DÜŞMANIN AĞZI İLE KONUŞANLAR.!

TSK'nin En Gözde Komutanlarının Yargılandığı Ergenekon Davasında Esas Hakkındaki Mütalaanın Okunması İle Birlikte, Ankara'da Bombalar Patlatıldı.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

DÜŞMANIN AĞZI İLE KONUŞANLAR.!

TSK'nin En Gözde Komutanlarının Yargılandığı Ergenekon Davasında Esas Hakkındaki Mütalaanın Okunması İle Birlikte, Ankara'da Bombalar Patlatıldı.

Hükümet, bombalarla Ergenekon Terör Örgütü arasında bağlantı kurmaya çalıştı fakat DHKP-C 'nin olayı üstlenmesi ile bu plan tutmadı... Suriye muhalefetinin İstanbul'da toplanması ve toplantıda Kürt kökenli ABD vatandaşı Gassan Hito'nun “geçici hükümet başbakanı” seçilmesi de aynı zamana denk getirildi. 

Teksas'ta yaşayan  kovboy Hito, 62 üyenin 35'inin evet oyunu alarak Suriye'ye “başbakan” seçildi.! İnançlı bir Müslüman olan Hito'nun, İslami eğitim veren bir okulla bağlantılı olduğu da söyleniyor. Bu yönü ile Müslümanlara cihat çağrısı yapabileceği umuluyor.!

 

Buna karşın, Suriye Halk Meclisi Üyesi, Meclis Ulusal Uzlaşma Komisyonu Başkanı Ömer Ossi, Suriye'deki bütün etnik ve mezhepsel grupların öncü şahsiyetlerinin oluşturduğu Vatanı Kurtarma Akımı adlı grubun da liderliğini yürütüyor. Ossi, Suriye Kürtlerinin kararını şu şekilde açıklamış: “Ülkemiz düşmanlar tarafından parçalanmak isteniyorsa, biz Suriye'de yaşayan herkesle birlikte aynı siperde düşmanlara karşı savaşacağız.”

Ossi, ABD'nin Büyük Kürdistan Projesi ile ilgili olarak da şunları söylemiş: ”Ben inanıyorum ki, Irak'ta, Türkiye'de ve Suriye'de kurulacak Kürt devleti Anglo Sakson Amerika'nın imtiyazlı bir hizmetkârı olacaktır. Siyonizme ve emperyalizme hizmet edecektir.”

İşte size Suriyeli iki Kürt; biri vatanını savunuyor, diğeri ABD'nin çıkarlarını.!

Bu ara öne çıkan bir başka konu “Sayın” Apo'nun Nevruz'da okunan bildirisiydi. Apo’nun militanlarına çekilin komutu, Kandil'den ateşkes  olarak anlaşılmış. Karayılan “ateşkes ilan ediyoruz” demiş.! Silah bırakma konusuna ise, hiç değinmiyor. Silahla çekilme, ne kadar  çekilme sayılabilir, bu konuda bir şey diyen yok.! PKK kalıcı barışı Apo'nun özgürlüğüne bağlıyor.! Buna da şükür,  ordunun terhis edilmesini  istemediler.!

Tam da bu arada, Obama İsrail'e gelmez mi.! Netenyahu'ya, Erdoğan'dan özür dile demiş, o da dilemiş. Anlaşılıyor ki, Erdoğan bundan böyle de ABD’nin çıkarlarını korumak üzere, İsrail’le birlikte çalışmaya devam edilecek. Apo'nun Nevruz nutkundaki birleştirici vurgusu; İslamiyet şemsiyesiydi... Bu mesaj Erdoğan'ın pek hoşuna gitmiş, milliyetçiliği ayaklar altına alma sözleriyle de uyumludur tabii ki.  Apo'nun, Fetullah Hoca'ya Ortadoğu'da birlikte çalışabiliriz şeklinde  selam göndermesi ise, PKK'nın Ilımlı İslamı kabul ettiğini gösteriyor.!

Sayın” Apo'nun “Kürt Manifestosu”, Nevruz Bayramındaki görüntüler ve “Ergenekon Davası”nın esas hakkındaki mütalaasının okunmasının arka arkaya getirilmesi, elbette ki tesadüfî değildir. Her biri bir diğeri kadar önemli, her biri diğerine bağımlı ve ayrı bir yazı konusudur. Tümünün bir merkezden uygulamaya konduğu ise tartışmasızdır. Hangi biri ile başlasak acaba.? 

