YEREL SEÇİMLERDEN ÖNCEKİ EN ACİL İŞ.!.

AKP'nin Cumhuriyet Karşıtı Sivil Darbesinin En Etkili Aracı, “Özel Görevli Mahkemeler”Dir.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

YEREL SEÇİMLERDEN ÖNCEKİ EN ACİL İŞ.!.

AKP'nin Cumhuriyet Karşıtı Sivil Darbesinin En Etkili Aracı,

“Özel Görevli Mahkemeler” dir.

 

 

Bu mahkemeleri meşruhale getiren en önemli aktörlerden biri de Y-CHP'nin başına getirilen TESEV kurucusu Kemal Kılıçdaroğlu'dur. Ergenekon Davasını eleştirirken özel görevli mahkemeler ile bunların verdiği kararların meşru olmadığını söylemesi inandırıcı değildir.!

Kılıçdaroğlu, “12 Eylül Darbesi”ni yapan ve bugün mahkemeye bile getirilemeyen komutanlar hakkında açılan o göstermelik davaya da herkesten önce Grup Başkanvekili eliyle katılma dilekçesiverilmesi talimatını vermiştir. Böylece özel görevli mahkemelerin mahkeme olduğu ve dolayısıyla adalet dağıtabilecekleri inancının yerleşmesine neden olunmuştur...

Y-CHP yönetiminin AKP “sivil darbesine” vermiş olduğu bu önemli desteğe, yetmez ama evetçiler, ile dönek-eski solcular ve liberaller her duruşmaya katılarak anlamlı bir destek vermişlerdir.!

Yürürlükteki hukuk kurallarına göre, 12 Eylül Darbesi'ni yapanların yargılanıp cezalandırılamayacakları son derece açık iken, bu kesimler adeta mesaiye gider gibi bütün duruşmalara katılarak, meşruiyet konusunun tartışılmasını önlemiş oldular.!

Aynı şekilde başta Kılıçdaroğlu olmak üzere, Y-CHP'nin Atatürk Cumhuriyeti ile sorunu olan yöneticileri, sürekli olarak ordu darbecilerden temizlensintezini işleyerek; özel görevli mahkemelerin bağımsız olduklarını, tarafsız ve adil yargılama yapabilecekleri algısını yaratmışlardır.!

Bir kaset operasyonu ile Atatürk'ün koltuğuna oturtulan “Kılıçların Efendisi”, kendisine bu makamı tahsis eden dış güçlere diyet borcunu bu şekilde ödemeye çalışmaktadır.!

Öte yandan, CHP tabanının yeni arayışlara girmesini önlemek için; “Darbe hukuku istemiyoruz, eğer özgürlük için bedel ödenecekse her zaman hazırım” gibi suya sabuna dokunmayan ve bir işe yaramayan açıklamalarla işi götürmeye çalışmaktadır.!

CHP'yi ele geçiren Kılıçdaroğlu ve ekibi, Atatürkçü düşünceyi benimsemediklerini, BDP'ye daha yakın olduklarını değişik şekillerde sözlü ve eylemli olarak defalarca açıklamışlardır. Bayram tatilinde, BDP'li Tunceli Belediyesini ziyaret eden Kılıçdaroğlu'na, Belediye Başkanvekili Babıkhan Adır; çözüm sürecine CHP'nin daha fazla destek vermesini beklediklerini söylemiştir.

Kılıçdaroğlu'nun Adır'a verdiği:”Biz Türkiye'nin barışı için büyük bir çaba içindeyiz. Biz CHP olarak Türkiye'de barışın sağlanması için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz,

bu konuda hiç şüpheniz olmasın” şeklindeki yanıt bir itiraf gibidir...

Açıkça ortaya konulduğu gibi, Kılıçdaroğlu ABD'nin Türkiye'yi bölme projesinin bir aşaması olan çözüm süreci için, elinden ne geliyorsa yaptığını itiraf etmekle kalmadığını söylemiştir. Ayrıca, bu süreci barış süreci olarak niteleyerek, CHP tabanını aldatmaya devam etmiştir!..

Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı'nın, kendi seçildiği il bile olsa, terör örgütü PKK'nın siyasi kanadı olan BDP'nin belediye başkanının ayağına kadar gitmesi hiç de hoş olmamıştır. Bu durumu gerçek CHP'liler asla içlerine sindirebilmiş değillerdir...

Halkçı-Milliyetçi Cephe”nin, yerel seçimlerden başlayarak, AKP'ye karşı ortak mücadele yürütülmesi şeklindeki İşçi Partisi'in teklifi, Y-CHP yönetimi tarafından inandırıcılığı olmayan gerekçelerle reddedilmiştir. Bu gerekçelerden biri “Olası bir ittifak modelinin 'Kürt Sorunu' konusunda çözüm önerisi  sunamayacağı  şeklindeki kaygı imiş.!

Bu ifade ile Y-CHP'nin siyasi hedefinin AKP'yi düşürüp, iktidara gelmek veya bir Milli Hükümetin kurulmasına katkı vermek olmadığı ortaya çıkmıştır.

Anlaşılmaktadır ki, Y-CHP'nin tek derdi merkezi Diyarbakır olan bir “Kürt Devleti”nin kurulmasıdır...

Nitekim Öcalan'ın çözüm önerisi olarak ortaya attığı projeyi de ilk dillendiren Kılıçdaroğlu olmuştur. CHP Programı'na açıkça aykırı olan bu duruş devam ettikçe, CHP'ye iktidar olma şansı doğmayacaktır.!

Cumhuriyet'in kurucularını itibarsızlaştırmayı  ödev edinmiş ve gerici-hain şeyhleri önder kabul etmiş bu ekip, CHP yönetiminden uzaklaştırılmadıkça yerel yönetimleri AKP'nin elinden almak oldukça zorlaşmıştır.!

PKK, 15 Ağustos 1984 tarihinde Eruh ve Şemdinli baskınları ile silahlı eylemlerine başlamış ve bugüne kadar 40 bin civarında insanın ölümüne sebebiyet vermiştir. 15 Ağustos'u “Direniş ve Diriliş Bayramı” olarak ilan eden bu katiller sürüsüne karşı, CHP yönetiminden en küçük bir eleştiri duyamadık.!

Bu nedenlerle, öncelikle işgalden kurtarılması gereken Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Bu acil görev ise kurultay delegelerine düşmektedir. Bu görev yerine getirilmeden, ön seçim yerine merkez yoklaması ile saptanacak adayların da aynı şekilde Y-CHP yönetimine yakın kişilerden seçileceği şüphesizdir. Bu durum ise gerçek CHP'lilerin içlerine sindirebilecekleri bir şey değildir... O bakımdan, CHP yönetimine partinin ilkelerine inanan kişilerin getirilmesi hayati öneme sahip bulunmaktadır...

Av. Cemil Can

Cemil CAN, Ankara – Eylül.2013 – av.cemilcan@hotmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/  - okkesb@telmar.net,

https://twitter.com/okkesb E.mail: okkesb61@gmail.com,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,

MEDYAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

Cemil CAN, Ankara – Eylül.2013 – av.cemilcan@hotmail.com,

Diğer Haberler

TrabzonSporKlübü

Nasa

Kentim_İstanbul

Doga_İcin_Sanat

ABD_USA

Department_State

TelerehberCom

Google_Blog

Kemencemin_Sesi

Kafkas_Music

Horon_Hause

Vakıf_Ay

Dogal Hayatı_Koruma

Seffaflık_Dernegi

Telerehber

Sosyal_Medya

E-Devlet

Türkiye Cumhuriyeti

BACK TO TOP