APAYDIN, KAPKARANLIK.!

Türkiye'nin Suriye Politikalarının Uluslar Arası Desteğinin Olmadığı Ortaya Çıktı..

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

APAYDIN, KAPKARANLIK.!

Türkiye'nin Suriye Politikalarının Uluslar Arası

Desteğinin Olmadığı Ortaya Çıktı..

 

Fransa'nın çağrısıyla yapılan ve  Davutoğlu'nun Suriye

içinde mülteciler için kamplar kurulmasını önerdiği 

5 maddelik acil eylem planını sunduğu Birleşmiş Milletler

Güvenlik Konseyi'nin toplantısına, daimi üyeler ABD,

Rusya ve Çin dışişleri bakanı düzeyinde temsil edilmediler.

15 üyeden sadece 5'inin bakan düzeyinde temsil edilmesi,

Türkiye'nin Suriye politikalarının uluslar arası desteğinin

olmadığını göstermeye yetti. Davutoğlu, Türkiye'deki

kamplarda 80 bin kişinin olduğunu, 20-30 bin civarında

kişinin de şehirlere yerleştiğini söyledi.

 

Sığınmacılar için 300 milyon dolar harcadık.

Dışişleri bakanımız daha da harcanacağını belirterek, BM ve

NATO'nun işin içerisine girmesini istiyor...

ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, Suriye'ye

askeri müdahale tartışmalarını gerçekçi bulmadığını söylemiş.

Tampon bölge kurmaya karar verirseniz, o zaman onu

koruma sorumluluğunu da üstlenmiş olursunuz.

Bu da sizi silah, hava ve balistik füze sistemi kurmaya

itebilirdemiş.

 

ABD'nin katılımı olmadan Suriye'ye hava saldırısı

düzenlenemeyeceğini,  ABD ordusunun trilyon dolarlık

bütçe kısıntısıyla karşı karşıya olduğunu ekleyen Dempsey'in,  

Türkiye'nin tampon bölge isteğinin karşılanamayacağını

söylemesi, ABD'nin Türkiye'yi yolda bıraktığı yorumlarına

neden oldu. Asıl ilginç olan ise, Obama'nın Suriye politikasını

da eleştiren Dempsey'i, kimseninsiyasete müdahale

etmekle suçlamamış olmasıydı.!

                                                                                                        

Açıklamalardan anlaşıldığına göre, ABD'nin çıkarları için para

harcamadığı bir yerde, bizim şimdiden 300 milyon dolarımız g

itmiş! Çok daha da gidecekmiş.!İki kişiden biriise, kendi d

urumunun düzeleceği ümidiyle, eli böğründe, başı önde,

öylece bekliyor işte.! Burası Türkiye.!

Suriye'deki rejimi silah zoruyla yıkmak isteyen rejim muhalifi

generallerin, Türkiye'deki kamplarda eğitildiği ortaya çıkmış.

Bizimkiler ise, sahte ve düzmece kanıtlarla, darbe yapmak

iddiası ile tutuklanıp Hasdal'da esir edilmiş.!

Komşu ülkenin meşru iktidarını düşürmek isteyen ve yabancı

güçlerle işbirliği içindeki ordu kaçkınlarına utanmadan kuçak

açıyoruz.

Kendisi için demokrasiyi lüks göreniki kişiden biriutanmadan

kendi askerininsiyasete müdahaleettiler diye hapislere t

ıkılmasına alkış tutabiliyor.! 

Bizimkiler, ABD Genelkurmay Başkanı'nın  Obama'nın Suriye

politikasını eleştirmesini ise, normal karşılıyor.! Aşağılık ve akıl

dışı bir durum.!

 

Apaydın Kampı'na CHP milletvekilleri sokulmamış. Birkaç gün süren tartışmaların sonunda, buranın Özgür Suriye Ordusunun ana üssü olarak kullanıldığı ortaya çıkmış.

Sabah işe gider gibi çatışmaya giden militanlar, akşam kampa dönüyorlarmış. Bu noktadan itibaren yürürlükteki mevzuatımızı hatırlatmak gerekiyor. Zira durum mahkemelik.!

4104 Sayılı Muharip Yabancı Ordu Mensuplarından Türkiye'ye İltica Edenler Hakkında Kanun ve yönetmelik hükümlerine göre, sığınmacılar kendi ülkelerine karşı silahlı mücadele yapamazlar.

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği,  silahlı mücadele ile sığınmanın insani nitelikleri bağdaşmaz.diyor... 

Bu yüzden de Suriye'ye çatışmaya gidenler mülteci sayılamazlar.  Açıkça anlaşılacağı üzere, mevcut durum 4104 Sayılı Yasa'ya ve ilgili yönetmeliğe aykırılık teşkil etmektedir.  Apaydın Kampı'nın mülteci kampı değil de  askeri üs olduğunu kabul edersek, o zaman da ortaya çıkan bu durum fiili durum,  Anayasamızın 92. maddesine aykırılık teşkil eder.