Duran Kalkan'ın TSK Kürdistan'dan çekilsin.!” talimatı ile mi yoksa Apo'nun TBMM'ne dayattığı karar alma” nın zorluğu ile mi.? Anayasa ve İçtüzük'te Apo'nun isteğini karşılayacak şekilde bir meclis kararı aldırmak şimdilik olanaksız görünüyor! Meclis Başkanı Cemil Çiçek,  bu nedenle topu tekrar hükümete paslamış...

Çünkü Meclisin böyle bir hukuksuzluğa alet edilmesi, hiçbir meşru ve hukuksal metne dayandırılamıyor.!  Obama, İsrail'in göstermelik bir özür dilemesini sağladıktan sonra,  Erdoğan'a bu süreçi kimlerle geçeceği talimatını da vermiş. Netenyahu, Erdoğan, Barzani ve Öcalan. Bu dörtlü, bundan sonra ABD'nin Ortadoğu'daki takım komutanları olarak görev yapacak.!

Anlaşılan Kürt halkına Özgür Kürdistanı öyle kolay kurdurtmayacaklar.  En az 100 yıl daha sökülüp atılamayacak şekilde, emperyalizmin ahtapot kollarını Ortadoğu'ya tutturmak görevi, bu dönem Kürtlere ihale edilmiş gibi. ABD adına bölge halkları ile Kürtler daha çok savaştırılacak.! Belli ki, ithal paralı askerler bu işi gereği gibi yapamıyor.

Dikkat “Kürt Mehmetler” nöbete kaldırılıyor.!

Anlaşılan Kürt halkı Ortadoğu’daki ateşe iyice sürülecek...

Apo'nun manifestosunda söz ettiği misak-i milli pek çok kişiyi heyecanlandırmış.! Milliyet Gazetesi Halep, Musul ve Kerkük'ü içerisine alan yeni bir Türkiye haritası yayınlamış. Hangi aklın karıdır bellidir tabi. Halep'i sınırlarımız içerisinde göstermek Suriye'nin, Musul ve Kerkük ise Irak'ın topraklarında gözümüz olduğunu gösterir. Bu harita bile başlı başına skandal ve komşularımıza karşı düşmanca bir tavır sayılır.

Yurtta sulh, cihanda sulh prensibine bağlı kalmayacağımızın bir işaretidir aynı zamanda. Öcalan'ın çekilme için Meclis kararı dayatmasının, PKK'ya savaşan taraf” statüsü sağlamak için olduğu kolayca anlaşılmıştır. Akıllarınca, uluslararası anlaşmalardan (Cenevre Sözleşmesi) yararlanacaklardı.

Kürt sorununu Birleşmiş Milletler'e taşıma planının bir parçası olacaktı Meclis kararı. O zaman PKK militanları için af kanunuçıkartmaya bile gerek kalmadan, serbest kalmalarını sağlanacaktı. Meclis kararı aldırmak bu  işin ilk aşamasıdır!.. İşin ilginç yanı Kılıçdaroğlu'nun Akil Adamlar Komisyonu da tam olarak bu tanımla örtüşmektedir.!

 

Yakın geçmişte Akil adamlar projesi, Endonezya ve Yugoslavya'yı parçalamak için kullanılmıştı... Öcalan bu isteğinde boşuna diretmiyor...

Nihai amacı olan Özgür Kürdistanın kurulması mücadelesine bu isteği katkı sunuyor. Süreç konusunda CHP'lilere konuşma yasağı koyan Kılıçdaroğlu: “Masanın bir ucunda Abdullah Öcalan var, diğer ucunda da Recep Tayyip Erdoğan var. Konuşuyorlar, pazarlık yapıyorlar, bize de soru soruyorlar 'Ne düşünüyorsunuz.?' diye.

İyi de bilmediğimiz konuda yorum yapmak, konuşmak ne kadar doğrudur.? Önce bir şeyler bilmemiz gerekiyor. “Bize bir şeylerin anlatılması lazım” diyerek, “süreç”ten haberdar olmadığına inanmamızı istiyor.!

