hem de Müslümanların kendi başına birer millet olduklarından söz edilebilir.

Cumhuriyet Dönemi’nin saygın din âlimlerinden Elmalılı Hamdi Yazır, millet, din ve şeriat kelimele­ri arasındaki farklılığı açıklarken şu ifadelere yer vermektedir:

 

Kur’an ter­minolojisinde yer alan millet kavramının bugün Türkçede kullanıldığı şekliyle ulus, budun, ırk, kavim ya da yabancı dillerde kullanılan formuyla nation kelimeleriyle hiçbir ilgisi bulunmaktadır.

 


@#MedyaGünebakış ©#MedyaGünebakış

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul –Temmuz.2018- okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ --- okkesb@turkfreezone.com,

Diğer Haberler

  • BERAT’A BERAT.!,
  • TÜRKİYE'NİN MEDYA HALİ & BALKAN ÜLKELERİ
  • ÜÇ YILDIR DİRENEN BOĞAZİÇİLİLER VE NAZIM
  • İSKİ'YE HAK ARAMAYA GİTTİLER, KOVULDULAR
  • MEDYA DÜNYASINI ÜZEN ÜÇ KAYIP
  • YENİ “DOSTUMUZ” İNGİLTERE... HAYIRLI OLSUN.!
  • 100’ÜNCÜ YILINDA TÜRKİYE FOTOĞRAFI
  • TÜRKİYE’DE SOSYAL DEMOKRASİ
  • LGBT VE 250 BİN KİŞİLİK GÖSTERİ
  • FELAKETİN DEMOGRAFİK ETKİSİ
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP