TAŞERONLARLA SAVAŞ

Sağlıkta Taşeronu Yendik Sıra Taşeron Hükümette..

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

TAŞERONLARLA SAVAŞ

Sağlıkta Taşeronu Yendik Sıra Taşeron Hükümette..

Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde taşeron sistemine karşı sağlık emekçileri bugün saat 12.00 da hastane önünde eylem yaptı.

Geçtiğimiz hafta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde çalışmakta olan, 1300 işçinin taşeron şirket aracılığıyla hileli bir biçimde çalıştırıldığına ilişkin raporunun Mahkeme kararıyla onanması üzerine DİSK/Dev Sağlık İş üyesi sağlık işçileri eylem yaptı.

2010 yılından bu yana süren davada işçiler Hastanenin asıl işveren olduğunu ispat etmeye çalışıyorlardı. Mahkemenin vermiş olduğu karar ile artık işçinin her türlü sorunda asıl muhatabı hastane yönetimi olmuş oldu. İşçiler bu günkü eylemde bir tabut üzerine taşeron yazarak temsili cenaze namazı kılarak taşeron sistemini yendiklerini sloganları ve konuşmaları ile dile getirdiler. Hastane yönetimine de mahkeme kararının gereğini yerine getirme çağrısı yaptılar.

Sağlıkta taşeronu yendiklerini, sırada emperyalizmin en büyük taşeronu AKP’nin olduğunu söyleyerek çalışma yaşamının işçiler lehine düzeltilmesini talep eden konuşmalar yaptılar.

 

 

Fatih Bacak,Antalya Aralık.2012 - fb.antalya007@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/  okkesb61@gmail.com,

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

 

ANTALYA’DA TAŞERONLAŞTIRMA

Antalya Büyükşehir Belediyesinde Taşeronlaştırma ve Taşeron İşçiler sorunu..

Önceki gün ve dünkü yazılarımda; özelleştirme furyası sonucunda zuhur eden “taşeronlaştırma” olayının sonuçlarını yazmıştım.

12 Eylül ürünü “neoliberal” politikaların sonucu olan “kamu hizmetlerinin taşeronlaştırılması”  olayının en acı ve ibretlik tarafı “taşeron adına çalışan işçilerdir.”

Bu olayın en bariz şekillendiği yerler ise hiç kuşkusuz “belediyelerdir.”

Başta temizlik, ulaşım, ilaçlama, park ve bahçeler, kaldırım ve yol bakımları gibi kent hayatının en vazgeçilmez işleri 12 Eylül öncesinde belediyeler tarafından yerine getirilirdi.

Ancak 12 Eylül sonrası, “bunları siz neden yapıyorsunuz? Bırakın şirketler yapsın, siz de rahat edin. Hem yüksek işçi maliyetlerinden kurtulursunuz, hem de daha ucuza bu hizmetleri satın alırsınız” denildi.

İlk bakışta bu doğru gibi geldi. Öyle ya, belediyeler daha az giderle daha fazla kamu hizmeti yaptıracaklardı güya (!)

Ama kimsenin aklına bu işleri yine  “işçilerin”  yapacağı gelmedi.

Olayın aslı şuydu:

“Belediyelerde bu işleri yapan işçiler sendikalıydı ve yüksek ücret alıyorlardı.

Oysa aynı işleri taşeron bir firmaya verdiklerinde sendikasız ve daha az ücretle çalışan işçiler yapacaklardı.”

“Yani, işçi emeği hoyratça sömürülecek, sendikalı işçiyle sendikasız işçi arasında meydana gelen ücret farkı, kamu eliyle kişilere aktarılacak, böylece liberal sistemin varlıklı insanları yetiştirilecekti…”

1950’lerde dönemin iktidarı tarafından söylenen “her mahallede milyoner yetiştireceğiz” sözünün nasıl gerçekleştirildiği 2 binli yıllarda izlenen neoliberal politikalarla görülmüş oldu.

Peki, işçinin bu hoyratça ve azgın sömürüsüne karşı politikaları kim geliştirecekti.?

Elbette sol ve sosyal demokrat politikaları sürdürdüğünü iddia eden siyasi partiler…

Günümüzde “önce emek” diyen CHP bu görevi üstlendiğine göre, “taşeronlaştırma ve taşeron işçilerinin dramına” çözümün beklendiği yer bu parti olacaktır.

Ve elbette ki CHP’li belediyelerin bu konuda “duyarlılığı” büyük önem göstermektedir.

Elbette belediye hizmetlerinin, yine belediyelerce yerine getirilmesi, yani taşeronlaştırma işlemine son verilmesi uzun vadeli olup kadro ve kaynak gerektirmektedir.

Ancak bu uzun vadeli çalışmanın planları yapılırken, taşeronların elinde adeta maymuna döndürülen taşeron işçilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi “her CHP’li belediye için ilk öncelik olmalıdır.”

Önce emek deniyorsa, önce işçi hakkı deniyorsa, en azından – AK Parti Hükümetinin kaynak bakımından sıkboğaz etmesine rağmen- her türlü harcamayı kısıp bu işçilerin hakları tam ve zamanında ödenmelidir.

Bu konuda sıkıntılı olan Büyükşehir Belediyesi bence daha dikkatli olmalı, başta taşeron işçilerin haklarını tam ve zamanında ödemelidir.

Bunun için her türlü fedakârlığın yapılması bir “siyasi borçtur…

Vakt-i kerahat geldiğinde “hiçbir şey yapmadınız” diyenlere karşı “belki fazla bir şey yapamadık ama işçilerimizin haklarını sonuna kadar ödedik” diyebilmelidirler…

 

 

Fatih Bacak,Antalya Aralık.2012 - fb.antalya007@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/  okkesb61@gmail.com,

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur. 

Diğer Haberler

TrabzonSporKlübü

Nasa

Kentim_İstanbul

Doga_İcin_Sanat

ABD_USA

Department_State

TelerehberCom

Google_Blog

Kemencemin_Sesi

Kafkas_Music

Horon_Hause

Vakıf_Ay

Dogal Hayatı_Koruma

Seffaflık_Dernegi

Telerehber

Sosyal_Medya

E-Devlet

Türkiye Cumhuriyeti

BACK TO TOP