Habur görüntüleri gözlerimizin önünden hala gitmedi. Oslo ve İmralı tutanakları daha yeni yayınlanmış. Dolayısıyla kapalı kapılar ardında ne konuşulduğu da bellidir. Her şey açık seçik ortada iken, Kılıçdaroğlu'nun “bilgisiz” numarasına yatmasının nedeni nedir.?

Demek ki, toplumsal muhalefeti dizginleme görevini bu şekilde yerine getirebiliyor. Ne var ki, söylediği gibi “Süreç” masasının bir ucunda Erdoğan'ın, diğer ucunda Öcalan'ın oturduğu doğrudur. Ancak aynı Öcalan'ın oturduğu Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nu masasının öteki ucunda da kendisi oturuyor. Bu durumunu daha fazla gizlemesi olanaksızdır.!

Yeni Anayasayı süreç”ten bağımsız bir olgu gibi kimse gösteremez. Anımsayınız Öcalan'ın Akil adamlar komisyonu ile Hakikatleri araştırma komisyonunu da ilk sahiplenen lider Kılıçdaroğlu'ydu...

Bu sahiplenmeyle Erdoğan'ın işini de bayağı kolaylaştırmıştı.  Şimdi “AKP ile bizim önerdiğimiz akil adamlar önerisi arasında 180 derece fark var. Biz parlamentoda sorunun çözümüne ilişkin uzlaşma komisyonu kurulmasını ve paralelinde araştırma komisyonu kurulmasını istedik demesi, kaş yaparken göz çıkartmak gibi bir şey oldu. Hatta bu kadarı önemli bir itiraf olarak kabul edilebilir...

Kılıçdaroğlu, hükümetin ve Meclis Başkanının “Meclisin bu aşamada yapacağı bir şey yok” şeklindeki tavrını fazlasıyla aşmıştır. Apo'nun istediği komisyonların, Mecliste kurulmasını o da açıkça istiyor. PKK'yı doğrudan TBMM ile muhatabı yapacak bu gidişle. Çekilme için Apo'nun ileri sürdüğü şart Meclis kararı alınması ve komisyon kurulması değil miydi.? 

Hükümetin cesaret edip, dile getiremediği bu konuları bile, yine Kılıçdaroğlu gündeme taşımıştır.

Lamı cimi yok,  Y-CHP bu dönem PKK'nın sözcülüğüne soyunmuştur.!

Bu noktada milletvekilleri ile parti yöneticilerine konuşma yasağı koymak son derece anlamlıdır elbette. Serbest bıraksalar, bu hususları tartışmaya başlayabilirler. Serbestçe tartışmayı engelemek için CHP gibi bir partiye konuşma yasağı  getirilmiştir.!

Ey millet.! Duyduk duymadık demeyin.! Düşünebiliyor musunuz Grup Başkanvekili Muharrem İnce, “Akil Adamlar Komisyonu'na üye verir misiniz.?” sorusuna  “Partiyle görüşmeden konuşmak istemiyorum” yanıtını vermiştir...

 

ABD'nin 705 numaralı adamı Sezgi Tanrıkulu, Akil Adamlar önerisini ilk yapanın Y-CHP olduğunu belirterek, “8-9 ay niye kaybettik?” diye soruyor. Aynı zamanda Kılıçdaroğlu'nu da yalanlıyor hazret. Madem öyle, Y-CHP'nin Akil Adamlar projesi ile AKP'ninki arasındaki 180 derecelik farkı da anlatsın bakalım. Partililere yasak konulmamış olsaydı, bu soruları sorulacak ve yanıtları aranacaktı kuşkusuz.

Partinin kuruluş felsefesine bağlı kalarak, fikirlerini söyleyenler de çıkacaktı ortaya. O zaman CHP'nin Programdaki görüşleri hatırlanacaktı. Program'da yazılı olan görüşler, doğal olarak Kılıçdaroğlunun görüşleri ile uyuşmuyor.!

Çünkü CHP Programında terörle müzakere değil, mücadele esas alınmıştır.

Kurultay kararı ile değiştirilmediği sürece de bu esaslara herkes uymak zorundadır; Aykırı hareketler partiden ihraç nedenidir.!

Belli ki, bu hukuksal zorunluluğu, Genel Başkana kimse hatırlatmasın diye, konuşma yasağı getirilmiştir.