Anayasamıza göre, yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına, ancak TBMM'nin kararı ile izin verilebilir. Meclisin ise böyle bir kararı olmadığı bellidir. 

O halde en hafif tabiri ile söylersek; yaşanmakta olan durum, açık bir anayasa ihlalidir. Diğer yandan, TCK'nun 306. maddesinde:Türkiye Devletini savaş tehlikesi ile karşı karşıya bırakacak şekilde, yetkisiz olarak, yabancı bir devlete karşı asker toplayan veya diğer hasmane hareketlerde bulunan kimseye, beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezası verilir  hükmü var. Bu hüküm  karşısında, hükümet üyelerinin 306. maddede tarif edilen  suçu işlemiş oldukları anlaşılmaktadır.!

Kılıçdaroğlu, Sosyalist Enternasyonal toplantısında  başkan yardımcılığı görevine seçilmiş.! Sevinelim mi üzülelim mi.?

24. Kongre çalışmalarını tamamlayan Sosyalist Enternasyonal'in Demokrasi Raporu adlı sonuç bildirgesinde;Suriye'de Beşar Esat yönetiminin meşruiyetini yitirdiğibelirtildikten sonra, Esat yönetimi kınanmış.! Olacak şey değil. Son yıllarda Sosyalist Enternasyonal emperyalizmin basın bürosu gibi çalışıyor.

Esat, emperyalizmin hain saldırıları karşısında vatanını korumaktan ve direnmekten başka ne yapmış da meşruiyetini kaybetmiş.? Soran yok.! İktidarıyla muhalefetiyle tek yürek olmuş Suriye'nin, hükümeti meşruiyetini kaybetti de rejimi silah zoru ile değiştirmek isteyen ve düşmanla işbirliği içindeki hainler mi meşruiyet kazandı.?

NATO'nun Libya'ya müdahalesi karşısında da emperyalizmin yanında yer alan bu Sosyalist Enternasyonal'in sosyalistliği kaldı mı? O şimdi sadece enternasyonaldir ve Y-CHP gibi ele geçirilmiştir.! Bu nedenle Kılıçdaroğlu da o makama yakıştı.!

 

CHP'li Sezgin Tanrıkulu, Hatay'ın istihbarat örgütlerinin üssü haline geldiğini söylemiş.

Y-CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı CIA' nın yan kuruluşunun TR-705 numaralı haber kaynağıdır.

Bu niteliği yüzünden istihbarat örgütlerine oldukça yakındır. Dolayısıyla bu konularda bir şey söylemişse doğru kabul etmek gerekir...

Av. Cemil Can

 

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul –Eylül.2012

http://www.medyagunebakis.com/ -http://www.tdfajans.com/

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olunmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

 

EĞER BİR ÜLKEDE

“Hukuk Üstün Değilse, Adalet Yok Hükmündedir...”

"Türk Yargısında Kronik İşlev Bozukluğu Var"

Bağımsız Bir Millet Olan Papua Yeni Gine, 

Parlamenter Demokrasi Sistemini Kabul Etmiş

Ülkelerdendir.

"Adil Yargılamayı Etkileme Suçunun Oluşabilmesi

İçin, Öncelikle Adil Yargılamanın Olması Gerekir."

Türkiye, ‘Hukuk Devleti İlkesizlikleriyle Malul’

Ülkeler Kategorisini Oluşturan ‘Hibrit Rejimler’

Arasında 88. Sıradadır.

 

SU HAYATTIR… SU BİR HAKTIR…

SU, KAYNAK DEĞİL, DOĞAL VARLIKTIR.

SU YASASI ÇIKARILMALIDIR.!

 

TEMA Vakfı Eko Siyaset Bildirgesi:

“Salt Ekonomi Odaklı Projeler Dönemi Bitmeli,

Ekolojik Siyaset Dönemi Başlamalıdır.!”

 

GELECEĞİN TÜRKİYE’Sİ İÇİN

TEMA VAKFINDAN PARTİLERE..!

“Yaşamın sürdürülebilmesinin” ve

“sürdürülebilir gelişmenin” ön koşulu

“çevrenin, toprağın, suyun, ormanın,

biyoçeşitliliğin” korunarak yönetilmesidir.

 

ÜLKEMİZ, TOPRAKLARIMIZ…

GÖZ GÖRE GÖRE ÇÖL OLMASIN.!

YEŞİL OLMASI İÇİN DESTEK OLUN.. 

Diğer Haberler

TrabzonSporKlübü

Nasa

Kentim_İstanbul

Doga_İcin_Sanat

ABD_USA

Department_State

TelerehberCom

Google_Blog

Kemencemin_Sesi

Kafkas_Music

Horon_Hause

Vakıf_Ay

Dogal Hayatı_Koruma

Seffaflık_Dernegi

Telerehber

Sosyal_Medya

E-Devlet

Türkiye Cumhuriyeti

BACK TO TOP