EN ADİL HAKEM ZAMANDIR.!

“Barikayı Hakikat Müsademeyi Efkârdan Doğar” “Gerçeğin Şimşeği, Fikirlerin Çatışmasından Doğar”

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

EN ADİL HAKEM ZAMANDIR.!

“Barikayı Hakikat Müsademeyi Efkârdan Doğar”

Gerçeğin Şimşeği, Fikirlerin Çatışmasından Doğar”

Bazen en iyi hakem zaman oluyor...

Eylül’den bu yana 4 ay bile geçmedi...

Eskilerimiz “Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür” derlerdi...

Gerçekten de çok erken unutuyoruz...

Toplumsal Hafızamız Kuvvetli Değil.!

Anımsatalım: Yaklaşık 4 ay önce sanatçılarımız üçe bölünmüştü...

Bir kısmı “Barış istiyoruz”,

Bir kısmı “Baş sorumlu Cumhurbaşkanıdır” diyordu...

Haklı çıkan “Mehmetçiğin yanındayız” diyenler oldu...

Aslında barışı istemeyen yoktu, Cumhurbaşkanı da baş sorumluydu!

Bunların hepsi doğruydu...

O gün gözü kapalı üç bildiriye de imza atılabilirdi.

Savunulan fikirler, birlikte harikaydı...

*** *** ***

Arada bir hatalı fikirler de olacak tabi...

Ne demişti atalarımız: “Barikayı hakikat müsademeyi efkârdan doğar”

Gerçeğin şimşeği, fikirlerin çatışmasından doğar”

Barış istiyoruz” başlıklı bildiriye imza koyanlar, PKK’ya yönelik operasyonları “Saray Savaşı” olarak nitelendirmişti!

Onlara göre; Erdoğan, AKP’yi yeniden tek başına iktidar yapmak için bu kirli savaşı başlatmıştı!

Çözüm sürecini buzdolabına koyduk” sözü, bu fikrin en açık kanıtı olarak gösteriliyordu...

AKP’nin yeniden ve tek başına iktidara gelmesinden sonra, hükümetin süreci buzdolabından çıkartacağından korkuluyordu...

Bu aşama, olumlu ya da olumsuz bir şey söylemek için erkendir...

Bekleyip görmek en iyisi...

Bazı konulara tedbirli yaklaşmak iyi oluyor.

*** *** ***

1 Kasım’ı Çok Geçtik...

AKP tek başına iktidara geldi. HDP de barajı geçti.

HDP’ye baraj atlatarak AKP’yi düşürme planı ise, 1 Kasım’da tutmadı!

Barış İstiyoruz” bildirisine imza atanlara göre, amaç hâsıl oldu.

O halde “Saray Savaşı”nın durması gerekiyor.!

Ama durmadı, devam ediyor...

Söylendiği gibi, gerçekten Erdoğan'ın savaş çıkarmak amacı; AKP’yi tek başına iktidara getirmek idiyse, “Süreci” dolaptan çıkarması gerekmiyor mu.? Yoksa buna gücü yetmiyor.?

Peki, Savaşı Başlatan Kimdi.?

Bu sorunun doğru yanıtını vermeden devam edemeyiz.

22 Temmuz’da “Bugünü unutmayın” demiştik.!

Terör örgütü, iki polisimizin uykuda kafasına kurşun sıkmıştı...

Bir gün önce de mayın araması yapan askerimize ateş açıp birini şehit etmişti...

TSK’nın operasyonları ise, 24 Temmuz’da başlatıldı...

*** *** ***

Eğer, hala bu savaşa “Saray Savaşı” diyorsanız, siz bilirsiniz.!

Savaşı başlatanın PKK olduğunu hiçbir şekilde gizleyemezsiniz.!

Bu pencereden bakmaya devam ederseniz; PKK’ya “Saray’ın PKK’sı” diyebilirsiniz...

Acaba Öyle Mi?

ABD’nin “Kara gücü”, Saray’a ait olabilir mi.?