Konuşanlar, partiden ihraç edilmekle tehdit edilmektedir. CHP, Kılıçdaroğlu'na babasından miras kalmış şirket gibi yönetiliyor.

CHP'nin işgal altında olduğunun en temel kanıtlarından biri de hiç kuşku yok ki, bu ciddiyetsiz tutumdur.!

Av. Cemil Can

 

Cemil CAN, Ankara – Mart.2013

http://www.medyagunebakis.com/  av.cemilcan@hotmail.com,  

TDFAJANS – Toplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa Olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

Cemil CAN, Ankara – Mart.2013

 

EĞER BİR ÜLKEDE

“Hukuk Üstün Değilse, Adalet Yok Hükmündedir.!”

"Türk Yargısında Kronik İşlev Bozukluğu Var"

Bağımsız Bir Millet Olan Papua Yeni Gine, 

Parlamenter Demokrasi Sistemini Kabul Etmiş

Ülkelerdendir.

"Adil Yargılamayı Etkileme Suçunun Oluşabilmesi

İçin, Öncelikle Adil Yargılamanın Olması Gerekir."

Türkiye, ‘Hukuk Devleti İlkesizlikleriyle Malul’

Ülkeler Kategorisini Oluşturan ‘Hibrit Rejimler’

Arasında 88.Sıradadır. 

 

Hiç Bir Şey İçin Aşırı Endişe Etmeyin.

Bakarsınız, Yarın; Ya Deve, Ya Deveci

Ya Da Üstündeki Hacı Ölebilir. İ.İnönü

 

* * * * * * * * * *

TEK YOL DEVRİM.!

YA İSTİKLAL YA ÖLÜM.!

Yaşasın Halkların Kardeşliği.!

KURTULUŞA KADAR SAVAŞ.!

ÜLKÜMÜZ TAM BAĞIMSIZLIK VE

GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE.!

 

Hazırlanmakta olan AKP Anayasası

Halkımız İçin Kölelik Anayasasıdır,

KÖLELİK ANAYASASINA HAYIR.!

 

SU HAYATTIR… SU BİR HAKTIR…

SU, KAYNAK DEĞİL, DOĞAL VARLIKTIR.

SU YASASI ÇIKARILMALIDIR.!

 

TEMA Vakfı Eko Siyaset Bildirgesi:

 “Salt ekonomi odaklı projeler dönemi bitmeli,

Ekolojik Siyaset dönemi başlamalıdır.!”

 

GELECEĞİN TÜRKİYE’Sİ İÇİN

TEMA VAKFINDAN PARTİLERE..!

“Yaşamın sürdürülebilmesinin” ve

“sürdürülebilir gelişmenin” ön koşulu

“çevrenin, toprağın, suyun, ormanın,

biyoçeşitliliğin” korunarak yönetilmesidir.

 

ÜLKEMİZ, TOPRAKLARIMIZ…

GÖZ GÖRE GÖRE ÇÖL OLMASIN.!

YEŞİL OLMASI İÇİN DESTEK OLUN..

 

 

Bir Memlekette, Namuslular, Namussuzlar

Kadar Cesur Olmadıkça, O Memlekette Kurtuluş Yoktur. İ.İnönü


Ülkeyi Dini İrticadan Kurtarmanın Tek Yolu

Millete Kuran’ı Türkçe Olarak Okutmaktır.

Biz Açıkça Milliyetçiyiz...

Ve Milliyetçilik Bizim Yegâne Birlik Unsurumuzdur. Türk Ekseriyetinde Diğer Unsurların Hiçbir Etkisi Yoktur. Vazifemiz Türk Vatanı İçinde Türklüğü Yaşatmaktır. Türkleri Ve Türklüğe Muhalefet Edecek Öğeleri Kestirip Atacağız. Ülkeye Hizmet Edeceklerde Her Şeyin Üstünde Aradığımız Türk Olmalarıdır. İ.İnönü

Diğer Haberler

TrabzonSporKlübü

Nasa

Kentim_İstanbul

Doga_İcin_Sanat

ABD_USA

Department_State

TelerehberCom

Google_Blog

Kemencemin_Sesi

Kafkas_Music

Horon_Hause

Vakıf_Ay

Dogal Hayatı_Koruma

Seffaflık_Dernegi

Telerehber

Sosyal_Medya

E-Devlet

Türkiye Cumhuriyeti

BACK TO TOP