Hani “leb” demeden leblebiyi bilebilirdiniz...

*** *** ***

Buna rağmen tekrar etmek istiyorum: Seçim bitti.!

AKP, yeniden ve tek başına iktidara geldi.!

Saray Savaşı”nın durması gerekmiyor mu.?

Ne oldu şimdi.?.!

Gelişmeler tam aksi istikamette, operasyonlar tüm şiddeti ile devam ediyor... Acaba neden.?

*** *** ***

PKK, Ateşkes İstiyor...

Masaya oturmaya dünden razı.!

Bir gün Amerika’dan, bir gün Rusya’dan haber gönderiliyor...

PKK’yı “kara gücü” olarak kullanan emperyalistler, fena halde telaşlı...

Açılım”a dönelim diye neredeyse yalvarıyorlar.!

Onlara ne oluyor acaba, hiç düşündünüz mü.?

Buradan bakıldığında; yaşananlara “Saray Savaşı” demek yerine, “Vatan Savaşı” demek daha isabetli değil mi.?

Dürüstçe hakkı hamiline teslim edelim...

*** *** ***

Sanatçılar Girişimi”: “Baş sorumlu Cumhurbaşkanıdır”;

Bağımsız Sanatçılar İnisiyatifi”: “Savaşın hükmünü sürdürmek isteyenlere itirazımız var”, “Çok şey değil, ihtiyacımız olan, barışı istiyoruz” diyordu...

Türkiye Sanatçılar Birliği” bildirisine imza atanlar ise: “Türk Silahlı Kuvvetlerimizin başlatmış olduğu vatan mücadelesinde, biz sanatçı ve aydınlar, Mehmetçiğimizin yanında olduğumuzu belirtmek isteriz” demişlerdi...

Demek ki, bu son grubun haber alma kaynakları daha güçlü, analiz yetenekleri de diğerlerinden çok üstün.!

Kıskançlık göstermeden kabul etmek gerekiyor...

*** *** ***

Gelinen bu aşamada; “Sanatçılar Girişimi” ile “Bağımsız Sanatçı İnisiyatifi”nin şapkalarını önlerine koyup, yeni bir değerlendirme yapmaları şart oldu...

Buna şiddetle ihtiyaçları var.!

Şu kadarını da söyleyeyim ki: Kimsenin, bir diğerinden özür dilemesi gerekmiyor.!

Kimseye kötü niyetlisin denmiyor...

Her üç bildiriye imza atanların, yurtseverliğinden en ufak bir kuşku duyulmuyor...

Bugün itibariyle, tüm aydınların birlikte hareket etmesi çok çok önemli...

Düşman Dört Tarafımızdan Saldırıyor...

*** *** ***

Unutanlar için 4 ay önce ortalıkta dolaşan bildirileri bulup getirdim.(*)

Verilen bağlantıdan üçüne de ulaşmak mümkün...

Üçü de anlaşılır dille yazılmış...

Anlayacağız!

Yeter ki, hendeğin Türkiye tarafında duralım!..

Cemil Can

(*) http://odatv.com/sanatcilardan-itiraz-1109151200.html

Cemil Can·27 Aralik 2015 Pazar

 

Cemil CAN, Ankara – Ocak.2016 – av.cemilcan@hotmail.com

http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb E.mail: okkesb@telmar.net,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,- okkesb@gmail.com,

Cemil CAN, Ankara – Ocak.2016 – av.cemilcan@hotmail.com,

Diğer Haberler

TrabzonSporKlübü

Nasa

Kentim_İstanbul

Doga_İcin_Sanat

ABD_USA

Department_State

TelerehberCom

Google_Blog

Kemencemin_Sesi

Kafkas_Music

Horon_Hause

Vakıf_Ay

Dogal Hayatı_Koruma

Seffaflık_Dernegi

Telerehber

Sosyal_Medya

E-Devlet

Türkiye Cumhuriyeti

BACK TO TOP